Ulaş köyü - Zêliyê Köyü
İlçenin en güzel köylerinden biri olan Zeliye (Ulaş) Köyünün tarihi M.Ö’ye dayanmaktadır. Tarihi kalıntılar üzerine kurulan köyde beş ayrı pınar bulun maktadır. Köyün Muhtarı Mehmet Nuri Güneş’dir. Köyün ileri gelen ailesi ise Mala Xelit'tir.

Zeliye’nin tarihi geçmişine baktığımızda köy arazisinin, o zamanlar Tılşeirli Ramo(Ramazan) diye bilinen birine ait olduğu söylenmektedir. Rivayete göre Ramo, köyü dönemin iki önemli aşireti olan Dılmémıka ile Alıka aşiretlerine birden sattığı ve Suriye dolaylarına kaçtığı söylenir. Aşiretlerin durumun farkına varmasından sonra iki aşiret arasında gerilimler yaşanmış ve sonu ölümlere varan çatışmalar olmuştur. Daha sonra aşiretlerden temsilciler Suriye’ye giderek Ramo’yu bulmuş ve gerçeği öğrenmişlerdir. İki aşiret gerçeği öğrendikten sonra bir araya gelerek anlaşmışlar.
Anlaşma sonucunda Dılmémıkalılar para vererek köydeki toprağın tamamına sahip olmuşlardır.
Köyün tarihine baktığımızda arazinin yeni arazinin yeni sahiplerinin Dılmémıkalılar aşiretine mensup, Midyat’ın Helexe Mala Xelit (Narlı), Kevırze (Altıntaş), İdil’in Kefsure (Dumanlı) adlı köylerinden gelen ikisi kardeş olmakla beraber kökenleri Doğubeyazıt’a kadar uzanan bir kaç akraba bu araziye gelerek yerleşmiş ve evler yapmışlardır.
Helexe'den gelen Mala Xelit ailesi köyün okuyan ailelerinden biri olup birçok ilke imza atmışlardır. Köyde ilkokulun inşa edilmesi için kendi tarlalarını bağışlayan Güneş Ailesi, köyde eğitime önem veren bir aile olmuştur.
Köyden çıkan ilk profesör, ilk doktor, ilk avukat, ilk gazeteci, ilk bilgisayarcı, ilk kitapevi, ilk yazar, ilk mühendis hep bu aileden çıktı.
Köyün ileri gelenleri arasında yer alan Süleyman Güneş'in torunu olan ve köyü tarım ve hayvancılık alanında bir çok yenilikle tanıştıran Süleyman Güneş 67 yaşında 24 Mayıs 2021 yılında vefat etti.
Zeliye isminin bölgedeki pınarlarda daha önce bulunan Sülük (Zeli)’den geldiği iddia edildiği gibi Süryanice’de bereketli anlamına da geldiği düşünülüyor. Köyün yerleşimine baktığımızda evlerin bir tepenin iki yakasına eyeri andırır biçimde dağıldığı için Kürtçe’de eyer anlamına gelen zin den türediği söylenir.
NÜFUS YAPISI:
Köy nüfusunun yıllara varan dağılımını incelediğimizde ekonomik kaygılar ve 90’lı yıllardaki olaylardan kaynaklı göçler yüzünden köy nüfusunun sürekli azaldığını ve daha önceleri çevre köyler arasında en kalabalık köy konumunda olmasına rağmen şimdi bu özeliğini kaybetmiştir. Köy nüfusunun büyük çoğunluğunu yaşlılar oluşturmaktadır. Bunun en önemli nedeni gençlerin iş olanaklarının azlığından dolayı batıya göç etmeleri gelir. 80’lerde 1000 aşan nüfus şu anda 500-600 civarındadır.
SOSYAL YAŞAM:
Anadolu’nun çoğu yerinde görüldüğü gibi Zeliye Köyünde de ataerkil (baba egemenliği) bir aile yapısı mevcuttur. Baba tek karar belirleyicidir. Genelde tek eşlilik gürüldüğü gibi kısmi olarak çok eşliliğe de rastlamak mümkündür. Çok eşliliğin temel nedenlerinden biri ilk eşinden çocuğunun olmayışı yâda erkek çocuğunun olmaması gelir. Ayrıca eskiden ailelerin durumlarının kötü olmasından dolayı babaların kızlarını varlıklı kişilere verme isteğinden de kaynaklanmaktadır. Evliliklerin geneli akrabalar arası evliliktir.
