Annem İçin - Selim İleri Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Annem İçin kimin eseri? Annem İçin kitabının yazarı kimdir? Annem İçin konusu ve anafikri nedir? Annem İçin kitabı ne anlatıyor? Annem İçin PDF indirme linki var mı? Annem İçin kitabının yazarı Selim İleri kimdir? İşte Annem İçin kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Selim İleri
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9789752895904
Sayfa Sayısı: 120
Annem İçin Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Annem İçin bir daha yayımlanmayacaktı. Yeniden yayımlıyorum. Bu çirkin dünyada annemi çok özledim. Bu kitabı yeni insanlar okusun istiyorum. Onlar da annemi sevsinler istiyorum."
Edebiyatımızın çağdaş klasikleri arasında yer alan Selim İleri, Alzheimer hastalığına yakalanıp erken yaşta ölen annesini anlattığı bu kitabında, çok az yazarın yakalayabileceği bir içtenlikle ve duyarlıkla acı dolu bir sevgiyi, özlemi dile getiriyor.
Annem İçin, Selim İleri'nin annesini ve kendi annelerimizi sevmek için...
(Tanıtım Bülteninden)
Annem İçin Alıntıları - Sözleri
- " Bu çirkin dünyada annemi çok özledim..."
- Sonsuz bir yolculuğa çıkmış bir insanı, ne kadar ugraşırsam ugraşayım, ne kadar didinirsem didineyim, kağıt üstünde bir türlü yaşatamıyorum.
- Sessizliğinde, kendini teslim edişinde, gözlerinin o kadar saf ve duru bakışında insanı çıldırtan bir acı vardı.
- "kızmamıştım; kalbim sonsuz bir üzüntüyle çarpmıştı."
- Kızmamıştım; kalbim sonsuz bir üzüntüyle çarpmıştı.
- Sabah, o güneş, o ışık... bunlar da, aydınlık da değiştirmezdi iç yalnızlıklarımızı, içe bastırılmış çığlığı.
- “Başına kukuletanı geçir, hava çok soğuk.” Hava çok soğuk anneciğim...
- Biz Anneler Günü'nü Senede Bir Defa Değil, Günde 5 VAKİT Hatırlıyoruz. رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟• "Ey Rabbimiz! Hesap günü geldiği zaman bizi bağışla. Ana ve babamı ve mü'minleri de bağışla.
Annem İçin İncelemesi - Şahsi Yorumlar
" Bu çirkin dünyada annesini çok özleyen " bir yazar bize annesini anlatıyor. Fotoğraflarla, diyaloglarla kitap akıp gidiyor. Selim İleri'nin annesiyle olan konuşmalarını çocuk kalbiyle hâlâ hatırlaması .. (nurcan)
Selim İleri'nin kalemiyle daha önce tanışma fırsatı bulamadım. Nereden başlasam diye düşünürken Alzheimer hastalığına yakalanan annesi için yazdığı "Annem İçin" kitabı benim için öncelik kazandı. Kullandığı dili yaklaşık 30 sayfa kadar benimseyemedim fakat sonradan alıştım. İlk 30 sayfa o kadar kopuk ve birbirinden bağımsız geldi ki bir ara kitabı bırakmak istedim. Ama ilerleyen sayfalarda kitap akıcı bir hal aldı. Doğruyu söylemek gerekirse Selim İleri'nin anneciğinin hastalığını detaylı bir şekilde anlattığı bir kitap bekliyordum. Ama öyle olmadı. Kitabın sonunda ise anneciğinin fotoğraflarının olduğu güzel bir bölüm var. Belki de beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu. "Annemi siz de tanıyın, sevin istedim" demişti. O fotoğraflara baktıkça tanıdım ve sevdim. Herkes kendi annesi için kitap yazsa ne güzel olurdu diye düşündüm okurken, o fotoğraflara bakarken... (Meliz!)
