Aile Saadeti - S. Muhammed Saki Hasimi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aile Saadeti kimin eseri? Aile Saadeti kitabının yazarı kimdir? Aile Saadeti konusu ve anafikri nedir? Aile Saadeti kitabı ne anlatıyor? Aile Saadeti PDF indirme linki var mı? Aile Saadeti kitabının yazarı S. Muhammed Saki Hasimi kimdir? İşte Aile Saadeti kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: S. Muhammed Saki Hasimi
Yayın Evi: Semerkand Yayınları
İSBN: 9786054214600
Sayfa Sayısı: 288
Aile Saadeti Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Aile Saadeti, evlilikle ilgili akla takılan hemen her konu için başvurulabilecek, güvenilir kaynaklardan yola çıkarak kaleme alınmış ender eserlerden. Ailede güzel geçim ve huzuru temin etme yolları, evlilikte yaşanan sorunların çözümü, kadının ve erkeğin yuvadaki vazifeleri ve hakları, gelin-kaynana diyaloğu, eşlerin anne-babalarına karşı hukuku, çocuk eğitimi ve terbiyesi, sabır, dua ve kanaat gibi mutluluğu besleyen güzel ahlaklar, evlilikte kıskançlığın sınırı, aile içi şiddet... Ve evlilikle ilgili daha bir çok güncel konunun cevabını eserde bulabilmek mümkün.
Aile Saadeti'nin bir diğer önemli özelliği ise ele alınan konuların Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) aile hayatından kesitlerle ve çeşitli hikayeler, ibretli menkıbelerle örneklendirilmesi... Günümüzde ailelerin yaşadığı ciddi sıkıntıların bir an önce son bulması amacıyla, M.Saki Erol tarafından titiz bir şekilde hazırlanan eser, evliliğinde huzur ve mutluluğu yakalamayı
dileyenler için Semerkand Yayınları'ndan çıktı.
(Tanıtım Bülteninden)
Aile Saadeti Alıntıları - Sözleri
- Allah Tealanın rızası, anne babanın rızasındandır.Allah Teala'nın gazabı,anne babanın gazabındandır.
- Hayırlı eş Allah'ın kuluna özel ikramıdır, hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır.
- Kadın aslı itibariyle farklı yapıda yaratılmıştır;onu sürekli aynı halde tutamazsınız.Onunla bulunduğu o halde geçinmeye bak.Yoksa onu istediğim gibi dosdoğru yapayım dersen kırarsın. Onun kırılması bosamaktir.
- Kızına güzel edep, hayırlı ilim ve faydalı sanat öğreten bir anne, ölümünden sonrası için en güzel sadakasını bırakmıştır.
- Edep,herkes için, en kalıcı sermaye,en süslü elbise ve en emniyetli makamdır.
- En güzel hizmet, insanın nefsine ve nesline edep kazandırmasıdır. Çünkü edebin sonu cennettir.
- Uyanın ve şunu anlayın!Kalpler ancak Allah'ın zikri ile huzur bulur. Ra'd 13/28
- Evi kadına dar eden gecimsiz erkeğin vebali büyüktür.
- Yuvada niyet ebediyen beraberliktir.
- Resulullah (s.a.v), kızı Fâtıma'yı (r.a) evlendirdiği zaman ona, "Sen evin iç işlerini gör, Ali de evin dış işlerini görsün" buyurarak, aralarında iş taksimi yapmıştır.
