dedas
diorex

Pierre Hadot kimdir? Pierre Hadot kitapları ve sözleri

Filozof, Felsefe Tarihçisi Pierre Hadot hayatı araştırılıyor. Peki Pierre Hadot kimdir? Pierre Hadot aslen nerelidir? Pierre Hadot ne zaman, nerede doğdu? Pierre Hadot hayatta mı? İşte Pierre Hadot hayatı... Pierre Hadot yaşıyor mu? Pierre Hadot ne zaman, nerede öldü?

  • 01.12.2022 13:00
Pierre Hadot kimdir? Pierre Hadot kitapları ve sözleri
Filozof, Felsefe Tarihçisi Pierre Hadot edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Pierre Hadot hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Pierre Hadot hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Pierre Hadot hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1922

Doğum Yeri: Fransa

Ölüm Tarihi: 2010

Ölüm Yeri: Fransa

Pierre Hadot kimdir?

Fransız filozof ve felsefe tarihçisidir. Özellikle neoplatonizm konusu üzerinde çalışmaktadır. Antik Yunan hakkında çalışmalar yapmış ve Fransa'da Ludwig Wittgenstein konusunda ilk söylemlere sahip kişidir. Bazı kitapları: İlkçağ Felsefesi Nedir? (Dost Kitabevi, 2010), Wittgenstein ve Dilin Sınırları (Doğu-Batı Yayınları, 2009)

Pierre Hadot Kitapları - Eserleri

  • Wittgenstein ve Dilin Sınırları
  • Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı
  • Felsefe Tarihi - Cilt 1
  • Yaşam İçin Felsefe
  • İlkçağ Felsefesi Nedir?
  • Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe
  • İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler

