Şuiçi Kato kimdir? Şuiçi Kato kitapları ve sözleri
Japon Öğretim Üyesi, Yazar Şuiçi Kato hayatı araştırılıyor. Peki Şuiçi Kato kimdir? Şuiçi Kato aslen nerelidir? Şuiçi Kato ne zaman, nerede doğdu? Şuiçi Kato hayatta mı? İşte Şuiçi Kato hayatı... Şuiçi Kato yaşıyor mu? Şuiçi Kato ne zaman, nerede öldü?
Tam / Gerçek Adı: Shūichi Katō
Doğum Tarihi: 19 Eylül 1919
Doğum Yeri: Tokyo, Japonya
Ölüm Tarihi: 5 Aralık 2008
Ölüm Yeri: Tokyo, Japonya
Şuiçi Kato kimdir?
En çok edebiyat ve kültür üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bir Japon eleştirmen ve yazardı.
Tokyo'da doğan Katō, II. Dünya Savaşı sırasında Tokyo Üniversitesi'nde hematoloji konusunda uzmanlaşarak tıp doktoru olarak eğitim aldı. Japonya'nın faşist hükümeti altında yaşama deneyimi ve Amerika'nın Tokyo'yu bombalaması, savaşa, özellikle nükleer silahlara ve emperyalizme ömür boyu sürecek bir muhalefeti şekillendirecektir. Yazmaya da bu dönemde başladı.
Savaştan hemen sonraki dönemde, Katō, Hiroşima'nın atom bombasının etkilerini değerlendirmek için bir Japon-Amerikan araştırma ekibine katıldı. Daha sonra Pasteur Enstitüsü'nde bir araştırma bursu için Paris'e gitti. Japonya'ya döndüğünde tam zamanlı yazmaya yöneldi. 1958'de Asya ve Afrika'dan yazarların katıldığı bir konferansa katıldıktan sonra, tıptan tamamen vazgeçti.
Fransızca, Almanca ve İngilizce bilen Katō, Japon kültürü ve klasik Çin edebiyatına derinlemesine odaklanırken, Japonya'yı hem iç hem de dış perspektiflerle incelemekle ün kazandı. Yale Üniversitesi'nde öğretim görevlisi, Berlin Hür Üniversitesi ve British Columbia Üniversitesi'nde profesör, Ritsumeikan Üniversitesi'nde (Uluslararası İlişkiler Bölümü) konuk profesör ve Kyoto Dünya Barışı Müzesi'nde küratör olarak görev yaptı. 1980'den ölümüne kadar, Asahi Shimbun'un akşam kültür sayfalarında okur yazar ve kararlı bir solcu bakış açısıyla toplum, kültür ve uluslararası ilişkileri tartıştığı çok okunan bir köşe yazdı.
2004 yılında filozof Shunsuke Tsurumi ve romancı Kenzaburōe ile Japonya Anayasasının savaştan vazgeçen 9. Maddesini savunmak için bir grup kurdu.
Seçilmiş işler
• Biçim, Tarz, Gelenek: Japon Sanatı ve Toplumu Üzerine Düşünceler , Berkeley, California Üniversitesi Yayınları (1971)
• Japon Edebiyatının Tarihi: Manyoshu'dan Modern Zamanlara , Tokyo, Kodansha International (1979)
• Bir Koyun Şarkısı: Bir Yazarın Japonya ve Dünyayı Anıları , Berkeley ve Los Angeles: California Üniversitesi Yayınları (1999)
• Japonya-Çin fenomeni: Çatışma mı uyumluluk mu? , Kodansha America (1974)
• Altı Yaşam / Altı Ölüm: Modern Japonya'dan Portreler Robert Jay Lifton, Shuichi Kato ve Michael R. Reich, Yale University Press, New Haven (1979)
Şuiçi Kato Kitapları - Eserleri
- Japon Edebiyatı Tarihi
Şuiçi Kato Alıntıları - Sözleri
- Tuvalin üzerinde oynayan elimdi Bir de ne göreyim Altında erik çiçekleri (1916), Sõseki (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Söseki'den sonra hiçbir yazar onun kadar titiz ve özgün bir edebiyat tanımı yapmamıştır. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- İmparator Meyci, yazın ortasında ebediyete intikal etti. O anda Meyci'nin yaratmış olduğu toplumsal coşkunun onunla birlikte sona erdiğini anlamıştım. Bu öyle bir duyguydu ki onu sevip sayan ve ondan etkilenen bir kuşak olarak onsuz yaşamaya devam etmek, çağı topallayarak takip etmek gibi bir şeydi. Onsuz, zamanın gerisinde kalacaktık... Kalbim paramparçaydı... (Kokoro) (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Genday Nihon no Kayka (Çağdaş Japonya'ya Giden Yol, 1911) adlı yapıtında Söseki, çağdaş Japonya'daki toplumsal dönüşümün ülkenin kendi iç dinamikleriyle değil, dışarıdan gelen etkiyle gerçekleştiğini ve bu nedenle bu dönüşümün topluma derin bir şekilde nüfuz edemediğini yazar. