İsmail Raci Faruki kimdir? İsmail Raci Faruki kitapları ve sözleri
Aktivist Bir İslam Âlimi, Yazar İsmail Raci Faruki hayatı araştırılıyor. Peki İsmail Raci Faruki kimdir? İsmail Raci Faruki aslen nerelidir? İsmail Raci Faruki ne zaman, nerede doğdu? İsmail Raci Faruki hayatta mı? İşte İsmail Raci Faruki hayatı... İsmail Raci Faruki yaşıyor mu? İsmail Raci Faruki ne zaman, nerede öldü?
Tam / Gerçek Adı: İsmail Raci el-Faruki, İsmail R. Faruki
Doğum Tarihi: 1921
Doğum Yeri: Filistin ,Yafa
Ölüm Tarihi: 27 Mayıs 1986
Ölüm Yeri: Pensilvanya, ABD
İsmail Raci Faruki kimdir?
Dr. İsmail Faruki, 21 Ocak 1921’de Filistin’in Yafa şehrinde doğdu. Babası Abdulhüda el-Faruki, İslami ilimlerde çok bilgili bir din âlimi ve İslam hukukçusuydu. Faruki, ilk zamanlarda İslami eğitimini evde babasından ve yerel camilerdeki hocalardan almıştı. İlk ve orta öğrenimini Fransızlara ait Des Frères (St. Joseph) Koleji’nde 1936 yılında tamamladı.
İlk görevine İngilizlerin mandası olan Kudüs’te kooperatif dernekleri idaresinde kayıt memuru olarak başladı.(1942) Ardından 1945 yılında Celile valiliğine atandı. (Celile İsrail topraklarının üçte birine tekabül eder) Görevi boyunca Filistinlilerin haklarının ısrarlı bir savunucu oldu. 1948 yılında İsrail Yahudi devletini İngilizlerin desteğiyle bölgede kurduktan sonra Faruki ilk önce Beyrut’a göç etti. Beyrut’ta Amerikan Üniversitesi’ne kayıt olduktan sonraki yıl Beyrut’ta Müslümanlar arasındaki tefrikalaşma ve iç bölünme ile hayal kırıklığına uğradığı için A.B.D’ye göç etti. Burada İndiana Üniversitesi’nde Modern Ahlak alanında eğitim aldı. İlk mastırını aynı üniversitede felsefe alanında yaptı.(1949) Harvard Üniversitesi felsefe bölümünde “İyinin Hakkı: Değerin Epistemolojisi ve Metafiziği” adlı teziyle ikinci mastırını yaptı.(Mart 1951) Ardından tekrar İndiana Üniversitesi’ne döndü ve doktora çalışmasını burada tamamladı. (1952) Klasik felsefe alanında ve batı geleneği düşünce alanlarında derin ve köklü bir birikime sahip olan Faruki, eşi ile birlikte 1953 yılında Suriye’ye, ardından Mısır’a gitti.Amerika'da yaşadığı zaman zarfında geçimini Amerikan Kültür derneğiyle birlikte çeşitli çeviriler yaparak kazandı. Faruki aynı zamanda iyi bir müteahhit olarak çalıştı. Onun güzellik anlayışı, sanatı ve doğu tarzı dekorasyonu birçok Amerikalı müşterinin dikkatini çekti. Faruki bu alanda çok para kazanabilirdi. Fakat o bu işi sürdürmedi ve âlim olmayı tercih etti ve Mısır’da kaldığı süre içinde el-Ezher Üniversitesi’nde (1954-1958) “İslam” alanında bir doktora çalışmasını yaptı.
1958 yılında Kanada McGill Üniversitesi’ne misafir akademisyen olarak davet edilen Faruki burada ilahiyat fakültesinde de Hıristiyanlık ve Yahudilik alanlarında eğitim aldı ve burada ünlü Pakistanlı âlim Fazlur Rahman’la tanıştı. Faruki ile ilgili anılarını anlatan Fazlur Rahman her ne kadar Faruki ile aynı düşünce sistemlerine sahip olmasalar bile Faruki’yi genç Arap kuşak içerisinde en iyi kafalardan birine sahip biri ve en soyut felsefi konulara gayet iyi yaklaşabilen biri olarak niteledikten sonra onun çağdaş batıyı kapkara bir leke olarak görmesini ve klasik İslami malzemeyi ise tertemiz olarak görmesini “ne yazık ki” diyerek ifade etmiştir. Faruki ile 3 yıl McGill üniversitesinde çalışan Fazlur Rahman onu son derece cana yakın, tebessümlü biri olarak tasvir etmekte ve beraber oldukları bu üç yıl içerisinde de onu hiç kimseyle münakaşa ederken görmediğini söylemektedir. Fazlur Rahman, Faruki’nin kendisini çeken yönünün isyankâr ruha sahip olması ve İslam’a dair yapılan Batılı araştırmacıların saçmalıklarını tenkit edebilecek kadar zeki ve kavrayışlı olmasını gösterir. Onun çok iyi bir arkadaş olduğunu ve sürekliliğini devam ettiren entelektüel canlılığa sahip olduğunu, İslam düşüncesinin klasik alanları olan fıkıh, kelam ve tasavvufa ise ciddi olarak asla yönelmediğini söyler.
