Sosyolog Adem Palabıyık: “İmamoğlu, Akşener’in adayı, Altılı Masa’nın değil”

GÜNDEM

Sosyolog Prof.

Dr. Adem Palabıyık, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Meral Akşener'in adayı olduğunu söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. Adem Palabıyık, “Cumhurbaşkanlığı adaylarına dair yarış günden güne hızlanıyor ama adaylar arasındaki gerginlikler bitmek bilmiyor. Özellikle Millet İttifakı'nın, kendi içinde yaşadığı kaos son olaylarla gün yüzüne çıktı. Meral Akşener'in, Ekrem İmamoğlu için Ankara'dan gelerek Saraçhane'deki konuşmaya katılması ve Ekrem İmamoğlu'nu bütün süreçlere dahil etmesi, siyaset sosyolojisi açısından tek bir sonuca çıkıyor; Ekrem İmamoğlu, Akşener tarafından altılı masaya aday olarak sunulmaya çalışılacaktır. Zaten son zamanlarda Akşener'in takındığı siyasi tavırların İmamoğlu üzerinden işlevsel hale gelmesi de buna işaret ediyor. Elbette her siyasal yönelim ve tercih kendi içinde ve sonrasında bazı sonuçları ortaya çıkaracaktır. Tabi ki bu sonuçlar, birer yansıma da oluşturacaktır. İmamoğlu'nun, Akşener'in elini tutarak otobüsün üzerine çıkması ve sayın genel başkanım ifadesi de sahnelik dünyadaki yerini koruyor. Ama Millet İttifakı da farkındaki HDP olmadan siyasal tercihleri anlamsız kalacak, bu sebepten HDP'nin tavrı merak ediliyor. Şurası açık ki İmamoğlu, Akşener'in adayı; Altılı Masa'nın değil, HDP bunu yakından takip ediyor" dedi.

"Akşener, beyaz torosları temsil ediyor. HDP için karanlık bir geçmişi var"

Palabıyık, Meral Akşener'in en tartışmalı dönemlerde İçişleri Bakanlığı yaptığını hatırlatarak, “Özellikle 28 Şubat ve Susurluk dönemlerinde aldığı kararlar ile gündem olmuştu. 90'lı yıllar bölge için ise karanlık dönemleri temsil ediyor. Özellikle beyaz torosların dolaştığı sokaklar Akşener'in İçişleri Bakanlığı dönemine denk geliyor. Bölge halkının toplumsal hafızası için Akşener karanlık bir geçmişi temsil ediyor. Bölge halkının toplumsal hafızası ve toplumsal bilinci, Akşener ile alakalı olarak çoktan karar vermiş durumdadır. İmamoğlu'nun, Akşener'in tercihi olarak kabul edildiği düşünülürse aslında İmamoğlu'nun, tercihen seçilen sıradan bir isim olduğu da ortaya çıkıyor. Çünkü İmamoğlu, söz dinleyecek bir isim olarak kabul ediliyor ve belki de Akşener, bu konuyu İmamoğlu ile çoktan konuşmuş ve siyasal plan tercihini yapmıştır. Her defasında kazanacak aday ile meydana çıkmayı ifade eden Akşener'in, aslında kazanacak adaydan ziyade kendisine biat edecek ismin ön planda olmasını istiyor" ifadelerini kullandı.

"Akşener ana muhalefet olmak istiyor, CHP'yi pasifize etme derdinde"

"Akşener, İmamoğlu'nu ön plana çıkararak aynı zamanda ana muhalefete de oynuyor" diyen Adem Palabıyık, şöyle devam etti:

"Çünkü Kılıçdaroğlu, Akşener ile yola çıkılmayacağını anlamış görünüyor. Akşener'in en büyük amacı Kılıçdaroğlu'nu pasifize etmek. Bu durumda CHP'nin, İmamoğlu'na yüklenecek gücü de kalmayacak. Böylece İmamoğlu, CHP'nin tesiri altında kalmayacak ve Akşener, İmamoğlu ile parlamenter sisteme dönüşün hesabını yapacaktır. Kılıçdaroğlu'nun aday olması durumunda Akşener'in hesabı tutmaz çünkü Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemde başbakanlığı Akşener'e bırakmayacaktır. Akşener muhtemeldir ki bunu gördü ve tercihini İmamoğlu'nun tarafını seçerek yaptı. Şu an Kılıçdaroğlu'nun büyük tehlike altında olduğu doğru, çünkü en büyük muhalefet ortağı artık Kılıçdaroğlu'nu istemiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu, ülkedışına giderek kendisini gelecekteki cumhurbaşkanı adayı olarak tanıtıyor ve bu tavır, Akşener'in hoşuna gitmiyor. Ülke dışı siyasal aktörler ile kurulan diyalog sonrasında da kalıcı olacaktır, Akşener de bunun farkındadır. Bu sebepten bir şekilde iç siyaseti yönlendirmeyi tercih ederek, aslında dış politikaya dair de mesajlar veriyor ve Kılıçdaroğlu'na, heveslenmemesi yönünde sinyaller gönderiyor."

