Mardin Ulu Camii'nde 9 Asırlık Mukabele Geleneği Devam Ediyor
Mardin'in en önemli ve en eski mabetlerinden olan, tarihi 12’nci yüzyıla dayanan Ulu Camii’nde Ramazan ayına özel mukabele geleneği sürüyor.

Mardin Ulu Camii'nde 9 Asırlık Mukabele Geleneği Devam Ediyor
Mardin’in tarihi ve kültürel mirasının en önemli sembollerinden biri olan Ulu Camii, 1176 yılında Artuklu Sultanı Kutbettin İlgazi döneminde inşa edilmiştir. Artuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan cami, dilimli kubbesi ve zarif minaresiyle şehrin siluetine damga vurmaktadır. Yaklaşık 9 asırdır ayakta duran bu tarihi yapı, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda dini ve kültürel gelenekleriyle de dikkat çekmektedir. Ramazan ayına özel olarak gerçekleştirilen mukabele geleneği, bu camide yüzyıllardır aralıksız bir şekilde sürdürülmektedir.
Mukabele Geleneği Nedir?
Mukabele, İslam dünyasında Ramazan ayına özgü bir gelenek olarak bilinir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi vesellem) döneminden bu yana süregelen bu gelenek, Kur’an-ı Kerim’in topluca okunması ve dinlenmesi esasına dayanır. Ramazan ayı boyunca camilerde bir araya gelen Müslümanlar, Kur’an-ı Kerim’i cüz cüz okuyarak hatim ederler. Bu gelenek, hem Kur’an-ı Kerim’in daha iyi anlaşılmasını hem de toplumsal birlikteliğin güçlenmesini sağlar.
Mardin Ulu Camii'nde Mukabele Geleneği
Mardin Ulu Camii, Ramazan ayı boyunca mukabele geleneğini yaşatmaya devam ediyor. Ancak caminin bulunduğu bölgenin demografik yapısı ve çevresel faktörler nedeniyle katılımın düşük olduğu belirtiliyor. Caminin imamı Süleyman Demir, bu duruma rağmen geleneği sürdürmekte kararlı olduklarını ifade etti. Demir, mukabele geleneğinin İslam dünyasında önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, şu sözleri dile getirdi:
"Bütün İslam âleminin Ramazan ayı mübarek olsun. Yüce Allah bu ayın sonunda cehennem ateşinden azat edilmişlerden eylesin. Malum olduğu üzere mukabele Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem)'den başlayarak günümüze kadar süregelen Müslümanların Ramazan geleneğidir. Dünyanın birçok yerinde devam ettiği gibi Mardin Ulu Camii'nde de devam ediyor. Daha önce hafızlar tarafından mukabele okunuyordu. Yukarı Mardin tarafı nüfusu azalınca haliyle mukabeleye katılım da az oluyor. Her şartta bu geleneği devam ettirmeye çalışıyoruz."
Katılımın Az Olmasının Nedenleri
Mardin Ulu Camii’nde mukabeleye katılımın düşük olmasının birkaç temel nedeni bulunuyor. Caminin bulunduğu mahalledeki nüfusun azlığı ve çevredeki esnaf yoğunluğu, bu durumun başlıca sebepleri arasında yer alıyor. İmam Süleyman Demir, bu durumu şu şekilde açıklıyor:
"Tarihi Ulu Camiin’de mukabeleye yoğunluğun fazla olmamasının nedeni caminin komşularının çoğunlukla esnaf olmasındandır. Namazın ardından esnaf kendi işine gitmek zorunda kalıyor. Bununla beraber caminin bulunduğu mahalle 450 nüfuslu. Ulu cami dışında 500 metrekare alanı içinde 7 cami daha var. Dolayısıyla cami cemaati farklı camilere dağıldığından yoğunluk az oluyor."
Gelenek Nasıl Devam Ettiriliyor?
Mardin Ulu Camii’nde mukabele geleneği, öğle ve ikindi namazlarından sonra yarımşar cüz okunarak sürdürülüyor. Bu uygulama, Mardin’deki diğer camilerde de benzer şekilde devam ediyor. Kırsal mahalle ve köylerde ise belirlenen bir vakitte bir cüz okunarak hatim tamamlanıyor. İmam Süleyman Demir, bu geleneği aksatmadan sürdürdüklerini belirterek, şunları ekliyor: "Tarihi camimizde çok şükür bugüne kadar mukabele geleneğini aksatmadık. Mardin’de hafızların mukabele okuduğu birkaç cami var. Biz de elimizden geldiğince bu geleneği yaşatmaya çalışıyoruz."
Mardin Ulu Camii'nin Önemi
Mardin Ulu Camii, sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda şehrin tarihine ve kültürüne ışık tutan bir yapı olarak öne çıkıyor. Artuklu mimarisinin zarif detaylarını taşıyan cami, yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Ramazan ayı boyunca gerçekleştirilen mukabele geleneği, bu tarihi yapının manevi atmosferini daha da güçlendiriyor.
Sonuç
Mardin Ulu Camii’nde mukabele geleneği, yüzyıllardır olduğu gibi bugün de devam ediyor. Katılımın az olmasına rağmen bu geleneği yaşatmaya kararlı olan cami cemaati ve imamı, Ramazan ayının manevi atmosferini korumak için büyük bir çaba sarf ediyor. Bu durum, İslam dünyasında geleneklerin ve manevi değerlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Editör: Beşir Şavur