dedas
Turkcella

Antikacı Dükkanı - 2. Cilt - Charles Dickens Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Antikacı Dükkanı - 2. Cilt kimin eseri? Antikacı Dükkanı - 2. Cilt kitabının yazarı kimdir? Antikacı Dükkanı - 2. Cilt konusu ve anafikri nedir? Antikacı Dükkanı - 2. Cilt kitabı ne anlatıyor? Antikacı Dükkanı - 2. Cilt kitabının yazarı Charles Dickens kimdir? İşte Antikacı Dükkanı - 2. Cilt kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.02.2022 04:00
Antikacı Dükkanı - 2. Cilt - Charles Dickens Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Charles Dickens

Çevirmen: Behlül Toygar

Yayın Evi: Milli Eğitim Basımevi

İSBN:

Sayfa Sayısı: 423

Antikacı Dükkanı - 2. Cilt Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Antikacı Dükkanı - 2. Cilt Alıntıları - Sözleri

  • Kitap benim aynamdır; bana bütün hayatımı gösterir.
  • Ben yumuşak kalpli budalanın biriyim!
  • “Annemden sonra; Düşüp dizimi kanattığım zaman koşup öpeyim geçsin! diyen kimse yoktu."
  • İnsanlar akıllarını kullanıp öğrenmeye çalışmıyorlar, içinde hiçbir şeyin büyümesine izin vermiyorlar...
  • Çünkü toprak altında yatanların hatırası çabuk unutuluyor...
  • Yalnız gökyüzünde müzik ve meleklerin kanatlarının sesi vardı.
  • Fakat her saadetin bir sonu vardır, ikinci bir saadetin zevki da burada değil midir?
  • Onu gülerken görmek; öldükten sonra dirilmek, cennete yaklaşmak gibi bir şeydi.
  • Allah'tan bulasın.
  • Bizi bırakma Nell! Gökyüzü ne kadar nurlu da olsa, bizden ayrılma Nell!
  • Zararsız bir neşe ve iyi huyun cennette gömlek yakasından daha büyük bir günah olduğuna inanmıyorum. Takan da bir, takmıyan da...
  • Beni kaplıyan hüzün, ümit ve mantık tanımıyor...
  • "Allah bize acısın. Şu müşkül zamanımızda bize yardımcı olsun."
  • ölümü takibeden boşluk, üzgünlük ve bezginliği, en iradeli insanlara ârz olan perişanlığı bilmiyenlér; yokluğu her an hissedilen, sevilen bir yakın için duyulan kederi; cansız cisimlerle hatırdan çıkmıyan bu insan arasındaki rabıta ve münasebeti, ve her eşyanın bir âbide ve her odanın bir mezar kesildiğini bilip nefsinde tecrübe etmiyenler; ihtiyar adamın üzgün ve perişan bir hâlde aradığını bulamıyan bir insan rahatsızlığı ile, nasıl vakit geçirdiğini anlıyamazlar.
  • "Akşam olmuştu. Şimdi etrafta dolaşan daha az insan vardı. Bütün etrafta aynı alâkasızlık, kalplerinde aynı yalnızlık ve gariplik hissiyle, hâlâ bir aşağı, bir yukarı dolaşıyorlardı."