27 Mayıs 1986 tarihinde İsmail Raci el-Faruki ve eşi Lamia Faruki evlerinde uğradıkları bıçaklı saldırı sonucunda öldürüldüler.
İsmail Raci Faruki Kitapları - Eserleri
- Bilginin İslamileştirilmesi
- Tevhid
- İslam Kültür Atlası
- Niçin islam?
- İslam
- İslam Aydınlatıyor
- İslam ve Diğer İnançlar
- Hıristiyan Ahlakı
- Asya Dinleri
İsmail Raci Faruki Alıntıları - Sözleri
- Dinler "ne" konusunda aynıdır, ancak "nasıl" konusunda farklılaşmıştır. "Ne" konusu dinin özü ve temelidir, evrensel ve bakidir. "Nasıl" konusu ise geçicidir, tarihi koşullara ve dinin muhatabı insanlara göre değişebilir. (Niçin islam?)
- İslam, bir prensip olarak, hiçbir insanın ya da varlığın Allah'a bir diğerinden zerre kadar daha yakın olamayacağını kabul etmiştir. (Tevhid)
- Bir değeri anlamak demek, o değerle hareket etmek ve gereklerini yerine getirmek demektir. (İslam Kültür Atlası)
- "İnsanları Allah'a çağıran, salih amel işleyen ve 'ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?" 41:33 (İslam Kültür Atlası)
- "Ve onlar derler ki: Ey Rabbimiz! Bize gözlerimizin sevinci olacak eşler ve çocuklar ver ve bizi muttakilere önder eyle!" (Furkan Suresi 25/74) (İslam Kültür Atlası)
- Yeryüzünde yaşayan yaratıklar arasında sadece insanoğlu hem ilerlemeye hem de gerilemeye elverişli bir fıtratta yaratılmıştır. (İslam)
- Islâm tarihinin hiçbir döneminde savaş nidası olan "Allahu Ekber"e fikri sahada olan ihtiyaç bugünkü kadar hissedilmemiştir. (Bilginin İslamileştirilmesi)
- Adalet, şüphesiz İslâm' ın ilk kesin sosyal hedefidir. (İslam Kültür Atlası)
- Müslüman hükümetler, başkentlerinde iki yanı batı tarzı gökdelenlerle çevrili yeni bir ana cadde açılınca gururlandılar, ama kentlerinin öteki mahallerinin ve köylerinin sefaleti, viraneliğinden pek utanmadılar. (Bilginin İslamileştirilmesi)
- Para, seks, kuvvet ve iktidar, hevâ ve heveslerini ilah ittihaz etme (edinme) yoluyla Allâh'a eş koşan insanlar, en çok acınacak bedbaht kimselerdir. (İslam)
- İslam'da fazilet ve dürüstlük ölçeği sınırsızdır, gösterdiği çabaya göre her insanın bu mizandaki konumu farklıdır. (Niçin islam?)
- Dengeli, kalıcı, kendini yenileyen bir medeniyetin oluşmasını sağlayan bir dünya görüşünün teminatı ahlâktır. (İslam Kültür Atlası)
- Erdem ve doğruluk; bilgi yada beceriyi kendi içinde bir hedef olarak görmeyen bir din olan İslamda eğitimin nihaî amacıdır. (Tevhid)
- Yalnızca Müslümanların değil, tüm insanlığın refahı sorumluluğunu üstlenmek İslâmi görüşün esaslarındandır. Allah'ın emaneti bütün evreni kapsayıcıdır; insanın sorumluluğu da aynı kapsamda olmak zorundadır. (Bilginin İslamileştirilmesi)
- Yaratılmış olan hiçbir şey kutsal değildir. (Niçin islam?)
- O her dileğin nihaî hedefidir. (Tevhid)
- Hicretin on beşinci yüzyılında müslümanların karşı karşıya bulunduğu en ciddi görev, eğitim sorununu çözmektir. Eğitim sistemi tersyüz edilip hatalar düzeltilmedikçe, İslâm âleminin gerçekten düzelmesi için umutlanılmamalıdır. Yapılması gereken, sistemin yeni baştan biçimlendirilmesidir. Müslümanların eğitim sistemindeki mevcut ikiliğe, İslâmî ve Batılı olarak iki değişik tarzda düzenlenmesine kesinlikle bir son verilmelidir. İki tarz birleştirilip kaynaştırılmalıdır; ortaya çıkan yeni sistemde İslâmî anlayış egemen olmalı ve o ideolojik programının ayrılmaz bir parçası olarak çalışmalıdır. Ne batının körü körüne taklidi olarak kalmasına izin verilmeli ne de kendi başına bırakılmalıdır. (Bilginin İslamileştirilmesi)
- "Bugün müslüman gençler, müslüman üniversitesilerinde, müslüman hocalarca batılılaştırılmaktadırlar." (Bilginin İslamileştirilmesi)
- "İslam, Allah emrettiği için tutulan orucu çileci bir kendinden feragat eylemi olarak görmez." (Niçin islam?)
- "İnsanın Allah karşısında yaratılan konumunda olması, onu diğer insanlarla birleştiren nihai temeldir ve bu her şeyden daha önemlidir." (Niçin islam?)