Conn Iggulden kimdir? Conn Iggulden kitapları ve sözleri
İngiliz yazar Conn Iggulden hayatı araştırılıyor. Peki Conn Iggulden kimdir? Conn Iggulden aslen nerelidir? Conn Iggulden ne zaman, nerede doğdu? Conn Iggulden hayatta mı? İşte Conn Iggulden hayatı...
Doğum Tarihi: 1971
Doğum Yeri: Londra
Conn Iggulden kimdir?
1971'de doğdu ve Northwood'daki St Martins Okuluna devam etmeden önce Merchant Taylors 'School'a geçti . Londra Üniversitesi'nde İngilizce okudu ve yedi yıl boyunca konuyu öğretmeye devam etti ve öğrencilerinden birinin Fearne Cotton olduğu Haydon School'da İngilizce bölümünün başında oldu . İlk romanı The Gates of Rome'yı yazmak için sonunda öğretmenlikten ayrıldı . Evli, 4 çocuğu var ve İngiltere'nin Hertfordshire kentinde yaşıyor.
Mart 2006'da Iggulden , Dünya Kitap Günü 2006'nın Hızlı Okuma girişiminin bir parçası olan Blackwater başlıklı bir roman yayınladı. Blackwater , gerilim filmi olan ve ağırlıklı olarak tarihsel kurguyu yazan Iggulden için türdeki bir değişikliğiydi.
Eylül 2009'da HarperCollins aracılığıyla Çocuklar İçin Patlayıcı Hikayeler adlı bir çocuk kitabı Tollins yazdı . Iggulden, o zamandan beri Tollins'in hikayesine eşlik edecek üç hikaye yazmıştır.
Iggulden, 2012 yılında, bir fedakar saldırgan hakkında bir komedi olan Tweed Kuantum - Bir Nissan Micra'lı Adam listesine bir başka hızlı okuma kitabı ekledi .
Yazar, Augustus'un yükselişini ve Savaş Tanrısı'nın sona ermesinin ardından olayları ele alan Emperor: The Blood of Gods dizisinde beşinci bir kitap yazmıştır . Bu kitap 26 Eylül 2013'te yayınlandı.
Conn Iggulden Kitapları - Eserleri
- Ovaların Kurdu Cengiz Han ( Ciltli )
- Okçuların Efendisi
- Tepelerin Kemikleri
- Fatih
- Gümüş İmparatorluk
- İmparator Roma'nın Kapıları
- Tehlikeli Kitap Erkekler için
Conn Iggulden Alıntıları - Sözleri
- Moğollar acı çektirmeyi ve kötüleri cezalandırmayi iyi bilirlerdi ,bu katili de mümkün olduğunca yaşatacak,ona acıların en büyüğünü tattıracaklardı. (Fatih)
- Mevzu ölüm veya yaşam olunca insana son tercihi yapma şansı verilmeli.Bir tek bunu alamazsınız bir insandan. (Okçuların Efendisi)
- Bir şehrin fethi her zaman kanlı olurdu. (Gümüş İmparatorluk)
- “Tek istediğim kütüphanelerinin çalışmamız için (tarafımıza) verilmesi!... Kütüphanelerini talep edebilecek başka bir grup düşünemiyordu!... Sırf bu düşünce bile gülümsemesine sebep oldu!...” (Okçuların Efendisi)
- Bir erkek ne kadar öfkelense de güç gösterisiyle her zaman için sindirilebilirdi. Ama öfkeli bir kadını kimse sindiremezdi. (Ovaların Kurdu Cengiz Han ( Ciltli ))
- Rakamlar konusunda bilgi vermek gerekirse; Çin kültüründe on dört sayısı talihsizlik anlamına gelir, çünkü bu rakamın okunuşu hem Kenton hemde Mandarin dilinde " ölmek arzusu" anlamına gelirdi. Dokuz rakamı ise en büyük şans sayilarindan biridir ve imparatorlarla bağlantılıdır. (Fatih)
- “Hayatını kurtarmasını sağlayabilirdi!...” (Okçuların Efendisi)
- Dünyanın en büyük ordusu bile, dar bir geçit veya geçilmesi gereken bir köprü ile karşılaşınca bir anda az sayıda adamla saldırabilirdi ancak. (Gümüş İmparatorluk)
