Aeden - Akilah Azra Kohen Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aeden kimin eseri? Aeden kitabının yazarı kimdir? Aeden konusu ve anafikri nedir? Aeden kitabı ne anlatıyor? Aeden PDF indirme linki var mı? Aeden kitabının yazarı Akilah Azra Kohen kimdir? İşte Aeden kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Akilah Azra Kohen
Yayın Evi: Destek Yayınları
İSBN: 9786053111870
Sayfa Sayısı: 616
Aeden Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Geri dönmüyorlardı!
Artık niye Dünya'da olduklarını biliyorlardı.
Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyeceklerdi, ne pahasına olursa olsun ona sahip çıkacaklardı.
Evrende hata yoktu, tesadüf yoktu!
Nihayet anlamışlardı.
İnsan doğulmaz, insan olunurdu.
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara...
Aeden Alıntıları - Sözleri
- Hissettiğim çaresizlik bedenime ağır geliyor .
- “Umut değil miydi yarınları çekilir kılan?”
- Bir toplumun gelişmesi için anneye, yani kadına, o toplumu doğuracaklara saygı mecburiyettir.
- İşe verdi bedenini, zihni düşüncesiz bırakabilmek için bedeni yormak gerekti.
- “Gerçeğin korunaklı katmanlarını aşabilenleri devrimler ve keşfedilmemiş fikirler bekler.” -Neil ARMSTRONG
- Sana duyduğum inancın zerresini bana duysan, belki kendini bu kadar gelişmiş sanırken aslında bu kadar geride kalmazdın
- Güç neydi? Etrafına saldığın korku mu? Etrafında uyandırdığın saygı mı?
Aeden İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazarla tanışma kitabı olan bu kitabı beğendiğimi belirterek başlamak istiyorum. Ardından hemen bir itiraf gelsin, Aeden gezegeninden dünyaya gelişe kadar olan başlangıç kısmından açıkçası sıkıldım ve kitabı bırakmayı bile düşündüm. O yüzden yaklaşık olarak ilk 100 sayfayı sabırla okuyunuz. Dünyada geçen kısımlara gayet güzel diyorum. Yazarın değindiği çok önemli detaylar var ki katılmamak, etkilenmemek, kayıtsız kalmamak, üzülmemek elde değil. Sorguluyorsunuz, düşünüyorsunuz bu sistem ne, ben ne yapıyorum, geleceğim ne olacak ve daha birçok şeyi diyorsunuz. Şöyle bir eleştirim var kişisel tabii ki, hikâyede geçen aksiyonun olduğu kısımlarda anlatımda, betimleme eksiklik var gibi bir boşluk hissi oluşuyor. Yani karakter bir oda da diyelim ne zaman oradan gitti, hani şu vardı onu niye atladı, e bu adam nereden çıktı, onu unuttu, o ne oldu vb. şeyler diyebilirsiniz. Severek, etkilenerek okudum. Keyifle okuyunuz tavsiye listemde olan bir kitaptır. (serkaan)
Bildiğim ama hiçbir şey yapamadığım, yetişemediğim, uzanamadığım, temizleyemediğim dünya kirinin hikayesi Aeden…Çocuk istismarı, insan istismarı, doğa istismarı… Hepimizin bildiği ama çoğumuza uzak masal gibi izlediğimiz, dinlediğimiz, gördüğümüz konular değil mi; organ ticareti, pedofililer, hepimizi yöneten, teknolojiyi en imkanı olmayanın bile evine sokup hepimizi köleleştiren, konuştuğumuz hatta bazen düşündüğümüz konularla ilgili reklamları şak diye ekrana düşürüveren nasıl ya tesadüfe bak diye düşünürken aslında nasıl da ele geçirildiğimizi gözümüze gözümüze sokan ne kadar inkar etsek görmezden gelsek de hepimize sahip olan büyük karanlık dokunulmaz güçler, tükettiğimiz kaynaklar, zevkimiz, nefsimiz uğruna türlü işkencelerle canlı canlı katlettiğimiz hayvanlar, müthiş yeraltı zenginliklerinin içinde açlıktan ölenlerin yurdu Afrika, gözlerinin başka bedende baktığını, kalbinin kimde attığını bilmeden çocuğunun yasını tutan binlerce kayıp çocuk ailesi…. Bu dünya benim bedenimde hiç iyileşmeyen iltihaplı bir yara ve Aeden benim yaramın tarifi…Okuyun, hediye edin, okutun…Dönüşüm belki de mümkün, hepberaber umut eder iyileştirmeye çalışırsak belki dünyayı kurtaramayız ama sancıyı biraz olsun hafifletiriz belki de. Canlı canlı tüyleri koparılan kazların tüyünden yastık yorgan kullanmayız mesela, iyice yağlansın diye zorla beslenip hayattayken boğazlarına kocaman demirler sokularak çıkartılan kaz ciğerlerini yemeyiz belki, canlı canlı kaynar sularda pişirilen yengeç, ıstakoz, ahtapot yemezsek ölmediğimizi görürüz belki. Geri dönüşümün önemini farkeder çöplerimizin dünyayı ne hale getirdiğini farkederiz, kestiğimiz ağaçların bizi nasıl oksijene muhtaç ettiğini farkederiz. Bir insan ya da böyle bir kitap vesile olacak belki de birilerine. O yüzden ben şiddetle tavsiye ediyorum mutlaka okumanız ve uyanmanız temennisiyle sevgiyle kalın (m.)
