akademi
Turkcella

Aşk - Charles Bukowski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aşk kimin eseri? Aşk kitabının yazarı kimdir? Aşk konusu ve anafikri nedir? Aşk kitabı ne anlatıyor? Aşk kitabının yazarı Charles Bukowski kimdir? İşte Aşk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.02.2022 10:00
Aşk - Charles Bukowski Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Charles Bukowski

Çevirmen: Avi Pardo

Yayın Evi: Parantez Gazetecilik ve Yayıncılık

İSBN: 9789752810761

Sayfa Sayısı: 192

Aşk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bukowski “Aşk”ta aşk hakkında derin bir bakış açısı sunuyor; Dünyayı tüm güzellikleri ve zulümleri içinde görmek için aşkı bir prizma gibi kullanıyor ve prizmanın kırılgan yerini kullanarak yaşadığı aşkları dürüstçe yansıtıyor.

geceleyin sisi yaran farlardan

başka bir şey değildir aşk

banyoya giderken üstüne bastığın

bira kapağından

başka bir şey değildir aşk

sarhoşken kapının

anahtarını kaybetmektir aşk.

on yılda bir

yılda

bir kez

başına gelen şeydir aşk.

(Tanıtım Bülteninden)

Aşk Alıntıları - Sözleri

  • …bir mavi kuş var yüreğimde çıkmaya can atan ama zekiyim, sadece geceleri izin veriyorum çıkmasına, herkes yattıktan sonra. orada olduğunu biliyorum, derim ona, kederlenme artık.
  • bira içiyor ve Chopin' in valslarını dinliyorum ve hatunları düşünüyorum tek tek ve onlarınsa beni düşünüp düşünmediklerini merak ediyorum yoksa onlar için diğer şiir kitaplarının arasınsa kaybolmuş bir başka şiir kitabımıyım?
  • Hepimiz bir şey olmak üzere seçiliriz. örümcek, aşçı. fil. Her birimiz sergi duvarına asılmış birer tabloyuz sanki.
  • kadın bilir fakat şecimini genellikle kargaşa ve karmaşa içinde yapar.
  • Sen, dünün hüzün verici bir biçimde yağlalanmış buketisin. Zavallı göğüslerini öpüyorum.
  • Ben ölüyorum ama ölü değilim.
  • yalnız olmanın yararları saymakla bitmez ama yalnız olmamanın da tatlı bir sıcaklığı var.
  • ''öteki kişinin mahvettiğini düşündüğün şeydir aşk''
  • Bütün o güzeller:onlarla tensel değil de ruhsal bir birliktelik sürdürmekten hoşnudum.
  • kapı çaldığında gelenin o olmasını seviyorum.
  • En sevdigin yanım dedi hatun bana; şu haline bak elinde bira ağzında puro beş günlük sakal kaşların aşağı sarkık küvetin hep kirli ve buzdolabındaki yiyeceklerin yarısı çürük. arabanı yıkamazsın. bir haftalık gazeteler pornografik dergiler okuyorsun. hiçbir şeyle ilgili değilsin ve bir şey dediğimde karşılık vermiyorsun. ve hiçbir konuda yakınmıyorsun. en çokta bu yanını seviyorum kabalığını; bir kadın hayatından çıkıp seni çabucak unutabilir. seni terk ettikten sonra, hayatım ancak yukarı gidebilir. aradığı erkeği bulamamış bir kadın için bir süre takılınacak ideal erkek tipisin. bu koduğumun viskisi müthiş. hadi scarbble oynayalım.
  • ve adam kadını ve şiiri severse sevginin ne olduğunu başka bir adamdan iki misli fazla bilir ben sevginin ne oldugunu biliyorum bu şiir kadına bunu söylemek için.
  • Bir içki daha koyardım ve banyoda kulaklarımın etrafındaki kılları kesmek için makas ararken çekmecelerden birinde bir sütyen bulur ve ışığa tutardım. sutyen dışardan iyi görünürdü.
  • "Böyle bitecekmiş meğer."
  • “fakat Tanrı’nın bacak bacak üstüne atarak dediği gibi; görüyorum ki çok fazla şair yaratmışım ama yeterince şiir yaratmamışım.”

