Ebru Tuay Üzümcü kimdir? Ebru Tuay Üzümcü kitapları ve sözleri
Türk yazar Ebru Tuay Üzümcü hayatı araştırılıyor. Peki Ebru Tuay Üzümcü kimdir? Ebru Tuay Üzümcü aslen nerelidir? Ebru Tuay Üzümcü ne zaman, nerede doğdu? Ebru Tuay Üzümcü hayatta mı? İşte Ebru Tuay Üzümcü hayatı...
Doğum Tarihi: 1973
Doğum Yeri:
Ebru Tuay Üzümcü kimdir?
Ebru Tuay Üzümcü, 1973’de doğdu. Erenköy İlkokulu ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi’ndeki eğitiminin ardından Marmara Üniversitesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık okudu. Mezuniyetin ardından üç yıl sayın Doğan Cüceloğlu’nun kişisel asistanlığını yaptı. İnsan İnsana adlı şirketin kurucularından oldu ve iletişim, etkili yaşam, takım çalışması gibi konularda ülke çapında seminerler verdi. Cüceloğlu’nun bursu ile ABD’de Kaliforniya eyalet üniversitesi Fullerton’da aile ve evlilik terapileri konusunda lisans üstü eğitimini tamamladı ve programı birincilikle bitirdi. Yine Kaliforniya’da şiddete maruz kalmış kadın ve çocuklarla çalıştı ve aile içi şiddet konusunda uzmanlık eğitimi aldı. 2001 yılında Türkiye’ye döndü. Uluslararası bir okulda danışman ve kendi ofisinde terapist olarak çalıştı. Çeşitli yayın organlarında yayınlanmış makaleleri ve söyleşileri de bulunan Üzümcü halen Su-Med’de ve ICC’de (International Child Center) çalışmalarına devam etmekte, ayrıca çeşitli sivil toplum örgütlerinde de gönüllü çalışmalara katılmaktadır. İngilizce, Almanca, İspanyolca bilen Üzümcü aktör Levent Üzümcü ile 10 yıldır mutlu bir evlilik sürdürmektedir. 4,5 yaşında bir oğulları olan çift, yaz sonunda da ikinci çocuklarının doğumuna hazırlanmaktadırlar.
Ebru Tuay Üzümcü Kitapları - Eserleri
- Çeyiz Sandığı
- Bir İlişki 50 Günde Nasıl Kurtulur?
Ebru Tuay Üzümcü Alıntıları - Sözleri
- Birisi yanındayken ağlamak ya onu üzmek içindir, ya da kendi üzüntüne katlanamadığın için (Çeyiz Sandığı)
- Kendi ihtiyaçlarından habersiz yaşarsan, kendi payının ne olduğunu zaten bilemezsin ki! (Çeyiz Sandığı)
- Bazen zor gelen bir olay yaşayıp bitince, iyi ki de böyle olmuş diyordum. Sonra farkettim ki, böyle olmasının sebebi bizim böylesi için çabalamış olmamızdı. Yani tesadüfen değildi.Niyetimizde samimi olup birlikte uğraşırsak, pek çok şeyi yoluna koyabilirdik aslında. Geri kalan da, hani derler ya, bırakalım dağınık kalsın! (Çeyiz Sandığı)
- Evliliği hazır, dayalı döşeli bir ev gibi görüyorsun bazen, içine yerleşip oturacakmışsın gibi. Halbuki evlilik dediğin tuğlalar, çimentolar,camlar, kapılar demek. Tek tek taşıyacaksın, öreceksin, takacaksın, inşa edeceksin (Çeyiz Sandığı)
- Birbirimizi kendimize benzetmeye çalışmadığımızda, sevgi yerçekimi gibi oluvermişti, bizi ayakta tutan, dengede tutan bir kuvvet (Çeyiz Sandığı)
- Ancak kendimden kurtulunca kendime varabileceğim gerçeği nihayet önümde aydınlanmıştı (Çeyiz Sandığı)
- Her şeyi tek başına yapabilmenin insanı güçlendirmekten ziyade yalnızlaştırdığını anladım (Çeyiz Sandığı)
- Düzgün cevaplar alamayışımın, soruları düzgün sormayışımla ilgisi olabileceğini fark etmemiştim (Çeyiz Sandığı)
- İlişki iki kişilik bir olay. Yani ortada olan biten her neyse benim dışımda, benden bağımsız gelişmiyor. Muhakkak benim de bu duruma bir katkım var. Ha farkındayım ya da değilim, o başka. O nedenle karşındakinin hangi davranışının sorun yarattığını beyan etmeden evvel, oturup kendi payını düşünmen gerek. Ben ne yaptım ya da yapmadım da, bu durum bu şekilde gelişti, diye soracaksın kendine (Çeyiz Sandığı)
- Sevgi, saygı, dürüstlük, para, sağlık gibi yaşamda önemli olan kavramlar iki kişiye de benzer şeyler ifade ediyorsa, o insanlar için hayatı paylaşmanın anlamlı bir tarafı olur. (Bir İlişki 50 Günde Nasıl Kurtulur?)
- Beni önemseyen insanlarla çevriliydi etrafım, bana ilham verenlerle. Kendi payım olduğunun da farkındayım bu zenginlikte çünkü yaşamda neye önem verir, neyi beslersek, onun hasatını topluyorduk (Çeyiz Sandığı)
