Sultan Polat kimdir? Sultan Polat kitapları ve sözleri
Türk Uzman Klinik Psikolog ve Yazar Sultan Polat hayatı araştırılıyor. Peki Sultan Polat kimdir? Sultan Polat aslen nerelidir? Sultan Polat ne zaman, nerede doğdu? Sultan Polat hayatta mı? İşte Sultan Polat hayatı...
![Sultan Polat kimdir? Sultan Polat kitapları ve sözleri](https://www.mardinlife.com/uploads/2022/12/29/sultan-polat-kimdir-sultan-polat-kitaplari-ve-sozleri-367990.jpg)
Türk Uzman Klinik Psikolog ve Yazar Sultan Polat edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sultan Polat hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sultan Polat hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sultan Polat hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1961
Doğum Yeri: Kıbrıs
Sultan Polat kimdir?
SULTAN, 1961’de Kıbrıs’ta doğdu. Uzman Klinik Psikolog’dur. Evlidir. Bir oğlu vardır. Girne’deki Anafartalar Lisesi’nden mezun olduktan sonra, 1979’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü kazanarak Ankara’ya gitti. ODTÜ’deki ikinci yılında yeniden sınava girerek Psikoloji Bölümü’ne geçti. 1985 yılında lisans, 1988 yılında ise Klinik Psikoloji dalında yüksek lisans derecelerini aldı. Akademik ve klinik çalışmaları sürmekteyken, “tam gün” yazar olmaya karar vererek Ege Üniversitesi’nde başlamış olduğu Doktora Programını terk etti. Kurşun Sesi Duymadan Yaşamak ve Pembe Kitap adlı romanları vardır.
Sultan Polat Kitapları - Eserleri
- Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı
- Hz. Süleyman'ın Yüzüğü
- Kommagene Kraliçesi Kleopatra
- Altın Kubbenin Esrarı
- Bulutlar Sıkılırsa
Sultan Polat Alıntıları - Sözleri
- “Meğer bütün bu yolculuk kendimden kendimeymiş.” (Altın Kubbenin Esrarı)
- Muhakkak. İnsan her zaman kaderinin peşinden gider. (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Sizler, ' İnsan insanın kurdudur' dersiniz ya hani, insan insana şifadır bazen. İnsan insana yol olur, rehber olur, ışık olur.. (Altın Kubbenin Esrarı)
- "Kudüs için 'Gökte yapılıp yere indirilmiş şehir ' dendiğini de o gece öğrendim. " Sultan anlamıştı, Sinan'ın kaldığı yerden devam etti; " Gökte yapılan bir şehre de altın kubbeyi lâyık gördün!" (Altın Kubbenin Esrarı)
- Demem o ki geçmişleri benziyorsa ihtimal gelecekleri de benzeyecektir. Bana sorarsan Ayasofya ile Kubbetü's-Sahra'nın kaderi birlikte yazılmıştır. (Altın Kubbenin Esrarı)
- kendi düşündüklerinden korktu. (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- babam gibi sırların yüküyle veda etmeyeceğim dünyaya. (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Aramakla bulunmaz ama bulanlar ancak arayanlardır. (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Hayatta hiçbir şeye sevinmek ya da üzülmek için acele etmemek gerekmiş. (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- ... "Sultanım, bugün olduğu gibi daha uzun zaman Kudüs'ü savunmaya gerek yoktur. Ancak şurası da muhakkak ki Kabil'in soyu, kıyamete kadar Hâbil'in soyuna düşman kalacak, fitne çıkarmaktan usanmayacaktır." ... (Altın Kubbenin Esrarı)
- "Dünyayı gözünden silmeden, âlemin sırrına vakıf olunmaz. Dinin aşk dini olmalı evvela!" (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Her şey gözün gördüğü, aklın aldığıyla mı sınırlı? (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Dünya hiç değişmeyecek miydi? Hurafeler gerçeklerden daha hızlı yayılıp daha çok taraftar topluyor ve asla yok edilemiyordu. (Hz. Süleyman'ın Yüzüğü)
- Elinden gelse aklından geçeni kendi kalbinden bile saklar. (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- "Aşk, en iyi ilaç değil midir?" (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Zaman belki de budur. Diye düşündü. Baki aleme yürürken tanık olduğumuz anların toplamından ibarettir. (Altın Kubbenin Esrarı)
- Yaratan, yarattığına ezelden en güzel şekli vermişti. Kulun ne tepeleri, ne eğimleri, ne çukurları bozmaya hakkı vardır. Yeryüzü de Allah'ı bir âyetiydi ve olduğu gibi korunmalıydı. (Altın Kubbenin Esrarı)
- ... Devşirilmesinin üzerinden otuz yıl geçmişti ve bu rüyayı gördüğü her seferinde tanıdığı herkes Sinan'ı hiç fark etmeden yanından geçip geçip giderdi. Ta ki o yabancı ortaya çıkıncaya kadar! 'Sahtiyan Çizmeli Adam' demişti adına. İsmini hiçbir zaman öğrenememişti. Tam yanında duraksar, sabahtan beri hiç kimsenin görmediği Sinan'ın gözlerine bakar, belli belirsiz gülümser, yine de oyalanmadan doğruca dedesinin yanına giderdi. ... (Altın Kubbenin Esrarı)
- "Ölümsüzlük, insanoğlunun yitik malıdır. Cennet değil midir ölümsüzlüğün lütfedildiği yer. Âdem'in dünyaya sürgün edilerek asıl kaybettiği neydi?.." (Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı)
- Ustalar unvanları büyütür, unvanlar ustaları değil. (Altın Kubbenin Esrarı)