Şer'i Mahkeme nedir? Nasıl işlenir? Kim bakar? Türkiye'de Şer'i Mahkeme var mı?
Şer'î mahkemeler, müslümanların özel ve kamu hukuku kapsamındaki davalarında, tek yetkili mahkemelerdi. Gayrimüslimler açısından ise özel hukuk kapsamına giren davalarda, Cemaat Mahkemeleri yetkiliyse de, kamu hukuku alanında, özellikle ceza hukuku bakımından tüm tebaa için, tek yetkili mahkeme şer'î mahkemelerdir.
Şer'i mahkemeler, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Müslümanların özel ve kamu hukuku kapsamındaki davalarında yetkili mahkemelerdi.
1851 maddeyi içeren ve 1868-1876 yıllarında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyonun hazırladığı 'Mecelle' kitabı, kadıların yönettiği şer'i mahkemelerin başlıca kaynağıydı. Kitapta aile hukuku, miras, borçlar ve mülkiyet konularında uygulanacak hükümlere yer verilmişti. 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun ile Mecelle ve şer'i mahkemeler kaldırıldı.
Bu kanunla birlikte, laik hukuk sistemine geçiş yapılarak eski yargı sistemlerinin yetkileri sona ermiş oldu. Böylece Türkiye'de medeni hukuk, ticaret hukuku ve ceza hukuku gibi alanlarda laik mahkemeler geçerli hale geldi.
Anayasa'nın değiştirilemez statüdeki ikinci maddesinde, Türkiye'nin 'demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti' olduğu belirtiliyor. Dokuzuncu maddede ise, "Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır," deniliyor.
Bunu takip eden 10. maddede, "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir," vurgusu mevcut.
Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) ilk maddesinde ise, uygulamanın nasıl yapılacağı ve başvurulacak kaynaklar şu şekilde özetleniyor: "Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır."
Editör: Neslihan Özkan