akademi
diorex
Turkcella
ARTUKBEY

Yi Mun-Yol kimdir? Yi Mun-Yol kitapları ve sözleri

Güney Koreli Yazar Yi Mun-Yol hayatı araştırılıyor. Peki Yi Mun-Yol kimdir? Yi Mun-Yol aslen nerelidir? Yi Mun-Yol ne zaman, nerede doğdu? Yi Mun-Yol hayatta mı? İşte Yi Mun-Yol hayatı...

  • 11.09.2022 02:00
Yi Mun-Yol kimdir? Yi Mun-Yol kitapları ve sözleri
Güney Koreli Yazar Yi Mun-Yol edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yi Mun-Yol hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yi Mun-Yol hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yi Mun-Yol hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 18 Mayıs 1948

Doğum Yeri:

Yi Mun-Yol kimdir?

Saygın romancı ve öykü yazarı Yi Mun-yol Seoul’da doğmuş, ancak babasının Kuzey Kore’ye sığınmasının ardından ailesinin yerleşmek zorunda bırakıldığı Gyeongsanbuk-do yöresinin Yeong-yang kentinde büyümüştür. Seoul Üniversitesi’nde Kore Edebiyatı üzerinde eğitim gören Yi, özel bir okulun edebiyat derneğine katılarak yazar olma hayaline doğru ilerlemeye başlamıştır. İlk kısa romanı olan Saehagok 1979 yılında yayınlanan Yi, 1994 ile 1997 yılları arasında Sejong Üniversitesi’nde Kore Dili ve Edebiyati dersleri vermiştir ve 1998’den beri Buak Edebiyat Merkezi’nin başkanlığını yürütmektedir. Yi Mun-yol’un aldığı birçok ödül arasında, 1982 Dong-in Edebiyat Ödülü, 1983 Kore Edebiyati Ödülü, 1984 JoongAng Kültür Büyük Ödülü ve 1999 Hoam Sanat Ödülü sayılabilir.

Yi Mun-Yol Kitapları - Eserleri

  • Değişen Kahramanımız
  • Şair

Yi Mun-Yol Alıntıları - Sözleri

  • "Bir insanın pişmanlık duyup tövbe etmesi için mutlaka uzun bir süre geçmesi gerekmez." (Değişen Kahramanımız)
  • " Küçük bir çocuk dahi olsa, adalet ve özgürlüğe duyulan özlem büyüklerin duygularıyla hemen hemen benzerlik taşır." (Değişen Kahramanımız)
  • "Dünya birçok anlamla doludur. Ama kalbimiz kendi kendine uydurup yarattığı birçok yalan ve sahteliğe bağlanıp, güzelliği de, iyiliği de, doğruluğu da, yüceliği de göremez. Sadece özgür olan bir kalp bunları görebilir, bu görüş aynı zamanda yaratmaktır. Aslında orada olduğu halde kimsenin görememesi yoklukla aynıdır, bu yokluk ancak o görüş elde edildikten sonra tam bir varlığa dönüşebilir. Aslında şiir yazmak da böyle bir görüştür ama görüyorum demeden yaratmanın anlamı esas burada saklıdır." (Şair)
  • Özlem denen şey,aslında yeni bir sahiplenişten çok,bir defa sahip olduktan sonra yoksun kalınan şeye karşı daha güçlü ve ateşlidir. (Şair)
  • ...böyle bir devirde bir tane bile arkadaşımın olmaması benim için çekilmesi en zor, en büyük cezaydı. O sıralar okulda geçirdiğim öğle yemeği saatleri ya da ders başlamadan önceki ve sonraki boş saatler aklıma geldikçe şimdi bile yüreğim kaskatı kesiliyor. Hiçbir oyuna dahil edilmeyen benim için, sınıfta pencere kenarında ya da spor sahasında gölgelik bir köşede çocukların takımlara ayrılarak koşup oynamalarını masum masum seyretmek en büyük meşgaleydi. Yeni doğmuş bir bebeğin kafası büyüklüğündeki lastik bir topla oynanan futbol denilen oyun, uzaktan o kadar eğlenceli görünüyordu ki anlatamam. (Değişen Kahramanımız)
  • Önce İnsan gelir, sonra sistem ve gelenekler... (Şair)
  • Şair de şiirle sonlanır. (Şair)
  • "Sıkıntılı ve zor da olsa, kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı başaramazsanız, her zaman en ufak bir olayın çözümlenmesi için bile bir kurtarıcıya ihtiyaç duyarsınız." (Değişen Kahramanımız)
  • “Kasap da elindeki bıçağı bıraktığı takdirde Buddha olabilir,” (Değişen Kahramanımız)
  • "Silkelendiğinde üzerinden toz çıkmayacak bir kişi yoktur," atasözündeki gibi, gerçekten titizlikle bakıldığında çocuklar da büyüklerin kanundışı veya ahlakdışı hareketleriyle eşdeğerde ufak tefek bir sürü suçu defalarca işleyerek günlerini geçirmektedirler. (Değişen Kahramanımız)
  • Özlem denen şey, aslında yeni bir sahiplenişten çok, bir defa sahip olduktan sonra yoksun kalınan şeye karşı daha güçlü ve ateşlidir. (Şair)
  • Sokde'nin benden istediği tek şey, onun kurallarına itaat etmemdi. Böylelikle sağlam temellerle kurduğu krallığı yıkılmayacaktı. Onun kurallarının ve kurduğu krallığın adaletsizliği göz önünde bulundurulduğunda, ona boyun eğmekle gereğinden fazla kendimden ödün vererek karşılığını ödemiştim zaten. (Değişen Kahramanımız)
  • Garip görünebilir ama, o zaman küçük ruhunu yakalamış olan şey ölüm korkusunun ta kendisiydi. Bir tek söz, kimseden ölümü kasteden tek bir söz dahi duymamış olmasına rağmen, kaçmakta olduğu şeyin ölümün ta kendisi olduğunu o anda içgüdüsel olarak iliklerinde hissetmemiş miydi? (Şair)
  • “Şiir, bilincin ürünüdür, bir şairi takip etmek, onun bilincini takip etmek anlamına gelir.” (Şair)
  • "... ağzı katı bir şekilde kapanmıştı, ama bedeninin derinliklerinden çıkıp gelen o ıstırap dolu haykırışını duyar gibi olmuştum." (Değişen Kahramanımız)
  • "Kitap okumakla saçlarım ağardı, Kılıç kullanmayı öğrenirken güneş battı. Sonsuz olan sadece gökyüzü ve toprak değil, Benim kinim de upuzun ve sonsuz. Başkentteki kızıl içkiden on galonu Deli gibi diktikten sonra kafaya Sonbahar rüzgarında sakkat giyip Geldim Gımgang Dağı'na." (Şair)

Yorum Yaz