Yasunari Kawabata kimdir? Yasunari Kawabata kitapları ve sözleri

Japon Roman ve kısa hikâye yazarı Yasunari Kawabata hayatı araştırılıyor. Peki Yasunari Kawabata kimdir? Yasunari Kawabata aslen nerelidir? Yasunari Kawabata ne zaman, nerede doğdu? Yasunari Kawabata hayatta mı? İşte Yasunari Kawabata hayatı... Yasunari Kawabata yaşıyor mu? Yasunari Kawabata ne zaman, nerede öldü?

  • 12.07.2022 04:00
Yasunari Kawabata kimdir? Yasunari Kawabata kitapları ve sözleri
Japon Roman ve kısa hikâye yazarı Yasunari Kawabata edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yasunari Kawabata hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yasunari Kawabata hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yasunari Kawabata hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Kawabata Yasunari

Doğum Tarihi: 14 Haziran 1899

Doğum Yeri: Osaka, Japan

Ölüm Tarihi: 16 Nisan 1972

Ölüm Yeri: Zushi, Kanagawa, Japan

Yasunari Kawabata kimdir?

Yasunari Kavabata (Japonca: 川端 康成; d. 14 Haziran 1899 - ö. 16 Nisan 1972) önemli Japon romancılarından. Onun duygu yüklü düz yazı tarzı Japonya'ya ilk Nobel Edebiyat ödülünü getirmişti. Önemli eserlerinden bazıları İzu Dansözü (1926) ve Kardan Ülke (1934)'dir.

Kavabata Osaka'da doğdu ve iki yaşında yetim kaldığından büyükbaba ve büyükannesi yanında yaşadı. Teyzesi tarafından büyütülen bir kızkardeşi vardı. Kavabata'nın büyükannesi, o yedi yaşındayken öldü ve büyükbabası da, o on beş yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Ebeveynlerinin ölümünden beri sadece bir kez kızkardeşini gördü. Tüm akrabalarını yitirdikten sonra annesinin ailesi yanına taşındı. On sekiz yaşından önce Tokyo'ya gitti ve Tokyo İmparatorluk Üniversitesi yönetimi altındaki liseye kaydını yaptırdı. 1920'de liseyi bitirip Tokyo İmparatorluk Üniversitesinde okumaya başladı.

Gazeteci olarak çalışmaya başladığında yazmaya da devam ediyordu. II. Dünya Savaşı'nın ateşli askeri ortamına katılmayı reddetti. Savaş ortamının etkileri yazılarında görülmektedir.

Kavabata 1972'de gazla intihar etti. İntiharıyla ilgili pek çok gerekçe öne sürülmüştür. Bunlar arasında zayıf sağlığı, gayri meşru bir aşk hikayesi veya arkadaşı Yukio Mişima'nın intiharının üzerindeki etkisi gibi pek çok teori bulunmaktadır. Mişima'dan farklı olarak Kavabata ardında not bırakmadığı için intiharının tam nedeni gizli kalmaya devam etti.

Karlar Ülkesi adlı kitabını 12 senede tamamladı.

Eserleri

The Dancing Girl of Izu (Izu no Odoriko 1926, İngilizce tercümeler 1997)

Snow Country (Yukiguni, 1935-1937, 1947)

The Master of Go (Meijin, 1951-4; İngilizce tercümesi 1972)

Thousand Cranes (Senbazuru, 1949-52)

The Sound of the Mountain ( Yama no Oto, 1949-54)

The Lake Mizuumi, 1954)

The House of Sleeping Beauties (1961)

The Old Capital (Koto, 1962; English translation 1987, 2006)

Palm-of-the-Hand Stories

Beauty and Sadness (Utsukushisa to Kanashimi to, 1964)

Türkçede Yasunari Kavabata

Bin Beyaz Turna

Go Ustası

Kiyoto

Kiraz Çiçekleri

Karlar Ülkesi

Uykuda Sevilen Kızlar

Yasunari Kawabata Kitapları - Eserleri

  • Kiraz Çiçekleri
  • Kyoto
  • Karlar Ülkesi
  • Bin Beyaz Turna
  • Uykuda Sevilen Kızlar
  • Dağın Sesi
  • Göl
  • Go Ustası
  • The Old Capital
  • First Snow on Fuji
  • Seçilmiş Əsərləri
  • The Dancing Girl of Izu and Other Stories
  • Beauty and Sadness
  • Kiraz Çiçekleri

