diorex
ARTUKBEY

Yukio Mişima kimdir? Yukio Mişima kitapları ve sözleri

Japon Romancı ve Oyun Yazarı Yukio Mişima hayatı araştırılıyor. Peki Yukio Mişima kimdir? Yukio Mişima aslen nerelidir? Yukio Mişima ne zaman, nerede doğdu? Yukio Mişima hayatta mı? İşte Yukio Mişima hayatı... Yukio Mişima yaşıyor mu? Yukio Mişima ne zaman, nerede öldü?

  • 25.05.2022 06:00
Yukio Mişima kimdir? Yukio Mişima kitapları ve sözleri
Japon Romancı ve Oyun Yazarı Yukio Mişima edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yukio Mişima hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yukio Mişima hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yukio Mişima hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Yukio Mishima

Doğum Tarihi: 14 Ocak 1925

Doğum Yeri: Yotsuya, Tokyo, Japonya

Ölüm Tarihi: 25 Kasım 1970

Ölüm Yeri: Ichigaya, Tokyo, Japonya

Yukio Mişima kimdir?

Yukio Mishima (Japonca: 三島 由紀夫, aslı adı: Kimitake Hiraoka 平岡 公威; d. 14 Ocak 1925 Yotsuya / Tōkyō - ö. 25 Kasım 1970 Ichigaya / Tōkyō), Japon romancı ve oyun yazarı. Milliyetçi örgütü Tate no Kai 盾の会 (Kalkan Cemiyeti) başkanı.

Mişima'nın çocukluğunun ilk dönemi onu yakın çevresinden uzak büyüten büyükannesi Natsu'nun gölgesi altında geçmiştir. Büyükannesi Mişima'nın diğer erkek çocuklarıyla oynamasına müsaade etmiyor, sadece kız kuzenleri ve bebekleriyle oynamasını istiyordu.

Natsu, Tokugava dönemi samuraylarıyla ilişkili bir aileden gelmekteydi ve Mişima'nın büyükbabası ile evlendikten sonra bile ailenin aristokratik geleneklerini sürdürmeye devam etmişti. Büyükbabası bir bürokrattı ve işleri sömürge döneminde açılmıştı.

Mişima ailesinin yanına ancak 12 yaşında dönebilmiş ve annesiyle yakın ilişkisi biyografisini yazan kimi yazarlar tarafından ensestliğe yakın bir ilişki olarak tasvir edilmişti. Babası askeri disiplinden keyif alan sert bir adamdı.

Mişima Japonya'nın modernleşmesi ve geleneksel değerlerini yitirmesine karşı sert bir muhalefet tavrı gösterdi ve samuray değerlerini savundu.

25 Kasım 1970'te Mişima ve beraberindeki Tatenokai üyelerinden dördü Japonya Silahlı Kuvvetlerinin Tōkyō'daki Ichigaya Kampını ziyaret etmişler, komutanı sandalyesine bağlamışlar ve İmparatorluğun haklarının yeniden tesis edilmesi için hazırladıkları manifestoyu ve taleplerini okuduktan sonra Mişima seppuku (geleneksel Japon intihar biçimi) yaparak intihar etmiş, Tatenokai üyelerinden Hiroyasu Koga ise intiharın tamamlanması için Mişima'nın başını kılıçla kesmiştir.

Mişima intiharını bir yıl öncesinden hazırlamış Tatenokai üyeleri dışında hiç kimse yazarın intihar hazırlığından haberdar olmamıştı. Mişima'nın kendisi intiharı sırasında hazır bulunacak Tatenokai üyelerinin mahkemedeki kendilerini savunmak zorunda kalacaklarını önceden bilerek onlar için geride nakit bırakmıştı.

Yazarlığı

Mişima ilk romanı Tōzoku'ya (Hırsızlar) 1946 yılında başlamış ve 1948'de yayınlamıştı. Bu eserini Kamen no Kokuhaku (Bir Maskenin İtirafları) adlı otobiyografik çalışması izlemişti. Roman büyük bir başarı kazanmış ve 24 yaşındaki Mişima'ya büyük bir ün kazandırmıştı.

Mişima velud bir yazardı. Romanları haricinde, popüler dizi romanlar, kısa hikâyeler, edebi denemeler, Kabuki tiyatro oyunları, geleneksel Noh drama tiyatrosunun modern versiyonlarıyla ilgili oyunlar kaleme almıştı.

Eserleri dünya çapında üne kavuşmuş ve İngilizce'ye çevirilmiştir. Üç kez (1963,1964,1965) Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilmiş ancak 1968 yılında yakın arkadaşı Yasunari Kavabata ödülü kazanmıştı.

Türkçede Mişima

Bereket Denizi (豊饒の海 Hōjō no Umi) serisi

Bahar Karları (Japonca: 春の雪 Haru no Yuki)

Kaçak Atlar (Japonca: 奔馬 Honba)

Şafak Tapınağı (Japonca: 暁の寺 Akatsuki no Tera)

Meleğin Çürüyüşü (Japonca: 天人五衰 Tennin Gosui)

Dalgaların Sesi (Japonca: 潮騒 Shiosai)

Bir Maskenin İtirafları (Japonca: 仮面の告白 Kamen no Kokuhaku)

Yaz Ortasında Ölüm (Japonca: 真夏の死 Manatsu no Shi)

Denizi Yitiren Denizci (Japonca: 午後の曳航 Gogo no Eikô)

Aşka Susamış (Japonca: 愛の渇き Ai no Kawaki)

Yıldız (Japonca: スタア Sutā)

Altı Çağdaş Nô Oyunu

Altın Köşk Tapınağı (Japonca: 金閣寺 Kinkaku-ji)

