Aşk Bize Küstü - Yılmaz Odabaşı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aşk Bize Küstü kimin eseri? Aşk Bize Küstü kitabının yazarı kimdir? Aşk Bize Küstü konusu ve anafikri nedir? Aşk Bize Küstü kitabı ne anlatıyor? Aşk Bize Küstü kitabının yazarı Yılmaz Odabaşı kimdir? İşte Aşk Bize Küstü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Yılmaz Odabaşı
Yayın Evi: Nemesis Kitap
İSBN: 9786055395865
Sayfa Sayısı: 156
Aşk Bize Küstü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
1980lerden itibaren şiirleriyle kendine has bir yer edinen ve şiirleri geniş bir okur kitlesine ulaşan Yılmaz Odabaşının bu kitabında yer alan şiirleri, 1990dan 2000 yılına dek on yıllık evrede yazdıklarından oluşuyor.
Şairin bu yapıtındaki şiirler, yine aynı yıllarda yayınlanan Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur (1992) , Cehennem Bileti (1994) , Aşk Bize Küstü (1997) ve Çalınmış Bir Mahşer İçin Ahval (1999) adlı şiir kitaplarından seçtiği şiirleri kapsıyor.
Yılmaz Odabaşı, bu kitabında yer alan şiirleriyle:
1990 CAHİT SITKI TARANCI Şiir Ödülü,
1991 PETROL-İŞ Sendikası Şiir Yarışması İkincilik Ödülü,
1998 SABRİ ALTINEL Şiir Yarışması Birincilik Ödülü,
1999 ORHON MURAT ARIBURNU 10. Yıl Şiir Özel Ödülü
gibi ödüller kazanmış, pek çok şiiri de önemli müzik grupları ve müzik adamları tarafından bestelenerek şarkılaşmıştır.
Şairin bu kitabında yer alan ustalık dönemi şiirlerindeki lirizmi ve imgesel yoğunluğu severek ve içselleştirerek okuyacaksınız
Aşk Bize Küstü Alıntıları - Sözleri
- Çünkü kısa bir öyküdür hayat, Uğruna upuzun acılar çektiğimiz.
- Kalbim hasretinde asılı kaldı…
- Ay ışığı gölgeleri büyüttü, son kuşlar da vuruldular dağlarda. Yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin; çağın vebalı gövdesinde bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık. Ay ışığı gölgeleri büyüttü. Ayrılıklar eskidi, biz eskidik, aşk bize küstü Asiya...
- " Hep aynı nakaratta köhne bir hayat... Defolu çıkmış hayat kimin umrunda."
- "Herkes kırılamaz; bazen ince bir dal olmak gerekir kırılmak için: Ama dünya kütüklerin... Ağlayamaz herkes; ağlayabilecek kadar büyümek gerekir: Dünya ise küçüklerin... Sevemez herkes; bir orman olmak gerekir sevmek için: Bak ki dünya çöllerin... Ve vakur bir damla olmak dalga için. Katılmak okyanusa aşk için, isyan için!" 1996, Ankara
- " Bir akvaryumu yazmak akvaryumda yaşamaktan kolaydır. Bu yüzden her dize biraz eksik, her şiir biraz yalandır. "
- "Eski bir taş plak eski bir konakta yankılanıyor. Hasretim ensesinden vurulmuş ceylan. İçimde ufkunu yitirmiş bir rüzgâr bağırıyor. İnsan sevince birdenbire ağlıyor. Bir kadın eşarbını kalkan yapmış yürüyor, birileri anılarda ilkyaz gibi gülüyor; anılarda eski kiremit testiler kırılıyor. Ben o testileri iki lirayken bilirim. Buz kırıp su satardık el ele tutuşup gündüzleri. Düşününce yüreğim hançerleniyor, kadınlar odalarda soyunup dökünüyor ve yaşlanınca günler bayat bir küfre dönüşüyor. /Kalbim, kalarak bendini yıkmayı unutmuş akıntılardan. Kalbim, her sabah hayatın çapraz ateşleriyle dağlanan!/ Eski bir taş plak eski bir konakta yankılanıyor. Mevsimler her mevsim bir kez daha ölüyor, herkes her şeyi bin kez ölümü bir kez beceriyor. Düşününce yüreğim hançerleniyor. kadınlar odalarda soyunup dökünüyor ve yaşlanınca günler bayat bir küfre dönüşüyor. Eski bir taş plak eski bir konakta yankılanıyor. Kalbim, böğrümde bir volkan yanıyor ve durmadan mağlup adamı oynuyor sokakta biri. Kendimle karşılaştığımda hep onu buluyorum. "O, sensin" diyorlar, gidip yüzüne tükürüyorum. "Vurma!" diyor: Yastayım. Vurma, hasretin uçurumlarına düştüm! Eski bir taş plak eski bir konakta yankılanıyor. Her şair kendine bir cehennem kuruyor. Eskimiş testiler apansız kırılırken. yaşıyorum ve ömrümü cahil cellatlar haczediyor..." 1994, Ankara
- Başlamayan hiç bir şey bitmez.. Yollar eksilmez.. Yaşanmamış sevdalar dinmez...
