Seni Gülüşünle Hatırlayacağız!

Seni hep gülüşünle hatırlayacağız, bir yerlerde tıkanıp kalan akıntı suyun önünü senin gücünle açacağız
Bir akıştır ki önünde durmak mümkün olmayacak bir akıntı, ekilen tohumların yerden fışkırmasına sebep bir beslenme alabildiğince yüksekler fışkıran fideye can
Dertlerimizi bu akıntıya kaptırıp senin bıraktığın yerlerde dertlerimizi unutacağız işte senin etkinde olacak ilk adım
Kendince var ediş hikayesindeki aşkta yatan duyguyu açıkça söylüyorum ben seni olduğun gibi seviyorum ya sen itirafa hazır mısın yoksa klasik belirleme ve teslimiyetlerin arkasın saklanacak mısın?
Öyle olmadığını biliyorum ve bir kez bile olsa o akordu iyi ve terbiyeli sesten duymak isterim kim kimi ne kadar seviyor
Ben seni kendim kadar, bir annenin evladına katacağı bedel kadar gülüşünü seviyorum ya sen?
Gülüşün var ya dertleri, kederi, gamı alıp götüren güçlü bir etki yaratan fırtınalar misali sele gücünü verdirip her yeri silip süpüren cinsten
Bende teknelerimi senin hizmetine, temizlikteki becerini artırma yetine bahşettim gitti, işin bittiğinde gemilerimi teknelerim geri limanıma gönder veya sende ömür boyu kalsın olmazsa bende gelirim orada yaşam gönüllü tercihim hem de ömür boyu
Yaşamı senin gülüşünle hatırlama dertlerin canına okumanın en aktif ve en ucuz yolu ama konu sen olunca ucuza kaçmayacağını bildiğimden yaşamın her yönüne senin renginde yaklaşırım
Boşta kalsam bile antreman niyetine dünyanın toprağını her gün elerim ki olur içinde olumsuz bir hücre gelişmiş ise temizlerim
Hani emsali yaşanmayan aşk misali gülüşün nasıl desem! işte önce beni insan yapmanın doruklarına taşıtır ve bu taşınmada beni hep bende tutan cinsten
Zindeliğim artık yaşam biçimim ve söz verişimdir
Hani bilirsin yeni bir şeyi yaşadığımız o ilk buluşmamızın etkisindeki sarhoşluğumla sorduğum soruların bin birincisine sabrın gibi
O sabırdaki Eyüp’ün metaneti beni daha da baştan çıkarır cinsten
O gülüş beni sabrın taşını çatlatan boyutunda sana ulaşmak istiyorsam sabretmenin yolunu bulmam gerektiğini o an öğrenmiştim
Yeniden, yeniden kendimi var etmiştim ki senin kendini var ediş sahnesine tanıklık ettirdin
Gülüş bunca dertlerin arasında karanlığı yırtan aydınlığın bıçağını sese yükleyen, ceninin perdesini yırtmaktır, son nefese ramak kala sonsuz oksijene ulaşmaktır anneden ayrılma sahnesindeki şahane doğumdur
Hani bir de şu mesajını unutmam bu gülüşüm gözünde bayrak olsun ve hep dalgalansın ki beni hep o gülüşle anabilesin
Evet seni o gülüşle anacağım ve öyle yaratılışların nadideliğini bileceğimi de söyleyeyim
Gülüş insanın dertlerin üstesinden gelme becerisi, dertlere sen varsan benimde gülüşüm var deme yetisidir adeta
Bir meydan okumadır kötülüğe ve nahoş davranışlara karşı
Bir sen bilirdin o gülüşü; insanın bedeninden sıcak duygularla aşağıya doğru akıtmayı ve kendince buluşmaların kaçamaklarındaki etki kadar iz bıraktırmayı
İzi bin yıllar sürecekmiş gibi ve tüm dünyanın da aynı etki altında olduğunu andıran his
Ancak o gülüş beni bu kadar baştan çıkarabilir ve kendinde tutabilir, baştan çıkardığını yalnız bırakmayan gittikçe donanımını her gün yenileyen bir doğal seleksiyon adeta
Yok sanılanın aslında yinede doğa katıldığının bir ispatı gibi o gülüş
Gülüşüne ben değer biçerim ya senin bahşedeceğin alana karar verdin mi? Karar verdiysen gövdem en iyi konak ve bir busenin sıcaklığıyla başlatırsın süreci unutma
Belki dereler ve okyanuslar yorulup orada yurtlanır isteğim ve tercihimdir
O gülüşü o yüzde, o bedende gördüm ve dedim ki “ancak bu kadar olabilir” bir gülüş insanın önüne sürekliliği seren bir ustalık belgesi gibi kendini sana sunarken seni erenler cemine de çıkarırdı
Her an ve her zaman terbiye süzgecinden geçirirdi
Bir gülüşte bulmam gereken her şeyi buldum ya sen gülüşünü bahşedeceğin bedeni buldun mu?
Yurt olacak galaksideki yıldızdan kalma viranelik olmasın lütfen
Eğer o beden ben isem; en mutlu insan ben eğer bulunduğum coğrafyada ise en sevinen ben eğer bulunduğum yıldızda ise o zaman ben arayışa başlarım
Virane yıldız bile olsa canlandırmaya adayım
Nerede ben aydınlanırsam; senin gülüşün orada ve aydınlandığıma da Allah kerim onunla buluşmaya.
Hazırlığım var ve mahçup etmemeye bilesin
Gülüşüne sarf etmem gereken mesaim ve emeğimin tümünü sana dereler ve nağmeler vasıtasıyla gönderdim ama yetişmemiş ise o zaman kendimdeki saklanmışlıklarıma dönerim, kendimce hazinelerim, kendimce dar güne sakladığım yaşam umudum
Karşılaşma ve hacı olma zamanı, kendimi anlatabilirsem senin fark edişine nail olursam
Ortaya çıkarmam gereken etkiye Allah kerim