Köyde düğünler için çeşitli etkinlikler. Düğünler genelde Cuma günleri başlayıp Pazar akşamı sona erer. Hem erkek evinde, hem de kız evinde çeşitli hareketlilikler görülür. Genelde asıl hareketlilik erkek evinde görülür .Düğünlerde yöreye ait halk oyunları oynanır ve çoğunlukla çalgılı olur.
Cenazelerde de düğünlerdeki katılımın aynısı olur. İmam tarafından duyurulduktan sonra defin için köylüler bir araya gelirler. Köyün kenarında bulunan ve içinde Allah Dostlarına ait olduğu bilinen mezarlıkların (hicre) da içinde bulunduğu mezarlıkta mezarı gençler kazar. Taziye köyde köy muhtarı Mehmet Nuri Güneş’in girişimleri yapılan iki katlı taziye evinde gerçekleşir. Bayanlar için de taziye evinin alt katı müsaittir. Taziyeye gelen misafirlere yemek ve çay ikram edilir. Bu olay üç gün boyunca taziye bitene kadar devam eder.
EKONOMİK YAPI:
Ulaş Köyü ekonomik bakımdan yönden dar gelirli bir köydür. Köyün temel geçim kaynağı bağcılık ve hayvancılıktır. Arazinin büyük bölümünün engebeli olması tahıl ekimini olumsuz etkilemiştir. Yeterli meranın olmayışı da hayvancılığa olan önemi düşürmektedir.
Tarım ürünleri yönünden köyün pek iyi durumda olduğu söylenemez. Yeterli tarım alanının olmayışı ayrıca son yıllarda kuraklık sorununda baş göstermesi, ürünlerde yeterli bir gelirin olmayışına neden olmaktadır. Köydeki en önemli tarım ürünü üzümdür. Köyde yetiştirilen üzümler yörede büyük üne sahiptir. Ancak bağcılıkta modern tarım teknikleri uygulanmadığından yıldan yıla üretim düşmektedir.
Son yıllarda fıstık başta olmak üzere ekilen meyve ağaçları da yenib ir gelir kaynağı oluşturmuştur.
Köyün diğer bir geçim kaynağı ırgatçılıktır. Özelikle pamuk çapası,pamuk toplaması,fındık toplama belirgin olanlarıdır. Bu iş dönemlerinde köyde genç nüfus bulmak hemen hemen imkansızdır. Bunların dışında köyden dışarıya gidip çalışanlarda olmaktadır. Bu gidişler yurt içine ve yurt dışına çalışmalar şeklindedir. Köyde, Almanya, Fransa, İngiltere başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerine çalışmak üzere gidenler olmuştur. Yurt içinde ise genelde Edirne, İstanbul, İzmir, Antalya v.s illerdir.
KÖYDE SAĞLIK DURUMU:
1970’li yıllarda açılan sağlık ocağı köye ve çevre köylere hizmet veriyordu. Yaklaşık 35 yıl hizmet veren sağlık ocağı 90’lı yıllarda köyde oluşan kaos ortamından dolayı kapanmış ve bir daha açılmamıştır. Köylülerin tüm uğraşlarına rağmen devlet gereken ilgiyi göstermemiş ve onarılmamakla beraber başka bir hizmet içinde kullanılmasına izin verilmemiştir. Köy sağlık ihtiyaçlarını kendi imkanlari dahilinde veya ilçe sağlık ocağıyla il devlet hastanesinden karşılamaktadır.
KÖYDE EĞİTİM:
Bölgede okulun ilk açıldığı yerlerden biri Zeliye Köyüdür. Dönemin muhtarı Ahmet Arslan’ın girişimleri ile açılan ilkokul uzun yıllar komşu köylerden gelen öğrencilere de ev sahipliği tapmıştır.
Editör: Mehmet Nezir Güneş