- " Şairim, masaya “Tragedyalar”ı koydu; destur adlı şiirden ve ateşin böğründe durdu. Yangının alazında şiir demledi, ağladı, seyreyledi… "
- "herşey hızla ayrışmakta üstelik gün ortası ışıkta, herşey pazar ve karmaşa..."
- “-vay anasını bu maçı da alamadık abiler ipne hakemler bizi yine mağlup ettiler!”
- " Şairim masaya “Umutsuzlar Parkı”nı koydu; park tenhaydı, ama rengarenkti hayat gibi, aşk gibi. Orada sözcükler seviştirdi; dizeleriyle “Sevda ile Sevgi”yi kesiştirdi… "
- Çünkü kısa bir öyküdür hayat, Uğruna upuzun acılar çektiğimiz...
- "kimin umurunda yeni donlar giyen eski kadınlar ve bilumum “öteki”ler dolup boşalan kültablaları bozuk sifonlar şerefsiz adisyonlar ve yamalı bohçalar gibi uzayan yollar kimin umurunda buharlaşmış oğullarını arayan anaların acısı ve yaşlı bir kemancının eskimiş papyonundaki keder... /sürerken ıssızlığın ödül töreni sen topla dur topla dur dağılan sevinçleri.../ "
Aşk Bize Küstü İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın Yazarı Yılmaz Odabaşı Kimdir?
Yılmaz Odabaşı, 1962 yılında Diyarbakır’da doğdu. İlköğretimini Diyarbakır Erdil, Ankara, Kayseri ve Gaziantep’te, ortaöğretimini de Diyarbakır’da Diyarbakır Lisesi’nde tamamladı. Sonraki yıllarda önce “siyasal” nedenlerle, sonra da düşünce suçları kapsamında bir çok kez yargılandı. Tabela ressamlığı, otobüs şirketinde yazıhane katipliği, ilaç firmalarında tıbbi mümessillik ve kitapçılık yaptı. 1985-93 yılları arasında Diyarbakır’da 8 yıl gazetecilik yaptı. Bu dönemi anlatan "Güneydoğuda Gazeteci Olmak" adında bir kitabı da vardır. 1993 yılında siyasi baskılar nedeniyle Ankara’ya yerleşti. ‘81’den bugüne Yeni Olgu, Oluşum, Edebiyat 81, Yamaç, Yarın, Nitelik, Dönem Sanat Rehberi, Gökyüzü, Yugoslavya’da yayınlanan Tan ve Birlik Gazeteleri ile Çevren dergisi, Yeni Düşün, Broy, Parantez, Çağdaş Türk Dili, Temmuz, Cumhuriyet Dergi, Yazılı Günler, Yeni Yaprak, Varlık, Kedi Şiir, İnsan, Evrensel Kültür, İblis, Şairin Atölyesi, Gösteri, Edebiyat ve Eleştiri, İzlek ve Yine Hişt Gibi dergilerde şiirleri ve şiir konulu yazıları yer aldı. Bir kitabı Almanya’nın Köln şehrinde, bir kitabı da Irak’ın Dohuk kentinde yayınlandı. Bir çok şiiri değişik dillere çevrildi. rn 1987 yılında Temmuz dergisinin okur oylarıyla düzenlediği yarışmada birincilik ödülünü aldı ve yılın en beğenilen şairi seçildi. 1989 Tayad Şiir yarışmasında ikincilik, 1990 Cahit Sıtkı Tarancı şiir ödülü, 1992 Petrol-İş Sendikası IV. şiir yarışmasında ikincilik ödülleri aldı. Bir çok şiiri Grup Kızılırmak, Grup Yorum, Danimarka’nın ünlü müzik topluluğu Sawage Rose ve Onur Akın tarafından bestelendi ve şiirleriyle birçok kasete ad verdi.
