Prof. Dr. Osman Karakaya kimdir, nereli, kaç yaşında? Osman Karakaya görevi ne, neden tutuklandı, suçu ne?

BİYOGRAFİ

Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Balkan yapılanması soruşturması kapsamında Kosova'da düzenlediği operasyon sonucunda Türkiye'ye getirilen, burada yargılanan tutuklu sanıklar Osman Karakaya ve Cihan Özkan'a 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 7 yıl altışar ay hapis cezası verildi. Peki Prof. Dr. Osman Karakaya kimdir, nereli, kaç yaşında? Prof. Dr. Osman Karakaya görevi ne, neden tutuklandı, suçu ne? İşte Osman Karakaya hakkında merak edilenler..

Peki Prof. Dr. Osman Karakaya kimdir, nereli, kaç yaşında? Prof. Dr. Osman Karakaya görevi ne, neden tutuklandı, suçu ne? İşte Osman Karakaya hakkında merak edilenler..

31 Mart 2018 tarihinde Hürriyet.com'da yapılan habere göre, 

MİT operasyonuyla Türkiye'ye getirildi... Hipokrat'ı utandıran doktor

MİT'in, Kosova istihbaratıyla etkin iş birliği içinde 6 örgüt mensubunun yakalanarak Türkiye'ye getirilmesi sayesinde örgüte ağır bir darbe daha vuruldu. Şüphelilerden Osman Karakaya'nın Ergenekon davası sürecinde aktif rol üstlendiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda FETÖ/PDY lehine raporlar düzenlediği, bu nedenle kendisine örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından plaket verildiği öğrenildi.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT), Kosova istihbaratıyla etkin iş birliği içinde, Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerinin Türkiye'den Batı ülkelerine kaçışlarını da organize eden Balkan yapılanmasına ilişkin operasyonuyla örgüte ağır bir darbe daha indirildi.

MİT tarafından yakalanan ve örgütün üst düzey isimlerinden olduğu belirlenen Cihan Özkan, Kahraman Demirez, Hasan Hüseyin Günakan, Mustafa Erdem, Osman Karakaya ve Yusuf Karabina, özel bir uçakla Türkiye'ye getirildi. Şüphelilerin soruşturması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılıyor. Savcılığın talimatı doğrultusunda şüphelilerin ifade işlemleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştiriliyor.

TEM Şube Müdürlüğünce, bu soruşturmaya yönelik özel ekip oluşturulduğu, bu ekibin MİT ve emniyetin istihbarat birimleriyle koordineli çalıştığı öğrenildi.

Ayrıca, çalışma kapsamında, şüpheliler hakkında Türkiye genelinde ilgili tüm kurumlarla yazışmalar yapıldığı, örgüt içerisindeki pozisyonları ve eylemlerinin detaylı incelendiği ifade edildi.

ABD'YE GEÇİŞLERİNİ ORGANİZE EDİYORLARMIŞ 

Şüphelilerin, Balkan ülkelerindeki faaliyetlerinin yanı sıra Türkiye'den kaçmaya çalışan örgüt mensuplarının Avrupa ülkeleri ile ABD'ye geçişlerini organize etmekle görevli oldukları belirtiliyor.

Güvenlik birimleri, Cihan Özkan'ın Balkan ülkelerinde toplanan himmet paralarını yöneterek bunları örgüt elebaşlarının bulunduğu Pensilvanya'ya aktardığı da tespit etmişti.

Kosova gençlik yapılanmasından da sorumlu olan Kahraman Demirez'in ise Balkan ülkelerinde aktif şekilde çalışarak örgüte çok sayıda katılımın sağlanmasında rol oynadığı belirtildi.

MİT'in operasyonuyla Türkiye'ye getirilenlerden Hasan Hüseyin Günakan'ın, bölgedeki okul yapılanmalarında öğretmenlerden sorumlu olduğu, diğer isimlerin de FETÖ/PDY'nin Balkanlardaki çeşitli kurum ve kuruluşlardaki yapılanmalarından sorumlu üst düzey isimler olduğu ifade ediliyor.

HİPOKRAT YEMİNİNİ TUTMAMIŞ

Şüphelilerden Osman Karakaya'nın ayrıca, Ergenekon davası sürecinde aktif rol üstlendiği, söz konusu dönemde İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda FETÖ/PDY lehine raporlar düzenlediği, bu nedenle kendisine örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından plaket verildiği öğrenildi.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen örgütün Adli Tıp Yapılanmasına ilişkin davada yargılanan ve ByLock kullandığı tespit edilen sanık Habip Bostan'ın kuruma alınmasına Osman Karakaya'nın referans olduğu belirtiliyor. Osman Karakaya'nın isminin örgütün adli tıp yapılanması iddianamesinde de geçtiği ortaya çıktı.

