HÜDA PAR Mardin İl Başkanı Çevik’ten Gazze soykırımıyla ilgili sert açıklama
HÜDA PAR Mardin İl Başkanı İsmail Çevik, Gazze’de yaşanan insanlık dramına ve Siyonist işgal rejiminin soykırım suçlarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı, bir halkın dünyanın gözleri önünde yok edildiğini söyledi.
Çevik, açıklamasında Gazze’de yaşanan soykırımın boyutlarına dikkat çekerek, bir halkın dünyanın gözleri önünde yok edildiğini söyledi.
‘SİYONİSTLERİN ANLADIĞI DİL GÜÇTÜR’
Çevik, “Gazze’de yaşananlar tüm dünyanın imtihanı olmaya devam ederken, İslam alemi bu imtihanda kardeşlik sınavını vermekten aciz kalmıştır. Siyonist şer ittifakına karşı, Müslüman ülkeler, uluslararası toplum, müdahale gücü oluşturacak herhangi bir irade göstermemiştir. Zalimin zulmüne sessiz kalmak, zulme razı olmaktır. Zalimin zulmüne başkaldırmamak zulme ortak olmaktır. Kınama mesajları, Siyonist işgal rejimini durdurmamaktadır. Siyonistlerin anladığı dil güçtür. Siyonist işgal rejimine karşı fiili müdahale edilmelidir.” dedi.
‘SİYONİST İŞGAL GÜN BE GÜN YAYILMAKTADIR’
“Gazze'de yaşanan vahşet ve soykırıma sessiz kalındığı için, siyonist işgal gün be gün yayılmaktadır.” diyen Çevik, “Önce Lübnan, sonra Suriye başka bir gün sınırlarımıza kadar dayanacaklardır. Siyonistler arz-ı mev’ud projelerini gün be gün hayata geçirmektedir. Suriye’deki Golan Tepelerini işgal eden Siyonistler, İslam ülkelerinin tepkisini ölçmektedir. Tepkiler kınama mesajlarıyla yetiniliyorsa, bu Siyonistlere daha fazla cesaret verecektir. Zaman kınama mesajlarını yayınlama zamanı değildir. Zaman siyonist zulme karşı, silahları kuşanma ve harekete geçme zamanıdır.” diye konuştu.
‘SİYONİST MEZALİME KARŞI SAFLARIMIZI NETLEŞTİRMEK ZORUNDAYIZ’
Zulme sessiz kalınmaması gerektiğini anlatan Çevik, “Gazze'deki zulme sessiz kalındıkça akıp giden zaman geleceğimizi, istikbalimizi ve istiklalimizi tehlikeye atmaktadır. Gazze'de yaşanan mezalime seyirci kaldığımız müddetçe aldığımız her nefesin hesabı çetin ve geleceğimiz karanlık olacaktır. Siyonist mezalime karşı saflarımızı netleştirmek zorundayız. Ya zalimin yanında zilletle köle olmayı ya da mazlumun yanında izzetle özgür olmayı tercih etmekle karşı karşıyayız.” dedi.
‘57 İSLAM ÜLKESİ, SİYONİST İŞGALİN GAZZE İLE SINIRLI KALMADIĞINI GÖRMEKTEDİR’
Çevik, sözlerine şöyle devam etti: “Devlet liderleri başta olmak üzere uluslararası aktörler, devletler ve halklar, Siyonist işgale karşı izzet, şeref ve cesaretle mücadele etmekle mükelleftir. Sorumluluklarımızı yerine getirmemenin bedeli elbette ağır olacaktır. İstikbal ve istiklalimiz için Siyonist zulme dur demek ile zillet, kölelik ve korkaklığı tercihe sıkışmış bulunmaktayız. Üçüncü bir yol yok. Bu meselede tarafsız kalan bertaraf olacaktır. Halklar olarak kararlıyız, bu zulüm bitecek. Safımız net, duruşumuz dik, mücadelemiz çetindir. Devletleri, halkları gibi cesur olmaya davet ediyoruz.
