diorex
sampiyon

Erhan Bener kimdir? Erhan Bener kitapları ve sözleri

Türk Yazar, Çevirmen Erhan Bener hayatı araştırılıyor. Peki Erhan Bener kimdir? Erhan Bener aslen nerelidir? Erhan Bener ne zaman, nerede doğdu? Erhan Bener hayatta mı? İşte Erhan Bener hayatı... Erhan Bener yaşıyor mu? Erhan Bener ne zaman, nerede öldü?

  • 24.02.2022 08:00
Erhan Bener kimdir? Erhan Bener kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Çevirmen Erhan Bener edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Erhan Bener hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Erhan Bener hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Erhan Bener hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1929

Doğum Yeri: Kıbrıs

Ölüm Tarihi: 7 Aralık 2007

Ölüm Yeri: Ankara, Türkiye

Erhan Bener kimdir?

Türkiye'nin ilk fen doktorlarından Raşit Bener'le Mediha Hanımın oğlu, felsefeci Cemil Sena Ongun'un yeğenidir.

Ortaöğrenimini, öğretmen olan babasından ötürü Anadolu’nun çeşitli il ve ilçe merkezlerinde tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden 1950 yılında mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1956’da lisans diploması aldı.

1950'de Maliye Bakanlığı'na memur olarak girdi; müfettiş yardımcılığı, hesap uzmanlığı ve hazine genel müdür yardımcılığı, kambiyo kontrol dairesi başkanlığı görevlerinde bulundu. 1963-1966 ve 1969-1973 yıllarında Paris'de, önce Türkiye Büyükelçiliği maliye müşaviri daha sonra da OECD Türkiye Daimi Temsilciliği başkan yardımcısı olarak görev yaptı. 1975’te, Emekli Sandığı genel müdürüyken kendi isteğiyle emekliye ayrıldıktan sonra avukatlık yaptı.

Yazar Vüs'at Orhan Bener'in kardeşi, Yiğit Bener’in babasıdır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Şiir ve öyküleri 1945’den itibaren çeşitli dergilerde yayımlandı. Kedi ve Ölüm adlı romanı Le Chat et la mort adıyla, Baharla Gelen adlı romanı ise Ce qui arriva avec le printemps adıyla Fransızcaya çevrildi; diğer bazı eserleri de başka yabancı dillere çevrildi. Roman, öykü, anı, deneme ve tiyatro oyunları yazarlığının yanı sıra, çocuk kitapları, radyo oyunları ve senaryolar yazdı, çeviriler yaptı. Böcek, Sisli Yaz, Ölü Bir Deniz ve Yalnızlar romanları sinemaya aktarıldı. Bunlardan Böcek, 1997’de Altın Portakal Ödülü'ne layık görüldü.

Erhan Bener Kitapları - Eserleri

  • Seçme Öyküler
  • Kedi ve Ölüm
  • Böcek
  • Yalnızlar
  • Sisli Yaz
  • Acemiler

  • Ölü Bir Deniz
  • Loş Ayna
  • Baharla Gelen
  • Eski Dostlar
  • Köleler ve Tutkular
  • İlişkiler
  • Hınzır Kız

  • Elif'in Öyküsü
  • Oyuncu
  • Tekilleşme
  • Şahmeran Öyküsü
  • Bürokratlar
  • Yaralı Aşklar
  • Dönüşler

  • Aşk-ı Muhabbet Sevda - Gece Gelen Ölüm
  • Anafor
  • Macellos Da Vinci
  • Işığın Gölgesi
  • Sonbahar Yaprakları
  • Türküsünü Arayan Adam
  • Ortadakiler

  • Günbatımı Öyküleri - Denizaşırı Öyküler
  • Açık Pencere
  • Arabalarım
  • Gece Gelen Ölüm
  • Yaşam Bir Düş

