HÜDA PAR’dan Meclis’te grubu bulunan partilere çağrı
HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Şahzade Demir, “Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere ve bütün milletvekillerine sesleniyoruz; geliniz, soykırım suçunun cezasız bırakılmayacağı hususunda ortak bir irade ile bu kanun teklifimizi bir an önce görüşüp yasalaşmasını sağlayalım.” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, iç ve dış gündeme dair partisinin değerlendirmelerini paylaştı.
Demir, gerçekleştirdiği basın toplantısında; soykırım suçuna iştirak eden sözde çifte vatandaşların tespiti ve cezalandırılmaları, ifade vermeye gelmeyenlerin vatandaşlıktan çıkarılmasına dair hazırladıkları kanun teklifinin, daha fazla geciktirilmeden Genel Kurul’da görüşülmesi ve bir an önce yasalaşıp yürürlüğe girmesi gerektiğini ifade etti.
Kürt meselesine dair partisinin görüşlerini paylaşan Demir, ‘Terörsüz Türkiye’ vurgusu ile yapılan açıklamaları ve atılan adımları yakından takip ettiklerini, ülkenin barışına ve huzuruna yönelik her müspet gelişmeyi hayırlı bularak desteklediklerini belirtti.
Demir, açıklamalarının son bölümünde ise CHP’nin skandallarına dair konuşarak CHP’ye yeni bir isim buldu: “CHP: Can Çıkar Huy Çıkmaz Partisi”
Demir, ayrıca “Halk düşmanlarına; din, iman, İslam düşmanlarına karşı durmak, onların hayâsızca akınına göğüs germek, teşhir edip mahkûm etmek HÜDA PAR olarak bizim sorumluluğumuzdur. Hassasiyet sahibi herkesi, her kesimi bu gerici ceberut zihniyete karşı durmaya davet ediyoruz” şeklinde bir çağrıda bulundu.
“Brezilya ve Şili’nin siyonistlere karşı attığı cesur adımlar, Türkiye’ye örnek olmalıdır”
siyonist terör çetesinin 467 gündür Gazze’de tüm insani ve ahlaki değerleri çiğneyerek gerçekleştirdiği soykırıma dair konuşarak sözlerine başlayan Demir, “siyonist terör rejimine karşı yalnızca söylemlerimizle değil, eylemlerimizle de tarafımızı belli etmek durumundayız. Bunun için de mutlaka somut ve caydırıcı adımlar atılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Brezilya ve Şili’nin Gazze’de gerçekleştirilen soykırıma iştirak ederek insanlığa karşı suç işleyen siyonist vatandaşları ile ilgili başlattıkları soruşturmanın Türkiye tarafından da başlatılması gerektiğini vurgulayan Demir, Meclis’e sundukları kanun teklifini de hatırlatarak şunları kaydetti:
“Şili’de 620 avukatın, Gazze’de gerçekleştirilen soykırıma iştirak ederek insanlığa karşı suç işleyen siyonist 'asker' hakkında dava açması ve ayrıca Brezilya’da da bir siyonist ‘asker’ hakkında insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle soruşturma başlatılması, uluslararası hukuk çerçevesinde örnek alınması gereken kararlardır. Şili ve Brezilya’nın attığı bu cesur adımlar, Türkiye’ye de soykırım suçuna iştirak eden kişilere karşı sorumluluğunu hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, soykırım suçuna iştirak eden sözde çifte vatandaşların tespiti ve cezalandırılmaları, ifade vermeye gelmeyenlerin vatandaşlıktan çıkarılmasına dair hazırladığınız kanun teklifi, daha fazla geciktirilmeden Genel Kurul’da görüşülmeli ve bir an önce yasalaşıp yürürlüğe girmelidir. Türkiye’nin atacağı bu adım, hem ülkemizden giderek soykırım suçuna iştirak edenlerin cezasız kalmamasını temin edecek hem de soykırıma karşı olan diğer ülkeler için de benzer bir yolun takip edilmesine örnek teşkil edecektir.”
“Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere ve bütün milletvekillerine sesleniyoruz!”
Demir, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere çağrıda bulunarak, “Daha önce yaptığımız çağrıyı bir kez daha tekrarlıyoruz; Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere ve bütün milletvekillerine sesleniyoruz; geliniz, soykırım suçunun cezasız bırakılmayacağı hususunda ortak bir irade ile bu kanun teklifimizi bir an önce görüşüp yasalaşmasını sağlayalım.” diye belirtti.
