diorex
ARTUKBEY

Sei Şonagon kimdir? Sei Şonagon kitapları ve sözleri

Japon Yazar Sei Şonagon hayatı araştırılıyor. Peki Sei Şonagon kimdir? Sei Şonagon aslen nerelidir? Sei Şonagon ne zaman, nerede doğdu? Sei Şonagon hayatta mı? İşte Sei Şonagon hayatı... Sei Şonagon yaşıyor mu? Sei Şonagon ne zaman, nerede öldü?

  • 11.09.2022 05:00
Sei Şonagon kimdir? Sei Şonagon kitapları ve sözleri
Japon Yazar Sei Şonagon edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sei Şonagon hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sei Şonagon hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sei Şonagon hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: MS 966

Doğum Yeri: Japonya

Ölüm Tarihi: 1017

Ölüm Yeri:

Sei Şonagon kimdir?

Sei Şonagon'un 965 ya da 966 yılında doğduğu tahmin ediliyor, ölüm tarihiyse bilinmiyor, ama o dönemki kaynaklar tarandığında 1017 yılına kadar kesinlikle yaşamış olduğu anlaşılmış. Yastıkname'de yazdıkları dışında hayatı hakkında pek fazla bilgi yok. Ön adı bile bilinmiyor; "Sei", soyadı Kiyovara'nın ilk karakterinin Çince'deki okunuşu, "Şonagon" ise o dönemin Japon sarayında belli işlerle görevli nedimeler için kullanılan genel bir unvan. Yastıkname'de anlatmadığı halde hakkında bilinenler şunlardan ibaret denebilir: Anakronizme düşmeyi göze alarak günümüze ait bir kavramı kullanacak olursak "üst orta sınıftan" bir aileden geliyormuş; birçok sanatçı yetiştirmiş bu ailede (mesela babası Heian döneminin en ünlü şiir antolojilerinden birini hazırlayanlar arasında yer almış) o zamanki standartlara göre son derece iyi bir eğitim almış (genellikle soylu erkeklerin ayrıcalık ve statü simgesi olarak kullandıkları Çince'yi ve Çin kültürünü gayet iyi bildiği ve bu bilgisiyle saraylı erkekleri şaşırttığı kitapta anlatılan birkaç olayda da görülüyor); 983 yılında Taçibana Norimitsu ile evlenmiş, o yıl ve 986 yılında yapılan edebiyat toplantılarında dikkat çekmiş, 990 yılı civarında hizmetine girdiği İmparatoriçe Sadako (ya da Teişi) 1000 yılında ölünce saraydan ayrılmış ve Fujivara Muneyo ile evlenmiş.

Hakkında birçok ayrı yerde çeşitli efsane ve dedikodular üretilmiş olduğunu gören uzmanlar Sei Şonagon'un hayatının son yıllarında bol bol seyahat etmiş olduğu tahmininde bulunuyorlar.

Sei Şonagon Kitapları - Eserleri

  • Yastıkname

Sei Şonagon Alıntıları - Sözleri

  • Küçük çocuklar ile bebeklerin tombul olmaları iyidir. Taşra valilerin gibi yaşça büyük insanların da öyle; çünkü zayıf ve çelimsiz görünürlerse insan onların huysuz olduklarından şüphelenir. (Yastıkname)
  • Ahlaksızca olduğunu biliyorum ama hoşlanmadığım birinin başına kötü bir şey gelince sevinmeden edemiyorum . Sevdiğim birinin başına iyi bir şey gelirse , benim başıma geldiğinde sevineceğimden daha çok sevinirim. (Yastıkname)
  • Yazla kış. Geceyle gündüz. Yağmur ile güneş ışını. Gençlikle yaşlılık. Sevinç ile öfke. Siyahla beyaz. Sevgiyle nefret. Küçük civit fidanı ile filkulağı. Yağmurla sis. İnsan birini sevmez oldu mu başka biri haline geldiğini zanneder, halbuki hâlâ aynı kişidir. (Yastıkname)
  • Öğrenmeden önce, Dünyanın ne kadar hüzünlü ve fâni bir yer olduğunu, Gözyaşı dünyasını öğrenmiştik bile. (Yastıkname)
  • Bana gel diyorsun ya, Geçmek için öyle acı dolu bir dünyaya Nasıl geçerim çiy damlalı nilüfer yapraklarından? (Yastıkname)
  • İnce zevkli bazı erkekler, mektup zarflarının içine uzun zambak kökleri koyarlar. Aldıkları mektupların içinden çıkanları arkadaşları ile tartışan, yazdıkları cevapları birbirine gösteren kadınları izlemek de ayrı bie zevktir. Soylu bir aileden gelen bir genç kıza ya da saray içinden üst düzey bir beyefendiye mektup göndermek için bayram gününü seçenler ayrı bir zarafet saçarlar. (Yastıkname)
  • Gerçekten de insanın bir erkeğe olan muhabbeti büyük ölçüde ayrılışındaki zarafete bağlıdır. (Yastıkname)
  • Bir insan nasıl olur da kendisi başkalarına rahat rahat kusur bulurken kendi zaaflarının sessizce geçiştireleceğine inanacak kadar saf olabilir? (Yastıkname)
  • Özel bir yakınlığın olmayan biri bilmediğin eski bir şiir veya öyküden bahseder. Sonra aynı şeyden bir başkasının da bahsettiğini duyduğunda onu biliyor olmanın mutluluğunu yaşarsın. Çok sonraları bir kitapta ona rast geldiğinde, “Ah, işte bu o!” der ve ondan ilk kez bahseden kimseyi sevinçle anarsın. (Yastıkname)
  • Hatırlıyorum da Uzun Gece ayında bütün bir gece süren yağmur nihayet dinmişti ve parlak güneş bahçenin üzerinde ışıldıyordu artık. Kasımpatı yapraklarının üzerine sayısız çiy taneleri saçılmıştı. Bambu çitlerin ve küçük bahçe kapısının üzerine asılı bölük pörçük örümcek ağlarının tellerine gümüşten inciler diziliydi. Müthiş bir heyecan ve sevinç duydum. (Yastıkname)

Yorum Yaz