Ted Hughes kimdir? Ted Hughes kitapları ve sözleri
Şair, Yazar Ted Hughes hayatı araştırılıyor. Peki Ted Hughes kimdir? Ted Hughes aslen nerelidir? Ted Hughes ne zaman, nerede doğdu? Ted Hughes hayatta mı? İşte Ted Hughes hayatı... Ted Hughes yaşıyor mu? Ted Hughes ne zaman, nerede öldü?
Tam / Gerçek Adı: Edward James Hughes
Doğum Tarihi: 17 Ağustos 1930
Doğum Yeri: İngiltere , Yorkshire
Ölüm Tarihi: 28 Ekim 1998
Ölüm Yeri: Devon
Ted Hughes kimdir?
Edward James Hughes, genelde kısaca Ted Hughes, (17 Ağustos 1930 - 28 Ekim 1998), İngiliz yazar ve çocuk edebiyatçısıdır. Eleştirmenler kendisini kendi döneminin en iyi şairleri arasında sayarlar. Hughes 1984'ten ölümüne kadar İngiltere'nin Devlet Şairi (Poet Laureate) olarak yazmıştır.
Şiirin dışında çocuk yazını ile ilgili kitaplar da kaleme aldı.Slyvia Plath ile evlenmiş ve 2 çocuk sahibi olmuş ama sonrasında ayrılmışlardır. Boşanmaları henüz sonuçlanmadan Slyvia Plath'in intihar etmesi sonucu, ünlü şairin mezar taşında "Sylvia Plath" degil "Sylvia Hughes" yazılmıştır. 1998 yılında yayınladığı "Doğumgünü Mektupları" kitabı ile Slyvia Plath ile olan ilişkisini ilk defa şiirine yansıtmış oldu.
( Alıntı )
Ted Hughes Kitapları - Eserleri
- Doğumgünü Mektupları
- Demir Adam
- Balina Nasıl Balina Oldu?
- İlk Dünya Hikayeleri
- Demir Kadın
- Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes
- Demir Adam / Demir Kadın
- Collected Poems
- The Iron Man
Ted Hughes Alıntıları - Sözleri
- yedi acılar sonbaharın ilk acısı yavaş güle-gülesidir bahçeye, o kadar uzun süren akşamleyin- başına kahverengi bir gelinciğin, sapına bir zambağın, ve hâla gidemez. ikinci acı boş olan ayaklarıdır bir sülünün, bir çengelden asılı duran kardeşleriyle. altının ormanlığı katlanmıştır tüylerde kafası içinde bir torbanın. üçüncü acı yavaş güle-gülesidir güneşin, kuşları toplamış olan ve toplayan dakikalarını akşamın, altın ve kutsal yerini resmin. dördüncü acı havuzdur, siyaha dönüşmüş yıkılmış ve batık şehri suyun- sarayı kanatlı böceğin, yeraltı mezarları uçak böceğinin. ve beşinci acı yavaş güle-gülesidir ağaçlık ülkenin, sessizce bozan kampını. gitmiştir bir gün. bıraktı yalnız çöp- odun, çadır direkleri. ve altıncı acı tilkinin acısıdır sevinci avcının, sevinci av köpeklerinin, toynakları yeri döğen yeryüzü kulağını kapatıncaya dek duasına tilkinin. ve yedinci acı yavaş güle-gülesidir yüzün, kırışıklıklarıyla pencereden bakan yıl toplanırken dağınık bir oyun sahası gibi çocuklar için gelmiş olan. ted hughes (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- Eşlik ediyordum Her adımına o uykuda Senin uyanmaya çalıştığın (Doğumgünü Mektupları)
- Ve kapandığında ağaçlar sonsuzluğa dek, Ve kapandığında sokaklar sonsuzluğa dek. (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- Saçlarının üşüştüğü şakakların Duyarlı noktaydı. Birisi teller bağladı sana. Birisi kaldırdı şalteri. Büyük bir patlamayla Yıldırımı indirdiler kafatasının içine. İlaçla temizlenmiş önlükler içinde, rengi gitmiş yüzlerle Dolandılar çevrende Kayışların altında nasıl olduğunu görmek için. Bakmak için dişlerinin kırılıp kırılmadığına. Derece derece işaretlenmiş şalterin üstündeki el (Doğumgünü Mektupları)
- Hâlâ göçebe - hâlâ yabancıydık Sahip olduğumuz her şeye. (Doğumgünü Mektupları)