Antikacı Dükkanı - 2. Cilt İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Uzun zaman sonra Charles Dickens kitaplarına geri döndük ve o da nesi? Çok uzun bir kitapla başladık. Zaten yorucu dönemde olunca biraz sündürerek okudum tabi. Gene de işte PDF olunca sayfalar akıp gidiyor. Tuttum bu işi ben ya. 2 kitapta da Nelly adındaki öksüz bir çocuğun dedesiyle verdiği yaşam mücadelesi anlatılıyor. Diğer kitabın incelemesine de bu yazıyı eklemeyi düşünüyorum. Çünkü verilmek istenen mesajı anladıktan sonra çok farketmiyor farklı cümleler kurarak aynı şeyleri anlattıktan sonra. Başlarda çok sıkılacağınızı biliyorum, kitabın geneli de etkileyici gelmiyor ama kötülüğünden değil. Bir aksiyon filmi seyrettiğinizi düşünün. İlk başlangıç çok önemlidir ve yavaş başlarsa sevmezsiniz. Tabi sonra aniden hızlanır ve durmazsa filmin sonunda ‘iyiydi be’ diyebilirsiniz. Tamam kabul ediyorum çok iyi değildi ama dede torun kaçıp hayata tutunmaya başlayınca öyle iyiye gitti ki, bence diğer cilt biraz da bundan geldi yani. Gerçi İki Şehrin Hikayesi kitabını okuyanlar da başlangıçtaki o sıkıcılık sonrası iyileşen bir kitap olduğunu hatırlayacaklardır. Bu yüzden bence şans verilebilir diyorum ben. Bu cilt tabi ilk cilde göre daha gelişmiş olaylardan başladığı, toplum katmanlarının anlatıldığı, maddiyata göre insanlara nasıl muamele edildikleri kavramları ile beraber finaliyle de bence ilk ciltten daha güzel. Bütün olarak da tavsiye edebileceğim ama sıkıcı yönüyle de sakince okunması taraftarı olduğum eserlerden. Hepimize iyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)

O kadar başarılı bir anlatım var ki, Quilp karakteri karşınıza çıksa bir kaşık suda boğarsınız.Yatmadan önce zevk alarak okuduğum ender eserlerden. (muhammed)

Kitabın Yazarı Charles Dickens Kimdir?

Charles Dickens (7 Şubat 1812 – 9 Haziran 1870), İngiliz yazar.

Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan Dickens'ın ilk yılları refah içinde geçse de babasının borçları yüzünden hapse girmesiyle sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında Morning Chronicle gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835'te 'Boz' takma adıylaBoz'un Karalamaları başlığında notlar yayımlamaya başladı.

1837'de ise esas onu ünlendirecek olan Bay Pikvik'in Serüvenleri adlı kitabını yayımladı. Aynı yıl içinde Catherine Hogarth ile evlendi. 1840 yılında ölen baldızı Mary'e ithaf ettiği Antikacı Dükkanı romanını yayımladı.

1840'ta Amerika'ya gitti ve burada büyük bir coşkuyla karşılandı, ama Genel Okur İçin Amerika Notları kendisini o kadar içtenlikle ağırlamış olanlarda şiddetli tepkilere yol açtı. 1843 ile 1846 arasında bol bol seyahat eden Dickens, bu seyahatlerde dönemin ünlü yazarlarıyla tanışma fırsatı buldu. Bu dönemde yine Daily News gazetesini ve Household Words dergisini çıkardı.

1858 yılında karısından ayrılan Dickens, bu dönemden itibaren yine sık sık seyahate çıktı, konferanslar verdi. Ama sonunda çok yoruldu ve Gadshill'deki evinde istirahate çekilmek zorunda kaldı. 1870'te de şöhretinin zirvesindeyken öldü. Mezarı Londra'daki Westminster Kilisesi'nde bulunmaktadır.

Charles Dickens Kitapları - Eserleri

  • İki Şehrin Hikâyesi
  • Antikacı Dükkanı
  • Oliver Twist
  • Yedi Yoksul Gezgin
  • Perili Ev
  • Gelin Odasındaki Hayalet

  • Zor Zamanlar
  • Mister Pickwick'in Serüvenleri
  • Bir Noel Şarkısı
  • Büyük Umutlar
  • David Copperfield
  • Edwin Drood'un Gizemi
  • Martin Chuzzlewit

  • Gizemli Öyküler
  • Kasvetli Ev (2 cilt)
  • Müşterek Dostumuz
  • Büyük Macera
  • Gece Yürüyüşü
  • Doktor Marigold
  • Oliver Twist - Define Adası

  • Denizden Gelen Haber
  • Dedektifler
  • Barnaby Rudge
  • Nicholas Nickleby
  • Küçük Dorrit 
  • Antikacı Dükkanı - 2. Cilt
  • The Haunted Man and the Ghost's Bargain

  • İşaret Memuru
  • Dickens at Christmas
  • Gulyabani
  • Çaydanlık ile Cırcır Böceği
  • Classic Detective Stories
  • The Trial of William Tinkling
  • Çanlar

