Kılınç: “7 Ekim, dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır”

 İlahiyatçı-Yazar Mahmut Kılınç, 7 Ekim’de siyonistlerin Arz-ı Mevud hayalinin sona erdiğini ve bu tarihten sonra siyonist rejimin zayıflayarak kendi içinde çökme sürecine gireceğini vurguladı.

7 Ekim, dünya tarihinde bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Kılınç, konuşmasında şunları söyledi:

Nemli bulutların ardından doğan, zamanın Bedir aslanlarına selam olsun

Ölümü öldüren Gazze’de, Yemen de, Lübnan da, Irak’ta, İran da ve Suriye’deki direniş gruplarının destansı direnişlerine selam olsun

75 yıldır mazlum Filistin halkına kan kusturan Siyonist çetelere Ebabil oldunuz. Çağımızın fil ordusunu sersemleştiren siz Ebabilere selam olsun

İmanın füzelere ve en gelişmiş savunma sistemlerine nasıl da galebe çaldığını bize ispatlayan kahraman erlere selam olsun

Aksa tufanı operasyonuyla yenilmez denilen Siyonist çeteyi hezimete uğratınız. Siz koca yürekli yiğitlere selam olsun.

Kocası, Kardeşi, babası ve tüm aile bireylerinin şehadet haberini aldığında Hasbunallah ve nimel vekil deyip vakur bir duruşla yakınlarının şehadetlerini tebrik eden direniş cephelerindeki tüm mücahide bacılarımıza selam olsun

Dünya sefasını ellerinin tersiyle itip şehadeti arzulayan yiğit fedailere selam olsun.

Siyonist çetenin anladığı dilden konuşan ve Dünya mazlumlarına ilham kaynağı olan muvahhit mücahitlere selam olsun

Aksa tufanı operasyonunun başladığı ilk saatlerden beri bu kutlu direnişi destekleyip saflarını netleştiren; genelde tüm dünya Müslümanlarına, özelde de her gün meydanlarda olup kalbi Gazzeli kardeşleri ile atan Türkiye’deki ve Mardin’deki kardeşlere selam olsun

Biz tarih boyunca zulme uğrayan mahrumlar ve yoksullarız. Bizim Allah’tan başka kimimiz kimsemiz yoktur. Binlerce parçaya da ayırsalar bedenimizi yine de zulümle savaşmaktan el çekmeyiz.

İslam Dünya’sındaki iç çekişmeler, parçalanmışlıklar ve ihtilaflar yüzünden, Allah bizden gücümüzü ve heybetimizi aldı. Eskiden ümmet olarak bizler tarih yazıyorduk, fakat şimdi tarih bizi yazıyor. Tarihin akışını tersine çevirme gücünü ve kuvvetini yeniden kazanırsak kadim tarihimizi tekerrür edebiliriz.

BUGÜN FİLİSTN-GAZZE İNTİFADASININ 1.YILDİNÜMÜDÜR!

7 Ekim, Dünya tarihinde belki de insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. Tarihçiler 21. yüzyılın tarihini 7 Ekim den önce ve 7 ekimden sonra diye  iki dönem şeklinde yazarlar. Çünkü 7 Ekimde Hamas 1. Dünya savaşından sonra İslam Dünyasında ilk kez dünyanın güç denklemini bozacak güce ulaştı. Asıl önemli olan bunun sarsıcı sonuçları bundan sonra görülecek.

7 Ekim de İsrail’in Arzı Mevud hayalı artık bitmiştir. Bundan sonra İsrail zayıflayacak, küçülecek ve kendi içinde çökecektir.

7 Ekim de İsrail, ABD ve Batının Dünya’ya ayar verdikleri silahları hiçbir işe yaramadı. Hamas’a yenildiler, Yemen’e Lübnan’a yenildiler, İsrail’İn varoluşu artık bundan sonra masallarda kalacak.

 7 Ekim de ABD, AB ve İsrail askeri ve siyasi açıdan Dünya aleme rezil oldular, insanlığın ortak nefretini kazanmaktan başka bir kazanımları olmadı.

7 Ekim de Hamas batı dünyasını, batı hegemonyasını, batı küreselleşmesini bitirdi.

7 Ekim de bir maskeli adam çıktı, adı Ebu Ubeyde, bu maskeli kahraman herkesin yüzündeki maskeleri düşürdü.

7 Ekim de Tarih çizgisi yön değiştirdi. EVET! yeni bir çağın eşiğindeyiz. Ey Korkak Siyonistler! Ey barbar batı! Bedir ve Heyber’in aslanları artık karşınızdadır.