Onlar insansa biz neyiz, biz insansak onlar ne?: Bir kitabın incelemesini yazmadan önce aslında o incelemenin hikayesini de yazmak hayli ilgi çekici olabiliyor. Nitekim Akilah Azra Kohen imzalı Aeden-Bir Dünya Hikayesi adlı romanın da benim açımdan ilginç bir okunma serüveni var. Şöyle ki sevdiğim ve kitap kültürüne güvendiğim arkadaşlarımdan zaman zaman tavsiyeler ve hatta hediyeler alırım. Tıpkı onlara tavsiyeler ve hediyeler verdiğim gibi… Hatta benim için son dönemde bu tarz kitapların sayısı sanki biraz daha artmış gibi oldu. İşte yine benim için çok kıymetli olan ve daha önce birkaç kitap tavsiyesini okuyup hakikaten beğendiğim bir arkadaşım bana Aeden’i hem önerdi hem de hediye etti. Dolayısıyla sevdiğim birinin sevdiği bu kitabı okumamak olmazdı. Evet, okumamak olmazdı diyorum. Çünkü açıkçası Azra Kohen benim okuyacağım tarzda bir yazar değil diye düşünüyorum. Kaldı ki, yine bir başka arkadaşımın tavsiyesi üzerine Gör Beni’yi okumuş ve “Sevemedim Karagözlüm” başlıklı bir inceleme yazarak kitabı bir hayli eleştirmiştim. Gelgelelim, Aeden için tam olarak aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Her şeyden önce kendisini okutan, akıcı bir kitap olduğu ortada. Azra Kohen çok başarılı ve ilgi çekici bir ana fikir bulmuş; insan olmak! Daha doğrusu biz insan olduğumuzu zannederken acaba başka insanlar tarafından ki, bunlar başka gezegendeler, insanlığın kaçıncı evresinde kabul ediliyoruz? Yani romandaki tabirle, onlar insan, biz ise insansımsıyız! Zaman zaman biz dünyalıların kullandığı bir espri ile de romanı bağdaştırabiliriz. “Eğer onlar insansa, biz neyiz; biz insansak onlar ne?” :) Azra Kohen'in romanını okurken bir ara adeta yerli bir yazarın Türkçe bir eserini değil de, batılı popüler bir romancının Türkçe'ye çevrilmiş bir eserini okuyormuşum hissine kapıldım. Zaten anlattığı hikaye de Türkiye ile alakalı değildi. Hatta roman içerisinde pek fazla yer tutmayan bir karakter olan Turco’nun Türklüğüne vurgu yapıldığı zaman, “Allah Allah! Bu yabancı yazar bizi gerçekten böyle mi düşünüyor acaba?” diye merak ettim ve o anda yazarın aslında yabancı olmadığı, Türkçe yazan bir yazar olduğu aklıma geldi yeniden… İsmini bir gezegenden ve burada yaşayan insanlardan alan bir roman Aeden. Bu insanların yolu bir şekilde dünya ile kesişiyor ama burada Azra Kohen bence başarılı bir şekilde, klasik bir bilim kurgu, dünyalı uzaylı çatışması yahut savaşı yerine işin insani tarafını ön plana çıkaran bir hikaye oluşturmuş. Eserdeki esas sorgulanan şeyler, “İnsan nedir? İnsanlık nedir ve biz Dünyada yaşayan insanlar acaba gerçekten ne kadar insanız?” gibi sorulardı. Bu romanın ciddi anlamda çevreci bir roman olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Verdiği örnekler ve biz insanoğlunun aslında şiddete ve kötülüğe ne kadar meyilli olduğumuzu, üstelik bu şiddet ve kötülüğü sadece kendi türümüze