848 yıllık tarihi Ulu Cami, Duvarındaki ‘Vergi Muafiyet Kitabesi’ ile dikkat çekiyor

Mardin merkez Artuklu ilçesinde bulunan 848 yıllık tarihi Ulu Cami, duvarına işlenen ‘Vergi Muafiyet Kitabesi’ ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve bu medeniyetlere ait tarihi yapıların bulunduğu açık hava müzesi konumundaki Mardin’de, Artuklu Emiri Kutbettin İl Gazi tarafından 1176 yılında inşa edilen Ulu Cami, davarındaki ‘Vergi Muafiyet Kitabesi’ ile dikkat çekiyor. Anadolu’nun en eski camilerinden olan ve 12. yüzyılda Artuklular döneminde inşa edilen Ulu Cami, tarihi dokunun yoğun olduğu kent merkezinde sit alanı içinde yer alıyor. Caminin en önemli özelliklerinden biri, inşasından 10 yıl sonra Artuklu Emiri'nin oğlu Melik Hüsameddin Yavlak Aslan tarafından yazdırılan ‘Vergi Muafiyet Kitabesi.’

Caminin doğu kapısı duvarına yazılan ve şehirdeki ekonomiyi canlandırmak, özellikle İpekyolu tüccarlarını şehre çekmek için birçok vergiyi kaldırarak kenti cazibe merkezi haline getiren kararların yazılı olduğu Vergi Muafiyet Kitabesi, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Mardin Medreseler Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı İbrahim Yüksel, 838 yıl önce caminin duvarına yazılan kitabe hakkında önemli açıklamalarda bulunarak, kitabenin kentin ticaretini düzenleyen bir kanun olduğunu söyledi.

‘EKONOMİK KRİZLERE ÇÖZÜM SUNUYOR’
Yüksel, “Ulu Cami duvarındaki Vergi Muafiyet Kitabesi’nin bir bölümü, ticaret kervanlarının getirdiği kasaplık koyunlardan vergi alınmayacağı veya alınmış ise geri iade edileceğine dair bir taahhütname hükmündedir. Artuklulular, şehrin ekonomisini canlandırmak için önce 25 adet çarşı inşa ediyor. Sonra da çarşının ortasındaki Ulu Cami’nin duvarına Vergi Muafiyet Kitabesi yazdırıp özellikle İpekyolu tüccarlarını Mardin’e gelmesini sağlamışlardır. Bu sayede müthiş bir zenginlik elde etmişler. Artukluları iyi incelersek bugünkü ekonomik krizlere de çözüm bulmamız mümkün olacaktır.” diye konuştu.

‘DÜNYANIN İLK ŞİFAHANESİNİ BURADA İNŞA ETMİŞLER’
Kentte 62 medresenin de inşa edildiğini ve dünyanın ilk şifahanesinin burada olduğunu kaydeden Yüksel, “Artuklulular, sadece ev, cami ve çarşı inşat etmemişler. Bunların yanında şehirde El Cezeri’leri yetiştiren üniversite mesabesinde 62 adet medrese inşa ediyorlar. Dünyanın ilk şifahanesi inşa ettiler. Kızıltepe’deki medresede rasathane inşa ettiler. İçinde bulunduğumuz yapının etrafında 25 tane çarşı var ve bu çarşıların tam ortasındaki caminin duvarlarında ticaret hayatının nasıl düzenlendiğini görüyoruz.” dedi.

‘MÜTHİŞ BİR ZENGİNLİK ELDE ETMİŞLER’
Mardin’in turizmde cazibe merkezlerinden biri olma yolunda ilerlediğini ve her yıl kente gelen milyonlarca ziyaretçinin ilk olarak buraya gelerek duvarlardaki kitabeleri incelediğini Yüksel, son olarak şunları söyledi:

“Mardin’e her gelen buraya gelip duvarlardaki kitabeleri çekiyor. Ancak Türkçe olmadığı için yazılanları anlamıyor. Görevlilerin kitabeyi, gelen misafirlere anlatması gerekir. Çünkü ekonomide de Artuklulardan alacağımız dersler var. İpekyolu ticaret kervanlarını Mardin’e gelmesini sağlamışlar. 25 tane çarşı da kurarak hem üretim hem ticaret imkânı sağlayarak, müthiş bir zenginlik elde etmişler. Artukluları iyi incelersek bugünkü ekonomik krizlere de çözüm bulmamız mümkündür.”