Aile Saadeti İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın adına bakınca diyorsun ki Aile ile alakalı erkeğin kadına, kadının erkeğe olan haklarını hikayelerle efendimizin yaşadığı anılarla anlatılacak bir kitap. Fakat ben öyle bir sey görmedim yani nadir vardı. Her şey vardı bunlar yoktu diyebilirim Ve hepsi de bildiğim duyduğum önceden okuduğum hikayelerdi. Pek beğenmedim. Daha doğrusu umduğumu bulamadım. (Sema)
Neme Lazım?: Çanakkale Zaferi'nin 106. Yıl dönümündeyiz. Zaferler hatırlanmalı ve anılmalıdır. Yalnızca cephesiyle değil, cephe gerisiyle; öncesiyle ve sonrasıyla bir bütün olarak anılmalıdır. Bendeniz bu şanlı zaferi aile cephesiyle anacak ve birkaç anekdot anlatacağım: Savaş bitmiş ve küffar donanması tornistan etmişti. "Savaşı kaybettik" hayıflanmaları arasında keskin bir ses "Hayır!" demiş ve eklemişti; "Bu savaşı biz kazandık!" Tüm mürettebat şaşkındı. Aynı ses devam etmişti; "Türklerin en büyük gücü, babalarından aldığı vatan ve iman öğretisiydi. Fakat bir nesil babasız büyüyecek. Çünkü babalarını katlettik. İşte o nesli yetiştiren bizler olacağız!" Nitekim öyle de olmuştu. Açılan okullar, yapılan devrimler tarih nezdinde bu sözü haklı çıkarmıştı. Şu hakikati teğet geçmek, akıl tutkunluğuna düçar kılar bizleri; Türkiye içe doğru sömürülmüştür. İslam adeta yasaklanmıştı. Seküler eğitim ve seküler telkin mütemadiyen pompalanmış ve zerk edilmişti. İddiamdaki iddia kat'idir ki; bu süreç herhangi bir İslam ülkesine tatbik edilseydi, İslam'ın esamesi kalmazdı. Fakat bizler bugün İslam'ı haykırabiliyoruz. İşte buradaki sır; aile mayasının sağlamlığıdır. Arif Nihat Asya'nın söylemiyle; "Bizler abdest almayı kitaplardan okuyarak değil, dedelerimize abdest suyu dökerek öğrendik." Aile mefhumu, bir toplumun en küçük yapı birimi değil; bir toplumun en büyük yapı taşıdır. Müdahale kabul etmez. Fakat bugün seküler argümanlarla ve -sözde- insan haklarıyla aile imha ediliyor. Evlilik değil, bekarlık özendiriliyor. Necasete düşse, necaseti kirletecek olan İstanbul Sözleşmesi ile; aileler ve aile kurmaya niyet edenler hizaya getiriliyor. Bugün dine karşı atılan her hamle aileyi hedef alıyorsa, son kalemiz işgal altında demektir. Bu cihetle diyebiliriz ki; Çanakkale Savaşı henüz bitmiş değildir. Cephe gerisinde yani mahremimizde devam eden bir savaş var. Seküler düzenin eğittiği ve yetiştirdiği bireylerin aile şuurundan bihaber olması, artan boşanmaların en büyük vesikasıdır. Halbuki İslamiyet'ten haberdar olan bir adam, ateşi çıplak elle tutmaktan çekindiği kadar çekinir eşine el kaldırmaktan. Yine aynı hassasiyete sahip bir kadın, közü ağzına almaktan çekindiği kadar çekinir eşine kem söz söylemekten, Vesselam... *** "Bekar insan noksandır!" cümlesiyle başlıyor kitabımız. Buna inancımız yerli yerindedir. Evlilik bahsine dair söylenmesi gereken şeylerin bolluğu, muhataplarımızın anlayış fakirliğiyle yarışacak derecede bereketlidir. Maddeye iman eden müşrik aileler, Uzza'nın gölgesine seriyor seccadelerini. Ve öyle kılıyor namazlarını. "Evi olmayana kız yok" söylencesiyle "çalışmayan kadın istemem" eblehçesi vuruşuyor canhıraş. Ve henüz nikahsızken; ateş topu bekarlıklar peydahlanıyor banknotla kundaklanmış sevilerden. 