Aşk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bukowskinin ölümünden sonra yayımlanan kitabı; çeşitli yerle yazdığı aşk konulu şiirlerin toplamından oluşuyor. ve bizim her zamanki Bukowski. herkese göre değil şiirler. (NeverMore)

Aşk: Merhaba... Bukowski “Aşk”ta aşk hakkında derin bir bakış açısı sunuyor; Dünyayı tüm güzellikleri ve zulümleri içinde görmek için aşkı bir prizma gibi kullanıyor ve prizmanın kırılgan yerini kullanarak yaşadığı aşkları dürüstçe yansıtıyor. geceleyin sisi yaran farlardan başka bir şey değildir aşk banyoya giderken üstüne bastığın bira kapağından başka bir şey değildir aşk sarhoşken kapının anahtarını kaybetmektir aşk. on yılda bir yılda bir kez başına gelen şeydir aşk. (Şiir Ceketli Adam)

:))) Bukowski ,, yeraltı edebiyatının babalarından birisi , bu şiir kitabı da öyle kimse ne edepsiz, pislik adamın teki vs demesin çünkü adam herkesin yalnızken yaptığı kendisine söylediği şeyleri dile getiriyor çoğu yerinde haklılık payı var . (Türk Katunu)

Kitabın Yazarı Charles Bukowski Kimdir?

Charles Bukowski (16 Ağustos 1920 - 9 Mart 1994), asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şair. Yapıtlarında bazen Henry Chinaski ismini de kullanmıştır. Hayatının çoğunu ABD'nin Los Angeles şehrinde geçirmiştir.

Eserlerinde genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alması ve alkolizme yatkın bir hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür. Bunun nedeni olarak kendisinin bu hayatı yaşaması gösterilebilir. Bukowski'nin yazılarında kendi hayatını yazıp yazmadığı tartışma konusu olmuştur; hayranlarının bir kısmı bunları kurguladığını, çoğunluğu ise yaşamadan bu tip kurguları yapmasının mümkün olmayacağını ve o karakterde bir insanın bu hayatı sürmesinin zaten doğal olduğu görüşünü savunmaktadır.

I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Almanya'ya askeri hizmet nedeniyle gelen Polonya asıllı Amerikan bir babanın ve terzilikle uğraşan Alman bir annenin çocuğu olan Charles Bukowski 1920 yılında Andernach, Almanya'da doğdu. 2 yaşındayken Los Angeles'ataşındılar. 1929 Krizi sırasında Bukowski'nin babası genelde işsizdi ve Bukowski'ye şiddet uygulardı. Genelde sessiz bir çocuk olan ve bu özelliğiyle dikkat çeken Bukowski, bazen çıldırış noktasına geliyor kendinden hiç beklenmedik kabadayılıklar yapıyordu. İlkokul yıllarından itibaren korkusuz olan Bukowski, kendi yazdığı bir eserinde ilkokul öğretmenine "sevişelim" dediğini söylemektedir. Bukowski, Los Angeles Lisesi'nden mezun olduktan sonra sanat, gazetecilik ve edebiyat dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi'nde 1 yıl okudu.

Yazmaya başladığı günden itibaren yazılarını yayımlanması için dergilere gönderen Bukowski'nin yazıları hep geri gönderilmiştir.

Ancak 24 yaşındayken "Aftermath of a Lenghty Rejection Slip" isimli kısa öyküsü yayımlandı. İki yıl sonra bir başka kısa öyküsü olan "20 Tanks From Kasseldown" isimli eseri yayımlandı. Bukowski yayıncılık yöntemlerinden hayal kırıklığına uğradı ve neredeyse 10 yıllığına yazmayı bıraktı. Hayatının bu bölümünü ABD'yi gezerek, çeşitli işlerde genellikle kısa vadeli çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirdi. Hayatının diğer bölümlerinde olduğundan daha yoğun bir tempo ile açlık ile boğuşan ve kadınlarla zaman geçiren Bukowski daha sonra bu yıllarını Factotum isimli kitabında da anlatmıştır. Bu dönemdeki işlerinin kısa vadeli olmasının nedeni de düzen tanımaz kişiliği ve alkol bağımlılığıydı. Bukowski babasına olan nefretini onun aksine bir hayat yaşayarak göstermiş ve bir yazısında da bu yüzden bir hiç olmayı seçtiğini söylemiştir. O babasının aksine olduğu gibi görünen ve bir şey olmamayı hedefleyen birisi olarak kazandığı paraya önem vermiyor ve barlarda günü birlik bir hayat sürüyordu. Zengin Amerikalı kadınlarla ilişkiye girdiği dönemlerde onlara kaba dahi davransa etkiliyor onların evlerinde yaşamaya başlıyor ama bir türlü o hayata adapte olamayarak eski hayatına geri dönüyordu ki 1969'da da bunu, aç kalmayı seçtiğini söyleyerek ispat etmiş oluyor adeta. Ayrıca ömrünün çoğu denilebilecek kısmını da hipodromlarda geçirmiş ve bundan yazılarında sık sık söz etmiştir. 1950'lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre ABD Posta İdaresi'nde posta kuryesi olarak çalıştı. 1955'te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın aldı ve şiir yazmaya başladı.1957'de Barbara Fry ile evlendi fakat 1959'da boşandılar. Bukowski, şiir yazmaya ve içki içmeye devam etti ve sonra Los Angeles'taki postaneye geri döndü. 1965'te hiç evlenmediği Francis Smith'ten bir kızı oldu. 1969'da Black Sparrow Yayınevi'nden ömür boyu 100 dolar maaş teklifini alınca postaneden ayrıldı. Bir mektubunda şöyle bir açıklaması vardı "İki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim." Posta ofisini bırakalı bir ay olmadan Postane ismindeki ilk romanını bitirdi. 1976'da Bukowski, Linda King ile tanıştı. İki yıl sonra birlikte Los Angeles'ta bir liman şehri olan San Pedro'ya taşındılar. Bukowski ve Beighle 1985'te evlendiler.