Karakaya'nın adı ayrıca Ergenekon davasında da geçiyor. İkinci “Ergenekon” davasının tutuklu sanıklarından eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın sağlık durumuna ilişkin raporu Osman Karakaya hazırlamıştı. Söz konusu rapor üzerine o tarihte Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, Karakaya hakkında “skandal niteliğinde, yok hükmündeki, gerçeğe aykırı hastane raporu kararına imza atmaları” nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Adli Tıp Kurumu'na, Türk Tabipleri Birliği'ne ve Türk Kardiyoloji Derneği'ne “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.

HİPOKRAT YEMİNİ NEDİR?

Hipokrat Yemini (ya da Hipokrat Andı), hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının mesleklerini onurla uygulayacaklarına dair tarih boyunca ettikleri yemindir. Antik çağda yaşamış ve Batı tıbbının kurucusu olduğu kabul edilen Hipokrat (Hippokrates) ya da onun öğrencilerinden birisi tarafından yazıldığı kabul edilir.

01 Nisan 2018 tarihinde YeniŞafak.com'da yapılan habere göre, 

Prof’a bak!

Kosova’da paketlenen 6 FETÖ’cüyü, özel bir ekip sorguluyor. Ergenekon sürecinde örgüt lehine raporlar düzenlediği belirlenen Osman Karakaya’nın, Adli Tıp’a yükselişi ile ilgili şok bir detaya ulaşıldı. Tıp alanında uzman olan Karakaya’nın, Prof.’luğu sosyal hizmetler bölümünden aldığı ortaya çıktı.

MİT'in Kosova istihbaratıyla etkin işbirliğinde gerçekleştirdiği operasyonla, Türkiye'de aranan 6 üst düzey FETÖ’cü yakalandı. Cihan Özkan, Kahraman Demirez, Hasan Hüseyin Günakan, Mustafa Erdem, Osman Karakaya ve Yusuf Karabina Türkiye'ye getirildi. FETÖ'cülerin Avrupa ülkelerine kaçışlarını da organize eden Balkan yapılanmasına yönelik bu operasyonla örgüte ağır bir darbe daha vuruldu.

TEM'DE ÖZEL EKİP KURULDU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı doğrultusunda şüphelilerin ifade işlemleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştiriliyor. TEM Şube Müdürlüğünce, bu soruşturmaya yönelik özel ekip oluşturulduğu, bu ekibin MİT ve emniyetin istihbarat birimleriyle koordineli çalıştığı, şüphelilerin örgüt içerisindeki pozisyonları ve eylemlerinin detaylı şekilde incelendiği ifade edildi.

SOSYAL HİZMETLERDEN PROF.'LUK ALMIŞ

Osman Karakaya'nın, İstanbul Sadi Konuk Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde doçent olarak çalıştığı sırada, Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü’nden ‘profesör’lük aldığı ortaya çıktı. 'Prof.' olduktan sonra aynı hastanede tekrar görev alan Karakaya, sonrasında da Adli Tıp Kurumu'nda göreve geldi. Karakaya'nın, kendi alanı tıp olmasına rağmen profesörlüğünü sosyal hizmetlerden alması dikkat çekti.

FETÖ'CÜLERİ ADLİ TIP'A DOLDURDU

Karakaya'nın, Ergenekon davası sürecinde faal rol üstlendiği, o dönem İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda FETÖ lehine raporlar düzenlediği ortaya çıkmıştı. Örgütün Adli Tıp Yapılanmasına ilişkin davada yargılanan ve ByLock kullandığı tespit edilen sanık Habip Bostan'ın kuruma alınmasına Karakaya'nın referans olduğu belirtiliyor. Osman Karakaya'nın ismi FETÖ’nün adli tıp yapılanması iddianamesinde de geçiyor.

  • Ergenekon’da faal rol aldı
  • Osman Karakaya’nın ismi, Ergenekon sürecinde Prof. Dr. Mehmet Haberal ile ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporla gündeme gelmişti. Haberal’ın sağlık durumuna ilişkin raporu Adli Tıp Kurumu’nda görevli olduğu dönemde Osman Karakaya hazırlamıştı. Raporda, “Hayati risk izlenimi elde edilmedi” denilmiş, Haberal’ın avukatları ise müvekkillerinin ani ölüm riski olduğu konusunda ısrarla itirazda bulunmuştu.