Pierre Hadot Alıntıları - Sözleri

  • "Temellendirmek mirasçılara sahip olduklan şeyi aktarmak, vasiyet yoluyla aktarılanlara da anlam yüklemektir. " (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • ... şöyle bir akıl yürütmenin neticesi: Tanrı'nın ölümüyle birlikte artık varoluşu gerekçelendirmek mümkün değildir o halde varoluş saçmadır. Ben şahsen varoluşu saçma olarak algılamıyorum. Daha çok Marleau-Ponty'nin konumunu tercih ediyorum: Dünya ve akıl, der Marleau-Ponty Algının Fenomenolojisi'nin önsözünde, "dünya ve akıl problem çıkarmaz; isterseniz onlara gizemli diyelim ama bu gizem onları tanımlar, bu gizemi herhangi bir çözümle dağıtmak söz konusu değildir; o, her türlü çözümün berisinde kalır. Gerçek felsefe dünyayı görmeyi yeniden öğrenmektir." Açıklanamazın fışkırması karşısında hayret ve hayranlık duymaya varım, ama neden bulantı duyayım? (Yaşam İçin Felsefe)
  • Gelenek -seçen ve adlandıran, aktaran ve muhafaza eden, hazinelerin nerede olduğunu gösteren ve değerlerini bildiren gelenek- olmazsa, zamanda süreklilik mümkün olmaz. Dolayısıyla, insan için ne geçmiş ne de gelecek var olacaktır; bu durumda ise geriye sadece dünyanın ebedi oluşumu ve canlı varlıkların bu oluşum içindeki biyolojik çevrimi kalır. (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • Ksenokrates bir defasında "yalnızca bilge iyi bir komutandır" savı üzerine ders vermişti. Sparta krallarından Eudamidas da o gün Ksenokrates'i dinlemek için Akademia'daydı ve dersin ardından son derece sağduyulu şu sözleri söylemişti: "Hayranlık verici bir söylem, fakat konuşmacı pek inandırıcı değil, çünkü borazanların sesini hiç işitmemiş." (İlkçağ Felsefesi Nedir?)
  • Diogenes sitesinin duvarlarına Epikurosçu metinleri kocaman yazıtlar halinde oydurmuştu. Bunları, hemşerilerini Epikurosçu doktrine kazanmak için yaptırmıştı. Bu yazıtların bir kısmı Türkiye'de bulundu. (Yaşam İçin Felsefe)
  • “Demek ki sanat gerçekliği birebir taklit etmemelidir; duyularımızla algıladığımız bir nesne olan taklidin kötü bir taklidinden başka bir bir şey olamaz. Sanatın asıl işlevi “keşfettirici” olmasıdır; sanat aracılığıyla, ezeli ve ebedi modeli, İde’yi taklit etmeye çalışan sanat eserinin kalbinde, o ezeli modeli, İde’yi keşfederiz, “buluruz”, ki İde’nin duyumsanabilir gerçekliği yalnızca bir imgedir. Dolayısıyla, gerçek portre gerçek ben’i yakalar, “ kendi içinde olduğu haliyle, Ebediyet onu değiştirir. Bu bakımdan, sanatçının çalışması gerçek ben’e yönelik arayışın sembolü olabilir. Nasıl ki heykeltıraş bir taş kütlesinin içinde ideal Güzelliği duyumsanır kılacak formu yakalamaya çalışıyorsa, aynı şekilde, ruh da kendisi olmayan her şeyi kenara iterek kendisine tinsel bir biçim vermelidir.” s. 17-18 (Plotinos Ya Da Bakışın Saflığı)
  • "vasatlık," der nietzsche, "üstün zihnin taşıyabileceği en mutlu maskedir." (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • Uygarlığın temel kavramlarını Yunan düşüncesi doğurmuştur. Mitten rasyonelliğe geçişi sağlayan bu düşünce, düzenli ve rasyonel söylemi yaratmıştır -ve bunu sadece o başarmıştır! (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • Çocukça öfkeler çocukça oyunlar! Cesetler giymiş ruhlar! Sırf ölülerden söz edilen sahne gözlerinin önünde daha da çarpıcı hale gelsin diye. (İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler)
  • “Vasatlık,” der Nietzsche, “üstün zihnin taşıyabileceği en mutlu maskedir. (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • Sokrates sık sık İsa'yla karşılaştırılmıştır. Bu iki kişiliğin, diğer benzerlerine oranla, son derece sınırlı bir zamanda ve mekanda etkinlik göstermiş olsalar da dünya üzerinde tarihi anlamda etkileri olmuştur. Sokrates minicik bir kentte, İsa ise minicik bir ülkede yaşamıştır, her ikisinin bir avuç öğrencisi olmuştu. Her ikisi de hiçbir şey kaleme almamıştır, ama elimizde haklarında yazılmış "göz" tanıklıkları vardır: Sokrates hakkında, Ksenophon'un Memorabilia (Anılar) başlıklı eseri ve Platon'un diyalogları; İsa hakkında değişik yazarların elinde çıkmış İnciller. Oysa Sokrates'in ve İsa'nın tarihsel anlamda nasıl birer kişilik oldukları üzerinde elimizde hemen hiç bilgi bulunmaz. Her ikisinin de ölümünden sonra öğrencileri ustalarının mesajlarını yaymak için okullar kurmuştur. Oysa Sokratesçilerin kurdukları okullar birbiriyle büyük farklılıklar gösterirken Hırıstiyanlığın ilksel biçimleri arasında o kadar çok fark olmamıştır, buradan da Sokrates'e özgü tavrın ne denli karmaşık olduğunu anlıyoruz. (İlkçağ Felsefesi Nedir?)
  • Başına gelenin senin istediği gibi gelmesini bekleme, başına gelenin geldiği gibi gelmesini iste, böylece mutlu olursun. (İlkçağ Felsefesi Nedir?)
  • Aslına bakılırsa, ruhun merkezinin çevresini saran her şeyden ayrılması gerektiği teması, bu kitabın başlıca motiflerinden biridir. (İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler)
  • Tüm felsefi ekollere göre, insan için ıstırabın, düzensizliğin, bilinçsizliğin başlıca sebebi tutkulardır; düzensiz arzular, abartılı korkular. Kaygının hâkimiyeti gerçekten yaşamaktan alıkoyar insanı. Bu yüzden felsefe, öncelikle tutkuların bir tedavi bilimi olarak belirecektir (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • O zaman zihin ne ileriye ne de geriye bakar. Yalnızca şimdi bizim mutluluğumuzdur. (Yaşam İçin Felsefe)
  • “Salatalık acı mı? At. Yolun üstünde engeller mi var? Yanlarından geç.” (VIII, 50) —Marcus Aurelius— (İçsel Kale Marcus Aurelius Üzerine Düşünceler)
  • "Sokrates bir bilge değil, bir “filozof’tur, yani bilgeliğin, ideal ve aşkın normun bir aşığıdır." (Ruhani Alıştırmalar Ve Antik Felsefe)
  • Lichtenberg'i de eklemeliyim, zira eserlerini tekrar tekrar okurum, aforizmaları bazen eğlendirici de ola bilir ama her zaman derindir. (Yaşam İçin Felsefe)
  • "Akıl yürütme insandan başka hiçbir varlıkta yoktur" (Felsefe Tarihi - Cilt 1)
  • Öte yandan, cahiller de ne felsefe yapar ne de bilge olmak isterler, çünkü cehalet kendini güzel, iyi ve bilge sanır ki bu da onun acısıdır. Bir şeyden yoksun olduğunun bilincinde olmayan kişi o şeyi arzu da etmez. (İlkçağ Felsefesi Nedir?)

Yorum Yaz