Emek, Dijitalleşme ve Sosyal Adalet Uluslararası Kongresi Ankara’da gerçekleştirildi
41 ülkeden 200 sendikacının katıldığı kongrede, emek dünyasının dijitalleşme süreci ve sosyal adalet teması masaya yatırıldı. Program, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın katılımıyla devam etti.
Memur-Sen'in ev sahipliğinde düzenlenen "Emek, Dijitalleşme ve Sosyal Adalet Uluslararası Kongresi", Ankara’daki Memur-Sen Genel Merkezi’nde başladı. "Yerelden evrensele soylu mücadele" mottosuyla organize edilen kongreye 41 ülkeden 50 konfederasyon, 3 uluslararası örgüt ve toplamda 200 sendikacı katıldı.
Memur-Sen ve Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) Genel Başkanı Ali Yalçın, sendikal dayanışmanın uluslararası düzeyde güçlenmesine vurgu yaptı.
"2030’a kadar birçok iş imkânı doğacağı gibi 10 binlerce iş alanı da belki yok olacak ya da dönüşecek"
Emek, Dijitalleşme ve Sosyal Adalet Uluslararası Kongreye katılanlara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Yalçın, "Sayın bakanım 41 ülkeden 50 konfederasyon temsilcisi ve 3 uluslararası örgüt temsilcisi olmak üzere toplam 200 sendika lideriyle birlikte gerçekleştirdiğimiz, dijitalleşmenin emek dünyasını nasıl dönüştürdüğünü ve gelir adaletsizliğini konuşmak üzere önemli oturumlar yaptığımız toplantımıza teşrifiniz bizi mutlu etti. Öncelikle teşekkür ediyorum. Dijitalleşme, yapay zekâ, otomasyon ve platformlarla dünya yeniden şekilleniyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 raporuna baktığımızda, 2030’a kadar birçok iş imkânı doğacağı gibi 10 binlerce iş alanı da belki yok olacak ya da dönüşecek. Bu süreçte sosyal adalet, bu değişime ayak uydurabilecek mi; bunu tartışmak, konuşmak ve emek örgütleri olarak buna hazırlıklı olmak üzere burada bir tartışma yürütüyor, bir kongre gerçekleştiriyoruz." dedi.
"Son 23 yılda her alanda olduğu gibi sosyal diyalog konusunda da ciddi ilerlemeler kaydettik"
Kongrenin ikinci gününe ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan katıldı. Programda bir konuşma yapan Bakan Işıkhan, "41 ülkeden 50 konfederasyon, 3 uluslararası örgüt ve 200 sendikacının katılımıyla bugün de devam eden Uluslararası Emek, Dijitalleşme ve Sosyal Adalet Kongresi’nin; çalışma hayatımız açısından, özellikle uluslararası deneyimlerin paylaşılması noktasında önemli sonuçlar getireceğine inanıyorum." şeklinde belirtti.
Işıkhan, "Dijital çağ ile birlikte hayatımızda neredeyse her kavramın değiştiği ve dönüştüğü bir süreci hep birlikte tecrübe ediyoruz. Emek, alın teri, üretim ve sosyal adalet gibi tüm insanlığın ortak değeri olan bu kavramlar, insanlık tarihinde uluslararası sınırların da üzerinde müstesna bir yer teşkil etmektedir. Sosyal adaletin teminatı olan sosyal devlet anlayışımızın temel ilkelerini oluşturan bu bakış açısı, özellikle son 23 yıldır Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki ekonomik ve sosyal kalkınma hamlelerimizin de ana motivasyon kaynağını oluşturmuştur. Bu yolda, çalışma hayatında karşılaştığımız birçok sorunu birlikte çözerken en büyük paydaşlarımız ve en önemli yol arkadaşlarımız sivil toplum kuruluşlarımız ve sendikalarımız olmuştur. Ortak bilinci ve katılımcı bir yönetim anlayışını gerçekleştirmenin en önemli araçlarından biri olarak gördüğümüz sendikacılık; işçi, memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen ve adil temsilini sağlayan sosyal diyalog mekanizmalarımız geçmişte maalesef hak ettiği değeri görememiş, yıllar yılı ihmal edilmiştir." dedi.
"Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldırmak için çok mücadele ettik"
Konuşmasının devamında Işıkhan, "Kamu personelimiz, hükümetimizin göreve geldiği günden bu yana mevcut sorunlarını çözmek amacıyla hassasiyetle çalıştığımız kesimlerin başında gelmektedir. Bugüne kadar çözülemez denilen, adeta kangren olmuş ne kadar sorun varsa sizlerle birlikte çözdük ve çözmeye de devam ediyoruz. Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldırmak için çok mücadele ettik. Bu mücadelemiz neticesinde sendikal kamu personel sayımız 2002’de 650 bin iken bugün 2,3 milyona yükselmiştir. Kamuda sendikalaşma oranı da 2002’de yüzde 50 iken bugün yüzde 75,2’ye ulaşmıştır. Çalışanlarımızın ve sendikalarımızın güçlenmesi için önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Ayrıca memurlarımıza toplu sözleşme hakkını anayasal güvence altına aldık, mali ve sosyal haklarında büyük ilerlemeler sağladık. Bunun yanı sıra, iktidara geldiğimiz günden bu yana milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayırdığımız payı da sürekli artırdık. Çalışanlarımızın sahip oldukları hakları teslim etmenin yanında, çağın şartlarına göre bu hakları geliştirdik ve revize ettik. Kadınlara yönelik en büyük ayrımcılık olan kamuda başörtüsü yasağını da sona erdirdik." ifadelerine yer verdi.
"Küresel atmosferde, 'alın teri, emek ve sosyal adalet' kavramlarının, insanlığın ortak geleceği adına önemli roller oynayacağına inanıyorum"
Işıkhan, "Memur-Sen, kurulduğu günden bu yana ülkemizde milli iradeden yana ortaya koyduğu onurlu duruşuyla sendikal hakların gelişmesine önemli katkılar sağladığı gibi, Türkiye'nin demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusundaki mücadelesine de öncülük etmiştir. En önemli sosyal paydaşlarımız olan sendikalarımız her zaman demokrasimizin, çalışma ve toplumsal hayatımızın güvencesi olmuştur. Bugün artık sadece önümüzdeki birkaç yılın değil, önümüzdeki 100 yılın hesabını yapan, hedeflerini buna göre belirleyen bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bu noktada özellikle çalışma hayatı alanında sadece ulusal değil, uluslararası mutabakatın da önemine vurgu yapmak istiyorum. Küresel atmosferde, dünyanın birçok ülkesini bir araya getiren 'alın teri, emek ve sosyal adalet' kavramlarının, insanlığın ortak geleceği adına önemli roller oynayacağına inanıyorum." diye konuştu.
"Terör devleti israilin katliamları karşısında; hak ve adalet kavramlarının yeniden tesisi için her mecrada varlık göstermek üzere çalışmaya devam edeceğiz"
Filistin'de yaşanan soykırıma da değinen Işıkhan, "Özellikle 7 Ekim’den bu yana yaklaşık bir buçuk yıldır had safhaya ulaşan terör devleti israilin katliamları karşısında; hak ve adalet kavramlarının yeniden tesisi için her mecrada varlık göstermek üzere çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle Filistin’de, Gazze’de kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum." dedi.
"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nüzü şimdiden tebrik ediyorum"
Son olarak Işıkhan, "Gerek çalışma hayatında gerekse sosyal hayatta, emeği ve sosyal adaleti merkeze alan her üretimin, her çalışmanın destekçisi olmaya devam edeceğiz. İçinde bulunduğumuz yeni çağın sunduğu tüm imkânları, başta çalışma hayatı olmak üzere her alana entegre ederken; insan yaşamına bir tehdit değil, aksine bir fırsat oluşturması için gereken önlemleri almayı da asla ihmal etmeyeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi sonlandırırken; Uluslararası Emek Konfederasyonu çalışmaları nedeniyle kıymetli Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın’a, Memur-Sen ailesine ve kongreye katkı sağlayan tüm sendika temsilcilerine şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki günlerde hep birlikte kutlayacağımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nüzü şimdiden tebrik ediyorum. Ülkemizin misafiri olan tüm ülke temsilcilerine de katılımlarından ötürü teşekkür ediyorum. Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun." şeklinde belirtti.
Konuşmaların ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Bakan Işıkhan’a günün anısına bir hediye takdim etti.
Uluslararası katılımla gerçekleştirilen kongre, emek dünyasının geleceğine yönelik çözüm önerilerinin tartışıldığı önemli bir platform olarak öne çıktı. Program, katılımcılarla birlikte çekilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.