diorex
dedas

Victor J. Stenger kimdir? Victor J. Stenger kitapları ve sözleri

Amerikalı Fizikçi ve Yazar Victor J. Stenger hayatı araştırılıyor. Peki Victor J. Stenger kimdir? Victor J. Stenger aslen nerelidir? Victor J. Stenger ne zaman, nerede doğdu? Victor J. Stenger hayatta mı? İşte Victor J. Stenger hayatı... Victor J. Stenger yaşıyor mu? Victor J. Stenger ne zaman, nerede öldü?

  • 04.06.2022 10:00
Victor J. Stenger kimdir? Victor J. Stenger kitapları ve sözleri
Amerikalı Fizikçi ve Yazar Victor J. Stenger edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Victor J. Stenger hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Victor J. Stenger hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Victor J. Stenger hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 29 Ocak 1935

Doğum Yeri: Bayonne, New Jersey, Amerika Birleşik Devletleri

Ölüm Tarihi: 27 Ağustos 2014

Ölüm Yeri: Hawaii, Amerika Birleşik Devletleri

Victor J. Stenger kimdir?

Victor J. Stenger emekli temel parçacık fizikçisi ve “Başarısız Hipotez Tanrı” da dahil olmak üzere on iki kitabın yazarıdır. 1935 yılında doğan Dr. Stenger New Jersey, Bayonne'daki bir Katolik işçi sınıfı mahallesinde büyüdü. Babası Litvanyalı bir göçmendi; annesi ise Macar göçmenlerin kızıydı. Devlet okullarında okuyup, 1956'da Newark Mühendislik Koleji'nden (NCE) (şimdiki New Jersey Teknoloji Enstitüsü) fen fakültesi diploması aldı. NCE'deyken, öğrenci gazetesinin editörüydü ve birçok gazetecilik ödülü aldı. Daha sonra Los Angeles'a taşınarak, Hughes Aircraft Şirketi bursuyla, UCLA'den 1959'da fizik dalında fen bilimleri yüksek lisansını, 1963'te de fizik doktorasını aldı. Ardından, Hawaii Üniversitesi fakültesinde göreve başlayarak, 2000'de emekli olup, Colorado'do yaşamaya başladı. Halihazırda, Hawaii Üniversitesi'nde fahri fizik profesörlüğü ile Colorado Üniversitesi'nde misafir felsefe profesörlüğü ünvanlarına sahiptir. Dr. Stenger, Almanya'daki Heidelberg Üniversitesi ile İngiltere'deki Oxford Üniversitesi fakültelerinde misafir pozisyonlarına da sahiptir. Ayrıca İngiltere'deki Rutherford Laboratuvarı'nda, İtalya, Frascati'deki Ulusal Fizik Laboratuvarı'nda ve İtalya'daki Floransa Üniversitesi'nde misafir araştırmacıdır.

Victor J. Stenger Kitapları - Eserleri

  • Başarısız Hipotez Tanrı
  • Tanrı ve Çoklu Evren
  • Bilinçsiz Kuantum
  • Bilim Tanrı'yı buldu mu?

