Babat: Çırak bulamıyoruz, bari atölyede mesleği öğretelim!

GÜNDEM

Mardin'de 58 yıldır demir işleyen ve tüm tarihi yapılarda emeği olan Selahattin Usta yetiştirecek çırak bulamadığını ve kendisinden başka bu işi yapacak kimse olmadığını söyledi.

Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biri olan ve kozmopolit yapısıyla hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken Mardin'in zanaatkârlarından biri Selahattin Usta.

Tarihi çarşıya girdiğinizde Ulu Cami'ye giderken karşınıza çıktığında dikkatinizi çekmemesi mümkün değil. Böylesine eski bir mesleğin son temsilcilerinden olan Selahattin Usta, hikâyesini anlattı.

"BİR ATÖLYE AÇSINLAR BU MESLEĞİ ÖĞRETEYİM"

Selahattin Babat (65) Mardin'de dünyaya geldi ve henüz 7 yaşındayken kimi Hristiyan kimi de Müslüman olan Mardinli ustaların yanında çıraklık yaparak demirciliği öğrendi.

Yaklaşık 58 yıldır yaptığı mesleğini artık gençlerin yapmak istemediğini ifade eden Selahattin Usta, "Beni herkes tanır, yıllardır bu işi yapıyorum. Gidip başka yerlere para sarf edeceklerine bize destek olsunlar istiyoruz. Gençler bu işleri bilmiyor. Bize bir atölye açılsın, ben de talebelere bu işi öğreteyim ve bu meslek unutulmasın istiyorum" diye konuştu.

Mardin'de bulunan neredeyse tüm tarihi yapıların restorasyonunda dokunuşları olan Selahattin Usta, "Eski dükkânım aşağıdaydı ama orası restore edileceği için burada küçük bir dükkân açtım. Vatandaşlar hala gelip birçok ihtiyacını benden alıyor. Çarşıda gördüğünüz restoranların hepsinde benim emeğim var. Bugün ben bunları yapmazsam kimse yapmaz. Kapı tokmakları, kapı menteşeleri… Çividen tut çengele kadar Mardin'deki bütün yapılarda benim yaptığım şeyler kullanılıyor. Kasımiye Medresesi'nin yeni menteşelerini ben yaptım. Kasımiye Medresesi'ne gittiğiniz zaman etrafa bakın. Girişteki çivilerin hepsini ben yaptım" şeklinde konuştu.

Kolundan 8 kez ameliyat olduğu halde işini bırakmadığını ve ölene kadar yapmaya devam edeceğini söyleyen Selahattin Usta, şöyle devam etti:Bir oğlum, 4 tane kızım var. Oğlum eskiden bana yardım ederdi ama artık hepsi kendi hayatını kurdu. Kimse artık bu işte çalışmak istemiyor. Buradaki komşularım bazen gelip bana yardım ediyor. Ben istiyorum ki yöneticilerimiz bize destek olsunlar. İnsanlar gidip bunları başka yerlerden alacağını gelip bizden alsınlar.