53 STK'dan ortak proje: Kriz bölgeleri için tek havuz oluşturulacak
Türkiye'nin önde gelen çok sayıda sivil toplum kuruluşu, düzenledikleri ortak basın toplantısı ile savaş ve krizlerin oluşturduğu insani trajediler nedeniyle mağdur olan milyonlarca insan için "Sizi Bekliyorlar" projesinin kamuoyuna duyurdu.
Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları, bugüne kadar savaş ve kriz bölgelerinde yürüttükleri çalışmalarıyla milyonlarca hayatı etkileyen projelere imza attı.
Suriye, Filistin, Doğu Türkistan Lübnan, Yemen, Afganistan, Somali gibi çatışma ve krizlerin sürdüğü bölgelerde ve savaş dolayısıyla göç eden insanların sığındığı topraklarda, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir özveriyle çalışmaya devam ediyorlar.
Yaşanan doğal afet, savaş gibi sebeplerle çoğunlukla bir yere yönelerek yapılan şartlı bağışlarla oluşabilecek sorunların önüne geçilmesi adına İHH öncülüğünde 53 STK'nın desteğiyle kriz ve afet bölgeleri ayırt edilmeden yapılan bağışların tüm mazlum coğrafyalar için kullanılabilmesi adına yeni bir proje hayata geçirildi.
Fatih Neslişah S Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısına onlarca STK temsilcisi katıldı.
"Sizi Bekliyorlar" sloganı ile duyurulan proje kapsamında tüm savaş, afet ve insani krizlerin yaşandığı bölgeler tek çatı altında değerlendirilerek hayırseverlerin yaptığı bağışların şartlı yapılmaması, tek havuzda toplanıp söz konusu bölgelerde ulaşılabilecek yerlere ulaştırılması hedefleniyor.
Projenin detayları ile ilgili konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Türkiye'de ve dünyanın birçok bölgesinde yeni bir hamle başlattıklarını söyledi.
Türkiye'nin farklı şehirlerinde STK'lar ile birlikte aynı amaç doğrultusunda benzer toplantılar düzenleyeceklerini belirten Yıldırım, hedeflerinin insani yardımların imkanlarını arttırmak ve dünyadaki tüm kriz bölgelerine ulaşabilmek olduğunu söyledi.
"Bu savaş sadece Gazze'de değil dünyanın her tarafında"
Yıldırım, "Şu anda Gazze, Lübnan, Suriye, Doğu Türkistan, Libya, Yemen, Sudan, Arakan büyük insani krizlerle mücadele ediyor. Dönemsel olarak da Afrika'nın çeşitli yerleri… Aslında bu bir iklim krizi ve doğal afet de denilebilir. Şu bir gerçek ki bunlar insan eliyle oluşturulduğu bir gerçek. Aslında tüm insanlık olarak bir savaştayız. Bu savaş sadece Gazze'de değil dünyanın her tarafında. Savaşın mağdurları, yüzde 90'ından fazla Müslüman topluluklar. Ancak bizler yardım yaparken hem Müslüman topluluklar içerisinde din, dil, ırk ayırımı yapmıyoruz hem de başka ülkelerde savaşlar varsa oralara da ulaşıyoruz." dedi.
"Proje ile yardımları daha verimli değerlendirebiliriz"
Türkiye'nin hem devlet hem de millet olarak her tarafa yardım ulaştırmak gibi bir çaba içerisinde olduğunu kaydeden Yıldırım, "Bizler şu kısa süre içerisinde aldığımız Anadolu Gemisi ile tüm sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla 3 kere Gazze'ye, 2 kere Sudan'a, Lübnan'a da bir gemi gönderdik. Bugün yarın Lübnan'a bir gemi daha göndereceğiz. Suriye'ye zaten yardımlar ulaşıyor. Bu arada bir çıkmazımızı gördük. Yardım toplarken sadece savaş ve kriz bölgelerinden bir tanesini ifade ettiğimizde, mesela Gazze dediğimizde Gazze'ye yollar kapandığında bu yardımlar rıhtımlarda kalıyor, bazen de zamanı geçme ihtimali olduğunu görüyoruz. Bu nedenle yeni bir çalışma metodu geliştirdik. Tüm savaş bölgelerini ortaya koyuyoruz. Gazze, Lübnan, Sudan, Yemen, Suriye gibi bölgelerde halkımızdan aynı yardımı bekliyoruz. Bu sadece bir İHH projesi değil tüm STK'ların projesi olacak. Halkımız yardımları STK'lara getirerek savaş bölgelerinden herhangi birine gönderme yetkisi verecek. Bunu yapmazsak yardımlar verimli bir şekilde değerlendirilmez, dünyada gerekli yardımı yapamayız ve halkımızın yardım duygusunu yıpratırız." diye konuştu.
"Bu hamle iyi bir kilometre taşı oldu"
Yardımların söz konusu proje ile yeniden koordine edilmesinin önemli bir adım olduğunu söyleyen Memur Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, "Bu projeye hep birlikte el vermemiz lazım. Krizler her yerde. Yardımlaşmayı bir hayat felsefesi haline getirmeliyiz. Bazen basında belli yerler öne çıkıyor ve deprem gibi afetlerde yardım yapıyor ardından kesiyoruz. STK'lar olarak bu yardımlaşma duygusunu diri tutarsak ve bu projeyi öne çıkarırsak oluşabilecek ihtiyaca göre ulaştırılır. Bu hamle iyi bir kilometre taşı oldu. Böylece kardeşlerimize daha hızlı ulaşabileceğiz. Yardımları ulaştırmak çabalarımıza bağlı. Bu yolda Memur Sen olarak üzerimize düşeni yapacağız." şeklinde konuştu.
"Uzun soluklu süren süreçte bıktırmadan aynı heyecanla bağışların devam etmesi gerekir"
Gazze'deki durumun uzun soluklu olduğunu, bunun bağışçılar noktasında STK'ların çalışmaları noktasında bir yorgunluğa, normalleşmeye doğru gidebileceğini kaydeden Umut Kervanı Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, bunun basında yer alan 'yardımlar ulaşmıyor' algısı sebebiyle yaşandığını düşündüğünü, geç de olsa yardımların ulaştığını ifade etti.
Elibüyük, "Bu noktada bir alternatif oluşturulması açısından da yaşanabilecek aksaklılar nedeniyle yardımların farklı yerlere yönlendirilmesi önemli. Bugün Gazze ve Lübnan'ı konuşmamış olsaydık Sudan ve başka ülkeleri konuşacaktık. Çünkü çok ciddi sıkıntılar var. Uzun soluklu süren süreçte bıktırmadan, aynı heyecanla bağışların devam etmesi gerekir." dedi.
"Türkiyeli Müslümanlar dünyada yardım noktasında öncü bir pozisyon arz ediyor."
Proje ile ilgili değerlendirmede bulunan Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da şunları söyledi:
"İslam coğrafyasının her yerinde kardeşlerimiz ağır imtihanlarla sınanıyor. Bizler de kardeşlerimizle sınanıyoruz. Kardeşlerimize yardımcı olmak sadece yardımseverliğimizin bir göstergesi değil ayrıca bir sorumluluğumuzdur. Rabbim bunu en güzel biçimde yapanlardan eylesin. Türkiyeli Müslümanlar dünyada yardım noktasında öncü bir pozisyon arz ediyor. Bunun için de hamd ediyoruz. Rabbimiz bunu daha ileriye, daha sistemli bir şekilde yapabilmeyi nasip etsin." diye konuştu.
İLKHA