Kendime ve çevremdeki herkese her an ölebilir gözüyle baktığım böyle hassas bir zamanda okumak için yanlış bir kitap seçmiş olsam da dilim döndüğünce ifade etmek istedim ki bu bir inceleme değil izlenimlerin aktarımı ve duygu paylaşımıdır. Selim ILERI dili ve ifade gücüyle kendi anlatamadıklarımı anlatmak üzere alıntılarına günlük yaşamında da baş vurduğum bir yazardır. Yıllar önce yurtta oda arkadaşım kravat üzerinden ilişkileri anlattığı bir alıntısını okumuştu. Yıllardır o yazıyı arıyorum bulamadım. Tüm kitaplarını okumadan bulamayacağım sanırım. Bilen varsa lütfen yazsın:) Alzaymır hastası olup erken yaşta hayata veda eden annesi Süheyla ILERIyi anlatıyor ve diyor ki BU KITABI ANNEMI TANIYIN ONU SIZLER DE SEVIN diye yazdım. Ben öyle çok sevdim ki Süheyla anneyi eminim okuyan herkes de sevecektir. Sadece annesi değil aynı zamanda yazarın yaşamına dair pek çok detay öğreniyoruz tıpkı diğer hikayelerinde olduğu gibi. Her ikisi de birer nişanlılık dönemi geçiren Süheyla ve Hilminin ilk aşklarından başlayıp evlilik süreçlerini oldukça samimi bir dille anlatmış ve ben tebessümle okudum. Şerefli bir memur olarak tanımladığı babasının kendilerine sunduğu mütevazi yaşamın içim de kendini ikinci plana atıp iyi bir anne olma görevini layıkıyla yerine getiren annesinin hastalığına dair bölümleri ise yalan yok gözlerim dolu dolu okudum. Herşeyi anlatıp büyüyü bozmak istemiyorum ama bir gece mutfaktan yatağına dönemeyen Süheyla anneyi öyle çok içselleştirdim ki kitabı bitirince kalkıp anneme sarıldım. Sarılabilecek bir annem olduğu için löyle şanslı hissettim ki dünyada hiç bir şey beni bu kadar mutlu edemezdi. Kitapta beni en çok yaralayan kısım ise yazarın artık kimseye seslenemeyeceği kelimeyi ANNE kelimesini vurguladığı cümleydi. Insan her an yanında olan her gün gördüğü şeyleri ve kişileri bazen görmez oluyor. Yani her sabah sağlıklı uyanmanın kıymetini ancak hasta olduğumuzda anlıyoruz. Arkadaşlarımla kahve icip sohbet edebiliyor olmanın kıymetini şu anda çok iyi anladığım gibi. Annemin her an yanımda oluşunun ne büyük bir şans olduğunu da bana bir kez daha anımsattığı için Sayın Ileriye teşekkür ederim. Ve bunları okuyan kişi umarım annen hayatta ve iyidir. Anneler hiç ölmesin. (Namaste)
Annem İçin PDF indirme linki var mı?
Selim İleri - Annem İçin kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Annem İçin PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Selim İleri Kimdir?
Bilim adamı Profesör Hilmi İleri'nin oğludur. 1968 yılında Atatürk Erkek Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini yarıda bıraktı. 19 yaşında Cumartesi Yalnızlığı isimli ilk öykü kitabı yayınlandı. İlk yazısını 1967 yılında, Yeni Ufuklar dergisinde yayımladı.
1998 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Romanlarında ve öykülerinde bireyin zengin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen yazar,ilk eserlerinde bireyler arasındaki iletişimsizlikleri de ön plana çıkarır.
Yıllarca, Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat sayfasında, "Yazı Odası" köşesinde makaleler yazmıştır. Radyo ve televizyonlara bir çok program yapan yazar, 2008'in yarısında başlayan programı "Selim İleri'nin Not Defterinden"i de sunuyor. Her pazar canlı olarak yayımlanan programı, TRT-2 sunuyor. Ayrıca 2008 yılından beri Zaman Gazetesi'nin Cumartesi ekinde İstanbul'la ilgili yazılar kaleme almaktadır.
Eserleri
* Cumartesi Yalnızlığı
* Bir Denizin Eteklerinde
* Pastırma Yazı (kitap)
* Dostlukların Son Günü (1978 Sait Faik Hikaye Ödülü)
* Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler...
* Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
* Kötülük
Romanları
* İlkgençlik Çağına Öyküler(Derleme)
* Yarın Yapayalnız
* Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
* Hayal ve Istırap
* Destan Gönüller
* Her Gece Bodrum (1977 TDK Roman Ödülü)
* Ölüm İlişkileri
* Bir Akşam Alacası
* Cehennem Kraliçesi
* Yaşarken ve Ölürken
* Saz Caz Düğün Varyete
* Ölünceye Kadar Seninim
* Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
* Allahasmarladık Cumhuriyet (Oyun)
* İstanbul Lâle İle Sümbül
* Kafes
* Anılar; Issız ve Yağmurlu
* Daha Dün
* Oburcuğun Edebiyat Kitabı
* Evimizin Tek Istakozu
* Rüyamdaki Sofralar
Selim İleri Kitapları - Eserleri
- Dostlukların Son Günü
- Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak
- Destan Gönüller
- Ölü Bir Kelebek
- Hayal ve Istırap
- Mel'un - Bir Us Yarılması
- Her Gece Bodrum
- İstanbul'un Sandık Odası
- Son Yaz Akşamı
- Kamelyasız Kadınlar
- İstanbul Seni Unutmadım
- Gramofon Hâlâ Çalıyor
- Yıldızlar Altında İstanbul
- İstanbul'un Tramvayları Dan Dan!..
- Annem İçin
- İstanbul - Hatıralar Kolonyası
- Kar Yağıyor Hayatıma
- Daha Dün
- Kafes
- Ölünceye Kadar Seninim
- Bir Denizin Eteklerinde
- Yaşadığım İstanbul
- Hepsi Alev
- Yarın Yapayalnız
- Yağmur Akşamları
- Yaşarken ve Ölürken
- İstanbul - Lale İle Sümbül
- İstanbul Mayısta Bir Akşamdı
- Ayışığı
- Bir Akşam Alacası
- Bu Yalan Tango
- Cemil Şevket Bey, Aynalı Dolaba İki El Revolver
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - İkinci Cilt
- İstanbul, İlk Romanımda Leylak
- Kapalı İktisat
- Kırık Deniz Kabukları
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsan
- Oburcuk Mutfakta
- Peride Celal'e Armağan
- Saz Caz Düğün Varyete
- Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin
- Cehennem Kraliçesi
- Cumartesi Yalnızlığı
- Ölüm İlişkileri
- Pastırma Yazı
- Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu
- Evimizin Tek Istakozu
- Kırık İnceliklerin Şairi Behçet Necatigil
- Eski Defterde Solmuş Çiçekler
- Hüzün Kahvesi
- Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- O Aşk Dinmedi
- Türk Romanından Altın Sayfalar
- Düşünce ve Duyarlık
- İlk Gençlik Çağına Öyküler - Üçüncü Cilt
- Sona Ermek
- Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim
- Hatırlıyorum
- Yalancı Şafak
- İstanbul Bu Gece Yine Sensiz
- Cahide
- Beklenen Sevgili
- Kumkuma
- Geçmiş, Bir Daha Geri Gelmeyecek Zamanlar
- Ay Hala Güzel
- Uzak, Hep Uzak
- Seni Çok Özledim
- Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum
- Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın
- Bir Gölge Gibi Silineceksin
- Oburcuğun Edebiyat Kitabı
- Rüyamdaki Sofralar
- Anılar; Issız ve Yağmurlu
- Yaşadınız Öldünüz Bir Anlamı Olmalı Bunun
- Kırık Bir Aşk Hikâyesi
- Kötülük
- İstanbul Öyküleri
- Gece Sirenleri
- Perisi Kaçmış Yazılar
- Düşüşten Sonra
Selim İleri Alıntıları - Sözleri
- Çünkü benim hasta, zayıf bir kalbim var, sizin kavi, parlak bir tebessümünüz… Çünkü ben şairim ve siz pürşiir ve hayal, siyah, ilahi gözlere maliksiniz… (İlk Gençlik Çağına Öyküler - Birinci Cilt)
- Hayatımın bir yara olduğunu söyledim mi? Kalp yarası değil. İşleyen, cerahatli bir yara, Hiç kapanmadı. Bu yüzden insanlardan ve aşktan uzak durmaya çalıştım. (Yarın Yapayalnız)
