Paul Kleinman kimdir? Paul Kleinman kitapları ve sözleri
Yazar Paul Kleinman hayatı araştırılıyor. Peki Paul Kleinman kimdir? Paul Kleinman aslen nerelidir? Paul Kleinman ne zaman, nerede doğdu? Paul Kleinman hayatta mı? İşte Paul Kleinman hayatı...
Yazar Paul Kleinman edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Paul Kleinman hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Paul Kleinman hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Paul Kleinman hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri: New York, ABD
Paul Kleinman kimdir?
Paul Kleinman New York, White Plains'de büyüdü ve şu anda New York'ta yaşıyor. 2009 yılında Wisconsin Üniversitesi'nden Sanat ve İletişim Sanatları: Radyo, Televizyon ve Film dallarında mezun oldu.
Paul Kleinman Kitapları - Eserleri
- Psiko 101
- Felsefe 101
Paul Kleinman Alıntıları - Sözleri
- Uyum iki ana sebepten ortaya çıkar: İnsanlar ya gruba uymak, orda kendine bir yer bulmak için (normatif etki) ya da grubun daha fazla bilgili ve olayı kendilerinden daha iyi anladıklarına inandıkları için uyum gösterirler. (Psiko 101)
- Adler, kişinin davranışlarının arkasındakı itici güçlerin, adına üstünlük dediği kişisel kazanç arzusu ve yine adına başarı dediği toplumsal yarar arzusu olduğuna katı bir şekilde inanıyordu. Tüm insanlar küçük, hassas ve yetersiz bir bedenle dünyaya gelir, bu yüzden aşağılık kompleksi geliştiririz ve bu duyguların üstesinden gelmek için çaba gösteririz. Üstünlük çabası içerisinde olan insanlar başkalarını pek düşünmezler, sadece kendi menfaatlerine yoğunlaşırlar ve bu yüzden psikolojik olarak sağlıksızdırlar. Başarı çabasi içerisinde olan insanlar ise bunu kendi kimliklerini kaybetmeden, tüm insanlık için yaparlar ve bu yüzden psikolojik olarak sağlıklıdırlar. (Psiko 101)
- Kişi, hayatın kendi istediği şekilde süremeyeceğini kabul etmelidir. Hayatın kendi istediği yönde gitmesi için herhangi bir mecbur kılıcı neden yoktur. Aynı zamanda hayatın zaman zaman tatsızlaşmakla birlikte tümüyle kötü ve dayanılmaz olmadığını kabul etmelidir. (Psiko 101)
- Nietzsche'ye göre, eğer insanoğlu ahlak sahibi olmasaydı, daha sağlıklı bir tür olurdu. (Felsefe 101)
- Platon, akılcılığı ve ruha ilişkin anlayışını Devlet’te ve çok bilinen bir diğer diyaloğu Phaidros’ta irdeler. Ruh, Platon’a göre akıl,tin ve iştah olmak üzere üç kısma ayrılabilir. (Felsefe 101)
- “Hobbes'un kanısına göre, insanlar dünyayı birçok farklı şekilde görebilme yeteneğine sahip oldukları için, felsefeyi ve bilimi bir tek doğa gözlemlerine dayandırmak aşırı öznel bir tutumdur. Hobbes, bilimsel ve felsefi sonuçlar çıkarmak için doğaya dayalı tümevarımsal muhakeme yönteminden yararlanan Francis Bacon'ın ve Robert Boyle'un çalışmalarını reddetti. Onun yerine, felsefenin amacının, herhangi bir kişi tarafından dil aracılığıyla gösterilebilen ve herkesçe üzerinde anlaşmaya varılabilen temel kurucu, evrensel ilkelere dayanan bir doğrular sistemi kurmak olduğuna inanıyordu. Hobbes, evrensel ilkelere dayanan bir felsefe arayışında, bir model olarak geometriye yöneldi ve geometrinin ilk evrensel ilke olduğunu iddia etti. Hobbes, geometrinin tümdengelimli muhakemeye başvurduğu için gerçek bilimin modeli olduğu kanısındaydı ve kendi siyaset felsefesini yaratmak için bu tümdengelimli muhakeme kavramını kullandı.” (Felsefe 101)
- Daha sonra kişi kendinin farkına varır ve sürekli olarak kendi davranışlarını değerlendirmeye başlar. Bu farkındalık durumu kişinin kendisiyle ilgili olumsuz duygularını besler. (Psiko 101)