- "Tek bir yıldız görünmüyor camdan: Daha karanlığa gömülü, ama Daha yakında bir şey Adım atıyor ıssızlığa." (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- Yeni Ay aslında yüzü olmayan bir Tebessüm'dü. (İlk Dünya Hikayeleri)
- Mahkûmlar gibiydik, gerçek hayatımız Zorunlu olarak ertelenmişti, gerçek Dünya ve kişiliğimizle birlikte. (Doğumgünü Mektupları)
- Benim yerime becerikli bir büyücü olsaydı, Seni elleriyle havada yakalayıp Bir elinden ötekine aktara aktara soğutabilir Ve tanrısız, mutlu, sakin kılabilirdi sonunda. Bense Bir tutam saçını, yüzüğünü, saatini, geceliğini kurtarabildim kurtara kurtara (Doğumgünü Mektupları)
- Maaşımı biriktirerek, özgürlüğü seçip dünyanın öbür ucuna gidebilmek için - boşlukta bir düşüş, (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- Ölümünden on yıl sonra Güncenin bir sayfasında, daha önce hiç görmediğim kadar güçlü Bir şekilde karşıma çıkıyor bir şok gibi içine dolan sevinç Bunlar kulağına geldiğinde. Sonra şoku Dualarının. Ve onların da altında, duyduğun panik Ya dua etmek mucizenin gerçekleşmesini sağlamazsa diye. Sonra da, paniğin altında o karabasan Seni ezip yok etmek için üstüne gelen, Mucize gerçekleşmezse sana kalacak seçenek: Düşünmeye dayanamadığın eski umutsuzlukla yeni bir büyük acının Birleşip bildiğin cehennemi oluşturması. Birdenbire okuyorum bütün bunları - Senin kendi sözcüklerini, yükselip Boğazınla dilinden sayfalara geçen - Tıpkı yıllar önce kızının Sessiz evde Yalnız başıma çalıştığım odaya Havada yürürcesine girip yüzüme bakarak Şaşkınlıklık içinde, 'Baba, annem nerede?' diye sorması gibi. (Doğumgünü Mektupları)
- Gördüğüm ilk şiirindi. Yazdığın tek şiirdi, Bir yabancı olarak bakıp sevmediğim. Cılız ve güçsüz gelmişti, dizeleri soğuk. Bir kapan teoremi gibiydi, kurbanını ezmeye hazır bir kapan. Bunu görmüştüm. Ve kapanın açık ve boş durduğunu. İlgimi çekmemişti. Kıpırdanan bir belirti görememiştim İçinde. O günlerde her işaretten Benden yana olumlu bir kehanet Zorlayıp çıkarmaktı âdetim. Dolayısıyla her şey gözümden kaçtı (Doğumgünü Mektupları)
- Isıtıyordu Sırça Fanusu'nun her köşesini Uyuşturucu bir gaz sobası. Ama aynı zamanda memnundun ellerini ısıtmaktan Kâğıtlarının üstüne koyduğun, ailenden yadigâr cam ağırlığın (Doğumgünü Mektupları)
- Bu gece yarısı anının ormanını düşlüyorum: Yaşayan başka bir şey var Saatin yalnızlığının ve parmaklarımın Kımıldadığı şu boş sayfanın dışında. Tek yıldız görünmüyor pencereden: Daha yakın, karanlıkta Daha derin bir şey Yalnızlığın içine doğru ilerliyor (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- İnsanların kafasındaki billur Karardı, parçalanıp dağıldı. (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- Aldatmaca yok benim gövdemde: Baş kopartmak benim kibarlığım, (İlk Dünya Hikayeleri)
- Ama tabii gün be gün belirtmişlerdi sana Denediğin her şeye karşı duydukları horgörüyü (Doğumgünü Mektupları)
- Ve bu patlamanın nasıl acı vereceği Yalnız bir dehşet düşü değil, ince bir ter tabakası da Birden insanın derisini kaplayan, gerilip hazırlanması sinirlerin Çoktan olup bitmiş bir şeye. (Doğumgünü Mektupları)
- Çığlık, Kendini kustu. (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)
- "Ayrı gibiyim topraktan ve köklü değil de düşürülmüş gibi dalgınca boşluktan bağlarım yok bağlayan beni bir şeylere her yere gidebilirim özgürlük verilmiş bana besbelli buralarda neyim o halde ben?" (Seçilmiş Şiirler-Ted Hughes)