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Yukio_Mishima

Yukio Mişima Kitapları - Eserleri

  • Denizi Yitiren Denizci
  • Dalgaların Sesi
  • Bir Maskenin İtirafları
  • Bahar Karları
  • Yaz Ortasında Ölüm
  • Aşka Susamış
  • Altın Köşk Tapınağı
  • Kaçak Atlar
  • Yıldız
  • Meleğin Çürüyüşü
  • Şafak Tapınağı
  • Altı Çağdaş Nô Oyunu
  • Patriotism
  • Death in Midsummer and Other Stories
  • Hagakure Samuray'ın Yolu
  • Şölenden Sonra
  • Dojoji et Autres Nouvelles

Yukio Mişima Alıntıları - Sözleri

  • Mutluluğun kocaman bir fransız ekmeğiymişçesine herkese eşit oranda dağıtılması gerektiği türünden, incelikten yoksun bir inancı vardı. Birinin mutluluğunun, öteki için mutsuzluk demek olduğuna ilişkin sayısal ilkeyi anlayamıyordu. (Meleğin Çürüyüşü)
  • Bize kalan, o ufacık aralıktan taze yaprak kokularıyla dolu gece havasını koklamak ancak. (Yıldız)
  • "Aşk olmasa insanlar iyi anlaşabilirlerdi. Aşk olmasa... (Aşka Susamış)
  • Sessiz sorularına anlayışla karşılık verecek olan denizdir gibi geliyordu ona. (Denizi Yitiren Denizci)
  • Benim ölümümü kolaylaştıracak şey böyle keskin bir tiksinme olmalı,rahatlık değil!. (Yıldız)
  • ''İzlenme''nin ne demek olduğunu sıradan insanlara anlatmayı ne kadar denesem de faydasız. Çünkü ''izlenme'' denen şeyin çıkış noktası, bizi sıradan insanların arasından çekip sıra dışı kılmasına dayanıyor. (Yıldız)
  • İnsanın istediği hiçbir şeyi elde edemediği, kararlılığının boşa çıktığı öyle çok duruma tanık olmuştu ki. Bu ka­dar şiddetle istenmeseydi belki ele geçirilebilirdi, denecek şeyler bile salt çok istendiği için insanın elinden kayıp gide­biliyordu. (Şafak Tapınağı)
  • Ne var ki bizler ümit ettiğimiz şeyler tarafından ihanete uğramanın aksine, hor görmeye çalıştığımız şeyler tarafından ihanete uğrayınca derinden inciniyorduk. (Aşka Susamış)
  • Geçmiş bizi sadece geçmişe çekip götürmez . Geçmişteki hatıraların sayıları az da olsa baZılarının güçlü çelik telleri vardır ve bugünde yaşayan bizler onlara dokununca bu teller bir anda sımsıkı gerilip bizi geleceğe fırlatırlar . (Altın Köşk Tapınağı)
  • Kensuke ve karısının, tüm sıkıcı insanlarda olduğu gibi, hastalığa eşdeğer bir cana yakınlıkları vardı. Dedikoducu ve saldırgan bir cana yakınlık: Bu iki özellik, onlar farkında bile olmadan, Kensuke'yle karısına işlemişti bile. Diğer bir deyişle, eleştiri ve öğüt verme denilen üst sınıf kamuflajina. (Aşka Susamış)
  • YAŞLI KADlN: Bundan seksen yıl sonra ... dünya biraz da­ha gelişmiş olur, değil mi? ŞAİR: Değişikliğe uğrayacak olan sadece insansı şeylerdir. Bir gül seksen yıl sonra da yine aynı güldür. (Altı Çağdaş Nô Oyunu)
  • Onun ülküsü, bembeyaz bir kâğıdın üzerine taze, siyah mürekkeple yazılmıştı. (Kaçak Atlar)
  • İnsanlar kendi hayallerini diledikleri gibi anlatabiliyorlar fakat herkesin ulaşmak istediği o hayal kişinin kendisi olunca, bu hissi münasip bir biçimde anlatması kesinlikle mümkün değil. (Yıldız)
  • İnsan, zamanın çeşitli noktalarına dikilmiş olan cam duvarların geri­sini yalnızca eyleme geçerek görebilirdi. (Şafak Tapınağı)
  • "Bellek, düşsel bir ayna gibidir. Bazen şeyleri görüle­meyecek kadar uzakta, bazen de yanı başımızdaymış gi­bi gösterir." (Meleğin Çürüyüşü)
  • Gözlerime bakmış olsaydı, ona duyduğum sevginin ne garip, ne anlatılmaz bir şey olduğunu muhakkak anlardı. (Denizi Yitiren Denizci)
  • Daldığı düşten ayılmadan, ılık çayı başına dikti. Çay buruktu. Bilirsiniz, buruk olur tadı yüceliğin. (Denizi Yitiren Denizci)
  • Ta boğazına kadar ken­disiyle dolu bir küvetin içindeydi. (Meleğin Çürüyüşü)
  • Hiç kuşkusuz, yaşamak, varoluşun farklılaştığı bir kargaşadır. Fakat varoluşu her an aslında olduğu düzensiz haline çözümleyip ortaya çıkan endişeden hareketle, her an ilk kargaşayı yeniden yaratmaya çalışan kaçık bir eylemdir yaşamak. (Denizi Yitiren Denizci)
  • “Ben bir fotoğrafın negatifiydim, o ise aydınlık tarafıydı. Bir kez onun yüreği tarafından süzülmeye görsün, karanlık duygularım, geride tek bir tane bile kalmayacak şekilde, parıldayan duygulara dönüşüyordu, defalarca şaşırarak görmüştüm bunu!” (Altın Köşk Tapınağı)

Yorum Yaz