Yasunari Kawabata Alıntıları - Sözleri

  • Haylaz yaradılışlı kimseler rahatları bozulmasın diye, girdikleri çevrenin rengini almaya alışırlar. (Karlar Ülkesi)
  • Ruhumun fırtınaları seni de almasın diye gülümsedim sevgilim sana.O kadar gülümsedim ki beni palyaço sandın.Sonra ne ciddiyetimiz kaldı ne de aşkımız. Gülümsemelerim içinde boğuldum ve sonra seni de bulamadım.Neredesin kiraz çiceğim, sevgilim ?Yeter ki sen iste palyaço da olurum. (Kiraz Çiçekleri)
  • Kikukonun burnundan qan fəvvarə vurdu,yox,fəvvarə vuran Kikukonun əzablarıydı. (Dağın Sesi)
  • Servilerin hepsi eğilip bükülmeden dimdik yükseliyor. İnsanların karakteri de keşke öyle olsa diyorum kendi kendime. (Kiraz Çiçekleri)
  • [...] kalbini başkalarına açmayan, içini özgelerine dökmeyen birinin hiç değilse, kendi kendine konuşmaya, dertleşmeye ihtiyacı vardır. [...] (Karlar Ülkesi)
  • [...] dalga dalga pişmanlıklar içinde güçsüz, çaresiz - elinden gelen tek şey kendini akıntıya kaptırmaktı; [...] (Karlar Ülkesi)
  • Fırtınalar ağaçların iyice kök salmalarını sağlar. (Dağın Sesi)
  • Sesini duyduğum zaman sesinden başka her şeyi unutuyorum. (Göl)
  • Erkeği «şeytanlar âlemi»ne sürükleyen, görünüşe göre, kadın vücududur kesinlikle. (Uykuda Sevilen Kızlar)
  • Servilerin hepsi eğilip bükülmeden dimdik yükseliyor. İnsanların karakteri de keşke öyle olsa diyorum kendi kendime. (Kiraz Çiçekleri)
  • «Fakat hayır.. Mutlu bir genç bayanın yanında.. sizin mutluluğunuz bir gençlik ve sıcaklık rüzgârıymış gibi üzerime doğru esiyor.» «Mutlu muyum ki ben?» diye Çieko bir kez daha sordu. Ansızın gözlerinden tasa dolu bir gölge kaymıştı. Bakışlarını yere indirdi. Ve gölün suları gözlerinin içinde yansıdı. (Kyoto)
  • Kimi insanlara ne kadar yakınlık duyuluyor,ne kadar sevgi besleniyorsa,onları gözünde canlandırmak da o kadar zor oluyordu,ve herhangi bir şey ne kadar çirkinse,bellleğede o kadar pürüzsüz yerleşiyordu. (Bin Beyaz Turna)
  • "Peki, cehennem nedir? Sevgili kızımız olmazsa, burası zaten bizim için cehennem demektir." (Kyoto)
  • Zaman Geçti. Ancak zaman birçok akışta akar. Bir nehir gibi, içsel bir zaman akışı bazı yerlerde hızlı, diğerlerinde yavaş akacak, hatta belki de umutsuzca duracaktır. Kozmik zaman herkes için aynıdır, ancak insan zamanı her insanda farklılık gösterir. Zaman tüm insanlar için aynı şekilde işler; ama her insan zaman içinde farklı şekilde yüzer. (Beauty and Sadness)
  • Güzel bir hayalden insan asla bıkmaz. (Kiraz Çiçekleri)
  • Belki de tüm insanlar terkedilmiş çocuklardır. Doğmak, Tanrı'nın bizleri bu dünyaya salıvermesi gibi bir şey. (Kiraz Çiçekleri)
  • Kimi insanlara ne kadar yakınlık duyuluyor, ne kadar sevgi besleniyorsa, onları gözünde canlandırmak da o kadar zor oluyordu ve herhangi bir şey ne kadar çirkinse, belleğe de o kadar pürüzsüz yerleşiyordu. (Bin Beyaz Turna)
  • Ağustos henüz yeni başlasa da sonbahar böcekleri şimdiden ötüyordu. Yapraklardan çiy damladığını duyar gibi oldu. Sonra dağın sesini işitti. (Dağın Sesi)
  • "İnsanın hiçbir şey düşünmeden de kendini mutlu hissettiği anlar olur.“ (Kiraz Çiçekleri)
  • Bir kişiye anlatmak herkese anlatmak demektir. (Göl)

Yorum Yaz