Osman Hulusi Ateş kimdir? Osman Hulusi Ateş kitapları ve sözleri
Mutasavvıf ,mütefekkir ve şair Osman Hulusi Ateş hayatı araştırılıyor. Peki Osman Hulusi Ateş kimdir? Osman Hulusi Ateş aslen nerelidir? Osman Hulusi Ateş ne zaman, nerede doğdu? Osman Hulusi Ateş hayatta mı? İşte Osman Hulusi Ateş hayatı... Osman Hulusi Ateş yaşıyor mu? Osman Hulusi Ateş ne zaman, nerede öldü?

Tam / Gerçek Adı: Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi
Doğum Tarihi: 1914
Doğum Yeri:
Ölüm Tarihi: 1990
Ölüm Yeri:
Osman Hulusi Ateş kimdir?
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi 1914-1990 yılları arasında Darende'de yaşamış bir gönül sultanıdır. Soy bakımından 12. batından Somuncu Baba'ya oradan da Hz. Muhammed (s.a.s) Efendimize ulaşan nesebiyle 36. kuşaktan Peygamberimizin soyundandır. Babası Es-Seyyid Şeyhzâde Hatip Hasan Efendi, annesi Seyyid İbrahim Taceddin-i Veli soyundan Fatıma Hanımdır. Her iki yönden de Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in soyundandır. 1945-1987 yılları arasında 42 sene bilfiil Somuncu Baba Camii'nde İmam-Hatip olarak görev yapmıştır. Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi aynı zamanda mutasavvıf ve şairdir. Divan şiirinin 20.yüzyıldaki örnek temsilcisi bu zâtın; Gazel, İlahi, Kaside, Rubaiyyat ve Müstezat türünden meydana gelen, Divân-ı Hulûsi-î Darendevî adlı eseri ile, yakınlarından başlamak üzere ahbaplarına yazdığı, nazım ve nesir şeklinde mektuplarının toplandığı Mektûbat-ı Hulûsi-î Darendevî ve Hutbeler adlı eserleri vardır. Bu eserler kendisinin kuruculuğunu yaptığı Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından neşredilmiştir. Her zaman halkın yanında, Hakk'la beraber olma yüceliğini şahsında ve eserlerinde görmek mümkündür. Hayatı boyunca kendini insanlığa hizmete vakfetmiş, gerçek manâda tasavvufun insanlığa hizmet olduğunu örnek ahlakıyla sergilemiştir. "Allah güzeldir, güzel olanı yapar" prensibi ile güzel olan her şeyi insanların hizmetine sunmuştur. Yapılan hizmetleri Allah için yapan ve topluma örnek olan yüce şahsiyetlerden biridir. Geçmişten geleceğe hizmet etme aşkı ve heyecanı ömrünün son günlerine kadar devam etmiştir. Tarihin derinliklerinde yaşayan, değişik yol ve metodlarla tüm insanlığa hizmet eden büyük mutasavvıflar, Mevlana, Somuncu Baba, Yunus Emre, Alaaddin Attar, Hacı Bayram-ı Veli, Akşemseddin, Abdurrahman Erzîncâni, Fethullah Musûli, Taceddin Veli gibi Osman Hulûsi Efendi de kendi asrı olan 20.asırda insanlığa hizmet etmenin neşvesini, neşesini insanlık alemine göstermiş, bir insanın ömrünü nasıl dolu dolu yaşanacağını, güzel ve örnek ahlâkı ile ortaya koymuştur. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi üretici derviş tipinin en güzel örneklerinden birini oluşturmuştur. Hizmete, iş ve harekete dayalı bir tasavvufi anlayışa sahiptir. Osman Hulûsi Efendi “Allah yaptığı işi güzel yapanı sever” hadisindeki manaya uygun olarak söylediğini güzel söylemiş, yaptığını güzel yapmış, baktığına güzel nazar etmiş, böylece çevresindeki hali, kâli ve nazarı ile gittikçe genişleyen bir hürmet hâlesi oluşturmuştur. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin çizdiği ideal insan tipinde söz ile fiilin mutabakatı aranıyordu. Darende ve çevresinde, kendisine gönül verenler üzerinde oluşan otoritesinin kaynağında da bu mutabakatın önemli yeri vardı. Camilerde ağacın önemi ile ilgili hutbe okunması yönündeki tavsiyesini, Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi ilk önce kendi bahçesine 15 adet kadar ağaç diktikten sonra yerine getirmiş, hutbesini irad etmişti. Somuncu Baba Cami’inin çatısında fiilen çalışmıştı. Eşsiz bir tevazuya sahipti. Bu tevazuyu fiilen yaşıyordu. İnsanlar arasında azametle yürümemiş, davetlere icabet etmiş, bir çok etkinliklerde, merasimlerde sevenleri ile beraber olmuştu. Kadirşinas ve vefalı olmuş, her türlü meşru gayreti kutsayan bir fikre sahip olmuştur. Hayatı her dem Kur’ânda bir gezinti gibi idi. Bütün hayatını yaratıcının istediği gibi bir kul