- Trenden indim,yine Yedikule.Saat henüz erken ; değerli dostum Sarkis Açık'la buluşacağım ,Safa Meyhanesi'ne gideceğiz .Şöyle yürümek geçti içimden. (Yıldızlar Altında İstanbul)
- Dünyanın bütün acısını yazdım! saniyordun. Sonra cam kırıkları. Yazdığın her satır cam kirigiydi. hayal kırıklığı, dusbozumu da diyebilirsin. (Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- - Evliliğe karşı mısın? + Hayır. Birbirini sevmeyen karı kocalara karşıyım, mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Belki bu yüzden uzun yıllar böyle şifresini çözememiş olduğum kitaplara karşı bir çekingenlik, ürkeklik hissettim. Kitapları özellikle romanları gitgide hayatın ta kendisi gibi görmeye başlayacaktım. (Hatırlıyorum)
- Bu mâzi hastalığı beni mahvetti. (Saz Caz Düğün Varyete)
- Olduğum gibi yaşamalıyım. Bir yaşama acemisi olarak. Ustalıklarda gözüm yok. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Aynı dili konuşmalarına karşın, çoğu kez, kimse kimsenin dilinden anlamıyordu. (Son Yaz Akşamı)
- İşte o arada 1960 darbesi oldu. Darbe olmadan çok karışık bir durum vardı. Menderes, solcuları Anadolu'nun çeşitli yerlerine sürmeye karar vermişti. Hepimizin isimleri tespit ediliyordu. Birer-ikişer çağrılıp nereye gideceğimiz söyleniyordu. (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Zamanla öğrendim. O kırılıp dökülmelerimiz, bayağılaşmalarımız, hepsi çaresizlikten. (Solmaz Hanım, Kimsesiz Okurlar İçin)
- Kalbimdeki şarkı bitti. (Destan Gönüller - Fotoğrafı Sana Gönderiyorum)
- Daima yenilik,daima eylem,daima devinim! (Saz Caz Düğün Varyete)
- Yaşadıklarımızın şiddeti geçince geriye tortu kalır, işe yaramaz sandığımız çökelti. Oysa sebep ve sonuç artık onundur, ondadır. (Yarın Yapayalnız)
- Zamanın yıpratıcılığını silemezsin: Eskimiştir, sarı, pembe, mavimsi krizantemlerin rengi atmıştır. Kirli gibi durur; istediğin kadar yıka!, zamanın kirinden pasından arındıramazsın. (Daha Dün)
- -Evliliğe karşı mısın? +Hayır. Birbirini sevmeyen anne babalara karşıyım. Mutsuz çocuklara, sevgisiz evlere karşıyım. (Kırık Bir Aşk Hikâyesi)
- Yüreğinde bir çılgın yel esiyor. Ama o değil, beklediğin insan şimdi kimbilir nerde, (Eski Defterde Solmuş Çiçekler)
- Öyle, para yok. Biraz bohem, ama gerisinde gençlik heyecanı olan bir yaşama biçimi. Bu sohbetler, konuşmalar arasında ikide bir de şu konu ortaya geliyor: Nazım Hikmet cezaevinde haksız yere yatıyor, onu mutlaka kurtarmak lazım, bu da uluslararası bir hareketle olur... (Nam-ı Diğer Kaptan - Attila İlhan'ı Dinledim)
- Sessizliğinde, kendini teslim edişinde, gözlerinin o kadar saf ve duru bakışında insanı çıldırtan bir acı vardı. (Annem İçin)
- Eski evlerin hayatı insanları tabiattan şimdiki apartmanlar gibi ayırmazdı. Eve bahçeden geçilir, bahçe sulamak için bir kuyudan su çekilir, çiçekler bahçeden evlere girer, lavanta çiçekleri temizliği duyuran kokularını yataklara dökerdi. İnsanlar ne tattıkları zevkleri değiştiren mevsimleri, ne de sevdikleri hayvanları düşünmemezlik edemezlerdi. Evin en rahat köşelerinde kediler horlardı. Abdülhak Şinasi Hisar, Boğazifi Mehtapları, 1942. (Yıldızlar Altında İstanbul)