Osman Yüksel Serdengeçti kimdir? Osman Yüksel Serdengeçti kitapları ve sözleri
Türk Siyasetçi Gazeteci, Yazar Osman Yüksel Serdengeçti hayatı araştırılıyor. Peki Osman Yüksel Serdengeçti kimdir? Osman Yüksel Serdengeçti aslen nerelidir? Osman Yüksel Serdengeçti ne zaman, nerede doğdu? Osman Yüksel Serdengeçti hayatta mı? İşte Osman Yüksel Serdengeçti hayatı... Osman Yüksel Serdengeçti yaşıyor mu? Osman Yüksel Serdengeçti ne zaman, nerede öldü?
Türk Siyasetçi Gazeteci, Yazar Osman Yüksel Serdengeçti edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Osman Yüksel Serdengeçti hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Osman Yüksel Serdengeçti hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Osman Yüksel Serdengeçti hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Osman Zeki Yüksel
Doğum Tarihi: 15 Mayıs 1917
Doğum Yeri: Akseki, Antalya
Ölüm Tarihi: 10 Kasım 1983
Ölüm Yeri: İstanbul
Osman Yüksel Serdengeçti kimdir?
Gazeteci-yazar (1917 Akseki-10 Kasım 1983 İstanbul).Asıl adı Osman Zeki Yüksel’ dır. Serdengeçti dergisinde bu imzayla çıkan yazılarından dolayı bu soy adla tanındı. Aralarında Ahmet Hamdı Akseki, eski müftülerden Hacı Salih Efendi’nin de bulunduğu alimler yetiştirmiş bir aileye mensuptur. İlkokulu Akseki’de, ortaokulu yatılı öğrenci olarak Antalya’da okudu. Ankara’da Atatürk Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde 2. Sınıf öğrencisi iken Mayıs 1944′te meydana gelen olaylara karıştığı için öğrenimi yarıda kaldı. Nihal Atsız ve Alpaslan Türkeş’le birlikte bir süre tutuklu kaldı. Serbest bırakılınca fakülteye başvurarak öğrenimine devam etmek istediyse de kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’ e hitaben Yüksek makamın alçak vekiline sözleriyle başlayan bir dilekçe yazdı. Dilekçe’yi bakana verme cesaretini kimse bulamadı, Osman Yüksel yeniden hapishaneye gönderildi.
Hapisten çıkınca ünlü Serdengeçti dergisini çıkarmaya başladı. Pek çok sayısı toplatılan bu dergide çıkan yazıları nedeniyle hakkında çok sayıda dava açıldı ve sık sık tutuklanıp serbest bırakıldı. Başlığının altında ‘Allah, Vatan, Millet Yolunda’ cümlesi sürekli yer alan dergideki yazılarında sık sık kullandığı ‘Açın kapıları Osman geliyor’sözü yeni tutuklanmalara hazır olduğunu bildiriyordu. Kendisine Serdengeçti unvanını kazandıran bu dergi, sık sık kapanması ve çıkan yazılarından dolayı çok sayıda mahkumiyet kararı çıkması nedeniyle 33 sayı çıkabilmişti. (1947-Şubat 1962)
Tek parti yönetiminin İslamiyet ve müslümanlar üzerindeki ağır baskılarını protesto eden aydınların önde gelenlerin arasında yer alan Osman Yüksel ‘Kalemini Hak yolunda bir kılınç gibi kullandı, bu nedenle de Anadolu’da efsanevi bir kahraman gibi tanındı.’(Mehmet Ateşoğlu). 1952 yılında Bağrı Yanık adlı bir mizah gazetesi çıkardı. Başlığı altında ‘Hak yolunda bağrı yanık yolcular’ sözü yer alan bu yayınında da inancının mücadelesini zengin esprilerle dolu yergileriyle sürdürdü. Bir ara politikaya atıldı, Adalet Partisi listesinden Antalya milletvekili seçilerek, parlamentoda görev yaptı (1965-1969). Batılılaşmayı protesto için meclise kıravatsız milletvekili olarak da ün kazandı. Partisinin politikası ve parti ileri gelenlerine yönelttiği eleştiriler yüzünden AP’den ihraç edildi. Sonraki yıllarda mücadelesine yine yayınladığı yazı ve kitaplarla devem etti. Son olarak Yeni İstanbul gazetesinde ‘Selam’ başlığı altında günlük fıkralar yazdı.
