Uzun Adam!...

Yıllar önce  Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Mardin’e gerçekleştirdiği bir ziyarette “Çarıklı Profesör” olarak tanıttığı ve her türlü desteğin sağlanması hususunda adeta açık çek verdiği Merhum Taş Ustası Yusuf Usta’yı yazıma konu etmiş ve yaşarken değeri bilinmeyen sanatkârlar ve renkli simaların öldükten sonra değil de yaşamında kıymetinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekmeye çalışmıştım.

Mardin taşını nakış gibi işleyen Yusuf Usta’yı maalesef ki kaybettik. Merhum Yusuf Usta’ya yaşadığı süre içerisinde verilmesi gereken değeri maalesef ki layıkıyla gösteremedik.

Sahip olduğumuz değerlerin farkına varabilme adına şimdilik lafı dolandırmadan konuyu, 2.51’lik boyu ile halen hayatta olup, Dünya’nın en uzun insanı unvanına sahip olup, Guinness Rekorlar kitabına girmiş Mardinli Sultan Kösen’e getirmek istiyorum.

Sultan Kösen, Mardin’de idame ettirmeye çalıştığı mütevazı yaşamıyla gönlümüzde yer almayı başarmış değerimizdir. Türkiye’yi uluslararası alanda tanıtan ve kadim şehrimizin tanıtımına önemli katkılarda bulunan Kösen’e hak ettiği değeri göstermekte biraz ağır kalıyormuşuz gibi geliyor bana.

Yaşadığı sağlık sorunlarına aldırış etmeden davet edildiği her mecraya o ağır cüssesine rağmen adeta koşar adımlarla icabet eden Sultan Kösen, bulunduğu her yerde ve her kesin ilgi odağı olmuştur. Daha önce katıldığı organizasyonlarda, ulusal ve uluslararası medyanın yegane ilgi odağı olan Sultan’ın yaptığı pozitif katkıya şahit olmuş bir gazeteci olarak çok iyi biliyorum ki;

Sultan, Mardin için bir değerdir,

Sultan, uluslararası alanda Türkiye'miz için bir değerdir,

Sultan, yaşayan en uzun insan olarak Dünya için bir değerdir!...

İşte bu uzun adama gereken değeri vererek onun değerinden değerlenmek işten bile değildir. Gerek Mardinimiz, gerek ülkemiz adına bu anlamda yapılması gerekenler olduğunu düşünüyorum.

Bir zamanlar parasını ödeyerek dışardan İHA alamayan ülkemiz, Milli Teknoloji Hamlesi ve yeni vizyonuyla, savunma sanayisinde dünyada oyun kurucular tarihini değiştirip, dostu ve hatta düşmanı dahi hayran bırakan atılımlarıyla; Dünya ülkelerine Silahlı İHA (SİHA) satan bir ülke konuma gelmiştir. 

Savunma sanayisi en yüksek katma değer yaratan sektörlerin arasına getirilen ülkemiz, TEKNOFEST etkinlikleriyle yerli ve milli imkanlarla üretilen ürünleri gururla dünyaya teşhir eden bir ülke haline gelmiştir.

Türkiye’nin yerli ve milli Otomobili TOGG, yollara arz-ı endam edip, yerlilik ve millilik gururumuzu taçlandırmıştır.   

Düşünsenize;
Gerek ekonomik ve gerekse caydırıcılık anlamında ülkemize büyük bir katkı sağlayan bu iki alanı dünyanın en uzun adamıyla harmanlayıp dünyaya tanıtırsak nasıl olur?

Düşünsenize;
Gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında gerçekleştirilecek olan TEKNOFEST etkinliklerinde; Selçuk Bayraktar'ın liderliğinde Türk mühendislerinin ürettikleri yerli ve milli değerlerimizi dünyanın en uzun adamının eşliğinde ekranlara taşırsak nasıl olur?

Düşünsenize;
Yerli ve milli değerimiz olan TOOG’un yurt dışındaki lansman programlarına Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ardından bir de dünyanın en uzun adamı bulunur ise eğer ilgi nasıl da katlanır?

Ve düşünsenize;

Yerli ve milli değerlerimizin tamamını yine yerli ve milli değerimiz olan dünyanın en uzun adamıyla harmanlayıp tanıtırsak nasıl olur?

Ülkemiz açısından olacakların hayali bile emin olun çok güzel olur diyerek Mardin ayağına geçmek istiyorum.

Sultan’ın dünyaya geldiği köyde yaşamını sürdürdüğünü biliyoruz. Doğduğu topraklarla barışık olduğunu ve imkanları çerçevesinde mütevazı bir yaşam sürdürmeye çalıştığını da biliyoruz.

Ancak Sultan’ın yaşam alanının yılda 5 milyon turist hedefiyle; Tarih, Kültür ve inanç turizmi noktasında geleceği çok parlak bir şehir olan Mardin’de olması gerektiğini düşünüyorum,

Mardin’de Sultan’ın hem eşiyle normal yaşamını sürdürebileceği ve aynı zamanda Sultan’ı ziyaret edecek yerli ve yabancı turistlerin kendisiyle fotoğraf çekebilecekleri, bir müze ev oluştursak nasıl olur?

Tur operatörlerinin ziyaret edilecek mekanlar listesinde; “Dünyanın En Uzun Adamı Sultan Kösen’in Evi ve Müzesi” notu ne kadar da cazip gelir, yerli ve yabancı turistlere…

Bu değeri yetiştiren bereketli toprakların insanları olarak, gazetecileri olarak, idarecileri olarak, bürokratları ve siyasetçileri olarak Sultan’a sahip çıkmamız, ona hak ettiği değeri gösterip yaşamın her alanında ve her anında el üstünde tutup, onore etmemiz gerektiği düşüncesindeyim.

Bir zamanlar cumhurbaşkanımızın teşvikiyle iş dünyasının tanınmış simaları tarafından müze ev sözü verildiğini hatırlıyorum. Ama ne hikmetse bu sözler, belki de Sultan’ın onurlu duruşu ve beyefendi kişiliğinden dolayı gerçekleşmedi.

Bunu gerçekleştirmek çok mu zor. Elbette ki zor olmamalı.

Şunu bilmeliyiz ki Sultan’a vereceğimiz değer, Ülkemize, Mardin'e ve Mardinliye vereceğimiz değerin ta kendisidir aslında.

Yaşamını sürdürebileceği bir müze evden yoksun bırakmakla bir değerimizi daha üzdüğümüzü, üzmeye devam ettiğimizi ve sahip çıkamadığımızı not edin bir tarafa!

Sonrası……!!!!