diorex
Dedas

Sadreddin Konevi kimdir? Sadreddin Konevi kitapları ve sözleri

Sufi,Düşünür Sadreddin Konevi hayatı araştırılıyor. Peki Sadreddin Konevi kimdir? Sadreddin Konevi aslen nerelidir? Sadreddin Konevi ne zaman, nerede doğdu? Sadreddin Konevi hayatta mı? İşte Sadreddin Konevi hayatı... Sadreddin Konevi yaşıyor mu? Sadreddin Konevi ne zaman, nerede öldü?

  • 30.09.2022 16:00
Sadreddin Konevi kimdir? Sadreddin Konevi kitapları ve sözleri
Sufi,Düşünür Sadreddin Konevi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Sadreddin Konevi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Sadreddin Konevi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Sadreddin Konevi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1210

Doğum Yeri:

Ölüm Tarihi: 1274

Ölüm Yeri:

Sadreddin Konevi kimdir?

Sadreddin Konevî (d. 1210 - ö. 1274), Fars sufi.Doğum yeri tam bilinmemekte, ancak Malatya olarak rivayet edilmektedir. Sadreddin Konevî, dedeleri Konya'dan gelmiş bir tasavvuf düşünürüdür.

Babasının Selçuklular döneminde önemli görevlerde bulunan Mecidüddin İshak isminde üst düzey bir devlet memuru olduğu, Sadreddin daha küçükken babasının öldüğü ve annesi de ünlü sûfi ve filozof Muhyiddin İbn El-Arabi ile evlendiği rivayet edilmektedir. Konya'da yerleştiği ve ününü orada yaptığı için "Konevi" diye anılır. Sadreddin, ilk din ve tasavvuf bilgilerini üvey babası Muhyiddin ibn El-Arabi'den aldı. Bir ara Şam'a giderek devletin önemli din adamları ve sufileri ile görüştü. Özellikle Evhadüddin Kirmani'nin Sadreddin üzerinde etkisi oldu. Şam dönüşü Konya'ya gelip yerleşen Sadreddin, Mevlâna Celaleddin Rumi'ye hocalık etti, maddi durumunun çok iyi olması nedeniyle Konya'daki din ve bilim adamlarını sık sık evinde toplayarak, o yıllarda Doğu'nun en önemli kültür merkezlerinden olan kentte özel bir akademi oluşturdu. Nasîrüddin Tûsî ile de önemli felsefi nitelikli mektuplaşmalarda bulundu.

Sadreddin Konevi Kitapları - Eserleri

  • Vahdet-i Vücud ve Esasları
  • Esma-i Hüsna Şerhi
  • Kırk Hadis Şerhi
  • Fususü'l-Hikem'in Sırları
  • Ariflerin Aynası
  • Tasavvuf Metafiziği
  • Fatiha Suresi Tefsiri
  • Marifet Yolcusuna Kılavuz
  • Miftahu'l Gayb
  • İlâhî Nefhalar
  • Konevi ile Tusi Arasında Metafizik Üzerine Mektuplaşmalar
  • Fatiha Tefsiri ve Tasavvufi Hadis Şerhçiliği
  • Hadis-i Erbain
  • Fatiha Suresi Tefsiri
  • Vahdet-i Vücût ve Esasları
  • Yazışmalar