ESERLERİ: Mabetsiz Şehir, Bir Nesli Nasıl Mahvettiler, Bu Millet Neden Ağlar, Gülünç Hakikatlar, Ayasofya Davası, Türklüğün Perişan Hali, Mevlana ve Mehmet Akif, Kara Kitap, Radyo Konuşmaları, Müslüman Çocuğun Şiir Kitabı.
Osman Yüksel Serdengeçti Kitapları - Eserleri
- Bir Nesli Nasıl Mahvettiler
- Bu Millet Neden Ağlar
- Mabetsiz Şehir
- Gülünç Hakikatler
- Osman Yüksel Serdengeçti - Bütün Eserleri - 1
- Akdeniz Hilalindir
- Osman Yüksel Serdengeçti - Bütün Eserleri - 2
- Bütün Şiirleri
- Ayasofya Davası
- Kara Kitap
- Serdengeçti'den Serdengeçtilere
- Kanlı Balkanlar
- Serdengeçti Dergisi
- Said-i Nursi ve Serdengeçti
Osman Yüksel Serdengeçti Alıntıları - Sözleri
- İnsan ölünce toprağın bir metre altına gömerler. Biz şimdiden iki iki buçuk metre aşağıdayız! Ölüm bile bizim için bir yükseliş olacak!.. (Kanlı Balkanlar)
- Acaba şu memlekette namuslu insanlara çalışma, gelişme imkanı ne zaman verilecek? Bunu ne zaman göreceğiz? (Gülünç Hakikatler)
- "Ey meçhul âlemlerin ey meçhul sakinleri, Ey ebedi hayatın ebedi hâkimleri!... Ey şu sessiz, şu ıssız, şu çorak bozkırların, Ey burada yıllardır sükût eden sırların, Ulvi bir ilham ile mânasına erenler! Ey bir karış yer için dağ gibi can verenleri... Durun, susun dinleyin ey kapkara trenler Burada her bir zerre nabız gibi atıyor!... Sakarya ufukları kıpkızıl, gün batıyor!..." (Bu Millet Neden Ağlar)
- 20. Asır Türk’ünün çaresizliği içimize çöküyor. Amerika’dan dolar, Londra’dan haber, Moskova’dan insaf bekleyen bugünün Türkiye’si bütün yoksulluğu ile gözlerimizde canlanıyor. Bir garip oluyoruz. Artık destanlar okumaya metalimiz yok. Yıkıntılar, çöküntüler, harabeler içindeyiz. (Kanlı Balkanlar)
- Öyleyse bize ne oldu da, kendi elimizle kendi camimizi kapatıp müze yapabildik? (Ayasofya Davası)
- Milyonlarca şehidin kefensiz yattığı bu toprakları bugün, yabancılara peşkeş çekenler var: Siyaset yoluyla çekenler var. Ticaret yoluyla, riyaset ihtirasıyla çekenler var. Turizm perdesi arkasında düşmanlarımıza bu topraklar üzerinde tarihî haklar hazırlayanlar var. (Bir Nesli Nasıl Mahvettiler)
- Esir vatanlar kurtulsun! (Kanlı Balkanlar)
- Serdengeçti onların kuşağının büyük yıldızıydı... Onların heyecanı, onların nüktesi... (Kanlı Balkanlar)
- Bir devir açıp, bir devir kapayan Fatihin ilk hutbeyi okuduğu bu binanın İslam • Türk aleminde bambaşka bir mevkii vardır. Yeni zamanlara ilk nefhayı, ilk nefesi Fatih , Ayasofya minberlerinden üflemiştir. Onun için iddia makamının «bir Camii müze haline getirmek müslümanlığın ortadan kaldırılması demek değildir» demesi hiç bir mana ifade etmez . (Ayasofya Davası)