  • Christmas Books
  • Dombey and Son
  • Pictures from Italy
  • Mugby Junction
  • The Life of Our Lord
  • The Mudfog Papers
  • Supernatural Short Stories

  • Sketches of Young Ladies, Young Gentlemen and Young Couples
  • Poems

Charles Dickens Alıntıları - Sözleri

  • "Her şey uçup gitti, bir hüzün baki." (Müşterek Dostumuz)
  • Bütün suskun adamların bir ağırlığı olur. Bütün suskun, ağzı bağlanmış adamlara inanılır. Bağları çözmenin saklanmış ve asla kullanılmamış gücü mü insanlığı büyüler, yoksa bilginin eli kolu bağlandığı zaman yoğunlaşıp artar mı ya da çözüldüğü zaman buharlaşır mı bilinmez: Ama şurası kesindir ki önem, ağzı bağlı kişiye atfedilir. (Küçük Dorrit )
  • Aklı başında insanlar yaşadıkları sıradan olayları değerlendirirken tesadüfleri yeterince hesaba katmıyorlar.. (İşaret Memuru)
  • Ve ne büyük mutluluktu uyanıp bunların kaybolan gölgeler olduğunu görmek. (Martin Chuzzlewit)
  • ..."Onun yaşamı 1ölünün arkasından sonsuza dek yas tutanların yaşamı gibiydi. Ölen kendisiydi."... (Gizemli Öyküler)
  • Fielding der ki, erkek ateş, kadın kavdır; Şeytan onları tutuşturur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)

  • Ben münzevi hayatı yaşayan bir adamım. Kendimden başka güvenebileceğim kimse yok. (Müşterek Dostumuz)
  • Eğer hırsızlık sanatsa, hırsız yakalama bir bilimdir. (Dedektifler)
  • Biz yoksullar neden dünyaya gelmişiz; bilmiyorum. (Çanlar)
  • "Özel bağlar olmadan toplum hayatının ne anlamı var?" (Kasvetli Ev (2 cilt))
  • "Birçok fiziksel hastalık gibi insanların kötülüğünde yetişen, sonra da cehaletleriyle yayılan bu salgınlar bir zaman sonra ne cahil ne de kötü olan birçok mağdura bulaşır. " (Küçük Dorrit )
  • "Şu suyun akışını durdurmak nasıl elimizde değilse (...) bu saatlerin akışını durdurmakta elimizde değil." (Büyük Umutlar)
  • Bize biner, arabaya koşarlar. Döver, söver, kendi zevkleri için sakatlarlar bizi, ama ölüyorlar, yaşasın ölüyorlar! (Martin Chuzzlewit)

  • "Ama insan yemek yemeden önce parasını kazanmak zorundadır!" (Dedektifler)
  • Ahlaksal bir hastalığın fiziksel olan kadar engellemesi zor bir şey olduğu; böyle bir hastalığın veba kadar habis ve hızlı bir şekilde yayılacağı, bir kere ilerlemiş olan salgının sınır tanımadan, en sağlıklı insanları bile ele geçirebileceği ve en olmadık bünyelerde gelişeceği insan denen mahlukun bir atmosferde nefes alması kadar tecrübeyle sabittir. Bu ölümcül bozuklukların zayıflık ya da kötülükleriyle beslendiği lekeliler, zehrin bulaşmasına fırsat vermeden anında yakalanıp tecrit edilebilse ( hatta fazla uzatmadan boğazlansa), insanlık takdir ötesi bir hayır duası alırdı. (Küçük Dorrit )
  • Sahnede ışık ve müzik neyse, hayatta şiir odur. (Mister Pickwick'in Serüvenleri)
  • "Talihsiz bir kadını dünyaya getirmekten tek çıkarlarının bunu onun burnundan getirme özgürlüğü olduğunu sanıyorlar." (David Copperfield)
  • Zararsız bir neşe ve iyi huyun cennette gömlek yakasından daha büyük bir günah olduğuna inanmıyorum. Takan da bir, takmıyan da... (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)
  • Hiçbir sözcük duygularımı tam anlatamaz. (Gizemli Öyküler)
  • Fakat her saadetin bir sonu vardır, ikinci bir saadetin zevki da burada değil midir? (Antikacı Dükkanı - 2. Cilt)

Yorum Yaz