Thaçi: FETÖ bizim için de tehdit

Kosova Cumhurbaşkanı HaşimThaçi, FETÖ'nün 6 üst düzey mensubunun sınır dışı edilmesinin gerekçesinin ulusal güvenliğin tehlike altına girmesi olduğunu söyledi. MİT'in Kosova'da FETÖ'cüleri paketlemesiyle ilgili, Thaçi'den açıklama geldi. Thaçi, istihbarattan olayla ilgili rapor aldığını ve operasyonun ulusal güvenlikle ilgili olduğunu söyleyerek, Türkiye'ye destek verdi. Thaçi, "Kosova İstihbarat Ajansı'nın bu raporuna göre Türk vatandaşı bu kişilerin sınır dışı edilmeleri için tek neden, bunların Kosova'nın ulusal güvenliğini tehlikeye atan yasa dışı eylemleri olduğudur. Yani İstihbarat Ajansı'na göre sınır dışı edilmelerinin tek nedeni, ulusal güvenliğin tehlike altına girmesi" diye konuştu. Geçmişte de ulusal güvenliği hedef alan yabancıların sınır dışı edildiğini hatırlatan Thaçi, devlet soruşturma organlarının olayı ele aldıklarını ve ombudsmanın bağımsız soruşturmaları başlattığını ifade etti.

"YAŞANAN, MÜNFERİT BİR OLAY"

Yaşanan bu olayın münferit bir olay olduğunu söyleyen Thaçi, bunun kimse tarafından Kosova'yı uluslararası sözleşmelere saygı göstermemekle suçlamak için kullanmaması gerektiğini dile getirdi.

11 Haziran 2019 tarihinde aa.com.tr'de yapılan habere göre, 

Osman Karakaya ve Cihan Özkan 7 yıl altışar ay hapse çarptırıldı

MİT'in Kosova istihbaratıyla yürüttüğü çalışmalar sonucu Türkiye'ye getirilen Osman Karakaya ve Cihan Özkan, "FETÖ üyesi olmak" suçundan 7 yıl altışar ay hapse çarptırıldı.

Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT), Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖBalkan yapılanması soruşturması kapsamında Kosova'da düzenlediği operasyon sonucunda Türkiye'ye getirilen, burada yargılanan tutuklu sanıklar Osman Karakaya ve Cihan Özkan'a "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl altışar ay hapis cezası verildi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Osman Karakaya ve Cihan Özkan katıldı. 

Savunmaları sorulan sanıklardan Cihan Özkan, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Ben Kosova'daki en iyi eğitim kurumlarında 6 yıl boyunca çalıştım. Benim eğitim faaliyeti yürüttüğüm kurum, ülkemiz tarafından ziyaret edilen bir kurumdur. Eğitim kurumuna yasal hakları Kosova ülkesi tarafından verilmiştir. Yabancı diller, biyoloji, fizik, kimya gibi öğretilen bir eğitim kurumudur. Türkiye'deki hiçbir legal, illegal yapıyla alakası yoktur." dedi.

Sadece biyoloji öğretmenliği yaptığını ve 20 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu öne süren Özkan, "Ben sözde öğretmenlik yapmadım. İyi bir öğretmenlik yaptım. Çalıştığım süre boyunca çalıştığım kurumda hiçbir örgüt faaliyeti olmadı. Ülkemizi zora sokacak hiçbir şey yapmadım. Mağdurum, beraatimi talep ediyorum." diye konuştu. 

Tutuklu sanık Osman Karakaya ise hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini kaydederek, yargılama dosyasında delil olmadığını ve kendilerine yaşatılanın "uluslararası adam kaçırma" suçu olduğunu savundu. Karakaya, "Bizimle ilgili sınır dışı süreci yaşanmamıştır. Biz özel bir uçakla pasaportsuz ve biletsiz getirildik. 20 aydır tutukluyum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadesini kullandı. 

Karar

Davada karar verileceği bildirilerek son sözleri sorulan sanıklardan Osman Karakaya, "Benim suçlu olduğum bir durum yok. Sizi de suçlamıyorum. Umarım hayırlı bir karar olur." diye konuşurken, Cihan Özkan da, "Ben terörist değilim. Hakkımda isnat edilen tüm suçları reddediyorum." dedi. 

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Karakaya ve Özkan'ın, alt sınırdan kısmen uzaklaşarak, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl altışar ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. 

"Uluslararası casusluk" suçundan suçları sabit olmadığı gerekçesiyle beraat hükmü kuran heyet, sanıkların tutukluluk durumlarının da devamını kararlaştırdı. 

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, MİT'in FETÖ'nün Balkan yapılanmasına yönelik Kosova'da düzenlediği operasyonda yakalayarak Türkiye'ye getirdiği 6 kişi hakkında, ''silahlı terör örgütü yöneticiliği yapmak'' ve ''uluslararası casusluk'' suçlarından dava açılmıştı.

Hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıkların bu suçlardan 16 yıl 6 aydan 28 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. 

İddianamede, sanıkların FETÖ/PDY'nin dış yapılanma/Kosova ülkesi yöneticilerinden olduğu belirtilmiş, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü tarafından gönderilen yazı içeriğine göre bu kişilerin FETÖ ile iltisaklı oldukları ve örgütün Kosova'da faaliyet yürüten eğitim kurumlarında görev yaptıkları anlatılmıştı. 

Davaya bakan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sürecinde sanıklar Osman Karakaya ve Cihan Özkan'ın dosyasını ayırmıştı.