Bukowski, Pulp romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994'te 73 yaşındayken omurilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedro, Kaliforniya'da öldü.

Bu tip bir hayat yaşadığı için birçok kez tutuklanmış, dayak yemiş olan Bukowski hayatı, özgün dili ve tarzı ile Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş, Türkiye'de ise ilk kez Sokak dergisi'nde çıkan öyküleri ile tanınmıştır.

Charles Bukowski Kitapları - Eserleri

  • Postane
  • Pulp
  • Factotum
  • Kahramanın Yokluğu
  • Ekmek Arası
  • Kadınlar

  • Ölüler Böyle Sever
  • Suda Yan Ateşte Boğul
  • Hollywood
  • Pis Moruk İtiraf Ediyor
  • Kasabanın En Güzel Kızı
  • Sıcak Su Müziği
  • En Kısa Andır Mucize

  • Pis Moruğun Notları 2
  • Pis Moruğun Notları
  • Sıradan Delilik Öyküleri
  • Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi
  • Pansiyon Manzumeleri
  • Bütün Atlar Kaybetmeye Koşar
  • Bana Aşkını Getir

  • Güneş, İşte Burdayım
  • Bir Tek Ben miyim Böyle Yaşayan?
  • Günler Tepelerden Aşağı Koşan Vahşi Atlar Misali
  • Kimse Bilmez Ne Çektiğimi
  • Büyük Zen Düğünü
  • En İyi Adamlar Yalnızken Güçlüdür
  • Kaybedenin Önde Gideni

  • Shakespeare Bunu Asla Yapmazdı
  • Güneşe Uzan
  • Kediler
  • Sarhoş Çal Piyanoyu Vurmalı Çalgı Gibi Parmaklar Biraz Kanamaya Başlayana Dek
  • Çanlar Kimse İçin Çalmıyor
  • Gilles Deleuze ve Amerikan Edebiyatı
  • Kapalı Bir Kapıdır Cehennem

  • Gülün Gölgesinde
  • İlham Perisine Oynamak
  • Gece Çılgın Ayak Sesleriyle Yırtıldı
  • Kendimizde Açtığımız Yaralar
  • Aşk
  • Ben Makul Bir Adamım
  • Alaycı Kuş Bana Şans Dile

  • Canlılar ve Ölüler İçin Fırtına
  • Tükenmiş Hissediyorum Kendimi
  • Bring Me Your Love
  • There's No Business
  • New Poems Book 1
  • New Poems Book 2
  • The Continual Condition

  • New Poems Book 3
  • New Poems Book 4
  • Cehenneme Giden Yol
  • The Pleasures of the Damned: Poems, 1951-1993
  • Cehennemden Bir Köpektir Aşk
  • Aforizmlər
  • kadınlar

Charles Bukowski Alıntıları - Sözleri

  • bir sonraki şişeden başka hiçbir şeyin önemi yoktu (Cehenneme Giden Yol)
  • Haftada 64 saat çalışıp karşılığında 35 dolar alıyordu dangalak ve mutluydu (Kasabanın En Güzel Kızı)
  • Bir şeyler biliyormuş gibi görünüyordum, ama yalandı, sahteydim ve insanın birden sahte olduğunu hissetmesinden daha kötü hiçbir şey yoktur dünyada. (İlham Perisine Oynamak)
  • Gurur yeni biçimler yaratıp kazananlara aitti sadece… (Pis Moruk İtiraf Ediyor)
  • “Şu haline bak. Bitkiden farkın yok.” (Ölüler Böyle Sever)
  • Deleuze göre felsefe,kavram icat etmenin,bicimlendirmenin ve üretmenin sanatıdır.Eger felsefe kavramları icat ediliyorsa, o zaman düşünceyi kışkırtmak için icat ediliyor olmaları gerekmektedir. (Gilles Deleuze ve Amerikan Edebiyatı)