Victor J. Stenger Alıntıları - Sözleri

  • Bütün güzel şeyleri içeren göklerden daha güzel ne olabilir (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Ayna evrenin bizimkiyle aynı olmasını beklemediğimizi eklemem gerekiyor, çünkü tıpkı bizimkine olduğu gibi ona da rastlantısallığım hakim olması muhtemeldir. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Çoğu teist inançlıya göre, Tanrı’sız bir evrende insan hayatının anlamı olamaz. Varlıklarını anlamlandırma isteğinin uzantısı olan bir anlayışla Tann’nın olmaması ihtimalini reddediyorlar. Zihinlerinde, yalnızca Tann’ya dayalı amaçlı bir evren olanaklıdır ve bilim bu “gerçeği” desteklemek dışında hiçbir şey yapamaz. Meselenin bir tarafında kilise ve basında sürekli bombardımana tutulan insanların çoğu, kürsüden yapılan vaazlarla inandıkları kadar sıkıcı olamayabilecek alternatif düşüncelere yeterince ilgi göstermiyorlar. (Bilim Tanrı'yı buldu mu?)
  • Öte yandan hem insani irade hem de ilahi irade tektanrıcı dinlerin vazgeçilmez bir unsurunu oluşturur. İnsanların özgür iradeleri olmadıkça günah ve sevap anlamsızlaşır. Tanrı'nın iradesi olmadıkça mucizeler gerçekleşemez ve dualara yanıt verilmez. Hem insani hem de ilahi irade klasik fiziğin determinist dünya görüşünün tehdidi altındaydı. Kuantum öncüsü Werner Heisenberg'in kavradığı gibi, onun 1920'lerde geliştirdiği belirsizlik ilkesi Newtoncu dünya mekanizmasından olası bir çıkışı sağlamıştı. Heisenberg, bir parçacığın konumu ve momentumu aynı anda kesinkes ölçülemeyeceği için, parçacığın hareketinin nihayetinde belirsiz olduğunu gösterdi. (Bilim Tanrı'yı buldu mu?)
  • Mutlak Kudret Paradoksu 1. Tanrı kaldıramayacağı bir taşı ya yaratabilir ya yaratamaz. 2. Eğer Tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratabilirse, o zaman o mutlak kudretli değildir. 3. Eğer Tanrı kaldıramayacağı bir taşı yaratamazsa, o zaman o mutlak kudretli değildir. 4. O halde Tanrı mutlak kudretli değildir. (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Bunca cehalet ve karanlık içinde insan anlayışına tek kalan kuşkucu veya en azından temkinli davranmak ve olabilir görünmeyen hiçbir hipoteze az veya çok teslim olmamaktır. -David Hume (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Kendini mucizesiz sürdüremeyen bir dünya yapısı, Tanrı’nın seçiminin işareti olan o istikrarın karakterine sahip değildir. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Avukat Philip Johnson'a göre inançsızlar gerçekte insanın maymundan geldiğine inanırlar; bu inanç da eşcinsellik, kürtaj, pornografi, boşanma ve soykırım gibi toplumdaki pek çok "kötülüğün" kaynağıdır. Sanırsınız Darwin'den önce dünyada bunların hiçbiri yoktu! (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Kuran da Eski Ahit kadar kanlıdır. İnanmayanları bekleyen feci akıbetlere dair sayısız ifade içerir. Ancak Kur'an'da cezayı veren genellikle Allah'ın kendisidir. "Ayetlerimizi inkar edenleri şüphesiz ateşe sokacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için derilerini başka derilerle değiştireceğiz. Gerçekten, Allah güçlü ve üstün olandır; hüküm ve hikmet sahibidir." (Nisa Suresi, 4-56) Müslümanlara kafirleri buldukları yerde, ancak düşmanlığı başlattıklarında öldürmeleri salık verilmektedir. (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Toplumun diğer üyelerinin mallarını çalmanın ahlaksızlık olduğunu bilmek için gökten vahiy inmesi gerekmez. Böyle bir durum ancak herkesin herkesi soyduğu bir toplumda gerekebilir. Doğruyu söylemek yerine yalan söylemek erdem sayılsaydı insanlar arasında iletişim imkansız olurdu. Anneler çocuklarını, memelilerin ortaya çıkışından beri açık evrimsel nedenler yüzünden sevmişlerdir. Dine özgü yegane ahlaki kurallar, dogmalarını sorgulamamamızı buyuranlardır. (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Fizik dışında hiçbir şeyin fiziksel evreni anlaması gerekmez. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Tanrı'nın varlığının lehindeki veya aleyhindeki argümanlar tarih boyunca büyük ölçüde felsefenin ve teolojinin alanına hapsedilmiştir. Bilim bu süre içinde saha kenarında sessizce oturmuş ve sahada oynanan bu sözcük oyununu seyretmekle yetinmiştir. İnsan yaşamının her alanında devrimci değişimlere imza atan, dünyayı anlamamıza büyük açıklık getiren bilimin, her nasılsa, insanların çoğunun tüm gerçekliğin kaynağı olarak taptığı yüce varlığa dair söyleyecek sözü bulunmadığı düşüncesi ortaya çıkmıştır. (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • 1970'lerde Büyük Patlama kuramının neredeyse kesin bir biçimde kökleşmiş hale nasıl geldiğini gördük. Ancak bilimde çok sık olarak, tüm verilerle güzelce uyumlu olabilen ve görünürde başka hiçbir uygun rakibi olmayan bir model, yine de teorik ya da felsefi problemlerle karşılaşır. Ne de olsa, düz bir Yeryüzü, bir zamanlar ilkel insanların elindeki tün verilerle uyumluydu. Ayrıca güneş sisteminin yer merkezli modelinin ne kadar sürdüğüne bakın; sadece mit olarak değil, gezegen hareketlerinin kesin bir öngörücüsü olarak da. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Evren değişmeyen bir ölüm durumunda olacaktır. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Oysa dinlerin çoğu basit ahlaki konuları aşan işlerle uğraşır, doğa hakkında, bilimin değerlendirmekte özgür olduğu temel hükümlerde bulunur. (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Bununla birlikte, kütleçekiminin negatif potansiyel enerjisi dahil edildiğinde, kuantum belirsizlikler farkıyla, evrenin toplam enerjisinin sıfır olduğunu görmüştük. Dolayısıyla, evrenin ilk zamanlardaki sıfır enerji ve sıfır madde durumundan ortaya çıkması için, enerjinin korunumu yasası çiğnenmedi. Aslında, evrenimiz meydana getirilirken hiçbir fizik yasası çiğnenmedi. Ve elbette, daima var olduğu için çoklu evren meydana getirilirken de hiçbir fizik yasası çiğnenmedi. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Öyleyse, Tanrı varsa, bilimsel modellerin boşluklarında veya hatalarında ortaya çıkmalıdır. (Başarısız Hipotez Tanrı)
  • Anketler, Amerikalıların % 90’inin geleneksel Yahudi-Hıristiyan-İslam Tanrısı’na inandıklarını gösteriyor.Belki geriye kalan % 5 de semavi bir yüce varlığa ya da “evrensel ruha” inanıyordun Skeptics Society (Kuşkucular Cemiyeti) adlı kurumun kurucusu Michael Shermer 2000 yılında yazdığı How We Believe: The Searchfor God in an Age of Science adlı kitabında, hemen hemen bin Amerikalıdan oluşan örnek grubun dinsel tutumları hakkında Frank Sullovvay ile birlikte yürüttüğü bir araştırmadan söz ediyor. Bu araştırmada çıkan %64 64’lük inançlı insan oranı diğer araştırmalannkinden düşüktür. Shermer bunu kendi araştırmasına katılanlann ortalama eğitim düzeyinin üstünde eğitim almış olmalarına bağlıyor. Shermer-Sulloway araştırmasının geneli temsil etmediği ortada olmakla birlikte, bu sonuç ilginç ve belki de bir parça şaşırtıcıdır. İnançlı insanlara niçin inandıkları sorulduğunda, % 28,8’i iyi tasarım, doğal güzellik, mükemmellik ve dünyanın ya da evrenin karmaşıklığına dayalı savlar yüzünden inandığım söylemişti. Geri kalan % 20,6’lık kısım, “gündelik hayatta Tanrı’yı deneyimlediği” ya da “içinde Tanrının olduğunu hissettiği” için inandığını söylemişti. Sadece % 10,3’ü “rahatlatıcı, destekleyici, avutucu” olduğunu ve “yaşama anlam ve amaç kazandırdığını” kabul ettiği için inandığım belirtmişti. Öte yandan diğer insanların niçin Tanrı’ya inandıkları sorulduğunda, % 26,3’ü rahatlık ve anlamdan dolayı inandıklarını söylemişti. Görünüşe bakılırsa Tanrı’ya inanan insanların yansı, kabaca “bilimsel” denebilecek nedenlerden -çevremizdeki dünyaya ilişkin kişisel deneyimler ve gözlemlere dayalı çıkarımlardan- ötürü inandığım söylüyor. Onlar, diğer çoğu inançlı insanın Tanrı’yı duygusal ihtiyaçları tatmin etmek için kul-landığım kabul ederken, pek çok inançlı birey, en azından iyi eğitimli olanları kendilerini bu tür çocukça duyguların üstünde görüyor. Onlar, elde edebildikleri veriler üzerinde yaptıkları analize dayanarak Tanrı ’nın varlığının kanıtı olarak gördüklere şeyden ötürü inanıyorlar. (Bilim Tanrı'yı buldu mu?)
  • Yaşayan tüm türler benmerkezcidir. (Tanrı ve Çoklu Evren)
  • Kutsal Kitap veya Kuran'ı okuyan herkes için bu kitaplarda anlatılan Tanrı'nın normal insan standartlarına göre hiç de öyle iyiliksever olmadığı açıkça ortadır. Yine de Eutyhphro'nun seçimini yaparsanız, o zaman Tanrı ne yaparsa yapsın tanım gereği iyidir. Bu durumda, örneğin, soykırım ve kölelik iyidir. (Başarısız Hipotez Tanrı)

Yorum Yaz