Patrick Süskind kimdir? Patrick Süskind kitapları ve sözleri

Alman, Roman, Senaryo ve Radyo Oyunu Yazarı Patrick Süskind hayatı araştırılıyor. Peki Patrick Süskind kimdir? Patrick Süskind aslen nerelidir? Patrick Süskind ne zaman, nerede doğdu? Patrick Süskind hayatta mı? İşte Patrick Süskind hayatı...

Alman, Roman, Senaryo ve Radyo Oyunu Yazarı Patrick Süskind edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Patrick Süskind hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Patrick Süskind hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Patrick Süskind hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 26 Mart 1949

Doğum Yeri: Germany

Patrick Süskind kimdir?

Patrick Süskind (d. 26 Mart 1949 - ), Alman, roman, senaryo ve radyo oyunu yazarı.

Hayatı

Almanya'nın Bavyera eyaleti sınırları içinde kalan Münih'in 30 km güneyindeki Starnberger Gölü kıyısında, Ambach'ta dünyaya geldi. Babası Wilhelm Emanuel Süskind de bir yazardı.

Patrick Süskind, lise olgunluk sınavının ardından sivil olarak askerlik hizmetini yerine getirdikten sonra 1968-1974 yılları arasında, yine babası gibi, üniversitede tarih eğitimi aldı. Münih Üniversitesi'nde ortaçağ ve modern çağ tarihi öğrenimi gördü. Tarih eğitimini Magister bitirme sınavı ile tamamladı. Üniversite yıllarında düzyazılar ve senaryolar yazmaya başladı, ancak bunlar bügüne kadar hiç yayınlanmadı.

Üniversite eğitiminin ardından gittiği Fransa Aix-en Provence'de Fransızcaya ve Fransız kültürüne ilişkin bilgisini arttırdı.

Patrick Süskind, babası gibi, serbest yazar olarak çalişmakta, yazı işleri ve düzeltmenlik yapmakta, roman, kısa hikâyeler ve televizyon senaryoları yazmaktadır.

Eserleri

Süskind'in kitapları yirmiden fazla dile çevrilmiştir, ve birçok kez sinema ve televizyona uyarlanmıştır. Yine kendisinin elinden çıkan kısa ve alaycı bir biyografisinin dişında hakkında pek az bilgi vardır. İnsan içine çıkmaktan hoşlanmayan Patrick Süskind, Münih, Paris ve güney Fransa'da Montolieu'da yaşamaktadır. Süskind, kendisine verilen edebiyat ödüllerini dahi almamakta ve reddetmektedir.

Patrick Süskind, 1981 tarihli bir monolog olan "Der Kontrabass" (Kontrabas) adlı oyununun Münih Cuvilliee tiyatrosunda sahneye konulması ile meslek hayatının ilk büyük çıkışını yaşadı. "Der Kontrabass" 1985 yılında Tevfik Turan tarafından dilimize çevrildi ve Can Yayınları tarafından yayınlandı.

1985 tarihli "Das Parfum" adlı ilk romanı ile Süskind dünya çapında şöhrete kavuştu ve Almanca konuşulan ülkeler İsviçre, Avusturya ve Almanya'nın en önemli çağdaş yazarlarından biri oldu. "Das Parfum" 1987 yılında "Koku" adıyla Tevfik Turan tarafından dilimize çevrilerek Can Yayınları tarafından yayınlandı. "Das Parfum" bir "çok satan" olduğu gibi aynı zamanda yazarı henüz hayatta olmasına rağmen klasikleşerek "uzun satanlar" arasındaki yerini de aldı. 100 bin adet olarak basılan "Das Parfum"'ün ilk Almanca baskısı birkaç hafta içerisinde tükendi ve roman tam dokuz yıl boyunca Almanya'nın önemli dergilerinden biri olan Der Spiegel'in çok satanlar listesinde yer aldı. Bugüne kadar 33 ayrı dile çevrilen "Das Parfum" tüm dünyada tam sekiz milyon adet satılmıştır. Yine Alman yönetmen Tom Tykwer tarafından sinemaya uyarlanarak 14 Eylül 2006 tarihinde Almanya'da gösterime girmiştir.