80 gram altın işlemeli beşikler imal ediliyor sonra. "Allah tez vakitte kiradan kurtulmayı nasip etsin" diye dua eden dudakların temennisi oluyor en görkemli düğün salonları. Bekar insanın noksanlığı, imrendiriyor evli insanların kredi borçlarını. "Evlenmeyi düşünmüyor musun?" soruları isabet ediyor taze mezun gençlere. Düşünüyor sonra o gençler. Fakat evlenmeyi değil, evlenmek için geçmesi gereken cendereleri düşünüyor. Ya kendi babasından, yahut evlenmeyi hayal ettiği kızın babasından işittiği nasihatleri titizlikle sıralıyor zihninde; "1. Askere gidene kadar geçici bir iş bulup, KYK borcumu ödemeye çalışacağım 2. Askerliği yapıp geleceğim 3. Mezun olduğum bölümle alakalı bir meslek bulacağım 4. Birikim yapacağım 5. Ev alacağım 6. Ailemin borçlarını ödeyeceğim 7. Ev borcu bittikten sonra düğün için birikim yapacağım 8. Sonra... Sonra şey yapacağım... Heh! Evleneceğim!" Bekar insan noksandır. Ve bekar insan, henüz şimdiden "üstü kalsın" diyen insandır. Zira evlilik denen şey, helal yoldan şehvet gidermekten başkaca nedir ki? Zina günah fakat sokakta bedava.. Ne de olsa tövbe kapısı kıyamete kadar açık. Uslanınca bir ara tövbe edilir nasılsa.(!) *** Eskiden ciddi bir müessese olan evlilik, dinlenme tesisine büründü. Tesisler de yorar insanı. Yorulan avukatta alıyor ikinci soluğu. Buna ısrarla "erkek şiddeti" diyenlerin alnının çatına fısıldıyorum; "Bu yalnızca iman eksikliğidir." Evlilik için bin bir türlü maddiyat talep edenler; "İslamiyet'te aile üzerine kaleme alınmış en az 5 kitap okumadıkça ben seninle evlenmem" diyemiyor. *** Aile Saadeti kitabının, bu alanda yazılan en iyi kitap olduğunu işitmiştim. Okuduktan sonra da bizzat müşahede etmiş oldum. Saadet kavramı üzerinde birazcık durmak istiyorum. Aile saadeti demek, aileyle her an mutlu olmak demek değildir. Nitekim bu muhaldir. Takdir edilir ki; birey tekil olarak da hiçbir zaman aynı duygu mahallinde sebat edemez. Aile saadeti demek, aile huzuru demektir. İnsan hüzünlü bir anında da yaşatabilir huzuru. Ve huzur ancak itminan ile elde edilir. Mutmain olduğunuz bir evlilik, her şartta ve koşulda size direnme takatini verecektir. Mutmain olmak ise razı olmaktan geçer. Evliliğin rıza makamı ise "eşini razı edemeyen, Allah'ın rızasını kazanamaz" düşüncedir. Evlilik ciddi bir eylemdir. Mesuliyettir. Lakin bekarlık daha büyük ve daha tehlikeli bir sorumluluktur. Yuvasını Ahkam-ı İlahi ile inşa etmiş, her bir sütununu Efendimiz (ASM)'ın sünnet-i seniyyesi ile donatmış bir ailenin çökmüşlüğü henüz vaki değildir. Zira kireç sağlamdır, maya sağlamdır, sütun sağlamdır. İşte bu kitap, aile saadetine çıkan yolun işaret levhalığını yapıyor. Evlenmeden önce muhakkak okunması gereken ama evlendikten sonra da sık sık mütalaa edilmesi gereken bir kitap. Evine saadeti buyur edebilmiş ailelerin huzuru dolsun yüreğinize.. Ailesini geride bırakıp cepheye gidenlerin ve geri dönmeyenlerin aziz ruhları şâd olsun. Measselam.. (Oğuzhan Âsım Güneş)