İslam coğrafyasında yaşanan bunca fitne, fesat, ayrılık, tefrika, tekfircilik, mezhepçilik, ırkçılık, cahiliye adetlerini yerle bir edecek büyük bir vaka yaşanmaktadır. Bu vaka Gazze'dir, Kudüs'tür, Filistin'in her bir karış toprağıdır, mazlumların feryadıdır. Bu vaka bir dönemin kapanmasına başka bir dönemin açılmasına kapı aralamıştır. İttifak, vahdet ve ittihat için somut adımların atılması gerekmektedir.
Türkiye başta olmak üzere 57 İslam ülkesi, siyonist işgalin Gazze ile sınırlı kalmadığını görmektedir. Gazze soykırımı, Lübnan’a saldırılar ve Suriye’nin işgal edilmesine karşı somut adımların atılması gerekmektedir. Müslüman ülkeler, Siyonist işgal rejiminin yayılmacı politikalarına karşı önlem almak zorundadır. Müslüman ülkeler, aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp bölgesel ittifaklar kurmalıdır.
Elbet bir gün bu zülüm sona erecektir. Gazze başta olmak üzere Filistin'in her karış toprağı Siyonist esaretinden kurtularak özgürlüğüne kavuşacaktır. Tarih tekerrürden ibarettir. Nice Firavun ve Nemrutların zulüm sarayları, Musa'nın asasıyla, Talut'un sapanıyla ve İbrahim'in cesaretiyle yıkılıp gittiği gibi Siyonist işgal rejimi de yıkılıp gidecektir. Nasıl ki Firavun ve Nemrut’un işlemiş olduğu zulümler, Firavun ve Nemrut’a bir fayda sağlamadıysa aynı şekilde Siyonist işgal çetelerinin zulümleri de Siyonistlere bir fayda sağlamayacaktır. Firavun denizde boğularak, Nemrut topal bir sivrisineğin beynini kazıyarak helak olmasına vesile olduğu gibi, Gazze’nin kahraman direnişçileri de inşallah Siyonist işgal rejiminin yok olmasına ve ümmetin uyanış ve vahdetine vesile olacaktır.
DEVLET LİDERLERİNDEN TALEPLER
Dünyanın özgür halklarından ve mazlumların safında yer alan devlet liderlerinden talebimiz şudur:
Gazze'deki soykırımı durdurmak için İslam ülkeleri ve vicdan sahibi devletler, acil harekete geçmeli, İslami, siyasi, askeri ve insani sorumluluklarını yerine getirmelidir.
- Uluslararası toplum ve devletler, tüm baskı araçlarını kullanarak Siyonist rejimin katliamlarını durdurmalıdır.
-Siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurulmalı, fiili adımlar atılmalıdır.
Direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.
-Seçimle işbaşına gelmiş olan HAMAS, Filistin halkının meşru temsilcisidir.
- HAMAS’ın onayından geçmeyen her türlü karar gayri meşru olup, hiçbir geçerliliği yoktur.
-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartları desteklenmelidir.
- Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için Siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.
-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalıdır.
-Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalıdır. Siyonistlerin işgal ettiği Golan Tepelerinden geri çekilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
-Siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmelidir.
-Siyonist soykırımcılara destek sağlayan ürünlerin boykot edilmesine devam edilmelidir.
-Üçüncü ülkeler üzerinden Siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.
-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze’de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı Siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.
-Uluslararası Ceza Mahkemesinin soykırımcı Netanyahu başta olmak üzere, siyonist çeteler hakkında almış olduğu tutuklanma kararı pratikte yerine getirilmeli, katiller en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.
-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.
Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Şehid Yahya Sinvar’a, Şehid İsmail Heniyye’ye ve daha nice yiğit kahramanlara selam olsun. Siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun.”