Patrick Süskind Kitapları - Eserleri

  • Koku
  • Güvercin
  • Kontrbas
  • Aşk ve Ölüm Üzerine
  • Üç Buçuk Öykü
  • Herr Sommer'in Öyküsü

Patrick Süskind Alıntıları - Sözleri

  • Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle görmekten, duygudan, iradeden daha güçlüdür. Savılıp atılamaz bu inandırıcılık, soluduğumuz havanın ciğerlerimize işleyişi gibi, o da içimize işler, doldurur bizi, hepten ele geçirir, çaresi yoktur. (Koku)
  • "Düşlerimde daha az utangaçtım." (Herr Sommer'in Öyküsü)
  • -"Bana pantolonu önümüzdeki pazartesi verirseniz üç hafta sonra hazır olur." -"Üç hafta?"... -"Evet,... üç hafta. Daha erken olmaz." (Güvercin)
  • Ah, kendini aşkta olumlayan akıl almaz hayat! (Aşk ve Ölüm Üzerine)
  • Bittim ben, içim ölmüş benim,ölmek istiyorum. Yardım edin de öleyim! (Koku)
  • Neyime gerekti böyle bana karşı birleşmiş bir koca bir kalabalık? Bana neydi böyle bir dünyadan? Böyle aşağılık bir dünyada, hayır, benim yerim olamazdı. Boğulacaksa ötekiler boğulsundu kendi kalleşliklerinin içinde! Onlar sıvasındı sümüklerini her istedikleri yere! Ben yoktum buna! Oyunlarına artık katılmayacaktım. Bu dünyaya elveda diyecektim ben. (Herr Sommer'in Öyküsü)

  • Düşlerimde daha az utangaçtım. (Herr Sommer'in Öyküsü)
  • “Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında.” (Koku)
  • Âşık olma halinde ve aşkta büyük bir ahmaklık tezahür eder. (Aşk ve Ölüm Üzerine)
  • ¶¶ Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında (...) ¶¶ (Koku)
  • "Düşünmek," der, benim bir arkadaşım -kendileri yirmi iki yıldır felsefe okuyor, şimdi doktora yapmakta- "düşünmek, herkesin acemice uygulamasına gelmeyecek kadar güç bir şeydir." O da -benim arkadaş yani- oturup Hammerklavier Sonatı'nı çalmaya kalkmaz ki. Yapamaz çünkü. Ama her önüne gelen düşünebileceğini sanıyor, üstelik doludizgin, üstüne üstüne giderek, günümüzün büyük hatası bu işte, diyor arkadaşım; ve bu yüzden oluyor onca felaket, hep beraber canımıza okuyacak olan felaketler. Ve ben derim ki: Hakkı var. (Kontrbas)
  • Öyle sorular vardır ki, sırf sorulmalarıyla kendi kendilerine hayır yanıtını verirler. Öyle dilekler de vardır ki, insan bunları dile getirir ve bu arada başka bir insanın gözlerinin içine bakarsa iyiden iyiye boşuna oldukları ortaya çıkar. (Güvercin)
  • Ölüm sessizleşti; artık bizden sessizlik talep ediyor ve biz de memnuniyetle bu emre uyuyoruz; gerçekten de ölümcül sükûnetimizi muhafaza ediyoruz. (Aşk ve Ölüm Üzerine)

  • Tanrı gönderir iyi zamanları da kötü zamanları da, ama kötü zamanlarda yanıp yakılalım istemez, erkekçe göğüs gerelim ister. (Koku)
  • İnsanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı. (Koku)
  • Aşk genel olarak ölümle doğal bir ilişki içindedir. (Aşk ve Ölüm Üzerine)
  • Yükselmek hiç sorun değildi. Ama sonra yere nasıl inerdi insan? (Herr Sommer'in Öyküsü)
  • ...öğretmen hanımın adı Marie-Luise Funkel'di, daha doğrusu, Matmazel Marie-Luise Funkel. Bu "Matmazel'in unutulmamasına alabildiğine önem verirdi; oysa ben Marie-Luise Funkel'den daha az matmazelimsi görünen bir dişi yaratığa ömrümde rastlamamışımdır. Yaşlı mı yaşlıydı, beyaz saçlı, kambur, derisi pörsümüş, üst dudağında hafif, siyah bir bıyığı olan tahta göğüslü bir kadın. (Herr Sommer'in Öyküsü)
  • “Öyle sorular vardır ki, sırf sorulmalarıyla kendi kendilerine hayır yanıtını verirler. Öyle dilekler de vardır ki, insan bunları dile getirir ve bu arada başka bir insanın gözlerinin içine bakarsa iyiden iyiye boşuna oldukları ortaya çıkar.” (Güvercin)
  • Neyime gerekti böyle bana karşı birleşmiş koca bir kalabalık? Bana neydi böyle bir dünyadan? Böyle aşağılık bir dünyada, hayır, benim yerim olamazdı. (Herr Sommer'in Öyküsü)