7 Ekim batının İslam dünyasında küresel tahakkümünün bittiği bir dönüm noktasıdır.

7 Ekim İnsanlığın bu sömürüden bu kibirden bu küresel kölelikten kurtulmanın ilk ayak sesleridir.

7 Ekim’den sonra Siyonist çeteler kundaktaki bebekleri çocukları kadınları mahsum sivilleri öldürerek Hamas’ın direnişini dize getirmeye ve savaşı kazanmaya çalıştılar, öfkeleri, vahşetleri korkularındandır, kaybedeceklerdir.

KARDEŞLERİM!

Aksa tufanı, işgalci düşmanı elbirliği ile boğabilme çağrısıydı. 76 yıllık Siyonist işgalin kurulacak güçlü ittifaklarla sona erebileceğinin bir ilanıydı. Abluka altında ve zor şartlarda bile düşmana karşı hazırlanabilmeyi başarmış, Filistin İslami direniş hareketinin devlet imkanlarına sahip bölge ülkelerine yol açmasıydı.

7 Ekim bir fırsattı, Siyonist kanser hücresinin temizlenip bölgeden sökülüp atılması için büyük bir imkandı.

Ancak atılan adımlar desteksiz, açılan yol ise savaşçılardan mahrum kaldı. İnsanlık adına kurulması gereken ittifaklar farklı mazeretlerle gerçekleşemedi.

Batılın taraftarları yani Siyonist devletler topluluğu ilk günden itibaren İsrail’in yanında yerlerini alabilmek için birbirleri ile yarıştılar. Bu savaşın sadece İsrail’in savaşı olmadığını yaptıkları açıklamalarla verdikleri silahlarla, ödedikleri milyar dolarla ortaya koydular.

KARDEŞLERİM BACILARIM!

Hamas sadece Gazze’yi savunmuyor, bir avuç kahraman Küresel emperyalizme tek başına bir yıla aşkındır meydan okuyor, ABD ye, Avrupa’ya, dünya düzenine, siyonizmin bütün aparatlarına, sömürgeciliğin bütün kalelerine, bütün yönetimlere, silah gücüne, yenilmez denilen ordularına, füzelerine, uçaklarına donanmalarına üstün teknolojilerine, bütün finans gücüne, bütün medya gücüne, entelektüel zihnine…DİRENİYOR. Hamas ve diğer direniş grupları Sadece Gazze’yi savunmuyor, dünya düzeninin temellerini vuruyor, sarsıyor, insan ırkının şerefini savunuyor.

GÖRMÜYOR MUSUNUZ? Londra’dan Paris’e, Newyork’tan, İstanbul’a Güney Afrika’dan Avusturya’ ya kısacası Dünyanın bütün ülkelerinde bütün şehirlerinde, bütün sokaklarında, bütün mahallelerinde, kitleler onlarla aynı sesi, aynı iradeyi, aynı direnişi bayraklaştırıyor, milyarlarca insan küçücük bir toplumun kahramanlığı üzerinden küresel sömürü düzenine isyan ediyor. Bütün rejimler ve yönetimler; vatandaşlarıyla ayrışıyor.

Sağcısı solcusu, Müslüman’ı Hristyan’ı, etnik ve dini ayırımın sınırlayamadığı bütün ülkelerde bütün kıtalarda bir vicdan hareketi büyüyor.

Kardeşlerimizin yaktığı özgürlük meşalesi Dünyanın her tarafını aydınlatmaktadır. Ey Siyonist devletler topluluğu! Filistin de, Lübnan da Yemen de döktüğünüz kanlar, İnsanlığın uyanışına, dağınık olan ümmetin vahdetine ve Kudüs’ün özgürlüğüne giden yolu kısaltacağından hiç şüphemiz yoktur. 

Yönetimleriniz, zalim liderleriniz sömürgeci sistemleriniz, vahşi gücünüz, Firavunca kibriniz, Nemrutça gaddarlığınız mazlum halklar nezdinde hiçbir zaman bu kadar nefret ve kin toplamadı. Mazlumların bunca öfkesi dünya’yı yeniden şekillendirecek, Gazze dünyayı değiştirecek.

GAZZE bir MEKTEPTİR. Onurluca yaşamanın RESMİDİR...

