diorex
dedas

Türkiye dolandırıcılık olaylarının en fazla yaşandığı ülkeler konumuna yükseldi!

Türkiye’de dolandırıcılık vakaları, teknolojinin gelişimiyle büyük bir artış gösterdi. Oltalama (phishing) yöntemleriyle milyonlarca kişi mağdur oldu. 2020’de 460 bin olan dolandırıcılık vakası, 2024’te 2,3 milyona ulaştı. Dolandırıcılık girişimleri ise 3,8 milyonu buldu. Mahkemelerde en fazla görülen dava türü dolandırıcılık oldu.

  • 20.02.2025 08:46
Türkiye dolandırıcılık olaylarının en fazla yaşandığı ülkeler konumuna yükseldi!

Ülkemizde yaşanan dolandırıcılık vakaları teknolojinin gelişimi ile adeta çağ atladı. Cep telefonlarımıza gelen mesajlar ve mailler ile başlayan süreç, ses klonlama ve yapay zekâya kadar ilerledi. “Oltalama” İngilizce adıyla “phishing” yöntemleriyle milyonlarca kişinin cepleri boşaltıldı. Özellikle pandemiden sonra bu tür yöntemlerle yapılan dolandırıcılık vaka sayısında ciddi artış yaşandı. Oltalama yöntemiyle 2020 yılında yılda 460 bin dolandırıcılık vakası yaşanırken, 2024 yılında bu sayı yılda 2,3 milyon adede kadar çıktı.

Dolandırıcılık girişimi ise, yani önlenenlerle birlikte 3,8 milyonu buldu. Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan 2023 Adalet İstatistikleri incelendiğinde ülkemizde en çok konu olan suç grubunu, mal varlığına karşı yapılan suçlar oluşturdu.

Dolandırıcılık da hırsızlıktan sonra mal varlığına karşı işlenen suçlar içerisinde en fazla işlenen suç oldu. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre mahkemelerdeki dava türlerine bakıldığında dolandırıcılık davalarındaki artış son beş yılda beş kat artış gösterdi. En fazla dava bu alanda bulunuyor. 

CEZALAR YETERSİZ KALIYOR

Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi (OLAF) verilerine göre teknoloji kullanımı ile yapılan dolandırıcılık girişimlerinde Türkiye ilk sırada yer alıyor. Bu yöntemin artmasında en büyük sebep olarak ise “veri hırsızlığı ya da satışının bu kadar rahat yapılabilir olması” gösteriliyor. Veri diye tabir edilen durum, kişisel bilgilerimiz… Bu bilgilerin bu kadar kolay elde edilmesi, Türkiye’yi dolandırıcılık liginde liderliğe taşıyor. Çözüm yöntemlerine bakıldığında ise Avrupa ve ABD ile ayrışıyoruz.

Mesela bu yöntem ile Türkiye’de yapılan dolandırıcılığın cezası TCK’ya göre 3 yıldan 10 yıla kadar hapis olduğu belirtiliyor. Ancak çoğu vaka bu cezaları yatmadan çıkıyor. Çünkü indirim uygulanıp, ilk davaya kadar yattığı süre sayılıyor ve beraat ediyor. Ancak ABD’de bu yöntemle yapılan dolandırıcılığın cezası 10 yıla kadar kesin hapis ve 10 bin ila 25 bin dolara kadar kesin para cezası olarak uygulanıyor. 

KİŞİSEL VERİLERİMİZ SATILIYOR

Bilişim uzmanları Dark Web diye tabir edilen karanlık internet tarafına müdahale edilmesi gerektiğini ivedilikle belirtiyor. Çünkü neredeyse 85 milyonun bütün kişisel bilgileri burada satılıyor. Ayrıca bankaların ve GSM şirketlerinin güvenlik önlemlerini yeterince almadığı da belirtiliyor. Bilişim uzmanı Hakan Akay “Kişisel veri güvenliği açısından ülkemizin karnesi oldukça kötü 3. Dünya ülkelerinde dahi bu denli veri ticareti yapılmıyor. Dolandırıcılar teknolojiyi çok iyi kullanıyor” ifadelerini kullandı.

ENFLASYON YÜKSELDİKÇE ARTIYOR

Prof. Dr. Hakan Kara’nın sosyal medya paylaşımı da dolandırıcılık ile hayat pahalılığının ilginç dengesini ortaya koyuyor. Paylaşımda enflasyonun artışı ile dolandırıcılık vakalarının artışında bir paralellik olduğu görülüyor.  

İŞTE TÜM YÖNTEMLER

1.e-Posta oltalama (Email Phishing):

Sahte e-Postalar yoluyla yapılan dolandırıcılık yöntemidir. Genellikle bankalar, e-Ticaret siteleri veya resmi kurumlar gibi tanınan kuruluşlardan geliyormuş gibi görünür. Kullanıcıları sahte web sitelerine yönlendirerek giriş bilgilerini çalmayı hedefler.

2.Hedeflenmiş oltalama (Spear Phishing):

Kişiye özel olarak düzenlenmiş oltalama saldırılarıdır. Kurbanın adı, çalıştığı şirket veya kişisel bilgileri kullanılarak inandırıcılığı artırılır.

3.CEO sahtekârlığı (Business Email Compromise-BEC): Şirket

Şirket yöneticilerini veya çalışanlarını hedef alarak yapılan dolandırıcılıktır. Saldırgan, üst düzey bir yöneticinin e-Posta adresini taklit eder ve çalışanlardan ödeme yapmalarını veya hassas bilgileri paylaşmalarını ister.

4. Telefon oltalaması (Vishing-Voice Phishing):

Telefon aramalarıyla gerçekleştirilen oltalama dolandırıcılığıdır. Saldırganlar, banka görevlisi, polis veya müşteri temsilcisi gibi davranarak kişisel bilgileri ele geçirmeye çalışır.

5.SMS oltalaması (Smishing-SMS Phishing):

Sahte SMS mesajları ile yapılan dolandırıcılıktır. Kullanıcılara acil işlem yapmaları gerektiğini belirten sahte banka mesajları veya ödül kazandıklarına dair bildirimler gönderilir. Bağlantılara tıklayan kişiler, sahte web sitelerine yönlendirilir.

6.Sosyal medya oltalaması:

Sosyal medyada sahte hesaplar veya sponsorlu reklamlarla kişileri kandırarak kişisel bilgilerini veya ödeme bilgilerini ele geçirmeye çalışır.

7.Kötü amaçlı yazılım oltalaması (Malware Phishing):

Kullanıcılara e-posta ekleri veya bağlantılar aracılığıyla kötü amaçlı yazılım bulaştırmayı hedefler. Genellikle sahte faturalar, güvenlik güncellemeleri veya iş başvurusu gibi dosyalar içerir. 

 

Editör: Neslihan Özkan

Yorum Yaz