- Ve dünya üzerinde daha çok yer görmek istiyorum, sadece kitaplardaki haritaları değil. (Gümüş İmparatorluk)
- Galiplerden her zaman nefret edilecektir. Bizim ödediğimiz bedeldir bu. Eğer sizi severlerse istediğiniz şeyi yapacaklardır ama kendi istedikleri zamanda. Sizden korkarlarsa istediğiniz şeyi yapacaklardır ama siz ne zaman isterseniz. Bu durumda, söyleyin bakalım, sevmek mi iyidir, korkulmak mı? (İmparator Roma'nın Kapıları)
- Kusursuz bir vakum içinde hiçbir şey olmadan boşluktur -ne hava ne de herhangi bir madde bulunur. Tıpkı ısıdaki mutlak sıfır noktası gibi (-273°C) , Bu da sadece teoride vardır. Örneğin evinizdeki ampuller de kısmi vakum vardır. Ve imalat sırasında içlerindeki havanın çoğu alınmıştır. Bu kısmi vakumlama işlemi yapılmasaydı, içindeki tel çok daha çabuk yanar ve bozulurdu. Çünkü havanın içinde oksijen vardır. (Tehlikeli Kitap Erkekler için)
- Alparslan : müteessir olmayınız. Zira insanların maceraları böyledir. Korkmayınız, size bir esir değil, hükümdar muamelesi yapacağım” dedi ve amcazadesi El-Basan’i niçin teslim etmediğini ve barış teklifini niçin reddettiğini sordu. Romen Diyojen, “ Ey Sultan, senin ülkelerini almak icin turlu ırklardan çok sayıda insan topladım ve çok para harcadım. Zafer mümkün olmadı. Şimdi isnadları bırak da istediğini yap!” deyince Alparslan sordu: - ben bu duruma düşsem sen ne yapardın ? - Dusmana yapılması gerekeni yapardım. - Şimdi sana ne yapmamı istiyorsun? - üç ihtimal vardır. Birincisi beni öldürebilirsin, bu kasap işidir. İkincisi, zaferini göstermek icin beni sehirlerde dolaştırıp sararsın, bu da sarraf işidir. Üçüncü ihtimali söylemek hayal ve deliliktir, deyince Alparslan neyi kastettiğini sordu; Romen Diyojen, “ beni tahtıma iade edersin. Sana dost olur yıllık haraç öderim.” dedi. “ Ben, Muzaffer olursam sana iyi muamele edeceğimi Allah’a ahdetmiştim. Serbestsiniz. Ülkenize gidebilirsiniz.” Diye cevap verdi Alparslan. (Tehlikeli Kitap Erkekler için)
- Gerçek dünyanın hayal gücünden çok daha az tatmin edici olduğunu uzun zaman önce öğrenmişti. (Ovaların Kurdu Cengiz Han ( Ciltli ))
- Bu toprakları bana Ögeday Han verdi. Kimsenin onu benden almaya hakkı yok. (Fatih)
- "Bırak kendi yolunu bulsun, Hazar," dedi Kaçyun. "İzlemesi gereken yol, bizim onu götürmeye çalıştığımız yer olmayabilir." (Ovaların Kurdu Cengiz Han ( Ciltli ))
- Timuçin güldü. "Bana olan inancını asla kaybetme, kardeşim. Sözüm demirdendir ve daima evime dönerim." (Ovaların Kurdu Cengiz Han ( Ciltli ))
- Sevgi her anne için tuhaf bir şeydi ve mantıkla hiçbir ilgisi yoktu. (Ovaların Kurdu Cengiz Han ( Ciltli ))
- Sadece mükemmeliyete alışmış biri, ikram edilen çaydaki hafif bayatlığı fark edebilirdi. (Gümüş İmparatorluk)
- "Yarın geçmişi unutup her zamanki gibi bilinmeyen bir geleceğe ilerleyen bambaşka bir adam olacağım." (Tepelerin Kemikleri)
- Doğru anda,doğru bir söz her şey için yeterliydi. (Okçuların Efendisi)