Aşık Kadınlar - D. H. Lawrence Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aşık Kadınlar kimin eseri? Aşık Kadınlar kitabının yazarı kimdir? Aşık Kadınlar konusu ve anafikri nedir? Aşık Kadınlar kitabı ne anlatıyor? Aşık Kadınlar PDF indirme linki var mı? Aşık Kadınlar kitabının yazarı D. H. Lawrence kimdir? İşte Aşık Kadınlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: D. H. Lawrence
Çevirmen: Nihal Yeğinobalı
Orijinal Adı: Women İn Love
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750711091
Sayfa Sayısı: 614
Aşık Kadınlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Modernist sanat akımının önemli yazarlarından D.H. Lawrence'ın en incelikli, en yetkin yapıtı sayılan Âşık Kadınlar, İngiltere'nin, maden işletmeleriyle ünlü bir taşra kentindeki Ursula ve Gudrun kardeşlerin aşk öyküleri üzerine kurulmuş. Ursula cinsellik konusunda farklı görüşleri olan bir aydına, Gudrun ise cinselliği pratik boyutta yaşayan zengin bir sanayiciye âşık oluyor. Bu iki çiftin birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerinde, çelişki dolu bir beklentiler yumağının çözülüşünü izliyoruz.
D.H. Lawrence'ın Lady Chatterley'in Sevgilisi ve Gökkuşağı romanları gibi Âşık Kadınlar da ilk yayımlandığında cinselliğe ağırlık veren yapısı nedeniyle sert eleştirilerle karşılandı, hatta müstehcen olarak damgalandı. Oysa Âşık Kadınlar, iki kardeşin ilişkilerinin yanı sıra, alttan alta yazıldığı dönemin kültürel değişimini de yansıtıyor. Kitapta savaştan hiç söz edilmiyor olsa da, sanayileşmiş dünyadaki gelişmelerin Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan insan kıyımına yol açtığı ve bu koşullarda kendimize "insan" demenin bir anlamı olup olmadığı sorgulanıyor. Böyle bir ortamda aşk, evlilik, aile, dostluk gibi insanca ilişkilerin gerçek değeri sorusuna yanıt aranıyor.
Aşık Kadınlar Alıntıları - Sözleri
- Bazen yaşamak bir lanetmiş gibi geliyor!
- Yeter ki... şöyle ya da böyle, yaşadığımı hissedebileyim.
- Şimdiki yaşamımızın baştan aşağı yanlış olduğuna inanıyorum, çünkü her şey bakıp görmeye dayanıyor. Artık ne hissediyor ne de anlayabiliyoruz. Bakıyoruz ve görüyoruz yalnızca.
- “Sevgi denen şeyin püf noktası şu,” diye konuştu. “Çiğneye çiğneye sakız yapıp çıkmışız bu sözcüğü. Bence sevgi denen şey yeni baştan tanımlanmalı; bu sözcüğün ağza alınması yasaklanmalı, yıllar yılı, daha iyi bir anlam bulununcaya değin.”
- Beni hiç kimse hiçbir zaman gerçekten sevemeyecekmiş gibi geliyor.
- Ama insanoğlunun gözü hiçbir zaman doymaz.
- “Uzaklara gidemezsin ki!” diyordu. “Uzak diye bir yer yok, çünkü. Yalnızca kendi kabuğuna çekilmiş oluyorsun; hepsi bu.”
- Sevgi denen şeyin püf noktası şu,” diye konuştu. “Çiğneye çiğneye sakız yapıp çıkmışız bu sözcüğü. Bence sevgi denen şey yeni baştan tanımlanmalı; bu sözcüğün ağza alınması yasaklanmalı, yıllar yılı, daha iyi bir anlam bulununcaya değin.” Aşık Kadınlar, D. H. Lawrence
- Hiçbir şey kalmamış gibi geliyor... anlıyor musun? Bir şeye sarılmak istiyorsun, elin boşa gidiyor; uçurum... sonra bir de bakıyorsun bu boşluk, bu uçurum senin içinde. O zaman artık ne yapacağını şaşıyorsun.
- En normal görünenler, yeraltı dünyaları en karışık olanlardır, aslında.
- Hepimiz öyle iç karartıcı birer yalancıyız ki! Tek bildiğimiz şey kendi kendimize yalan söylemek. İdealizmde kusursuz bir dünya yaratmışız; temiz, dürüst, yeterli. Sonra da kalkıp yeryüzünü pislikle sıvıyoruz; yaşamayı utanç verici bir ırgatlığa çeviriyoruz; pislik içinde koşuşan böcekler misali.
- Artık ne hissediyor ne de anlayabiliyoruz. Bakıyoruz ve görüyoruz yalnızca.