  • Ölüm değil sorun, gelmesini beklemek. (Gece Çılgın Ayak Sesleriyle Yırtıldı)
  • ''Sen paranoyak mısın?'' diye soruyor. ''Elbette, aklı başında herkes kadar.'' (Kasabanın En Güzel Kızı)
  • çok fazla kadın düzmelisin güzel kadınlar ve birkaç düzgün şiir yazmalısın. yaş ve/veya yeni çıkan yetenekler meselesini kafana takma. daha çok bira iç daha çok ve daha çok ve haftada en az bir kez hipodroma git ve mümkünse kazan zordur kazanmayı öğrenmek -her denyo iyi bir kaybeden olabilir. ve Brhams'ını be Bach'ını ve biranı. unutma fazla egzersiz yapma öğleye kadar uyu. kredi kartlarından uzak dur, hiçbir şeyi zamanında ödeme. ve bu dünyada 50 dolardan fazla edcek bir fahişe olmadığını unutma sevme yeteneğin varsa önce kendini sev, fakat hiçbir zaman tam bir yenilgi olasılığını göz ardı etme, yenilginin nedeni sana yanlış ya doğru gelse de- ölümün tadına erken bakmak kötü bir şey olmayabilir. kilisilerden ve barlardan ve müzelerden uzak dur, ve örümcek gibi sabırlı ol- zaman herkesin çarmıhıdır, artı sürgün hezimet ihanet bütün o cürüf. biradan şaşma bira kesintisiz kan demektir. kesintisiz bir sevgili. büyükbir daktilo al, ve pencerinin önünde ayak sesleri ileri geri giderken örsele lanet şeyi, tuşlara ser vur ağır siklet bir dövüş olsun boğa güreşinde boğanın ilk saldırışı gibi ve müthiş dövüşmüş o eski köpekleri hatırla: Hemingway, Celine, Dostoyesvski, Hamsun. onları da senin yaptığın gibi küçük odalarda delirmediklerini sanıyorsan yanılıyorsun kadınsız yemeksiz umutsuz o zaman hazır değilsin demektir. daha çok bira iç. zaman var yoksa bile. (Cehennemden Bir Köpektir Aşk)
  • Sevmeyi falan değil, yalnızlığı öğren. Çünkü zor zamanlarda, en çok ona ihtiyacın olacak.. (Ölüler Böyle Sever)
  • Bizler ölmekte olan kuşlarız Bizler batmakta olan gemileriz - Ayaklarımızın altında yer sarsılmakta ve bizler kollarımızı, bacaklarımızı dışarı doğru atıyoruz aynen çıyanın ölüm öpücüğünde olduğu gibi: ama sonra sırtımızda nazikle dişlerinin sesini duyuyoruz zehrimizi "politika" diye adlandırıyorlar. (Günler Tepelerden Aşağı Koşan Vahşi Atlar Misali)
  • Çok tuhaf insanlar vardı pansiyonda. Bir şey söylemeleri gerektiğinde asla konuşmazlardı. (Kahramanın Yokluğu)
  • " Sokaktaki adamın ayağında sağlam bir çift kundura olsun, karnı tok olsun. " (Kasabanın En Güzel Kızı)

  • “Topluma uyum sağlayamadım nedense. İnsanlardan hoşlanmıyorum.” (Sıcak Su Müziği)
  • *** ...saat dörde kadar her şey yolunda giderdi... (Canlılar ve Ölüler İçin Fırtına)
  • İstedikleri buydu demek: yalanlar. Harikulade yalanlar. Buna ihtiyaçları vardı. İnsanlar ahmaktılar. (Ekmek Arası)
  • her şeyden vazgeçebilmelisin, fırlatıp alabilmelisin, her şeyi. (Gülün Gölgesinde)
  • Bir son istiyor musunuz? Siz yazın. (Pis Moruk İtiraf Ediyor)
  • Zihnimizin durumu ülkemizin durumudur. (Kaybedenin Önde Gideni)
  • *** bu bir ara. fırsat varken tadını çıkarın. (Canlılar ve Ölüler İçin Fırtına)

Yorum Yaz