Arap Mıhallemi ve Süryanilerden Barış Günü Açıklaması

ETKİNLİKLER

Mardinin Midyat ilçesinde bulunan Mıhallemi,Arap ve Süryani sivil toplum örgütleri 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin bir basın açıklaması yayınlayarak Ortadoğuda yaşanan bunca katliam varken uluslararası güçlerin ve dünya devletlerinin formalite icabı 1 Eylül Dünya Barış gününü kutlaması büyük bir çelişkidir denildi.

Midyat Estel de Anadolu Arap Birliği ile Mıhallemi derneği önünde , Mardin Süryani Birliği ,Mardin Anadolu Arap Hareketi , Batman Mezoptamya Arap Derneği , Hatay Anadolu Arap Ahlemi Derneği ve Şemikan Halkları Birliği adına basın açıklamasını Anadolu Arap Birliği başkanı M.Ali Aslan okudu.
Söz konusu basın açıklamasında şunlara yer verildi :“1 Eylül Dünya Barış gününde barışın ve selametin hüküm sürmesi gerekiyorken maalesef şu anda uluslararası güçlerin de etkisi ve BOP gibi planları ile kadim Ortadoğu coğrafyamızda savaş ve istikrarsızlık ,açlık ,kıtlık , göz yaşı ve kan hüküm sürmektedir. Terörist İsrail devleti ,Filistinlilerin kendi topraklarında Filistinlilere zulüm ediyor. Aynı şekilde İslam adını kullanarak İslamla alakası olmayan maşa örgütler ve çeteler Şengalde bir inancı bir soyu kurutmaya yönelik soykırım yapıyor. Ninova ve MusuldaMıhallemiler, Araplar , Asuri Süryaniler,Rojavada , Mayamarda halklar ve inançlar etnik ve dini kimlikleri yüzünden yok edilmek istenip göçe zorlanıyor.
1 Eylül Dünya Barış gününü mana yönü ile 365 güne ve tüm hayata hakim kılmamız için tüm bölge insanı ve tüm dünya insanları olarak , barışı isteyenler olarak , savaşı isteyenler kadar , cesur olmalı ve barış için gerekli girişimlerde bulunmalıyız. Adil bir dünya barışı için de tüm dini ve etnik grupların öz yönetim hakkı tanınmalı, geliştirilmeli ve korunmalıdır. Öz yönetim modeli güçlendirilip hayata hakim kılınmadığı sürece güçlü olan zayıf olanı ezip ortadan kaldırmaya ya da kendi boyunduruğu altına alıp sömürmeye gayret edecektir.
Türkiyeyi de kana bulamak isteyen Uluslararası güçlere geçit vermemek için Türkiyenin bir an önce iç barışı güçlendirecek ve tüm Ortadoğuya model olabilecek somut barış pratiklerini hayata geçirmesi gerekir. BM’in , Nato’nun ve diğer bir çok uluslararası organizasyonların adeta çifte standart yaklaşımları ile Ortadoğudaki katliamlara sessiz kalması ve adeta körüklemesi , bu kurumlara olan güvenirliği yitirmiştir. Bu hantal kurum ve kuruluşlar acilen yapılarını gözden geçirip , dünya kamuoyuna hesap vermelidir. Ayrıca bu kurumların devletlerin egemenliğinde olmasını yanlış buluyor, sivil insiyatifsahibi halklarınyönetiminde ve denetimindeolması gerektiğine inanıyoruz.”
“Yaşasın Adil bir Dünya barışı , Yaşasın Halkların ve inançların Kardeşliği , Dünya hepimize yeter , Nerede Nato ,Nerede BM , Nerede insan severler , Arapça ve Süryanice döviz ve pankartları taşıyan grup açıklamadan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.