SALDIRILARIN CİDDİYETİ

Gazze’deki soykırımına göz yumulan işgalciler, Gazze de sürdürdüğü soykırımı Lübnan’a taşıdı, artık işgalin boyutunu Lübnan’dan sonra Yemen, Suriye, Irak ve Türkiye’nin de içine alacak şekilde genişletmek istiyorlar. İslam Dünyasının utanç verici sessizliği düşmanı cesaretlendirmiştir. Kana susamış bu vampirlerin vahşi saldırıları acilen durdurulmazsa bütün bölge bir ateş çemberine dönecek. Güveni yok eden sınır ve kural tanımayan bu terör çetesinin saldırılarına karşı Sessiz kalmanın bedeli çok ağır olacağı bilinmelidir. Siyonist terör çetesi ve işbirliği içinde olduğu güçler saldırmadığı yerleri sadece biraz zamana ihtiyacı olduğu için öteliyorlar. Bugün bu tehdidi kavrayamayanlar, yarın ülkelerinin şehirlerinin nasıl heba olacağını izlemekle yetinecekleridir.

İslam dünyasının göbeğinde yaşanan bu saldırılara karşı, belli aralıklarla kınama için toplanan Pisleşmiş milletler ve İslam işbirliği teşkilatı artık dünyada alay konusu haline gelmiştir. İslam Dünyasının bu halini Şehit Şeyh Ahmet Yasin şu veciz sözlerle açıklıyor: “ İslam Ümmetinin hali benim şu felçli halim gibidir. Dilinden başka hiçbir yerini hareket ettiremiyor.”

İsrail denen yapı, tarihin en büyük ve en vahşi sınır tanımaz terör örgütüdür. Siyonizm ise, insanlığı topyekun hedefe koyan bu örgütün faşizan ideolojisidir.  Sn Cumhurbaşkanımızın mecliste dile getirdiği “ Vad edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin tamamen dini fanatizmle Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan toprakları olacaktır.” Şeklinde dile getirdiği terör ve tehdit algısına karşı devleti, hkümeti ve meclisi göreve davet ediyoruz.  

1.Dünya savaşından sonra Korsan terör devletinin temelleri atıldı, 2.Dünya savaşından sonra sömürgeci batılı devletler 1948 de terör devletini kurdular. Korsan terör devleti ve batılı mutefikleri İslam Dünyasında 3.Dünya savaşını çıkartmak istiyorlar. Neden çıkarmak istediklerini biliyormusunuz? Terör devleti ve batılı mütefikleri vaat edilmiş topraklar üzerinde büyük İsraili kurmak için 3.Dünya savaşını çıkarmak istiyorlar.

Bu tehlikeyi göz önünde bulundurarak Siyonistlere karşı ülkemizde en üst düzeyde tedbirler almalı.

Bu katliamların baş musebibi büyük şeytan ABD dir. ABD katildir, ABD dünyanın en büyük teröristidir. ….ABD  uluslar arası terörzimin suç ortağıdır, ADB  Uluslar arası hukuku tanımayan haydut bir devlettir. ABD ve batının demokratik normatif hukuk üstünlüğü yerin dibine batsın. Batıyı çağdaş ve demokrat diye bize satanlar kurda sofra hazırlamakla görevlidir. İşgalcilerin en büyük destekçisi olan ABD nin üsleri adeta koynumuzdaki zehirli bir yılan gibidir. Bu yılan şu anda kardeşlerimizi zehirliyor, bu yılan hangi gün olursa olsun mutlaka bizi de zehirleyecektir

Bunun için İncirlik ve kürecik üsleri hiç zaman kaybetmeden derhal kapatılmalıdır. Sİyonislerle ilişkisi olan iş adamlarına ve firmalara yönelik sıkı tedbirler alınmalıdır, soykırıma destek veren soykırımcılarla ilişkisi olan herkes cezalandırılmalıdır.  Kısacası başta Türkiye cumhuriyeti olmak üzere bölge ülkeleri savaşın bütün yol ve yöntemlerini bu terör çetesine karşı hayata geçirmelidir.

İslam dünyasındaki tüm müminler gazzeli savunmasız kadın ve çocukları savunmakla yükümlüdürler. Bu Müslümanlar üzerine namaz Oruç ve zekat gibi farzdır  Bu kuru kuru laflarla olmaz bunun fiili icraatta geçmesi lazım, Korsan terör şebekesi kınanmaktan azarlanmaktan, yalnız kalmaktan anlamaz.