"HDP seçmeni, Akşener'i de önereceği adayları da sevmiyor"

HDP seçmeninin Akşener ve Yavaş isimlerini sevmediğini, sadece seçmen değil siyasetçilerin de aynı durumda olduğunu sözlerine ekleyen Palbıyık, "Bunu değiştirmeye çalışan tek isim ise Demirtaş'tır. Demirtaş, Erdoğan karşısında güçlü bir isim istiyor ama bölge halkının, Akşener'in ileri sürdüğü aday karşısında Erdoğan'ı tercih edeceğini hesap edemiyor. Lakin bu saatten sonra Akşener ve Kılıçdaroğlu ile arasındaki buzlar asla erimez. Çünkü Akşener, İmamoğlu'nu prensi olarak çoktan kamuoyuna sundu. Gerçekten de Akşener, İmamoğlu'na prensi gibi davranıyor. Kendisi ise kraliçe konumunda siyaseti yönlendirme gayreti içerisine giriyor. HDP'nin ise Demirtaş'ın işaret ettiği isme yöneleceğini düşünüyor ama Demirtaş da, Akşener'in oyununa gelir mi, kimse bunu bilmiyor. HDP'nin Akşener karşıtlığına rağmen Demirtaş'ın, Akşener'in istediği ismi işaret etmesinin ise mümkün olmadığı düşünülüyor" şeklinde konuştu.

"Demirtaş, Akşener'i dinlerse HDP tabanına ihanet eder"

Dr. Adem Palabıyık, HDP tabanının hem Öcalan hem de Demirtaş'ı önemsediğini ve Akşener'in tercihini doğru bulmadığını söyleyerek, “Çünkü yukarıda da ifade ettiğimiz gibi Akşener, beyaz torosları temsil ediyor. Buna rağmen Demirtaş, Akşener'in adayına destek olma işareti verirse kendi tabanına ihanet etmiş görünecektir. Çünkü Akşener'e duyulan nefreti Demirtaş çok iyi biliyor. HDP'nin siyasetçileri de Akşener'in geçmişini çok iyi biliyor. Akşener'in siyasal tercihi ve partisine aldığı isimler HDP tabanı tarafından sevilmiyor. Her ne kadar İmamoğlu, HDP tabanı tarafından sempatik bulunsa dahi Akşener'in yönelimi ile seçilmesi HDP'den uzaklaşacağı anlamına geliyor. Sonrasında başlayacak süreçte elindeki güç dengelerini Akşener lehine kullanabilecek İmamoğlu, HDP'nin de nefretini kazanacaktır. HDP seçmeni ise bunun faturasını Demirtaş'a kesecektir. Demirtaş, muhtemeldir ki bunun hesaplarını yapmıştır lakin yine de alınacak kararlarda hangi dengeleri gözeteceği bilinmiyor" dedi.

Muhafazakâr Kürtlerin, İmamoğlu veya Kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğini de sözlerin ekleyen Palabıyık, "Akşener'in adayı olarak ortaya hangi isim çıkarsa HDP'nin sıcak bakılmayacağı biliniyor ama bu saatten sonra İmamoğlu, Akşener yaftasından kurtulamaz. Dolayısıyla İmamoğlu demek bir anlamda Akşener ile eşdeğer olacağı için HDP'nin tavrı netleşecektir. Fakat yine de bölgedeki Muhafazakâr Kürtler, ne İmamoğlu'na ne de Kılıçdaroğlu'na destek vermeyecektir. Çünkü Erdoğan, her iki isim karşısında İslam'ı ve Anadoluluğu temsil ediyor olacaktır. Erdoğan, bölgede ümmetin lideri olarak kabul görüyor. Özellikle Mardin, Şanlıurfa, Siirt gibi illerdeki medreseler Erdoğan'ı ümmetin lideri olarak lanse ediyor. Erdoğan'ın güçlü karizmatik liderliği karşısında Akşener'in adayı olan İmamoğlu'nun veya Akşener ile çatışan Kılıçdaroğlu'nun kazanması mümkün değildir. Tüm bu hesaplar göz önüne alındığı takdirde HDP'deki Akşener nefreti ileriki süreçte İmamoğlu'nun siyasi kariyerini bitirecektir. HDP, bakanlık pazarlığını İmamoğlu ile yapmadı, aktör olarak Kılıçdaroğlu'nu seçti. Sadece bu sebepten dahi HDP, Kılıçdaroğlu'na sıcak bakıyor. İmamoğlu, Akşener'in güdümünde olacağı için bakanlık tekliflerinde kabul görmeyeceklerini biliyorlar. Kendi seçmeni karşısına elinde hiçbir kazanç olmadan çıkmak istemeyen HDP'nin İmamoğlu'ndan istediğini alamayacağı aşikâr oldu. Çünkü Akşener, izin vermeyecektir. Akşener, yönetebileceği bir Cumhurbaşkanı adayı istiyor. Bu isim elbette Kılıçdaroğlu değildir. Kılıçdroğlu ile HDP ile bakanlık pazarlığı yaptığı için kendisini bir adım önde görüyor. Belki de bir süre sonra HDP, İmamoğlu'nu istemediğini deklare edebilir" diye konuştu.