değil, dünyada bulunan diğer canlılara karşı da acımasızca uyguladığımızı anlatan bir romandı. Dediğim gibi, bu anlamda çevreci bir roman olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Roman kalın hacmine rağmen merak unsurunu ön planda tutarak kendisini okutabiliyor demiştik. Bu arada pek çok bilimsel tabir ve gönderme var. Hatta dipnot da… Eğer bunlara ilgi duymuyorsanız, bu bir roman olduğu için daha hızlı bir şekilde, anlamaya çalışmadan geçebilirsiniz elbette. Romanla ilgili olumlu tespitlerim bunlar. Nötr tespit olarak şunu söyleyebilirim; çok fazla kullandığı bir kelime var Azra Kohen'in ve bu fazlasıyla dikkatimi çekti. Öyle ki muhtemelen yaklaşık elli kere falan kullanmıştır bu kelimeyi. Nedir mi? “Deneyimlemek.” Bunu bir eleştiri olarak değil, sadece bir tespit olarak paylaşmak istiyorum. Onun haricinde, bir edebi şaheser beklemeyin. Türkçe'nin çok üst düzey kullanıldığı bir metin değil. Zaten bu bir popüler roman ve bu nedenle altı çizilecek cümle sayısı az, aforizma da öyle… Adeta bir Netflix dizisi gibi de kurgulanmış olabilir çünkü içerisinde cinsellik, şiddet, kan, çıplaklık, uyuşturucu madde, çocuk istismarı gibi durumlar da var. Olur ya, yarın öbür gün filmi ya da dizisi çekilebilir. Yine olumsuz tarafı olarak şu söylenebilir; aslında çok iyi bir konuyu yakalamış ancak bence hem daha iyi anlatabilirdi hem de daha az sayfa ile anlatabilirdi. Zaman zaman fazla tekrara düştüğü, bazı bölümlerin gereksiz uzatıldığı kanısına kapıldım. Elbette bu bir kurgu ve gerçekçi bir distopya olduğu için mantıksızlığı bünyesinde barındırıyor. Onu aramamak gerekiyor bir roman okuru olarak. Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel romanında bir gezegen ve orada yaşayan insanlardan söz ediliyordu. Orman Göğsü adlı bu gezegendekiler dünyalı insanlarla irtibat kuruyorlardı. Azra Kohen’in oradaki uzaylı insanlardan ilham aldığını düşünüyorum. Romanın içerisinde insanlıkla ve insan duyguları ile alakalı en önemli öğelerden birisi olduğuna inandığım aşkla ilgili şeyler de vardı. Hatta aslında bir aşk hikayesi anlatıyor bile diyebiliriz. Numi ile Sonje arasındaki aşkı… Nitekim bir ipucu olacağı için sonunu söylemeyeyim ama, “yav arkadaş, şu sonundaki işi en başta yaptırsaydın ya!” diye düşünmeden edemedim. :) (Mehmet Y.)
Aeden PDF indirme linki var mı?
Akilah Azra Kohen - Aeden kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aeden PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Akilah Azra Kohen Kimdir?
Azra "Akilah" Kohen (evlilik öncesi soyadı Sarızeybek; d. 1979, İzmir), Türk yazar. İlk kitabı olan Fi Akilah mahlası ile yayımlandıktan sonra, ikinci ve üçüncü kitabı Çi ile Pi Akilah Azra Kohen adıyla yayımlandı. Fi, Çi, Pi üçlemesinden sonra 2017 yılında fantastik gerçekçilik türünde Aeden ve 2019 yılında tarih içeriği ile yine best-seller olmayı başaran Gör Beni isimli romanlarını çıkardı.
İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünden mezun olduktan sonra Kanada’da Ottowa Üniversitesi’nde Üçüncü Dünya Ülkelerine Yardım Ekonomisi bölümünde eğitim almış, daha sonra Liverpool Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır. İyi derecede İngilizce ve İtalyanca konuşan Azra Kohen evli ve bir çocuk annesidir.
Ülkemizde yayınlanan Fİ-Çİ-Pİ isimli üçlemesi ve AEDEN ve GÖR BENİ isimli eserlerin yazarıdır. Üçleme kitapları dizi olarak işlenmiş ve Fİ ve Çİ adı altında izleyici ile buluşmuştur. Azra KOHEN, BİZ bilincindedir. Evrendeki her canlının birbirine bağlı ve birbirinden sorumlu olduğu ve bir bireyin bile doğru davranarak dünyayı değiştirebileceğine ve hakiki insan olmak için her an evrimleşebileceğine olan inancı ile eserlerini yazmakta, konferansları, projeleri ve sosyal, toplumsal bilinci yükseltmek amacı ile hazırladığı özgün videoları ile insanoğlunun tekamül yolculuğuna katkıda bulunmak için her an çabadadır. Hayat yolculuğunda OKU’manın en iyi rehber olduğuna inanır. Azra Kohen’in parolası : Hayata katkımız olsun!
Akilah Azra Kohen Kitapları - Eserleri
- Fi
- Çi
- Pi
- Aeden
- Gör Beni
Akilah Azra Kohen Alıntıları - Sözleri
- Merak etti.. Merak etmenin tehlikeli olduğunu bile bile... (Fi)
- . Bırak ben derslerimi kendim alayım. Bana dost ol, öğretmen değil. . (Fi)
- . Kadın olmak. Bir zekâya verilebilecek en eşsiz destek, büyük bir üstünlük. . (Fi)
- Sana duyduğum inancın zerresini bana duysan, belki kendini bu kadar gelişmiş sanırken aslında bu kadar geride kalmazdın (Aeden)
- Bir toplumun gelişmesi için anneye, yani kadına, o toplumu doğuracaklara saygı mecburiyettir. (Aeden)
- Hissetmek yaşamaktan bile ağırdır (Pi)
- Zaten ne önemi vardı ki kim olduğunun, niye var olduğunu dahi bir kez düşünmemiş birinin? (Pi)
- “Hayat sadece bir an. Ya efendisi olursun ya da kölesi.” (Çi)
- Hissettiğim çaresizlik bedenime ağır geliyor . (Aeden)
- Bizi gömdüler ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı. (Pi)
- Fazla sorgulamadan, soru sormayı saygısızlık sayıp biat ederek İslam'ı yaşadıklarını sanırlar ama İslam insandan düşünmesini bekler. Düşünmesini, sorgulamasını, anlamasını. Çünkü özü o kadar sağlamdır ki İslam'ı ne kadar sorgularsan o kadar seversin, anlarsın. (Pi)
- Acının kutsallığını anlamalıydı insan, mutlulukla uyuşmadan, kendimizi kandırmadan, başımıza gelenlere kızmak yerine sahiplenmeliydik. (Çi)
- Ne tuhaftı, yaşadığımız zorluklar karakterimizin en kuvvetli yanlarını oluşturuyordu. (Çi)
- Yola çıktığınızda tek ihtiyacınız, inanç ve size inanan birkaç kişiden başka bir şey değildi, adımlarınızı temiz attığınız sürece gerisini hayat mutlaka verirdi. (Çi)
- Senin kimseye ihtiyacın yok, ne beğenilmeye ne alkışlanmaya... Tek gerçek bu. (Fi)
- Dini yüreğinde yaşayanlar Yaradan’ın yolunda sessizce var olurken, dini aklında yaşayanlar diğerlerinin üstünde oluşturdukları egemenlikle kitleleri yönetmek için varlardı. (Çi)
- . Hayat, sadece hissettiğindir. . (Fi)
- Siz hiç sıkı sıkı sarıldınız mı birine? (Fi)
- Unutma! Ne olduğunu bulma savaşındasın. Korkma! Vazgeçmezsen başaracaksın. Bil! Yarattığın etkinin tepkisini deneyimlemek için burdasın. Çünkü etkinin tepkisidir hayat. (Çi)
- Amaçsızlık içinde yitip gidecek bir hayattansa bir amaca ait olmak daha yaşanasıydı. (Çi)