Konuşma, kınama, ateşkes için yalvarma, terör çetesini durdurmak için yetmiyor. Vahşi terör çetesini durdurmak için büyük şeytan Amerika ve Avrupa ya yalvarma zamanı geçti artık. Tam bir yıldır Gazze ile ilgili herkes her şeyi konuştu. Evet şimdiye kadar Dua, infak, miting, boykot, diplomasi vb. her  şeyi konuştuk. Ancak Terör çetesinin anlayacağı tek bir şeyi konuşmadık CİHAD! Evet herkes kendini Siyonistlerle hesaplaşmaya hazırlasın. İsrail’in hesap vermeden yıkılacağını düşünmek ilahi adalete ihanettir. Gazze de, Lübnan da ve diğer direniş yerleirndeki kardeşlerimizin acısını, ızdırabını, yalnızlığını, açlığını, susuzluğunu, çaresizliğini seyr edip onlar için  Allah'tan  yardım istemek acizliktir, çaresizliktir, zavallılıktır.  İki  milyar Müslüman dururken 7 milyon Yahudi ye karşı Allahtan yardım talep etmek acizliktir. Müslümanların Kavli dua ile birlikte Fiili duaya geçmeleri gerekir.

Küresel Siyonizme karşı  57 İslam ülkesi ve 2 milyar Müslüman küresel bir cihad mekanizması oluşturmadığı müddetçe vahşi terör çetesi ve ona her türlü desteği veren küresel emperyalistler asla durmayacaklardır. Rahmetli Erbakan hocamızın da dediği gibi İsrail ancak güçten anlar. Tek çare İslam birliği, tek çözüm ümmet şuuru ile dost ve düşmanı tanımak. Müslümanlar iman öfkesini kuşanmadıkça bu zilletten kurtuluş mümkün değildir.

EY MÜSLÜMANLAR!  KALKIN AYAĞA! Kalkın! Kurbanlık koyun misali sıranın kendinize gelmesini beklemeyin. Bu bir zilettir ve kabul edilemez. Kalkın ayağa ve yetişin!  Gazze’yi değil kendinizi vatanınızı milletinizi, çocuklarınızın geleceğini kısacası insanlığı bu azgın topluluğun elinden kurtarmak için harekete geçin, tükürün zalimin yüzüne…..Sessizliğin bedeli, izzetlice ayağa kalkmanın bedelinden çok daha ağır olacağını unutmayın….

Ey İsrail! Ey ABD ve AB! Siz ve sizin kadar iki Dünya bir araya gelseniz de vallahi bu kahramanların ruhundaki direnişi asla ve asla yenemezsiniz.

Allah’a yemin olsun ki bu ümmetin kahraman evlatları sizden ve sizin kitle imha silahlarınızdan zerre kadar korkmuyor, Ümmetin cengaverleri sadece korkak ve satılmış liderlerin bedellerini ödüyor. Ey İsrail! Ey ABD! Sizinle yüz yüze çarpışmaktan başka bir hayalimiz yok, kanlı postallarınızı coğrafyamızdan atmaktan başka bir sevdamız yok, sıcak savaş cephesinde kardeşlerimize omuz omuza verip sizinle çarpışmaktan başka bir hayalimiz yok, bizler sadece o günün arzusu ile yanıp tutuşuyoruz.

GÖRÜMUYOR MUSUNUZ! Yeni Dünya düzeniniz, insan hakları ve demokrasi söylemleriniz, sömürgeci politikalarınız; Filistin de Gazze de, Yemen de Lübnan da yerin dibine battı. Eskiden derlerdi “ Yanlış hesap Bağdat’an döner, bundan böyle yanlış hesaplarınız Gazze den Qudüs ten, Fİlistinden, Yemen den, Lübnan dan, İran dan, Irak tan, Suriye den Türkiye den dönecek. Kayb edeceksiniz, Coğrafyamızda başlattığınız Kıyamet savaşı sizi bitirecek sizi. Küresel taksimin yüzüncü yılında coğrafyamızda yeni haritalar çizmenize, yeni mayın eşeklerinizi üzerimize salmanıza asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Bir yüz yıl kayb ettik, ama içinde yaşadığımız bu yüz yılı siz kayb edeceksiniz.

