Yeşim Saygın Armutak kimdir? Yeşim Saygın Armutak kitapları ve sözleri
Veteriner, yazar Yeşim Saygın Armutak hayatı araştırılıyor. Peki Yeşim Saygın Armutak kimdir? Yeşim Saygın Armutak aslen nerelidir? Yeşim Saygın Armutak ne zaman, nerede doğdu? Yeşim Saygın Armutak hayatta mı? İşte Yeşim Saygın Armutak hayatı...

Doğum Tarihi: 1970
Doğum Yeri: Bursa
Yeşim Saygın Armutak kimdir?
1970’te Bursa’da doğan ve çocukluğu bu yeşil kentin büyüsü içinde geçen Yeşim Saygın Armutak, İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden mezun oldu ve Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde doktora çalışmasını sürdürdü. Şiirleri ve düzyazıları Varlık, Milliyet Sanat, Cumhuriyet Kitap ve Hürriyet Gösteri gibi çeşitli dergilerde yayımlanan Armutak, 1996 yılında Yaşar Nabi Nayır İlkgençlik Ödülleri, Dikkate Değer Şiir Ödülü’nü kazandı. İlk çocuk romanı Hayaletli Gölün Çocukları `nın ardından Mızıkacı`yı kaleme aldı. Bataklığın Kıyısındaki Ev, 2007 yılında ÇGYD (Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği) tarafından Yılının En İyi Çocuk Romanı Jüri Özel Ödülü’ne değer görüldü. Son kitabı Baykuş Yemini 2012′de yayımlanan Yeşim Saygın Armutak, kızıyla birlikte İstanbul’da yaşıyor
Yeşim Saygın Armutak Kitapları - Eserleri
- Bataklığın Kıyısındaki Ev
- Hayaletli Gölün Çocukları
- Baykuş Yemini
- Mızıkacı
- Günlükte Saklı Sırlar
Yeşim Saygın Armutak Alıntıları - Sözleri
- Halamın hep söylediği gibi, odama bir fil sürüsü rahatça gizlenebilirdi. Hayır, odam bir orman büyüklüğünde olduğu için değil, ormandaki ağaçlar kadar çok sayıda irili ufaklı eşyayla dolu olduğu için söylerdi bunu. Öyle ki; o koskoca fillerin bile, bu kalabalığın ve karışıklığın arasında göze çarpmayacağına inanırdı. Halam çok haksız sayılmamakla birlikte, odamın sınırları içinde vazgeçebileceğim herhangi bir eşyam, oyuncağım ya da kitabım yoktu. Bu durumda da, seve seve fillerin hizmetinde olduğumu söyleyebilirdim. (Hayaletli Gölün Çocukları)
- Yoğun bir çikolata denizi kıvamında salınan bataklık,kötü şekerlemeleri andıran yosunlarla ve sazlarla süslenmişti... (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- Zaman, evrenin bir köşesine kaçmış, dünyaya uğramıyordu sanki. (Baykuş Yemini)
- En acımasız yapbozlarda bile eninde sonunda birbirine uyan parçalar bulunur, sonunda resim ortaya çıkardı. (Baykuş Yemini)
- " Fırtına geliyor gibi... " (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- Kimi geceler düşlerimde yine o günlere dönüyorum. O sokağa, o eve, sisler arasındaki o insanlara. Sabaha değin gülümsüyoruz -tıpkı söz verdiğimiz gibi. En yakınlarımızdan bile sakladığımız, sararmış bir fotoğrafta hüzünle gülümseyen bir adamın sır dolu serüveni bizi yeniden içine çekiyor. Çok uzaklardan gölün uğultusu duyuluyor, ürperiyoruz ve her şey yeniden başlıyor... (Hayaletli Gölün Çocukları)
- Sessizce koyulaşan sisin içinde O, Ve mumların titreyen alevlerinde. Kimliksiz gölgelerin ardında O, Ve gizli geçitlerin bitiminde... (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- Bir sabah uyandığımızda, hava sanki bize düşman kesilmişti; boğucu ve sıkıntı vericiydi. Neredeyse delirticiydi denilebilir. (Hayaletli Gölün Çocukları)
- Okulun kantini, tost kokusu ve çay buharıyla sınırları çizilmiş, sürekli kahkaha atan çılgın insanların yaşadığı bir kasabaya benziyordu. (Baykuş Yemini)
- Şişeyi sallayıp içindeki son damlayı çıkarmaya çalışır gibi, biraz daha mücadele edebilecek güç bulmaya çalıştı. (Baykuş Yemini)
- "Sessizce koyulaşan sisin içinde O, Ve mumların titreyen alevlerinde. Kimliksiz gölgelerin ardında O, Ve gizli geçitlerin bitiminde... (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- " Eğlenmek için başka bir yer bul ! Burada kaç kişinin öldüğünden haberin var mı? " (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- "Söyleyin o koca kafalı aptallara, beni kızdırırlarsa, üzerlerine yine uçaklarımı gönderirim!... Hele bir kızdırsınlar, hele bir!...." (Hayaletli Gölün Çocukları)
- "Endişelenme, üzgün değilim, canım. Tam tersine kutluyorum bugünü. Birçok insan ömrü boyunca aşkın ne olduğunu bilmeden yaşar ve öğrenemeden de göçer gider. Kısa süre de olsa, çok sevdim ve sevildim ben. Hem de eşi bulunamaz şekilde. Böylesi ender bir sevgi kutlanmaya değmez mi?" (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- Düşlerimin en anlamlısına... (Hayaletli Gölün Çocukları)
- Peren,gün ışığından altın damlacıklarla bezenmiş saçlarını arkasına sıkıştırdı... (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- "Sanki başka bir gezegene ışınlandık. Her şeyin aynı ama yine de her şeyin farklı olduğu bir gezegene." (Baykuş Yemini)
- "İşte, yaşlı bir çılgınla genç bir dik kafalının kusursuz uyumu, diye geçirdi içinden Peren." (Bataklığın Kıyısındaki Ev)
- Şeytan benim en yakın dostum değildi, dostum bile değildi. Öyleyse, neden ona içimi dökmek istiyordum? (Mızıkacı)
- "Köpeğin güneşlenmeye mi çıktı? Bir de güneş gözlüğü taksaydı bari!" (Hayaletli Gölün Çocukları)