diorex
dedas

20 yıldır ney sanatının ruhunu notalardan nefese taşıyor

Bursa'da yaşan Neyzen Enes Salih Kılıç, ney üflemenin sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu belirterek, sanatın zorluklarıyla yüzleşen gençlere, her nota ve her nefeste sabrın gücünü keşfetmeleri gerektiğini vurguladı.

  • 25.02.2025 16:06
20 yıldır ney sanatının ruhunu notalardan nefese taşıyor

Neyzen Enes Salih Kılıç, ney sanatına olan tutkusunun köklerini çocukluk yıllarına dayandırıyor. 2005 yılında, henüz 10 yaşındayken ortaokul yıllarında tanıştığı ney, hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi. İlahiyat Fakültesi mezunu ve din dersi öğretmeni olan Kılıç, ney üflemenin kendisi için manevi bir değer taşıdığını belirtiyor. Kılıç, "Ney ile tanışmam biraz daha aile vasıtasıyla oldu," diyerek, ney yolculuğunun aile bağlarıyla başladığını anlatıyor. Kendisinin rahmetli İbrahim Benlioğlu'nun talebesi olduğunu, hocasıyla olan ilişkisinin sadece öğretmenlikten ibaret olmadığını, aynı zamanda bir dostluk ve manevi bağ oluşturduğunu belirtiyor.

Hocasının yadigarı olan tarihi Irgandı Köprüsü'nde bulunan atölyede ney dersleri veren Enes Salih Kılıç, büyük bir sabırla işini sürdürüyor. Ney sayesinde birçok insanla tanıştığını belirten Kılıç, neyin notadan nefese uzanan yolculuğunu muhabirine anlattı.

"10 yaşında ney ile tanıştım"

Ney üflemek profesyonel olarak bir mesleği olmadığını belirten Kılıç, "İlahiyat Fakültesi mezunu olup din dersi öğretmenliğini yapıyorum. Kendim çocuk yaştan beri ney ile meşguliyetim var. 20 sene önce, 2005 yılında 10 yaşlarında iken ortaokul okurken ney ile tanıştım. Rahmetli İbrahim Benlioğlu'nun ney talebeliğini yaptım. İçinde bulunduğumuz atölyede hocamın atölyesidir. Hocam rahmetli İbrahim Benlioğlu atölyede ney dersleri ve satışı yapıyordu. Ney yapımını kendisi yapıyordu. Vefatından sonra burayı manevi bir miras olarak gördük. Talebeleri evlatları olarak biz de buradaki emaneti devam ettiriyoruz." dedi.

"Günümüzde ney eğitimine sabretmek biraz zordur"

Çocukluğumuzda gitar ve keman tarzı enstrümanların daha çok ilgi gördüğü bir dönemde ney, çok bilinen bir enstrüman olmadığını kaydeden Kılıç, "Ney ile tanışmam biraz daha aile vasıtasıyla oldu. Rahmetli hocamla da talebesi olmadan önce de aile dostuyduk. Günümüze gelecek olursak biraz daha yaygın, daha bilinir ney enstrümanı. Ney de rağbet olduğu kadar kalitede düşük var. Çok fazla heves var. Sanatın her türlüsü zor, enstrüman da zor, ney hepten zor. Özellikle genç kardeşlerimiz, azıcık zorluğunu görünce bırakmak istiyorlar. Her şey kolay olmanın verdiği rahatlıkla, günümüzde çağında özellikle bilgiye erişim çok kolay. Günümüzde ney eğitimine sabretmek biraz zordur." şeklinde konuştu.

"Annem ney üflememi çok istiyordu"

Kılıç, "İlkokulda müzik derslerimize giren öğretmenimiz vardı. Anneme, babama 'Bu çocuk müzikle ilgilenmez ve bir enstrüman çalmazsa, sizi hakkımı helal etmem.' demişti. Özellikle annem ney üflememi çok istiyordu. 5-6 yaşlarındayken merhum İbrahim Benlioğlu'nun yanına gönderdiler. Derse gitmiştim, orada uyuyakalmışım oyun oynarken gözlerime evde açmıştım. Daha sonra hocamızın konserlerine gidince vesaire, hep böyle kulağımda olan bilindik bir nağme idi ney. Ama daha çok ailenin yönlendirmesiyle diyebilirim. Bir şeyden etkilenip de ney üfleyeyim demedim." dedi.

"Gençler bir sanatla uğraşsınlar"

Bursa'da ney sanatına ilgi olduğunu vurgulayan Kılıç, "Şu anki ilgiden memnunuz. Bir kenara atılmış, unutulmuş bir şey değil, şu an bir ilgi alaka var. Gençlere tavsiyemiz, bir sanatla uğraşsınlar. Büyüklerimiz hep söylerler, mutlaka bir güzel sanatla uğraşın derler. Ama güzel sanatlarla uğraşırken de azıcık sabırlı olmayı öğreneceğiz." diye konuştu.

İLKHA

Yorum Yaz