Sara Ahmed kimdir? Sara Ahmed kitapları ve sözleri

İngiliz akademisyen-yazar-editör Sara Ahmed hayatı araştırılıyor. Peki Sara Ahmed kimdir? Sara Ahmed aslen nerelidir? Sara Ahmed ne zaman, nerede doğdu? Sara Ahmed hayatta mı? İşte Sara Ahmed hayatı...

İngiliz akademisyen-yazar-editör Sara Ahmed edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sara Ahmed hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sara Ahmed hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sara Ahmed hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 30 Ağustos 1969

Doğum Yeri: Salford, İngiltere

Sara Ahmed kimdir?

Londra Üniversitesi, Goldsmiths College Medya Bölümü’nde Irk, Etnisite ve Kimlik alanında ders veren Sara Ahmed’in feminist kuram, eleştirel ırk araştırmaları ve sömürgecilik sonrası kuram konularında araştırmaları vardır. Yayınlanmış çalışmaları arasında Differences that Matter: Feminist Theory and Postmodernism (1998),Strange Encounters: Embodied Others in Post-Coloniality (2000) ve Queer Phenomenology: Orientations, Objects, Others (2006) sayılabilir. Ayrıca International Journal of Cultural Studies, European Journal of Women’s Studies, New Formations, Borderlands ve Culture, Theory and Critique dergilerinde editörlük görevlerinde bulunmuştur. Yazarın The Promise of Happiness adlı eseri de yayın programındadır.

Sara Ahmed Kitapları - Eserleri

  • Feminist Bir Yaşam Sürmek
  • Duyguların Kültürel Politikası
  • Mutluluk Vaadi

Sara Ahmed Alıntıları - Sözleri

  • once you have become a feminist, it can feel that you were always a feminist. Is it possible to have always been that way? Is it possible to have been a feminist right from the beginning? Perhaps you feel you were always that way inclined. Maybe you tended that way, a feminist way, because you already tended to be a rebellious or even willful girl, who would not accept the place she had been given. Or maybe feminism is a way of beginning again: so your story did in a certain way begin with feminism. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • "sexism, sexual exploitation and sexual oppression” cannot be separated from racism, from how the present is shaped by colonial histories including slavery, as central to the exploitation of labor under capitalism. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • Feminist olduğunuzda, şunu çabucak fark edersiniz: bazıları son vermeye çalıştığınız şeylerin var olduğunu bile kabul etmez. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • Neyin “tadının kötü” olduğu sorusu aşinalık ve yabancılıkla ilgilidir. (Duyguların Kültürel Politikası)
  • İnsanın halen adam olarak tanımlandığı bir dünyada, kadınlar için ve kadınlar olarak savaşmak zorundayız. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • Siz yapılara işaret edersiniz, onlar bunun sizin kafanızda olduğunu söylerler. Sizin somut olduğunu söylediğiniz şeyin zihinsel olduğu söylenerek reddedilir. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • Bir şeyin önemli olmadığını söylememiz gerekiyorsa bu genelde onun aslında önemli olduğunu ima eder. Karşımızdaki kişinin, önemli olan farkı önemli olmayan bir fark yapmayı garantilemesi şartıyla bir şeyi kabul etmeyi önerebiliriz. (Mutluluk Vaadi)
  • Mutluluğu nerede bulduğumuz bize neyin değerli olduğunu değil, neye değer verdiğimizi öğretir. (Mutluluk Vaadi)
  • "Mutluluğu nerede bulduğumuz bize neyin değerli olduğunu değil, neye değer verdiğimizi öğretir." (Mutluluk Vaadi)
  • Kendinden emin olduğu için herkes iyi olduğunu sanıyor. Ama değil (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • onlardan “kurtulmak/uzaklaşmak” için onlara “ulaşmalıyız” (Duyguların Kültürel Politikası)
  • "feminism is the movement to end sexism, sexual exploitation and sexual oppression." (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • Kendimizi yabancı görmek, bize yöneltilen şiddetin bilincine varmaktır. (Mutluluk Vaadi)
  • What do you hear when you hear the word feminism? It is a word that fills me with hope, with energy. It brings to mind loud acts of refusal and rebellion as well as the quiet ways we might have of not holding on to things that diminish us. It brings to mind women who have stood up, spoken back, risked lives, homes, relationships in the struggle for more bearable worlds. It brings to mind books written, tattered and worn, books that gave words to something, a feeling, a sense of an injustice, books that, in giving us words, gave us the strength to go on. Feminism: how we pick each other up. So much history in a word; so much it too has picked up. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • hava soğuk, zengi titriyor, zenci üşüdüğü için titriyor, küçük çocuk zenciden korktuğu için titriyor, zenci soğuktan titriyor, o soğuk bütün kemiklerine işliyor, yakışıklı küçük çocuk, zencinin öfkeyle titrediğini düşündüğü için korkudan titriyor (Duyguların Kültürel Politikası)
  • Bir sınırın sınır olarak güvence altına alınabilmesi için önce ihlal edilmesi gerekir. (Duyguların Kültürel Politikası)
  • Mutluluğu nerede bulduğumuz bize neyin değerli olduğunu değil, neye değer verdiğimizi öğretir. (Mutluluk Vaadi)
  • Siyahi adam, korkuyu soğuk olarak hissediyor. (Duyguların Kültürel Politikası)
  • Bize arkamızı dönüp gitmemiz öğretildiyse yüzümüzü dönmeyi öğrenmeliyiz. (Feminist Bir Yaşam Sürmek)
  • Mutluluğu nerede bulduğumuz bize neyin değerli olduğunu değil, neye değer verdiğimizi öğretir. (Mutluluk Vaadi)