İkra: Hayat düsturumuz ve dengemiz olması gereken nebevî ahlâkı konunun merkezine alan ve “Yuva emaneti”, “Güzel geçinme bir sanattır, güzel ahlâktır” , “eşler arası nezâket, haklar ve güzel geçinme sırları”, “aile ve manevî hayat”, çekirdek aile kapsamında veyahutta geniş çapta aile de saygı, sevgi, muhabbet gibi başlıklar içeren bir cevheri hattâ hazineyi sizlerle tanıştırmak istiyorum. Bir incelememin olması gerektiğini en çokta bu şah eser tattırdı bana ve kendimi burada buldum. Üzerinden kaç gönül çalan kitap geçerse geçsin, kopamadığım, illa dönüp sayısız defa okuduğum bir göz ve gönül nûru olarak atfediyorum aile saadetini. Bilhassa edep, ahlâk, aile terbiyesi, vicdan, merhamet, saygı, erdem hattâ sabır sosyalleşme ve etrafımızdaki insanlarla girdiğimiz her türlü iletişimde, git gide ahir zaman adını taşıyan imtihanda en çok ziyân edilen nimetlerdendir. Her birinin ne kadar önemli, değerli hattâ “Eşref-i mahlukât” olabilmek ve Rabbimizin bizleri ayırdığı “kabileler” içerisindeki hazin bir denge için ne kadar elzem olduğunu; kazanılması, hayatımıza tatbik edilmesi aslen bunları yitirmekten daha da kolay ve ruhen huzur verici olduğunu çok berrak, dinen & psikolojik olarak ikna edici üslubuyla şahsiyetinize en mühim kazanç olarak katılıyor. Her evde ama en önemlisi her vicdan, kişilik ve ruhta yerini alması gereken bir kitap. Dünya kafesinde bunalan rûhunuzun nadide tebessümü olsun “aile saadeti” ; bilhassa dünya ve ahiret adına atacağınız en sağlam temel. Saygılarımla (Esvedu)
Aile Saadeti PDF indirme linki var mı?
S. Muhammed Saki Hasimi - Aile Saadeti kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aile Saadeti PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı S. Muhammed Saki Hasimi Kimdir?
Seyyid Muhammed Saki El Hüseyni Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Menzil şubesi Şeyhlerindendir. Muhammed Saki El Hüseyni (k.s) Menzil Şeyhyi Seyyid Abdülhakim El Hüseyni hazretlerinin torunu, Şeyh Seyyid Muhammed Raşid El Hüseyni hazretlerinin yeğeni, Gavsı Sani Şeyh Seyyid Abdulbaki El Hüseyni hazretlerinin evladıdır.
S. Muhammed Saki Hasimi Kitapları - Eserleri
- Arifler Yolunun Edepleri
- Aile Saadeti
- Hayat Dengemiz
- Hatmi Hacegan ve Saadetli Sadatı
S. Muhammed Saki Hasimi Alıntıları - Sözleri
- Kadın aslı itibariyle farklı yapıda yaratılmıştır;onu sürekli aynı halde tutamazsınız.Onunla bulunduğu o halde geçinmeye bak.Yoksa onu istediğim gibi dosdoğru yapayım dersen kırarsın. Onun kırılması bosamaktir. (Aile Saadeti)
- Zikr-i ilâhîden istifade ve istifaza ile hâsıl olan muhabbetullah, sâdât-ı kirâmın vesilesi ile bir cezbe-i atiyye-i ilâhî olarak müridanın kalbine ilkâ edilir. Bu muhabbetin harâreti, bütün vücudu ihata ederek, latife-i rabbâniyyeyi ihtizaza getirir. Bu suretle imanın şuâsı, letâiflere bir şems-i tâban gibi tulû eder. Hatm-i hâcegânın bereketiyle imânın halavet ve muhabbeti; hem kalbe, hem ruha, hem sırra hem de sair letâife-i rabbâniyyeye in'ikas eder, öylesine kavileşir ki âdeta şeytanın yed-i habisanesi o yerlere temerküz edemez. (Hatmi Hacegan ve Saadetli Sadatı)
- Uyanın ve şunu anlayın!Kalpler ancak Allah'ın zikri ile huzur bulur. Ra'd 13/28 (Aile Saadeti)
- Niyeti güzel olan güzel sonuç alır; kötü olan, yolda kalır. (Arifler Yolunun Edepleri)
- Allah Tealanın rızası, anne babanın rızasındandır.Allah Teala'nın gazabı,anne babanın gazabındandır. (Aile Saadeti)
