Julie Garwood kimdir? Julie Garwood kitapları ve sözleri
Amerikalı Yazar Julie Garwood hayatı araştırılıyor. Peki Julie Garwood kimdir? Julie Garwood aslen nerelidir? Julie Garwood ne zaman, nerede doğdu? Julie Garwood hayatta mı? İşte Julie Garwood hayatı...

Doğum Tarihi: 1946
Doğum Yeri: Kansas City, Missouri, Amerika Birleşik Devletleri
Julie Garwood kimdir?
Julie Garwood (d. 1946 Kansas City, Missouri) ABD'li aşk ve macera kitapları yazarı. En az on beş kitabı New York Times en çok satanlar listesine girmiştir.
1946 yılında Kansas City'de doğdu ve İrlanda asıllı kalabalık bir ailede büyüdü. Yedi kardeşi vardı. Altı yaşında bademcik ameliyatı geçirdiği için, okulda geri kaldı ve okumayı öğrenemedi. Annesi bu durumu on bir yaşındayken keşfettiğinde, onu yaz okuluna gönderdi. Burada sonradan arkadaşı ve akıl hocası olacak Rahibe Elizabeth ile tanıştı ve onun ısrarlı çabası ve sabrı sayesinde o yaz okumayı öğrendi ve kitaplarla tanıştı. Genç yaşta Gerry Garwood ile evlendi ve üç çocukları oldu. Gerry Jr., Bryan Michael ve çok sevdiği rahibenin ismini verdiği kızı Elizabeth. Yazım kariyerine, ailenin en küçüğü de okula girdikten sonra başladı. İlk kitabı, Emily Chase takma adı altında basılan bir çocuk kitabıydı. Bunu ilk aşk romanı Gentle Warrior takip etti. Türkçeye de çevrilen Gelin (The Bride) isimli romanı ile 1990 yılında RITA ödülü aldı.
Julie Garwood Kitapları - Eserleri
- Gelin
- Düğün
- Sır
- Fidye
- Yazgı
- Ödül
- Güllere Sor
- En Güzel Hediyem
- Aşk Seni de Vurur
- Sen De Yanarsın
- Ateş ve Buz
- Kadere İnanır Mısın?
- Güller ve Gelinler
- Baharı Beklerken
- Koruyucu Meleğim
- Benim Yerim Senin Yanın
- Sımsıcak
- Gölgede Dans
- Hiç Umudum Yokken
- Kalp Hırsızı
- Oyunbozan
Julie Garwood Alıntıları - Sözleri
- "... Bu tip çirkin bir olayı halka açıklananın tek yolu bu. Gazeteciler ancak böyle bir adamın başka bir insana açık saçık ve iğrenç şeyler yapabileceğini ve sadece bir çılgının masum insanları öldürmekten zevk alabileceğini gösteriyorlar. Bu insanların pek çoğu kaçık, ama bazıları öyle değil. Kötülük denen şey gerçek. ikimizde buna şahit olduk. ..." (Kalp Hırsızı)
- “Ben koşmaktan nefret ederim. Bunun dizler için kötü olduğunu bilirsin.” “Bense koşmayı zindelik verici buluyorum. Belki senin de hoşuna gider,” dedi Laurant. “Formda görünüyorsun. Üç buçuk mil koşabilirsin, değil mi?” “Elbette koşabilirim. Fakat onca zamanı boşa harcamış olacağım.” (Kalp Hırsızı)
- "Yağmuru durdurmak senin karına söz geçirmekten daha kolaydır." (Düğün)
- “İnsanlar konuşacaktır, ama bunu arkanızdan yapacaklardır.” (Kalp Hırsızı)
- Senin yaptığını biliyorum. Benden korkmana gerek yok. (Sır)
- + Herhangi bir değişiklik yapacak kadar önemli biri değilim. Ben, yalnızca bir kadınım... - Bu saçmalığa inandığın müddetçe hiçbir işi başaramazsın. Kendini aşacaksın. (Sır)
- Zamanını dedikodu yaparak harcayan insanlar, aşağılık ve ahmaktırlar. (Fidye)
- İnsan, sırf var olmadığını iddia ederek bir ugursuzluğu çağırmış olur muydu? (Oyunbozan)
- Ellerini aynı onun gibi ceplerine koydu ve büyük bir adam gibi yanında yürüdü. (Sır)
- Şeytan onurun ne olduğunu bilip ondan vazgeçen adamdır. (Yazgı)
- "Güç yozlaştırır." dedi Caine. "kesin güç daha çok yozlaştırır." (Koruyucu Meleğim)
- “Sen aklını kaçırmış olmalısın. Bunu biliyorsun, değil mi?” diye atıldı Nick. “Bu plan çok mantıklı,” diye üsteledi Laurant. “Ne planı?” dedi Nick, “Senin bir planın yok ki!” (Kalp Hırsızı)
- Haksızdım. Bir daha hiç kimseye bağımlı olmayacağım. Kendi ayaklarımın üzerinde duracak güce sahip olmalıyım. Güçlü olmak istiyorum. Kahretsin. (En Güzel Hediyem)
- Şeytan Onur ne olduğunu bilip ondan vazgeçen adamdır. (Yazgı)
- Bilgi özgürlüktür ve özgürlük anlayışı getirir. (Güllere Sor)
- Alıntı: Tanrının en güzel kiliselerinden birinde evlendik. Hiçbir masraftan kaçınılmadı. Her yer rengarenk çiçeklerle doluydu. Kiliseye yemyeşil yapraklarla bezeli bir kubbeden geçerek girdim. Yaprakların üstündeki çiğ taneleri kristal gibi kokuları içinde birbirimize bağlılık yemini ettik. Hem ben hem de Connor muhteşem giysiler içindeydik. Rahip bizi kutsadıktan sonra düğün şölenimize katıldık... (Düğün)
- Adam şeker sözü verilen bir çocuğun hafızasına sahipti. Hiçbir şeyi unutmuyordu. (Kadere İnanır Mısın?)
- “Caine? Sara’yı dışarı çıkar ve beni bekle. Richards, sen de onlarla git.” Üçü de Nathan’ a aynı anda hayır, dedi. Hepsinin farklı gerekçeleri vardı. Caine cesetten kurtulma karmaşasını yaşamak istemiyordu. Sara, Nathan’ın darağacına gitmesini istemiyordu. Sör Richards da evraklarla uğraşmak istemiyordu. (En Güzel Hediyem)
- Peki ne yapacaksın? "Oyunbozan olacağım." (Oyunbozan)
- " Köpekle dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak yeğdir; ben daima bunu bilir, bunu söylerim." (Gelin)