Duyun sesimizi ey barbar batı, ey büyük şeytan Amerika! Ey korsan terör çetesi İsrail! Hak geldi batıl zail oldu, batıl yok olmaya mahkumdur” Gazze de Beyrutta Yemen de Filistin de açtığınız cephelerde yok olacaksınız. Döktüğünüz mazlumların kanında boğulacaksınız. Buralarda yıktığınız bütün şehirleri yeniden inşa edeceğiz, Çizdiğiniz bütün haritaları tarihin çöplüğüne atacağız, 1400 yıl yaşadığınız korkuyu yeniden tadacaksınız, Bu Ümmetin yiğit evlatları sadece Filistin’de 76 yıl yaşattıklarınızı değil, 19 ve 20. Yüzyıl da yaptığınız bütün vahşi katliamların hesabını da sizden soracaklar. Bu topraklar necis ve kanlı postalarınızı üzerinde kabul etmez, bu izzetli ümmet asla ve asla size teslim olmaz.

KARDEŞLERİM BACILARIM!

Ümmet olarak zor bir dönemden geçtiğimiz şu zaman diliminde, bizler zaafların, iç çatışmaların, batılı laik rejimlerin, ülkesini ve halkını düşünmeyen hain yöneticilerin ve batının sömürgeci valilerinin kurbanlarıyız. Yüzyıllardır bu zaaflarımızı kullanarak bizi sömürüyorlar.

Tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Uyan artık sil üstündeki toz bulutlarını aç gözlerini yaklaşan tehlikeyi gör

GÜN: bütün ayrılık ve gayrılıkları bir kenara bırakma ve işgalin karşısında durma günüdür

GÜN: Siyonist saldırganlığa son verecek ortak bir ittifakı inşa etme günüdür.

GÜN: tarihi anlaşmasızlıkları, mezhepsel çatışmaları ve bir şekilde ortaya çıkmış kan davalarını dondurma günüdür.

GÜN: iç kavgalarımıza ara verme, hesap sormayı erteleme, sadece Siyonist cellatları tekfir etme günüdür

GÜN: birbirimize doğrulttuğumuz namluların yönünü ortak düşmana, Siyonistlere ve emperyalistlere çevirme günüdür

GÜN: oturma ve tarafsız kalma günü değildir. 

Gazze gülünceye, Kudüs işgalden kurtuluncaya, büyük şeytan bölgeden kovuluncaya kadar yapılması gereken budur.

Kardeşlerim bacılarım! Gelin hep beraber Parti, dernek, cemaet, vakıf etiketlerimiz bir kenara bırakalım, gelin beraberce bu ortak vahşi düşmana karşı mukavemet hattını tahkim etmenin mücadelesini verelim. Gelin el ele verelim, ümmetin birliğini sağlayalım, enerjimizi büyük şeytan ABD ve alçak Siyonistlere karşı kullanalım.

Hedefimiz bellidir, kimsenin hedefinizi şaşırtmasına izin vermeyin, Düşmanız Siyonistler ve ona her türlü desteği veren ABD dir. Düşman bize saldırırken mezhebimizi meşrebimizi, cemaat ve vakfımızı sormuyor,

Önümüzde ihtilaf ve kavgadan çok daha büyük bir düşman var.

Ya hep birlikte ayağa kalkacağız veya köleliğe razı olacağız, bunun üçüncü bir yolu yoktur. Bizler bir vucüdün azalarıyız, birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte hareket ederiz. Biz bir Ümmetiz. Bizim için Kudüs, Gazze, Beyrut, Yemen, Şam, Tahran İslamabad, Ankara birdir. Katil ABD ve Siyonistlerin bu topraklara uzattıkları ellerini ve umutlarını kesmek, diktikleri gözlerini oymak, emellerini kursaklarında bırakmak en temel görevimizdir.

Buyük komutan Ebu Ubeydenin de dediği gibi İşgalcilere diyoruz ki Ümmetin gaflatiyle kazandığınız zaferler dönemi Allah’ın izniyle sonuna dek kapandı. Sizin için artık bozgun acı çekme ve yenilgi dönemi başladı.

NE DEMİŞTİ BÜYÜK KOMUTAN EBU UBEYDE

Tüm bayraklar yükselsin!

Tüm cepheler birleşsin

Tüm sahalar açılsın

Tek amaç—Hedef KUDÜS’Ü özgürleştirmek olsun

Kardeşlerim randevumuz Mescid-i Aksa da beraberce cemaatle namaz kılmak olsun!"