“Ülkenin barışına ve huzuruna yönelik her müspet gelişmeyi destekliyoruz”
Açıklamalarına Kürt meselesi ve yeni süreç ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak devam eden Demir, “Partimiz, ‘Terörsüz Türkiye’ vurgusu ile yapılan açıklamaları ve atılan adımları yakından takip etmektedir. Ülkenin barışına ve huzuruna yönelik her müspet gelişmeyi hayırlı görmekle birlikte destekliyoruz. Bu anlamda öncelikle sürecin vakur şekilde, azami derecede hassasiyetle yürütülmesi için herkesi sorumlu hareket etmeye davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kürt meselesi güvenlik sorunu değildir”
“Kürt meselesi salt bir silah bırakma ön şartına hapsedilmemelidir.” diyen Demir, “Terör, Kürt meselesinin çözümsüzlüğünün gerekçesi olmamalıdır. Bu bağlamda çözümün dar kalıplar arasında aranması adalet arayışını neticesiz bırakacak ve arzulanan sonuçları elde etmeyi engelleyecektir. Kürt meselesi siyasi, sosyal, kültürel, tarihi, ekonomik ve diğer tüm boyutlarıyla ele alınması gereken külli bir meseledir. Bu hususlardan herhangi birisinin ötelenmesi şeklindeki bir yaklaşım, sorunu baştan çözümsüz bırakacaktır. Devlet, egemen paradigma, silahlı örgüt ve şiddetin bir parçası olan örgütlü yapılar; Kürt meselesinin konuşulması, tartışılması ve çözülmesi konusundaki tekelci anlayışı bir an önce terk etmeli, toplumun tüm katmanlarının sesine kulak verilmelidir.” şeklinde konuştu.
“Bilinmelidir ki Türkiye’de halklar arasında bir kan davası yoktur”
Artık kardeşliğin edebiyatının değil hukukunun icra edilmesi gerektiği çağrısında bulunan Demir, “Bilinmelidir ki Türkiye’de halklar arasında bir kan davası yoktur. Sistem ve egemen paradigmanın oluşturduğu sistematik zulümler, haksızlıklar ve travmalar ile bunları bahane ederek gelişen şiddet sarmalı vardır. Yıllarca uygulanan şiddete dayalı asimilasyon politikaları kısmen terk edilmiş, bireysel ve kısmi kültürel haklar tanınmışsa da hâlâ Kürtlerin kimliği ve kültürünün; Türk kimliğine ve kültürüne tahmil edilme çabası devam etmektedir. ‘Kürtlerin bu ülkenin kurucu unsuru ve eşit vatandaşı olduğu’ anlayışının hâlihazırda pratikte bir karşılığı bulunmamaktadır. Bu noktadan sonra kardeşliğin edebiyatının değil, artık hukukunun icra edilmesi için ilgili herkesten azami gayret sarf etmelerini bekliyoruz.” dedi.
“CHP: Can Çıkar Huy Çıkmaz Partisi”
Son olarak CHP’nin skandallarına dair konuşan Demir, “Millet olarak CHP’nin skandallarına yetişmekte zorlandık, oysa CHP skandaldan skandala koşmakta zorlanmıyor. Değiştik, dönüştük diye son yıllarda ekranlarda arz-ı endam eyleyen CHP’liler, gün geçmiyor ki gâh halk düşmanlığıyla, gâh İslam düşmanlığıyla gündeme geliyor olmasın. CHP’li Bolu belediye başkanının Nazi subaylarını aratmayan yabancı düşmanlığını ekranlardan marifetmiş gibi anlatması henüz gündemden düşmemişken, bu kez de CHP’li Tekirdağ belediye başkanının danışmanının İslam’a, Peygamberimize ve dini kutsallarımıza yönelik kan donduran alçakça küfürleriyle irkildik.” diye belirtti.
“Laikliği kalkan yapıp milletin manevi değerlerine saldırıyor, inancına küfrediyorlar”
Demir, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Kabuk değiştiren yılanın zehrinde bir değişme olmadığı gibi, ‘Değişim’ geçirdiğini iddia eden CHP’nin de halka zehir enjekte etme alışkanlığında hiçbir değişim olmamıştır. Laikliği kalkan yapıp milletin manevi değerlerine saldırıyor, inancına küfrediyorlar. Kemalizm kılıfı altında alkol dayatmasında bulunup milletin sağlığıyla oynuyorlar. Toplumumuzun sigortası olan aile yapısını tahrip etmek için her türlü şaklabanlığı yapıyor, sapkınlık dayatmacılığında birbirleriyle ve ideolojik akrabalarıyla yarışıyorlar. Kabuğu, rengi, söylemi değişmiş gibi görünse de, 1940’lı yılların dayatmacı, tektipçi, asimilasyoncu, inkârcı, imhacı, gerici faşizan karakteri asla değişmemiştir. Günümüzde değişmemiş karakterini pratiğe koyamıyorsa, imkân bulamadığındandır. İmkân buldukları anda yine halk düşmanlığını, din düşmanlığını, cami ve ibadet düşmanlığını bıraktıkları yerden devam ettireceklerdir. İslam’a ve kutsal değerlere dönük küfür ve hakaretleri, CHP’nin ‘terkedilemez, terkedilmesi teklif dahi edilemez’ fikriyatının dışavurumudur.”
“Hassasiyet sahibi herkesi, bu gerici ceberut zihniyete karşı durmaya davet ediyoruz”
Demir, son olarak, “Halk düşmanlarına; din, iman, İslam düşmanlarına karşı durmak, onların hayâsızca akınına göğüs germek, teşhir edip mahkûm etmek HÜDA PAR olarak bizim sorumluluğumuzdur. Hassasiyet sahibi herkesi, her kesimi bu gerici ceberut zihniyete karşı durmaya davet ediyoruz. ”dedi.
Editör: Erkan Akın