Simon Critchley kimdir? Simon Critchley kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

İngiliz Felsefe Bilimci, Yazar Simon Critchley hayatı araştırılıyor. Peki Simon Critchley kimdir? Simon Critchley aslen nerelidir? Simon Critchley ne zaman, nerede doğdu? Simon Critchley hayatta mı? İşte Simon Critchley hayatı...

İngiliz Felsefe Bilimci, Yazar Simon Critchley edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Simon Critchley hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Simon Critchley hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Simon Critchley hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1960

Doğum Yeri: Hertfordshire, İngiltere

Simon Critchley kimdir?

1960 doğumlu İngiliz filozof. 2004 yılından beri New York’ taki New School for Social Research’de felsefe alanında ders vermekte ve kıta Avrupası felsefesi, felsefe tarihi, edebiyat, etik ve siyaset konusunda çalışmaktadır. Nijmegen, Sydney, Notre Dame, Cardozo Law School ve Oslo üniversitelerinde misafir öğretim üyesi olarak çalışmıştır. 1994-99 yılları arasında İngiliz Fenomenoloji Derneği’nin başkanlığını yürütmüştür.

Uzun bir süre etik felsefesi, özellikle de Emmanuel Levinas’ın etiği konusundaki çalışmalarıyla ve Beckett, Wallace Stevens gibi edebiyatçıların eserleriyle felsefe arasındaki ilişkiyi inceleyen metinleriyle tanınan Critchley, son dönemlerde daha çok anarşizan bir sol siyaset geliştirme imkânları üzerinde kafa yormaktadır.

Eserleri: The Ethics of Deconstruction (1992, Yapıbozumun Etiği), Deconstruction and Pragmatism (Derrida, Rorty, Laclau ve Mouffe’la birlikte, Yapıbozum ve Pragmatizm, çev. Tuncay Birkan, Sarmal, 1998), Very Little... Almost Nothing (1997, Çok Az... Neredeyse Hiç), Ethics-Politics-Subjectivity (1999, Etik-Siyaset-Öznelik), Continental Philosophy: A Very Short Introduction (2001, Kıta Avrupası Felsefesi), On Humour (2002, Mizah Üzerine), Wallace Stevens’ın şiir anlayışı üzerine geniş kapsamlı ve felsefi bir inceleme niteliğindeki Things Merely Are (2005), Sonsuz Talep (2007), The Book of Dead Philosophers (2008, Ölü Filozoflar Kitabı), On Heidegger’s Being and Time (2008, Heidegger’in Varlık ve Zaman’ına Dair), Der Katechismus des Bürgers (2008, Yurttaşlık İlmihali), Stay Illusion: The Hamlet Doctrine (Jamieson Webster ile birlikte, 2013).

Simon Critchley Kitapları - Eserleri

  • İntihar Üzerine Notlar
  • Bellek Tiyatrosu
  • Sonsuz Talep
  • Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz?
  • İmansızların İmanı
  • Mizah Üzerine
  • Ölü Filozoflar Kitabı
  • David Bowie
  • Kıta Felsefesi