Erhan Bener Alıntıları - Sözleri

  • İnsanın en büyük korkusu, ölümden de büyük korkusu, yalnız kalma korkusu değil miydi? Ölümden bile yapayalnız ölündüğü için korkardı insan. (Yalnızlar)
  • Ölesiye yorgunum. Hiçbir şey düşünemiyorum. Şimdi salt duyguyum ve korkunç bir boşluk var beynimde. Bütün varlığımla bilinçsiz bir beklenti içindeyim. Hep böyle kalabilsem. Boşuna. (Loş Ayna)
  • İnsanların kafalarındaki hazır düşünceleri parçalamak o kadar kolay değildir. (Köleler ve Tutkular)
  • Ölümümü bekleyecekler. Kanımı emecekler. Bol bol emecekler. Tüketecekler beni… (Kedi ve Ölüm)
  • "Herkes, bir gün bir şeylerden kaçmayı düşünebilir," diye mırıldandı. "Tabii, düşünmek başka, yapmak başka. Bir arkadaşım, insan en çok kendisine karşı zalim olur, demişti. Çok doğru. Ne zaman kendimizi biraz düşünmeye kalkışsak, karşımıza ödevler, sorumluluklar çıkar, sesimizi kısar, otururuz. (Ölü Bir Deniz)
  • Yenilmeleri çok kolay bahaneler bulunabilir. (Kedi ve Ölüm)

  • "Hiçbir sevgi çoğullaşmadan sürdüremez varlığını." (Tekilleşme)
  • Zaten, fedakârlık diye adlandırıldıktan sonra, ne yapılırsa yapılsın, arkasında bir hesaplaşmanın, bir pazarlığın gölgesini hissetmez miydi insan? (İlişkiler)
  • yalnızlık kadar kötü bir şey yok, doktor. ... belki bir çeşit çılgınlık. belki de korku. yalnız kalma korkusu. kendi kendimle kaldım mı, bütün güçlerimden sıyrılmış, bütün umutlarımdan, bekleyişlerimden uzaklaştırılmış, çırılçıplak, zavallı bir yaratık olduğum ortaya çıkıyor. (Baharla Gelen)
  • Hiç "Ben irademle aşık oldum" diyene rastladınız mı? (Açık Pencere)
  • hafif dekolte anekdotlar (Seçme Öyküler)
  • Hayat dediğimiz, bir an süren bir yokluk oyunundan başka bir şey değildir. (Gece Gelen Ölüm)
  • ”senle bir kayıkta batıyoruz, deniz dalgalı...” (Şahmeran Öyküsü)

  • Günler hep birbirinin benzeriydi, yavaş akan, soluk almamı güçleştiren yoğun bir sis bulutu içinde dolaşıyor gibi hissediyordum kendimi. (Yaralı Aşklar)
  • İnsanın çevresindekilerle savaşa girerek yarattığı yalnızlıklardan nefret ederdi. Onun yalnızlığı, herkesin üstünde, ama kimsenin omzuna basmadan tek başına kalmak anlamında bir yalnızlık. (Loş Ayna)
  • Hayat yaşamaya gücü olanlar için bütün güzelliği tek diliyle var olmakta devam ediyor… (Kedi ve Ölüm)
  • Bir bataklığın içinde yüzüyorlar, boğulduklarını anlamadan. (Loş Ayna)
  • Gülümseyişimi görmüyor, yazık. Oysa o kadar tatlı ve yumuşak.. (Baharla Gelen)
  • Özgürlük, paskalya çöreklerine benzer! Dışı yaldızlı, içi kof bir deyim! Ulaşabileceği bir özgürlüğün bedelini hesaplayarak geçirir insan yaşamını ve düşleyebildiğine değil, bedelini ödeyebildiği kadarına kavuşur; gerisi için ise durmadan acı çeker! (Oyuncu)
  • Önceleri pek sevemedik, sonraları da sadece alıştık. Duygularımız aslında değişmedi ama, alışkanlık da sevginin bir çeşidi sayılır. (Arabalarım)

Yorum Yaz