- "Oku!..." İlim kapısının anahtarı okumak. Bütün varlığın ve kendi varlığın bir kitap. Allah'ın âyetleriyle dolu bir kitap ve Kur'ân-ı Hakîm o kitabın özü, ruhu. (Arifler Yolunun Edepleri)
- Çare, her durumda olduğu gibi Kur'an ve Sünnet'e sımsıkı sarılmaktır. Bugün ateşten bir kor olsa da çare budur. Başka yol yok!.. (Hayat Dengemiz)
- "Oku!..." İlim kapısının anahtarı okumak. Bütün varlığın ve kendi varlığın bir kitap. Allah'ın âyetleriyle dolu bir kitap ve Kur'ân-ı Hakîm o kitabın özü, ruhu. (Hayat Dengemiz)
- Tefekkür kalpte ilim doğurur. Kalpte ilim meydana gelince, kalbin hali değişir. Kalbin hali değişince de, azaların amelleri değişir. Yani amel hale, hal ilime, ilimde tefekküre bağlıdır. (Hayat Dengemiz)
- Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem] bir defasında "Revak-ı uhreviyye olan hazîretü'l-kudse tesadüf ettiğiniz, hurfetü'l-cennetten çokça istifade edin" buyurdu. Ashâb-ı kirâm, "Hurfetü'l-cennet neresidir yâ Resûlallah?" diye sual tevcih ettiklerinde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem], "Halaka-i zikirdir" buyurmuşlardır. (Hatmi Hacegan ve Saadetli Sadatı)
- Fâtiha sûre-i celilesinde her derdin devası vardır. (Hatmi Hacegan ve Saadetli Sadatı)
- Resulullah (s.a.v), kızı Fâtıma'yı (r.a) evlendirdiği zaman ona, "Sen evin iç işlerini gör, Ali de evin dış işlerini görsün" buyurarak, aralarında iş taksimi yapmıştır. (Aile Saadeti)
- Evi kadına dar eden gecimsiz erkeğin vebali büyüktür. (Aile Saadeti)
- Bir milletin, kendi değerini bırakıp yabancıların örf adetlerini benimsemesi, o milletin kendi benliğini, kendi tarihini inkarıdır. (Hayat Dengemiz)
- En güzel hizmet, insanın nefsine ve nesline edep kazandırmasıdır. Çünkü edebin sonu cennettir. (Aile Saadeti)
- Yuvada niyet ebediyen beraberliktir. (Aile Saadeti)
- Edep,herkes için, en kalıcı sermaye,en süslü elbise ve en emniyetli makamdır. (Aile Saadeti)
- "Tarik-ı aliyye-i Nakşibendiyye müntesiplerinin tarih boyunca kurdukları zikir halkalarından gaye, Resulullah Efendimiz’in (s.a.v) sünnetine ittiba ve müjdesine iktida etmektir.” (Hatmi Hacegan ve Saadetli Sadatı)
- Osman b. Huneyf'in [radıyallahu anh] anlattığına göre gözleri görmeyen âmâ biri, Resulullah Efendimiz'e [sallallahu aleyhi vesellem) gelerek, - Yâ Resûlallah! Gözlerimin şifası için Allah'a dua et, dedi. Âmânın bu talebi üzerine Resûl-i Zişan Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), - Arzu edersen sana dua edeyim, lakin bu imtihana sabredersen sabretmek senin için daha hayrlıdır, buyurdu. Sahâbe-kirâmdan biri olan o âmâ zat da Resûl-i Ekrem Efendimiz'e [sallallahu aleyhi vesellem), Yâ Resûlallah! Allah'a dua buyur da gözlerim açılsın, diye talebini tekrar edince, Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), onun abdest almasını ve abdestten sonra, "Allahım! Resûlün; rahmet peygamberi Muhammed ile senden istiyor ve sana teveccüh ediyorum. Yâ Muhammed! Şu hacetimin yerine getirilmesi, kör gözlerimin açılması için ben seninle Rabbi'me teveccüh ediyorum. Allahım! Onu benim hacetim hakkımda şefaatçi kıl, onun hürmetine hacetimi izale eyle, duamı kabule karin eyle!" diyerek duada bulunmasını emretti. (Hatmi Hacegan ve Saadetli Sadatı)
- Hayırlı eş Allah'ın kuluna özel ikramıdır, hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır. (Aile Saadeti)