Aşık Kadınlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Tüketmek: Modernist sanat akımının yazarlarından olan D.H. Lawrence bu kitabında bize aşkı, doyumsuz sevgiyi, aile ve insan ilişkilerini henüz geçilmiş savaş yıllarının ardındaki insanları anlatıyor. Sanayilesmenin ele geçirdiği bi kentteki aşk ikileminde kalan yaşamlarını bir sevgi olmadan idame ettiremeyen kadınların, kadınlardan beklentileri cok farklı olan adamların hikayeleri. Öyle ki kitap günümüze de uyarlanabilir. Aşk, arkadaşlık kısacası insan ilişkilerimizde sürekli doyumsuz bi sevgi arayışındayız. İnsanları sevmekten öte kendimizi nasıl seveceğimiz bile bilmiyoruz. Birine bir şeyler verebilmek için ( aşk, sevgi, dostluk) önce kendimize ne verebildiğimize bakmalıyız. Neyi ne kadar alabildiğimize. Severken bile kendimizden o kadar veriyor, kendimizi o kadar tüketiyoruz ki insanlar hayatlarımızdan çıktıklarında derin bi buhran haline bürünüp kabuklarımıza çekiliyoruz. Sanki gidenler sevgimizi, benliğimizi de alıp gitmişler gibi terk edilmişlik içerisinde kalıyoruz. Bu yanlış...Yapılan yanlış aşırılık. O kadar tüketiyoruz ki sevgiyi kendimize yetecek sevgi bırakmıyoruz. Bundan mütevellit bu kitapta olduğu gibi şu sözle sonlandırmak isterim. "Sevmen aşırı, Sevmemen yıpratıcı olmasın..." yazar/d-h-lawrence (Hija)
10 günün sonunda vedalaştık.Uzun geçen bir yolcuktu benim için. Ağır ağır ilerlemeyi tercih ettim zira benim için 'bir solukta' okuyup bitirebileceğim bir eser değildi. Okuduğuma göre Lawrence kitaptaki 'Birkin' karakterini kendisinden esinlenerek yazmış ve ilişkiler hakkında kendi düşüncelerini aktarmak için kullanmış. Zaten kitaptaki karakterler genel olarak çok derinlikli, sürekli bir arayış içindeler, sorgulamaları ve savaşları hiç bitmiyor. Keyifli bir okuma oldu. (Zuhal)
İngiliz edebiyatının baş yapılarından biri insanın kendi içindeki gücü, potansiyeli ve benliğini arama arzusu ile çevrili bir roman cinsel yönelimlerimizn, kimlik karmaşalarımızın hayatımızı ne kadar etkileği bizi biz yapan ne varsa üzerine gitmemiz gerektiğini vurguluyor... anlayana (Jiyann)
Aşık Kadınlar PDF indirme linki var mı?
D. H. Lawrence - Aşık Kadınlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aşık Kadınlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı D. H. Lawrence Kimdir?
David Herbert Richards Lawrence (d. 11 Eylül 1885 ö. 2 Mart 1930), 20. yüzyıl İngiliz yazarıdır. Roman, şiir, tiyatro oyunları, denemeler, gezi kitapları, edebiyat eleştirileri, yazmış, çeviriler yapmıştır. Eserlerinde modernizm ve endüstirileşmenin birey üzerindeki yabancılaştırıcı etkisi üzerinde durmuştur.
D. H. Lawrence Kitapları - Eserleri
- Lady Chatterley'in Aşığı
- Bakire ile Çingene
- Ölen Adam
- Oğullar ve Sevgililer
- Adaları Seven Adam
- Ruhsal Çözümleme ve Bilinçdışının Doğaçlaması
- İki Mavi Kuş
- Aşık Kadınlar
- Gökkuşağı
- Anka Kuşu
- Çizgiyi Aşmak
- Tilki
- Uğurböceği
- Pornografi ve Müstehcenlik
- Atını Sürüp Giden Kadın
- Harman Yerinde Aşk
- Mutlu Hayaletler
- Kayıp Kız
- The Rocking - Horse Winner
- Gülümseme
- İtalya'da Alacakaranlık
- Ak Tavus Kuşu
- Love among the Haystacks (Stage 2)
- Aaron'ın Asası
- Psikanaliz ve Bilinçdışı
- Deniz ve Sardinya Adası
- Prusyalı Subay
- Kıyamet
- The Lovely Lady
- The Odour of Chrysanthemums
- Studies In Classic American Literature
- Kanatlı Yılan
- Lawrence'ın Mektupları
- England, My England and Other Stories
- British and American Short Stories
- Look! We Have Come Through!