Yılmaz Odabaşı Kitapları - Eserleri
- Feride - Bütün Şiirleri 2
- Her Ömür Kendi Gençliğinden Vurulur
- Şarkısı Beyaz
- Aşk Bize Küstü
- Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık
- Aşk Tek Kişiliktir
- Ey Hayat
- Sakla Yamalarını Kalbim
- Sevginin Herkesten Şikayeti Var
- Kül Aşklar
- Eylül Defterleri
- Çocuklar ve Adresler
- Hoşça Kal Diyarbakır
- Yurtsuz Şiirler
- Hayatın Düşlere Borcu Var
- Aşk Şiirleri
- Son Çeyrek Yüzyıl Şiir Antolojisi
- Aynı Göğün Ezgisi
- Kuşlar Uzaktı Sonra
- Kovulmuş Şiirler
- Bana Yasak Sözler Söyle
- Buğulu Atlas
- Cehennem Bileti
- Asef'in Dağları
- Hayat Bilgisi Notları
- Çocuklar ve Adresler
- Bütün Kanamalar Umuttan
- Hüzün Mü? Başım Gözüm Üstüne
- Ey Hayat
- Aşk Bize Küstü
- Giderken Bıraktığım
- Düş ve Yaşam
- Aşk Şiirleri Antolojisi
- Sevginin Herkesten Şikayeti Var
- Aforizmalar
- Aşk Tek Kişiliktir
- Hayat Gül Kokulu Bir Sağanak Yine
- Güneydoğu'da Gazeteci Olmak
- Günlerin Çarmıhında
- Şafak Keya'da Çıplaktı
- Sınıra Vuruyorum Sınırsız Vuruyorum
- Siste Kalabalıklar
- Çalınmış Bir Mahşer İçin Ahval
- Talan İklimi
Yılmaz Odabaşı Alıntıları - Sözleri
- Şiirin objesi de edebiyat sosyetesindeki paslaşmalar değil, hayat ve insandır. (Hayat Gül Kokulu Bir Sağanak Yine)
- Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım; sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın. (Sevginin Herkesten Şikayeti Var)
- … örneğin kimseler ateistlere gidip de diyalektik materyalizmi anlatmıyor ya da Marksizmin ruhundaki anti militarizmi veya feministlere, kadın ve erkeğin kurtuluşunun ancak topyekün örgütlü siyasal mücadeleden geçtiğini, bütün bu grupları sosyalizmin kapsayacağını, ama bu irili ufaklı çatlak seslerin sosyalizmi kapsamayacağını anlatmıyordu. (Düş ve Yaşam)
- "Toprağına çığ düşmüş bir ülke miyim?" (Hüzün Mü? Başım Gözüm Üstüne)
- Dilediğin kadar uzağa git; hep aynı gökyüzünü paylaşacağız. (Aforizmalar)
- Sormayın şu dünyaya yalan gelir , talan gideriz Sormayın Bilmem... (Sınıra Vuruyorum Sınırsız Vuruyorum)
- İnsanlar bir gün tanrıları unutur belki; ama sevişmeyi unutursa yüzümüz paslanacak. (Aşk Tek Kişiliktir)
- görüşmeyeli ya sen nasılsın adım,adresim durur mu defterinde? (Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık)
- Herkes gidecek elbet bu yavşak zamanlardan Bu kan revan, bu iğfâl akşamlardan... VE ANT OLSUN Kİ HİÇBİR KURŞUN HİÇBİR ÇELİK HİÇBİR TOPRAK VE HİÇBİR VATAN DAHA KUTSAL DEĞİLDİR İNSANDAN!. (Ey Hayat)
- Hangi hüznün buğusunu silecek zaman? (Kovulmuş Şiirler)
- Anlat ki, insanız; dağ'ız, rüzgarız, hırçın gecelerde sapsarı ay'ız, kan karanfil renkte karabasanız. (Kovulmuş Şiirler)
- Bir bedeni o kıyısızlığa bırakma saati geldiğinde gitmek bir yalnızlıktır. Bütün gitmeler yalnızlıktır kalmaya göre... (Aşk Tek Kişiliktir)
- "İnsanlar küçüldükçe yasalar büyüyor ve herkes seçmediği yasalarla ölüyor..." (Aşk Tek Kişiliktir)
- Hepimizi bir ana doğurdu ve hepimiz mutlaka bir kadını çok sevdik; ama kadınlar, o büyük aşklarında da, yaşam ve ekmek kavgalarında da, o çaresiz ve anaç acılarında da- büyük oranıyla - erkek zulmünün saçaklarından kurtulamıyorlar. Çünkü her kötülüğün ibresinde sevgiyi de vurgulayan bir yan var... (Sevginin Herkesten Şikayeti Var)
- hayat birebir hapis, birebir firar, birebir aşktı. ezgiler savursun külü. Hulki Aktunç (Son Çeyrek Yüzyıl Şiir Antolojisi)
- ....... yazdırmalısın mezar taşına: ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın aslında yokum ben bu oyunda ömrüm beni yok saysın... (Ey Hayat)
- "deşildim, deştim ve derinleştim!" (Aynı Göğün Ezgisi)
- Değil mi ki herkesin bir kenti vardır:Bir insanı sevmek gibidir bir kenti sevmek;tanınmayan kent, bilinmeyen insan sevilir mi? " (Hoşça Kal Diyarbakır)
- Siz orda kalabalık ve kabarık kalın, sağolun, yalnızlık iyi, yalnızlık iyi... (Aşk Bize Küstü)
- Boğulur gibiydim... Yağmur da dinmeyi unutmuştu (Çocuklar ve Adresler)