- Aristoteles, metafiziğe kuvvetle inanan biriydi. Onun "ilk felsefe" olarak adlandırdığı metafizik, birçok bakımdan tüm felsefelerin temelidir. Metafizik, varlığın (oluşun) ve varoluşun mahiyeti üzerine odaklanır; Tanrı'yla, bizim varoluşumuzla, zihin dışında bir dünyanın bulunup bulunmadığıyla, gerçekliğin ne olduğuyla ilgili çok karışık ve derin sorular sorar. Özgün olarak, Aristoteles metafiziği üç dala ayırmıştır ve bunlar günümüzde de metafiziğin ana dalları olmayı sürdürmektedir. Bunlar: 1. Ontoloji: Zihinsel ve fiziksel varlıklar dahil, varlığın ve varoluşun incelenmesi, ayrıca değişimin incelenmesi; varlıkbilim. 2. Evrensel (Tümel) Bilim: İlk ilkeler sayılan mantığın ve akıl yürütmenin, yani muhakemenin incelenmesi. 3. Doğal Teoloji: Tanrı'nın, dinin, maneviyatın ve yaratılışın incelenmesi.” (Felsefe 101)
- Pragnanz Yasası, nesneleri olabildikleri en basit şekilde gördüğümüzü söyler. Kelime anlamı ise güzel görünüş anlamına gelir. (Psiko 101)
- Sıklıkla Sokrates’e atfedilen bir söz vardır: “ Sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez”. Sokrates’in kanısına göre, bir kişinin bilge olması için kendisini anlayabilmesi gerekir. (Felsefe 101)
- Antisosyal davranışın ardında, kişi diğer insanlardan uzak durduğunda, onların kendisini incitemeyeceği düşüncesi yatar. (Psiko 101)
- Syzygy, aynı zamanda kutsal çift olarak da bilinir ve bütünlüğü, birleşmeyi ve tamamlanmış hissini temsil eder. (Psiko 101)
- Varoluşcularin kanısına göre, insanlar bu evrene fırlatilip atılmışlardir; dolayısıyla da bilinç değil, bu dünyada var olmak nihai gerçekliktir. (Felsefe 101)
- Elbette ki bu paradoks, gemilerle ilgili bir problem olmanın ötesindedir. Theseus'un gemisi gerçekte kimlikle ve bizi biz yapanın ne olduğuyla ilgilidir. Yıllar geçtikçe biz de kısım kısım değişiriz ve yine de kendimizi aynı kişi olarak görmeye devam ederiz. Kimliğimiz yapımızdan dolayı mı aynıdır? Eğer öyle olsaydı, bir uzvunuzu kaybetmeniz, hatta saçınızı kestirmeniz halinde, siz artık siz olmazdınız. Zihninizden ve duygularınızdan dolayı mıdır? Eğer öyle olsaydı, anılarınızı kaybetmeniz ya da fikrinizi değiştirmeniz halinde, artık kendiniz olur muydunuz? Bizi oluşturan kısımlardan dolayı mıdır? Geçmişimizden dolayı mıdır? Theseus'un gemisi ve kimlikle ilgili içerdiği imalar bugün de hålâ tartışılmaktadır.” (Felsefe 101)
- Bir çocuk ne söylüyorsa onu kast ediyordur. (Psiko 101)
- 1. AKIL: Ruhun bir şeyin doğru mu, yanlış mı, gerçek mi, görünüşte mi olduğunu düşünüp anlamaktan ve akılcı kararlar vermekten sorumlu olan kısmı budur. 2. TİN:Ruhun zafer ve onur özlemi çeken tüm arzulardan sorumlu olan kısmı budur. Bir bireyin adil bir tini varsa, tin aklın yol göstermesi için akla baskı yapar. Tinin engellenmesi, öfkeye ve kötü muamele duygusuna yol açar. 3.İŞTAH:Ruhun, en temel derin özlemlere ve arzulara kaynaklık eden kısmı budur. Örneğin, susama ve acıkma gibi şeyler, ruhun bu kısmında bulunabilir. Ne var ki, aşırı yeme ya da cinsel aşırılık gibi gereksiz ve uygunsuz dürtüleri de iştah öne çıkarır. (Felsefe 101)
- Onun yapısal kişilik modeli, kişiliği ve insan zihnini 'id, ego ve süperego' olmak üzere üç farklı bölüme ayırarak zihnin nasıl çalıştığını izah eder. (Psiko 101)
- “Dilin Çelişkileri Felsefede, bugün de hâlâ yaygın şekilde tartışılmakta olan en ünlü paradokslardan biri, MÖ dördüncü yüzyılda yaşamış antik Yunan filozofu Miletoslu Eubulides'in adıyla anılır. Miletoslu Eubulides şunu belirtir: "Bir adam yalan söylediğini söylüyor. Söyledikleri doğru mudur, yanlış mı?" Bu soruya nasıl yanıt verilirse verilsin, sonuç her zaman çelişki doğurduğu için problemler ortaya çıkar. Adamın doğruyu anlattığını söylersek, bu onun yalan söylediği anlamına gelir; o zaman da ifadenin yanlış olduğu anlamı ortaya çıkar. Eğer adamın ifadesinin yanlış olduğunu söylersek, bu da onun yalan söylemediği ve dolayısıyla söylediklerinin doğru olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, bir ifadenin hem doğru hem de yanlış olması mümkün değildir.” (Felsefe 101)
- Bir nesnenin kimliği, onu oluşturan kısımların toplamıdır. (Felsefe 101)