Sadreddin Konevi Alıntıları - Sözleri

  • 38. HADİS-İ ŞERİF: Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle buyurdu: "Kulun Rabb’ına en yakın olduğu anı, secde anıdır." (Kırk Hadis Şerhi)
  • Allah Teâlâ, " Ben kulumun bana olan zannına göreyim, benim hakkımda dileğin zannetsin." buyurmuştur. (Fususü'l-Hikem'in Sırları)
  • Hangi yol üzere sülûk ederse etsin her sâlik, amacı Hak olması ve Hak’tan belirli bir sââdet elde etmesi şartıyla, mirac sahibidir; binaenaleyh bu saliğin sülûkü de bir yükseliştir. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
  • “Herhangi bir şey müteessir olmaksızın müessir olamaz” (Tasavvuf Metafiziği)
  • Şit lafzının anlamı, Allah'ın ikramı demektir. (Fususü'l-Hikem'in Sırları)
  • İsmail Meşşâî filozoflarınca Faal Akıl diye ifâde edilen yakın semanın sahibidir. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
  • Âdem'in vahdaniyete ulaşmasının nedeni şudur: Herhangi bir şey haddi aştığında, zıddına ulaşır. (Fususü'l-Hikem'in Sırları)
  • Binaenaleyh bu nimetler dünya hayatında sıkıntı ve mekan hükümleriyle karışmış bir halde müminlere ait olurken ahirette nimetler saf bir halde müminlere ait olacaktır. (Fatiha Suresi Tefsiri)
  • Allâhü Teâlâ, Kitap’ta tafsîl ettiği şeyleri Fâtiha’da toplamış, bir araya getirmiştir. Fâtiha’nın içeriğini Besmele’de, Besmele’yi “bâ”da, bâ’yı da “nokta”da gizlemiştir. (Ariflerin Aynası)
  • "Allah'ım! Azabından rızâna, cezandan affına sığınıyorum. Senden yine sana sığınıyorum. Ben, senin övgünü ifa edemem, sen kendini övdüğün gibisin." (Vahdet-i Vücud ve Esasları)
  • Her ilim sâhibinin üzerinde bir bilen vardır.” Çünkü Allah’ın ilmi, belirli bir mizânda sınırlı olamaz veya ölçen bir kanun ile zabt edilemez. (Fatiha Suresi Tefsiri)
  • Hak zâtı, bütün sıfatları, isimleri, hükümleri ve itibarları cihetinden kendisinde kendisini ve içerdiği isimleri ve sıfatlarını, daha önce işâret edilen hüküm ve itibarlarını ve yarattığı şeylerin hakîkatlerinden ibâret malûmlarının hakîkatlerini bildiği tarzda, insân-ı kâmil vasıtasıyla zuhûr eder. Bu zuhûrda eksik kabulün veya insanın aynalığında kendisine yansıyan şeyin kendinde bulunduğu halden farklı olarak yansımasına neden olan bir bozukluktan kaynaklanan hiç bir değişiklik söz konusu değildir. Çünkü bu özelliğe sahip olan kimse, Hakkın iradesinde ayrı bir irade sahibi değildir; bilakis o Rabbinin iradesinin ve diğer sıfatlarının aynasıdır. (Vahdet-i Vücût ve Esasları)
  • Namazlarında huşû içersinde olan mü'minler felâha ermiştir. (el-Mü'minûn 23/1-2) (Ariflerin Aynası)
  • "Allahü Teâlâ şöyle buyurdu: Beni bilen talep eder... Beni talep eden bulur... Beni bulan sever... Beni seveni öldürürüm... Bir kimseyi öldürürsem diyeti Bana düşer... Bir kimsenin diyeti Bana düşünce onun diyeti bizzat Ben olurum." (Kırk Hadis Şerhi)
  • “Allah hakkı söyler ve dilediklerini sırat-ı müstakime ulaştırır.” (Tasavvuf Metafiziği)
  • “Her zuhur ve hüküm, uluhiyet mertebesine dayanır. Bunlardan en uygunu ise hangi varlık olursa olsun hükmü kendisinde baskın olandır. Binaenaleyh her varlık mevcut olduğu mertebeye göre taayyün etmiş varlığında hükmü baskın olan nispet cihetinden Rabbini bilmiştir.” (Tasavvuf Metafiziği)
  • Hz. Peygamber’in “Çocuk babasının sırrıdır”, “Emzirme doğayı değiştirir” vb. gibi hadislerini hatırlamak gerekir. Bunlar, basîret ve akıl sahiplerine göre son derece açık konulardır. (Fatiha Suresi Tefsiri)
  • “Allah’ım! Seni vekil edinmesini kendisine emrettiğin kimseye naip olarak sana hamd ederim! Öyle bir hamddir ki o hamd, bölünmeden ve ayrışmadan seninle birleşip senden sana dönerek bütün övgülerin faziletini içerir ve onları tamamlar.” (Tasavvuf Metafiziği)
  • Ve her şey ayna ile karşı karşıyadır... (Ariflerin Aynası)
  • İlim, varlığa tâbidir. Başka bir ifâdeyle, her nerede varlık var ise, ilim de hiçbir şekilde kendisinden ayrılmaksızın onunla beraber vardır. (Vahdet-i Vücud ve Esasları)

Yorum Yaz