diorex
ARTUKBEY

Robert Frost kimdir? Robert Frost kitapları ve sözleri

Amerikalı şair Robert Frost hayatı araştırılıyor. Peki Robert Frost kimdir? Robert Frost aslen nerelidir? Robert Frost ne zaman, nerede doğdu? Robert Frost hayatta mı? İşte Robert Frost hayatı... Robert Frost yaşıyor mu? Robert Frost ne zaman, nerede öldü?

  • 01.09.2022 06:00
Robert Frost kimdir? Robert Frost kitapları ve sözleri
Amerikalı şair Robert Frost edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Robert Frost hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Robert Frost hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Robert Frost hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Robert Lee Frost

Doğum Tarihi: 26 Mart 1874

Doğum Yeri: San Francisco, Kaliforniya, ABD

Ölüm Tarihi: 29 Ocak 1963

Ölüm Yeri: Boston, Massachusetts, ABD

Robert Frost kimdir?

Robert Lee Frost (26 Mart 1874 - 29 Ocak 1963) ABD'li bir şairdir. Yapıtlarındaki ilhamı New England eyaletinden almış, bu bölgeyi karmaşık sosyal ve felsefi temaları işlemek için kullanmıştır. Popüler ve çok atıf yapılan Frost, yaşamı boyunca defalarca onurlandırılmış, ve 4 Pulitzer Ödülü almıştır.

Her ne kadar New England ile ilişkilendirilse de, Frost San Francisco'da doğmuştur. Annesi İskoç kökenli İsabelle Moodie'dir.

Babası öldükten sonra, annesi ve kız kardeşi ile doğu Massachusetts'e taşınmıştır. Babası eskiden Öğretmenlik yapıyordu ama sonradan bir gazete muhabiri oldu. Darthmouth Üniversitesine gitti, Theta Delta Chi organizasyonuna katıldı ve birçok işte çalıştı. Fabrika işçiliği ve gazete dağıtıcılığı bu işlerden sadece birkaçıdır.

Robert Frost Kitapları - Eserleri

  • The Road Not Taken
  • Fire and Ice
  • The Pasture
  • Out, Out
  • The Poetry of Robert Frost