- Artık olan oldu bize Gelsen de bir gelmesen de Gelemeyiz biz yüz yüze Gelsen de bir gelmesen de Hep kendini çektin naza Yok bahara yahut yaza Bıktım gayrı yaza yaza Gelsen de bir gelmesen de Bir candır bu bir andır bu Giden gelmez bir handır bu Dağ taş değil insandır bu Gelsen de bir gelmesen de Göreceğim bir boş kafes Ceset kalmış çıkmış nefes Nerde o can nerde o ses Gelsen de bir gelmesen de (Bütün Şiirleri)
- Bir sada duymak için sahralara düşeyim. Helal olsun bu yolda,varım yoğum herşeyim! .. (Bütün Şiirleri)
- Mevlana cehennemden, azaptan, haramdan ilaahiri insanların hoşlanmayacağı şeylerden fazla bahsetmez. O; insanın kafasına, gönlüne sevgilerle girer, yerleşir (Bir Nesli Nasıl Mahvettiler)
- Belki istediğimiz özlediğimiz bu âlem, bize yıldızlar kadar uzaktır. Fakat uzaktır diye bizi yıldızlara bakmaktan kim men edebilir? (Bu Millet Neden Ağlar)
- Hep de bize imiş feleğin cevri Döndü gayrı dünya, değişti seyri Bu devir alçaklar, korkaklar devri (Bütün Şiirleri)
- Bir defasında TRT radyosunda çalışırken ‘Allah’ dediği için mahkemeye çıkarılan Osman Yüksel Serdengeçti’ye hakim sorar: +Evladım, sen bu radyoda Allah demenin yasak olduğunu bilmiyor musun!? - Allah, Allaah! Öyle mi!?” (Osman Yüksel Serdengeçti - Bütün Eserleri - 1)
- Adamın birisinin kafası bozulur. O memlekette de kafalar tamir edilirmiş. Götürür kafasını tamirciye verir. Usta, kafayı düzeltir, bir gün bekler, iki gün bekler, adam yok oğlu yok!... Nihayet bir yerde rastlar : "Beyfendi, der, kafanız tamir edildi, lütfen dükkâna teşrif edin de alın." Ötekisi hiç oralı değil: "Ben, der, mebus oldum, artık kafaya lüzum yok!" (Osman Yüksel Serdengeçti - Bütün Eserleri - 2)
- İnkılâp edebiyatında, devrimcilerin dilinde "Konya" dendi mi, hemen irtica akla gelir. Hâlbuki bu toprakta dünyanın en büyük gerçek inkılâpçılarından biri yatmaktadır. Bizim Serdengeçti, Konya'yı çok sever. Kendisine "Konya ve Konyalı hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sual soran bir arkadaşına: -Konya'nın her kuvvetli varlık gibi kendini saydıran, kabul ettiren, hükmeden bir ruhu vardır. Konyalı benzemez, benzetir. Uymaz, uydurur. Şu güya keçe şapkalara bakınız. Ufak bir kıvrıntı ile eski keçe külahlar şapka oluvermiş. Denilebilir ki Konya inkılâba değil, inkılâp Konya'ya uymuştur. (Osman Yüksel Serdengeçti - Bütün Eserleri - 2)
- Allah büyük ve adildir. Onun himayesindeyim. Şüphesiz ki kanunlardan evvel insanlar vardı; insanlardan evvel Allah... (Mabetsiz Şehir)
- Vaktiyle Çanakkale'yi topla tüfekle geçemeyen kuvvetler, şimdi başka kanallardan kolayca geçmesini bildiler. Türkiye'miz bir uçtan Bir uca yabancı zevklerin, yabancı eserlerin, yabancı fikirlerin bir panayırı hâline gelmiştir. (Bir Nesli Nasıl Mahvettiler)
- Gövden bir yerde de, başın bir yerde, Aramıza inmiş bir demir perde, Söyle Turan sen nerdesin, ben nerde? Nerde benim yaslı Tanrı dağlarım, Akşam olur sabah olur ağlarım... (Bütün Şiirleri)