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- 1905, Çin-Japon Savaşı'nın ikinci yılıdır ve kedi bu nedenle insanları acı bir şekilde hicvederek "huzurlu münzeviler" olarak betimler. Gerçektende Çin-Japon Savaşı sürerken burada yaşayan aydınlar huzurludur, çünkü baskıya uğramamışlardır, ifade özgürlüklerine zarar gelmemiştir, askere alınmamışlardır. Bu insanlar münzevidir, çünkü bunlar Çin-Japon, Japon-Rus savaşları sırasında Japon kapitalizmi tarafından işe yaramaz damgasını yiyerek çürüğe çıkarılan bir gruptur. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Söseki'nin büyüklüğünü değerlendirmek için şu veya bu eserine bakmak yerine, onun yeteneklerinin uzandığı yelpazeye bir göz atmak gerekir. Örneğin, ortaçağ Avrupasını da anlatmıştır, Japonya kırsalındaki bir ortaokulu da. Neyi anlatırsa anlatsın üslubu her zaman en zarif ve süslüsünden en basitine, hatta sokak diline kadar uzanır. Bir bakarsınız herkese hiciv okları yağdırır, bir bakarsınız genç aşıkların lirik şairi olup çıkıverir. Kısacası, Söseki her konuda yazabilmekte ve her yazdığını da çok iyi bilmektedir. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Işık ve Karanlık adlı yapıt sadece Söseki'nin en güzel eseri olmakla kalmaz, şimdiye kadar yazılmış en iyi psikolojik roman olarak Japon edebiyatındaki yerini alır. Bu yapıt, Söseki'nin en güzel eseridir; aynı zamanda Japonya'da yazılmış en iyi psikolojik romandır. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Eleştirisinin boyutları bize, onun iç dünyasının ne kadar zengin olduğu hakkında bir fikir vermektedir. Bunu, 1905-1908 yılları arasında peş peşe yazmış olduğu romanlardan ve kısa öykülerden anlayabiliyoruz. Bunlardan ilki 1905-1906 yıllarında Hototogisu dergisinde tefrika ettiği Vagahay Va Neko De Aru (Benim Adım Kedi) adlı yapıtıdır. Kitabın başlığından da anlaşıldığı gibi, olaylar bir kedinin ağzından anlatılmaktadır. Kedi tarafından karikatürize edilerek irdelenen mekan yazarın evidir. İngilizce hocası Kuşami ve karısı evlerine dostlarını davet ederler. Davetliler güzel sanatlar öğrencisi Meytey, âlim Kangetsu ve şair Tofu'dan oluşan küçük bir gruptur. Çeşitli konularda sohbete ve tartışmaya başlarlar. Bu sırada kedi, sahibi Kuşami'nin dizlerinde uyur gibi yaparak bütün konuşmaları dikkatle dinler. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Söseki'nin de işaret ettiği gibi bu çağı yaşamak, ancak bireyci bilincin gelişmesiyle mümkün olacaktır. İnsan, başkalarına birey olarak saygı göstermek zorundadır ve birey olarak kişiliğini bu şekilde geliştirebilir. Vatakuşi no Kocinşugi (Benim Bireyselciliğim, 1915) adlı yapıtında da belirttiği gibi, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen bireysel ve ahlaki değerler, devlet tarafından insanlara dayatılamaz. Başka bir deyişle, devlet ya da ordu, bireylerin hayatlarına müdahale edemez, ya da etmemelidir. (Japon Edebiyatı Tarihi)
- Söseki, 1.Dünya Savaşı'nı yaşamış bir insan olarak militarizmi acımasızlık, ahmaklık ve akılsızlık olarak görüyordu. 1916 yılında şöyle yazmıştı: "Almanya'da tetiklenen militarist ruh, ne yazık ki bu ülkenin hasmı olan Fransa ve İngiltere'ye de sıçramış bulunuyor. Her biri barış ve özgürlük sevdalısı olan bu ülkelerin bu ters durumdan ne kadar kötü etkilendiğini izlerken içim kan ağlıyor." (Japon Edebiyatı Tarihi)