- Aşktan Daha Derin
- The Complete Poems
- The Plumed Serpent
- Resim Sanatı Üzerine Denemeler
D. H. Lawrence Alıntıları - Sözleri
- Bir şeyleri pencereden dışarı fırlatıp atmak inanılmaz eğlencelidir. Ama her şeyi fırlattıktan sonra birkaç günü çıplak yerde oturarak, orada uyuyup yemek yiyerek geçirdiğinizde ve kemikleriniz ağrımaya başladığında, eski mobilyalarınızın bir kısmının geri gelmesi için dualar etmeye başlarsınız. (Pornografi ve Müstehcenlik)
- “Bir sokakta sevdiğiniz biri yaşadığı zaman, orası bir dünya olur. “ (Lawrence'ın Mektupları)
- Garip dünya, garip doğrusu; hem kirli hem de temiz. Ben de öyleyim. (Ölen Adam)
- Yeter ki... şöyle ya da böyle, yaşadığımı hissedebileyim. (Aşık Kadınlar)
- Kötülük korkunç bir şey. Önceden mutlak kötülüğün olmadığına inanırdım. Ama artık biliyorum ki var ve öyle büyük ki tüm yaşamı tehdit ediyor. (Deniz ve Sardinya Adası)
- Kimseyi de istemiyordu yanında, yalnız kalmak en iyisiydi; çünkü yanında insanların bulunuşu ona yalnızlık duyuruyordu. (Ölen Adam)
- Bazen çok masum olmak gerekebiliyor. (Aaron'ın Asası)
- İnsanların yakınına gelmelerini istemiyordu. Ses duymak istemiyordu. Farkında olmadan kedisiyle konuşacak olsa, kendi sesinin sesinden bile deliye dönüyordu. Büyük sessizliği bozduğu için kızıyordu kendi kendine. (Adaları Seven Adam)
- Geceleyin uykuya yattığınız zaman, "işte ben olan ve olduğunu bildiğim insan ölüyor," demek zorundasınız kendinize. Ve sabah kalktığınızda da "işte hâlâ kendim olan, bilinmeyen bir nicelik doğuyor" demek zorundasınız kendinize. (Ruhsal Çözümleme ve Bilinçdışının Doğaçlaması)
- beni seçerseniz, beni yargılamaktan sonsuza dek vazgeçmelisiniz. Gerçekten beni izlemeyi seçtiyseniz , böylelikle beni eleştirme hakkınızı yitirmiş olursunuz. Bundan böyle beni ne onaylayabilirsiniz, ne de onaylamazsınız. Kutsal seçim eylemini gerçekleştirdiniz. Bundan böyle sadece itaat etmelisiniz. (Uğurböceği)
- Güneşe kavuşmak istedi. Ancak evden uzaklara gitmesi gerekecekti - insanlardan uzaklara. Ve bu kolay değildi, her zeytin ağacının gözü olduğu ve her yokuşun uzaktan görüldüğü bir ülkede, saklanmak ve güneşle sevişmek... (Atını Sürüp Giden Kadın)
- " If you're lucky you have money. That's why it's better to be born lucky than rich. If you're rich, you may lose your money. But if you're lucky, you will always get more money. " (The Rocking - Horse Winner)
- Hayat, duygularımıza yön verir.Zamanla daha yumuşak ya da daha sert hale gelebiliriz.Değişiriz.Yirmili yaşlarımızda duygularımızı inciten şeyler, belki ellili yaşlarda hiç mi hiç incitmeyecek.Değişim kadınlarda; özellikle de annem gibi, aile içinde güç unsuru olan kadınlarda, erkeklerde olduğundan çok daha çarpıcı gerçekleşiyor. (Pornografi ve Müstehcenlik)
- Düşünmek istemiyordum, bilmek istemiyordum. Hareketlerimi tutuklamak, onları âna ve maceraya sıkıştırmak istiyordum. (İtalya'da Alacakaranlık)
- Eğer bir adamı fazla iyi tanırsan onun seni öpmesini istemezsin. (İki Mavi Kuş)
- Bir kız, güzel ama sıradan bir uçurumun kenarında, bir sürü çiçeğin arasında geziniyor (Deniz ve Sardinya Adası)
- Gelgelelim, bu dengesiz hesapları dengelemeye çabalamaktan bitkin düştü. (Adaları Seven Adam)
- Bir keresinde bana baktığında, kahverengi gözlerinde sanki içinde bitkin, boş bir korku dışında başka bir şey olmayan boşluklar gibi, boş bir bakış vardı. Gerçekten orada olup olmadığımı anlamak için hiçliğin pencerelerinden bakıyordu. (Mutlu Hayaletler)
- Ejderha, insan bilincinin en eski sembollerinden biridir. Ejderha ve yılan sembolü her insan bilincinde o kadar derinlere gider ki çimendeki herhangi bir hışırtı en katı 'modern'i bile denetleyemediği derinliklere dek irkiltir. İlk ve her şeyden önce, ejderha, içimizdeki sıvı, hızlı ve irkilten hayat hareketinin sembolüdür. Bir yılan gibi içimizde dolaşan ya da yine yılan gibi içimizde kıvrılan ve bekleyen, kudretli, irkilmiş hayat, işte o ejderhadır. Ve aynı şey kozmos için de geçerlidir. (Kıyamet)
- "Bir sokakta sevdiğiniz biri yaşadığı zaman, orası bir dünya olur." (Lawrence'ın Mektupları)