Simon Critchley Alıntıları - Sözleri

  • Papağanlar, hayvanların en sinir bozucusudur, bizi ön plana çıkaran türümüzün bir özelliğini acayip bir şekilde taklit edebildikleri için: dili. İnsanın karikatürümsü yankısı olan papağan suratımıza bizimle dalga geçen bir ayna tutar. _ İnsanların bir çoğundan da daha anlamlı konuşuyorsun, sana söylediğimiz şeyi bize tekrarlayarak. (Mizah Üzerine)
  • Emerson şöyle yazıyor: Sabır, yine sabır, en sonunda kazanacağız. [...] alayı, yenilgiyi, kafana takma, yine kalk ayağa koca yürekli! Demek istediğim o ki, hala adaleti bekleyen bir zafer var. Emerson sabırla zatürreden ölmüştür. (Ölü Filozoflar Kitabı)
  • "Aşkı gerçekten istediğinizde onu sizi bekler halde bulacaksınız." (İmansızların İmanı)
  • Elealı Zenon bıçaklanıp öldürülünceye dek bir zorbanın kulağını ısırarak kahramanca ölmüş. (Ölü Filozoflar Kitabı)
  • Kitap yayım işinde olsaydım, çeşitli ölümleri açıklayıcı notlarla bir kütüğe kaydederdim. İnsanlara ölmeyi öğreten bir kimse, onlara yaşamayı da öğretebilir. (Ölü Filozoflar Kitabı)
  • "İnsanlar nankördür, kaypaktır, yalancıdır ve hilekardır; tehdit algıladıklarında geri dururlar da söz konusu olan çıkarlarıysa açgözlü olurlar." (Ölü Filozoflar Kitabı)
  • -Futbol kaderin zaman zaman meçhul işleyişlerini çözüme bağladığı sahnedir. Hal Foster (Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz?)
  • Her şeyi hatırlamak değildi istediğim. Belleğimi kontrol ederek öldürmek istiyordum. Şimdi ise belleğim yaşıyor ve beni öldürüyor .Herkes kendi kemirgenlerini sayar. (Bellek Tiyatrosu)
  • Selahattin Eyyübi'nin on ikinci yüzyılın son yıllarında Üçüncü haçlı seferini bozguna uğratmasından beri buna yönelik tepki hep aynı olmuştur:cihat,kafirlere karşı savaş.O yüzden Saddam Hüseyin'in propaganda yaparken kendini Selahattin Eyyubin'in yanında resmetmesi çok şaşırtıcı değildir belki de.Ne de olsa ikisi de Tikrit'te doğmuştur.Gerçi işin fena halde ironik yanı şu ki Selahattin Eyyubi Kürttü. Bkz. Christopher Tyerman, The Crusades, oxford :oxford Unıversity (İmansızların İmanı)
  • -Şahsen, Katar'ın haydut devlet ilan edilip Dünya Kupası organizasyonunun elinden alındığını görmek isterim. (Futbol Düşünürken Aslında Ne Düşünürüz?)
  • Zihnin neşesi ile kesinliği arttıkça, yüksek sesle kahkaha atmayı unutup onun yerine, iyi bir varoluşun sayısız saklı rahatlığı karşısında duyulan hayretin bir işareti olan aralıksız, canlı bir gülümseme yerleştiririz. (Mizah Üzerine)
  • Frege analitik felsefenin büyükbabası, Husserl de görüngübilimsel ekolün kurucusu — işte size radikal düzeyde  farklı iki felsefi hareket. Örneğin, 1903'te bu iki hareket  her iki yazarın da eserlerini tanıyan herhangi bir Alman  felsefe öğrencisine nasıl görünürdü? Kesinlikle birbirinin  derinden karşıtı olan iki düşünür olarak değil: daha çok,  farklı ilgi alanlan olmasına karşın yönelim açısından birbirine çok yakın kişiler olarak. (Kıta Felsefesi)
  • Radicati’de şöyle der: “Başka bir şekilde var olmaya devam etmek için belli bir tür varoluşu nihayetine erdiririz.“ (İntihar Üzerine Notlar)
  • Freud'un, oldukça marazi bir huyu vardı ve her gün ölümü düşündüğünü söylüyordu. Ayrıca, kapıdan uğurladığı arkadaşlarına "hoşça kal, beni bir daha göremeyebilirsin" demek gibi rahatsız edici bir huyu vardı. (Ölü Filozoflar Kitabı)
  • Seks herkesin yapabileceği çıraklık işidir. Ama sevişmek ustalık ister. Çünkü romantizm yoksa Erotizm dul bırakılmış bir şiirdir. (Sonsuz Talep)
  • Seks herkesin yapabileceği çıraklık işidir. Ama sevişmek ustalık ister. Çünkü romantizm yoksa Erotizm dul bırakılmış bir şiirdir. Vajina çok değerli birşey değil aslında , kalbi düşününce... (Sonsuz Talep)
  • Nedenini bilemeyeceğimiz asırlık bir hastalığın semptomlarıyız. (Bellek Tiyatrosu)
  • "Tıpkı Hamlet gibi, hayat ile ölüm arasında bir tercih yapmak zorundaydım. Ölümü seçtim." (İntihar Üzerine Notlar)
  • "Dünyayı öv meleğe, dile gelmezi değil." (Bellek Tiyatrosu)
  • Var olan tüm şeylerin ana maddesinin Sınırsız ya da Sonsuz olan (apeiron) bir şey olduğunu tam bir belirsizlikle öne süren Anaximandros, kendi sınırını 64 yaşında bulmuştur. (Ölü Filozoflar Kitabı)