Yasemin Acet kimdir? Yasemin Acet kitapları ve sözleri
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Çalışma Ekonomisi bölümünde öğrenim görmektedir Yasemin Acet hayatı araştırılıyor. Peki Yasemin Acet kimdir? Yasemin Acet aslen nerelidir? Yasemin Acet ne zaman, nerede doğdu? Yasemin Acet hayatta mı? İşte Yasemin Acet hayatı...

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Çalışma Ekonomisi bölümünde öğrenim görmektedir Yasemin Acet edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yasemin Acet hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yasemin Acet hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yasemin Acet hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1992
Doğum Yeri:
Yasemin Acet kimdir?
1992 yılında gözlerini dünyaya açan yazar Yasemin Acet, şimdilerde Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin Çalışma Ekonomisi bölümünde öğrenim görmektedir. Aynı zamanda sanat ve edebiyat aşığı olan yazar, hayallerini takip ederek ilk kitabı olan Hayal Kafeste’yi kaleme almıştır. Yazar kitap çalışmalarına halen devam etmektedir.
Yasemin Acet Kitapları - Eserleri
- Hayal Kafeste
- Sonsuzluk Çiçeği
Yasemin Acet Alıntıları - Sözleri
- İnsan, insanın halinden anlamayacaksa eğer bu yürek ve vicdanın işi neydi? (Sonsuzluk Çiçeği)
- "Yürekli insanın gözyaşları ömründen uzundur. Kapanmayan amel defteri gibi... Salih ve sarih..." (Hayal Kafeste)
- İnsan olmanın belki de en güzel eylemi tebessüm etmekti. (Sonsuzluk Çiçeği)
- Kağıt hep dinlerdi. Yorulmaz mıydı kalemin sesinden, dertlerinden ya da sevinçlerinden? Kalem hiç kağıdı dinlemez miydi? Kağıt, kalem demekti. Kalem konuşurdu ve yine kalem susardı. (Hayal Kafeste)
- Ne güzel şeydi insan, insanlık açtığı zaman... (Sonsuzluk Çiçeği)
- Anne baba olmak derin bir meseleydi. Ciddi anlamda bilinç gerekliydi. Ne yazık ki, bazı anne babalar evladının hayatını zindan edecek kadar katı ve merhametsiz olabiliyordu. Karşılarında sanki evlatları değil de yabancı bir varlık varmış gibi tuhaf davranışlar sergileyebiliyorlardı. Ne acıydı evlat için... Ne acıydı gözyaşlarına sebebiyet verenin kötü davranışlı bir anne ve baba olması. (Sonsuzluk Çiçeği)
- İnsanlar etrafındaki güzelliklerin farkına varamıyordu. (Sonsuzluk Çiçeği)
- "Bir dert kabuğunun kırılmasıyla zuhur ettin gönlüme Bir derman çekirdeğinin ruhumda filizlenmesiyle belirdin dünyevi bünyeme Bir zaman, bin zamana eşit miydi cebirde? Bir kalbe sıkışan aşk yaşatır mıydı bilimde? Baki kılan neydi ömrümüzü, bu fani kalpte?" (Hayal Kafeste)
- "Müezzinin sesine kaç dua sıkıştırıyorum bir bilse, kendi sesine ağlardı." (Hayal Kafeste)
- "Gönlün gözyaşları göze ağır gelirdi bu yüzdendir ki gözün ağlayamadığını elbet gönül üstlenirdi." (Hayal Kafeste)
- İnsanlıkla göz göze geliriz. Belki bir gün... (Sonsuzluk Çiçeği)
- Mutlu olmak ve mutlu etmek için öyle çok sebep vardı ki hayatta . (Sonsuzluk Çiçeği)
- "Sana bir reçetem daha var evlat. Ne zaman bir heyecan hissedersen gönlünde, o heyecanı oluşturana sıkıca sarıl. Sana bunu hissettiren şeyde saklı olan sensin, bil. Bil ki; Hayal'e giden gerçeği bulabilesin." (Hayal Kafeste)
- İnsan insana neden kötü davranıyor? (Sonsuzluk Çiçeği)
- Ruhu akort etmek ,aşkı güzel yaşamakta saklıymış meğer.Duymak için yüzünü görmek gerekmediği gibi yüreğinde nasıl ses çıkarttığı önemliymiş. (Hayal Kafeste)
- İnsan, hiç tanımadığı insanlarla ortak bir derdi paylaştığında aynı hislerin içinde buluşurlardı. (Sonsuzluk Çiçeği)
- "Hiç harabe bir mutluluk gördün mü? Tavanları güvensiz, havası sevgisiz, zemini davetsiz, duvarları kalpsiz... İlk bakışta mutluluk bir harabe olamaz fakat son bakışta bir harabe olabilir mutluluk." (Hayal Kafeste)
- Geçmeyen dert yoktu, sabredilmeyen veya sabredilen dert vardı. (Sonsuzluk Çiçeği)