Robert Frost Alıntıları - Sözleri

  • Some say the world will end in fire, Some say in ice. From what I've tasted of desire I hold with those who favor fire. But if it had to perish twice, I think I know enough of hate To say that for destructions ice Is also great And would suffice. Kimi ateştir diyor dünyanın sonu, Kimi buz. Tattığım kadarıyla istekleri Ateşi tutanlardan yanayım ben. Ama iki kez yok olacaksa dünya, Bilirim nefretin ne olduğun Buzla da yok olur bu dünya, Hem de nasıl yok olur, Diyecek kadar. (Fire and Ice)
  • Ormanlar güzel,karanlık ve derin Ama tutmam gereken sözlerim var. Ve uyumadan önce kilometrelerce gitmeliyim. Ve gitmem gereken çok yol var Uyumadan önce… (The Poetry of Robert Frost)
  • Haven’t you heard what we have lived to learn? Nothing so new—something we had forgotten: War is for everyone, for children too. (The Road Not Taken)
  • Hayatla ilgili öğrendiğim şeyleri iki kelime ile özetleyebilirim: (Devam Ediyor.) (Fire and Ice)
  • Sarı bir ormanda ikiye ayrıldı yolum, ikisinden birden gidemedim. Ve yoldaki tek yolcu olduğum için üzgün, uzun uzun baktım görene kadar birinci yolun otlar çalılar arasında kıvrıldığı yere.. Sonra, öbürüne gittim. O kadar iyiydi o da. belki çimenlik olduğundan, aşınmak istediğinden, gidilmeye daha çok hakkı vardı. Oysa ordan gelip geçenler iki yolu da eş ölçüde aşındırmıştı.. Ve o sabah iki yolda uzanıyordu birbiri gibi. Hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde. Başka bir güne sakladım yolların ilkini! Ama bilerek her yolun yeni bir yol getirdiğini. Merak ettim geri gelecek miyim diye. İç geçirerek anlatacağım bunu ben,nice yaşlar nice çağlar sonra bir yerde.. Bir ormanda yol ikiye ayrıldı.Ve ben, ben gittim daha az geçilmişinden. Bütün farkı yaratan bu oldu işte. (The Road Not Taken)
  • “İç geçirerek anlatacağım bunu ben, nice yaşlar nice çağlar sonra bir yerde: bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben – ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.” (The Road Not Taken)
  • Lovers, forget your love, And list to the love of these. She a window flower, And he a winter breeze. (The Poetry of Robert Frost)
  • Ormanda iki yol belirdi önümde, ve ben daha az yürünmüş olanı seçtim, bütün fark buradaydı işte. (The Road Not Taken)
  • Two roads diverged in a yellow wood, And sorry I could not travel both And be one traveler, long I stood And looked down one as far as I could To where it bent in the undergrowth; Then took the other, as just as fair, And having perhaps the better claim, Because it was grassy and wanted wear; Though as for that the passing there Had worn them really about the same, And both that morning equally lay In leaves no step had trodden black. Oh, I kept the first for another day! Yet knowing how way leads on to way, I doubted if I should ever come back. I shall be telling this with a sigh Somewhere ages and ages hence: Two roads diverged in a wood, and I— I took the one less traveled by, And that has made all the difference. (The Road Not Taken)
  • Kimi ateştir diyor dünyanın sonu, Kimi buz. Tattığım kadarıyla istekleri Ateşi tutanlardan yanayım ben. Ama iki kez yok olacaksa dünya, Bilirim nefretin ne olduğunu Buzla da yok olur bu dünya, Hem de nasıl yok olur, Diyecek kadar. (Fire and Ice)
  • “Bir ormanda yol ikiye ayrıldı. Ben gittim daha az geçilmişinden, ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.” (The Road Not Taken)
  • Sizi tanımayan insanların hakkınızda kötü şeyler söylemesine üzülmeyin. Köpekler de tanımadıkları kişilere havlamaz mı? (Out, Out)
  • “The woods are lovely, dark and deep,    But I have promises to keep,    And miles to go before I sleep,    And miles to go before I sleep. ” (The Poetry of Robert Frost)
  • . Uygar bir toplum, eksantrikliği şüpheli akıl sağlığı noktasına kadar hoş gören bir toplumdur. ... (The Road Not Taken)
  • ormanda iki yol belirdi önümde, ve ben daha az yürünmüş olanı seçtim, bütün fark buradaydı işte. (The Pasture)
  • Deneyip de başaramayanları değil, yalnızca denemeye bile kalkışmayanları yargıla. (The Poetry of Robert Frost)
  • I shall be telling this with a sigh. Somewhere ages and ages hence: Two roads diverged in a wood, and I— I took the one less traveled by, And that has made all the difference. (The Road Not Taken)
  • "Two roads diverged in a yellow wood, And I could not travel both sorry And be one traveler, long I stood And looked down one as far as I could To where it bent in the undergrowth; Then took the other, as just as fair, And having perhaps the better claim, Because it was grassy and wanted wear; Though as for that, the passing there Had worn them really about the same, And both that morning equally lay In leaves no step had trodden black. Oh, I kept the first for another day! Yet knowing how way leads on to way, I doubted if I should ever come back. I shall be telling this with a sigh Somewhere ages and ages hence: Two roads diverged in a wood, and I - I took the one less traveled by, And that has made all the difference." (The Road Not Taken)
  • Hayata dair öğrendiğim her şeyi üç kelimede özetleyebilirim: Hayat devam ediyor. (The Pasture)
  • Hayatın bana öğrettiği her şeyi sadece üç sözcükle özetleyebilirim; Her şey geçer.' (The Road Not Taken)

Yorum Yaz