Sözleşmeli ve sürekli işçi sayısında patlama!
On yılda kamuda sürekli işçi olarak çalışanların sayısı yüzde 256,4 oranında 881 bin 176 arttı.
Ülkedeki toplam istihdamda, milli gelirdeki katkısının çok üzerinde bir paya sahip olan devlet, istihdam artışında da başı çekiyor. Son on yılda istihdam edilen her 100 kişinin 26’sı devlet kadrolarında işe alındı. Bu dönemde özellikle sürekli işçi ve sözleşmeli personel sayısında adeta patlama yaşandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) mevsim etkisinden arındırılmış verilerine göre 2014’ün 4’üncü çeyreğinde Türkiye’de 57 milyon 325 bin kişi olan çalışma çağındaki (15+yaş) nüfus, on yılda 8 milyon 881 bin kişi artarak bu yılın aynı çeyreğinde 66 milyon 88 bine ulaşırken, aynı dönemde sanayi, hizmetler, tarım, inşaat gibi tüm alanlarda istihdamdaki toplam nüfus da 6 milyon 820 bin kişi artarak 32 milyon 755 bine yükseldi. Bu dönemde çalışma çağındaki nüfus yüzde 15,3 artarken, istihdamda yüzde 26,3’le daha hızlı bir artış kaydedildi.
Bu kapsamda kamu dışındaki alanlardaki istihdam yüzde 22,3 oranında 5 milyon 18 bin 286 kişi artarak 27 milyon 513 bin 247 olurken, kamuda çalışanların sayısı yüzde 52,4 oranında 1 milyon 801 bin 2714 kişi artarak 5 milyon 241 bin 753’e ulaştı. Buna göre devlet bu dönemdeki istihdam artışının yüzde 26,4’ünü tek başına gerçekleştirdi. Başka deyişle emekli olanlar ve istifalar düşüldükten sonra on yılda istihdamda yaşanan her 100 kişilik artışın yaklaşık 26’sı kamuda işe alımlar yoluyla gerçekleşti. Toplam istihdamda kamu çalışanlarının 2014’ün son çeyreğinde yüzde 13,3 olan payı 2024’ün aynı döneminde yüzde 16’ya ulaştı.
Sözleşmeli ve işçi sayısında patlama
2014-2024 döneminde, kamuda diğer alanlardakini ikiye katlayan istihdam artışı memur alımlarından çok sürekli işçi ve sözleşmeli personel kadrolarında işe alınanlardan kaynaklandı. Memur sayısının yüzde 23,1 oranında 653 bin 507 kişi artarak 3 milyon 479 bin 620’ye ulaştığı bu dönemde, sürekli işçi sayısı 343 bin 706’dan 1 milyon 224 bin 882’ye yükselerek 3,6 katına çıktı. On yılda kamuda sürekli işçi olarak çalışanların sayısı yüzde 256,4 oranında 881 bin 176 arttı. Sözleşmeli çalışanların sayısı da yüzde 229,4 oranında 278 bin 172’ye yükselerek, 3,3 katına ulaştı.
On yılda geçici işçi sayısı yüzde 35,9 artışla 38 bin 86’ya yükselirken, diğer statülerde çalışanların sayısı yüzde 17,5 azalarak 99 bin 739’a geriledi.
2018’deki artış rekoru
2014-2024 döneminde yıllar itibarıyla seyre bakıldığı, kamuda istihdam edilenlerin sayısında genel seçim yılı olan 2018’deki sıçrama dikkati çekiyor. 2014’te 3 milyon 440 bin dolayında bulunan kamu istihdamı izleyen üç yılda toplam 162 bin kişi artarak 2017 itibarıyla 3,6 milyona ulaşırken, diğer alanlardaki istihdamın 1 milyona yakın azaldığı 2018 yılında 749 bin kişi birden artarak 4 milyon 352 bini geçti. Anılan yıldaki artışın 599 bin 315’i sürekli işçi kadrolarına, 103 bin 324’ü de sözleşmeli personel alımlarından olmak üzere iki alandan kaynaklandı.
2019’da da 292 bin kişi ile son on yılın ikinci en yüksek artışını kaydeden kamu istihdamı, izleyen dönemde daha düşük sayılarla artamaya devem ederek 2022 sonunda ilk kez 5 milyonu aştı. Kamu istihdamı 2024’te ise 5 milyon 242 bin kişi ile son çeyrekler itibarıyla şu ana kadarki en yüksek düzeyine ulaştı.
100 çalışandan 58’i hizmetler sektöründe
Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre 2024’ün 4’üncü çeyreği itibarıyla toplam istihdamın 18 milyon 934 bin kişi ile en büyük bölümü hizmetler sektöründe bulunuyor. Sanayi sektörü 6 milyon 812 bin kişi ile ikinci büyük istihdam alanı. Onu 4 milyon 846 bin kişi ile tarım ve 2 milyon 163 bin kişi ile inşaat izliyor.
Toplam istihdamda en büyük payı yüzde 57,8’le hizmetler alıyor. Sanayinin payı yüzde 20,8, tarımın payı yüzde 14,8, inşaatın payı yüzde 6,6 düzeyinde.
İstihdamın sektörel dağılımına ilişkin TÜİK’in 2021 yılından bu yana olan dönemi kapsayan mevsim etkilerinden arındırılmış veri setine göre o yılın son çeyreği ile 2024’ün son çeyreği arasında toplam istihdamda tarımın payı 1,7 puan, sanayinin payı da 0,9 puan düşerken, inşaat sektörünün payı 0,7 puan, hizmetler sektörünün payı da 1,9 puan arttı.
İşyeri sayısında yüzde 1, istihdamda yüzde 12 pay
Mal üreten ekonomik sektörlerin başında gelen imalat sanayii, inşaat, tarım gibi alanlarda üretimin büyük bölümünü özel sektör yapıyor, devletin bu alanlarda faaliyeti daha düşük düzeyde. Sosyal güvenlikte 4/a kapsamında yer alan kişilerin çalıştığı ve ülke genelindeki sayıları 2 milyon 233 bin olan bu işyerlerinden sadece yüzde 2 oranındaki 44 bin kadarı kamuya ait. Buna karşılık bu kapsamda çalışan 16,7 milyon kişinin yüzde 11,6 oranındaki 2 milyona yakınını kamu çalışanları oluşturuyor.
Son 30 yılda gerçekleştirilen yaygın özelleştirmelerle kamu iktisadi işletmelerinin (KİT) tamamına yakınının elden çıkarılması sonucu 1990’ların başında 600 bine yaklaşan buralarda çalışan sayısının 100 bin dolayına gerilemesine rağmen başta yerel yönetimleri iktisadi işletmelerinde (BİT) olmak üzere kamu, memur, sözleşmeli personel ve kamu işçisi sayısı ile istihdamda ağırlığını koruyor.
Maddi olamayan ürün ve hizmetlerin sunumu ile gelir elde eden şirketlerin yer aldığı faaliyet alanı olan hizmet sektöründe de özel sektör ağırlıkta olurken, eğitim, sağlık, güvenlik, büro hizmetleri vb. alanlarda halkın vergileri karşılığı hizmet veren 657 sayılı yasa kapsamındaki memurlar ile sözleşmeli personel statüsündeki beyaz yakalı kamu çalışanları da bu kategoride yer alıyor. Kamu çalışanlarının büyük bölümünü hizmet sektörü çalışanı konumundaki memurlar oluşturuyor.