İnsanın Ruhsal Çöküşü ve Maneviyatı
İnsanın Ruhsal Çöküşü ve Maneviyatı
Ülkemizin çocuk - kadın ihmâl, istismar ve cinayetleri her geçen gün çığ gibi büyümektedir. Özellikle de cinsel istismar suçlarına bağlı çocuk cinayetleri başta olmak üzere kadın ölümleri de her geçen gün artış göstermektedir.
Toplumda intihar, cinayet, istismar, ihmâl ve benzeri vakaların gençler arasında çoğalmasının en belirgin sebeplerin başında iman zafiyeti başta olmak üzere, maneviyatın eksik oluşundan ve ruhsal çöküşlerin olmasından kaynaklıdır. İntiharların çoğalması, kadınların öldürülmesi, çocukların cinsel istismarlara maruz kalması toplumun kanayan yarası haline gelmiştir.
İnsanların birçoğu ruhsal derinlikten ve maneviyattan uzaklaşma eğilimleri olmasından kaynaklı ruhsal çöküşler yaşamaktadırlar. Bu ruhsal çöküşler insanların yaşamlarını her anlamda zorlaştırmaktadır. Öyle ki, maneviyat eksikliği insanların ruhsal sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Başta depresyon olmak üzere çeşitli krizler yaşanabilmektedir.
Toplum olarak maneviyatın önemini her açıdan vurgulamak bunun yanında da manevi gelişime teşvik etmek de önem arz etmektedir. Ayrıca, maneviyatın sadece bireysel olarak değil, toplumsal bir meselenin olduğunu kabul edilmesi ve bu doğrultuda da herkesin çaba göstermesi gerektiği de bilinmesi gerekir.
Ruhsal çöküşler ve maneviyat eksikliği günümüz insanların özellikle de gençlerin çocukların ve bazı ailelerin karşı karşıya kaldığı önemli sorunlardan biridir. Maneviyat eksikliği, birçok insanın ruhsal sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip olabilmekte olup, anlam arayışındaki boşluklar derinleşebilmektedir. Bu anlamda manevi ihtiyaçların karşılama ve manevi tatminlerin yeniden keşfi için doğru adımlar atıldığı zaman doyurucu aynı zaman da önem arz eden bir yaşam sürdürülebilir.
Her insanın bir maneviyat alanı vardır ve insanın maneviyat alanı asla boşluk kabul etmez. Maneviyat alanı boş olan her birey de huzursuzluklar başlamakta olup, yaşamında ciddi olumsuzluklar yer edinmiş olur.
Bu sebepledir ki, başta aileler olmak üzere her bireyin önceliği ruhsal çöküntülerin olmaması için maneviyatı güzelleştirmek ve tüm boşlukları maneviyatın güzellikleriyle doldurulması gerektiği bilinmesi gerekir.
Bu vesileyle, ruhsal çöküntülerin yaşanmadığı ve meydana gelen boşlukları da maneviyatın o güzel duygularıyla her vakit özenle doldurulduğu mutlu ve huzurlu bir yaşam diliyorum.
Vesselam...
Mehmet KIZILKAYA
Editör: Beşir Şavur