olmaya vakfetmişti. Tarihe, topluma ve ülkesine karşı duyduğu sorumluluk ve hassasiyetinin bir ifadesi olarak “Yurdumun her taşını Ka’be sayarım” diyen Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi bu özellikleriyle dini liderlik boyutlarını aşmakta, tarih önünde, maşeri vicdanlarda ve toplumsal hafızada yerini almaktadır. Osman Hulûsi Efendi sosyal yönü ile oldukça dikkat çeken üstün özelliklere sahiptir. Kan davaları gibi büyük kavgaları, aile münakaşalarını, komşu anlaşmazlıklarını bıkıp usanmadan sulh etmiş, ömrünü İslam üzere ve barışa yönelik işler yaparak geçirmiştir. Osman Hulûsi Efendi manevi kalkınmanın yanında maddi kalkınmayı ihmal etmemiş, bunu manevi gelişmenin bir aracı olarak görmüştür. 1960’1ı yıllarda Şeyh Hamid-i Veli Camii Onarım ve İhya Derneğini kurarak hizmetlerin daha iyi şekilde yapılması için çalışmalarda bulunmuş, zamanın imkânsızlıklarına rağmen her türlü fedakârlıktan kaçınmayarak at sırtında çevre kasaba ve köylerden cami onarımına yardım toplamak gayesiyle dolaşmıştır. Yine aynı yıllarda cami derneği yararına sosyo-kültürel bir faaliyet olarak Somuncu Baba adlı kitabın yayınlanmasını sağlayarak Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri ve Darende hakkında ilmi bilgilerin neşredilmesini sağlamışlardır. Darende ve çevresinin gelişmesi, imarı ve gençlerimizin en güzel şekilde yetişmesi için çalışan Osman Hulûsi Efendi, okul, cami ve benzeri müesseselerin yanında Darende’ye bir fabrika kazandırma gayesiyle 1970’li yıllarda yoğun çalışmalar başlatmış, çimento fabrikası olarak düşünülen bu eserle atıl haldeki maden cevherinin işletilmesiy1e memleketin milli gelirine de katkıda bulunmak arzu edilmiştir. Bu müessese daha sonra iplik fabrikası olarak tanzim edilerek 1988 yılında hizmete açılmıştır. Darende Merkez Sağlık Ocağı’na şahsi gayretleriyle bir jeneratör temin etmiş, ayrıca Ambulans alımında katkıları olmuştur. Hassaten Darende’ye Tam Teşekküllü bir Hastane yaptırmak gayesiyle kendi divanından elde edilecek geliri bu amaca tahsis ettirmişlerdir. Vakfı tarafından arsa temini çalışmaları neticelendirilerek hastanenin proje hazırlıkları tamamlanmış ve yapımına başlanıp, kaba inşaatı tamamlanmıştır.
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin bizzat yaptırdığı müesseseler şunlardır;
-Abdurrahman Erzincanî Camii ve Külliyesi
-Darende İmam Hatip Lisesi
-Taceddin-i Veli Mescidi
-Şeyh Hamid-i Veli Çeşmesi
-Kudret Hamamına giden yolun açılması
-Şeyh Hamid-i Veli Camii’nin İhya ve Onarımı
Yapılmasına vesile olduğu eserler ise şöyle sıralanabilir;
-İplik Fabrikası
-Devlet Hastanesine ambulans ve jeneratör alımı
-Endüstri Meslek Lisesi yerinin alınması ve inşaatının yapılması
-Çarşı Camii (Zaimoğlu) yapımı
-Sadrazam Mehmet Paşa Kütüphanesi yerinin alımı
-Kudret Hamamı’na giden köprünün yapılması
-Zaviye mahallesi su yolu yapımı.
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin eğitime yaptığı katkı ve hizmetler dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Kenan EVREN tarafından takdirle karşılanmış ve bir plaket verilmiştir.
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin düşündüğü ama hayatında gerçekleştiremediği bir çok projesi daha bulunmaktadır. Adını taşıyan vakıf (Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı) bu projeleri gerçekleştirme yönünde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Osman Hulûsi Efendi, 19.02.1938 tarihinde Darende’nin ileri gelen ailelerinden Yenicelioğlu Mehmet Ali Efendi’nin kızı Naciye Hanımla evlenmiştir. Naciye Hanım, daimi olarak Osman Hulûsi Efendi’nin manevi hizmetlerinin yanında olmuş onu desteklemiştir. 52 yıl süren evliliklerinden beşi kız beşi erkek olmak üzere on evlâdı olmuştur. Oğlu Hamid Hamidettin Ateş, BABALARI Osman Huûsi Efendi’nin kurduğu Vakfın Başkanlığını ve manevi hizmetlerini devam ettirmektedir.
Osman Hulusi Ateş Kitapları - Eserleri
- Mecma'ul Adab
- Divan-ı Hulusi-i Darendevi
Osman Hulusi Ateş Alıntıları - Sözleri
- Nefsin başı hoş olur gerçi bî-namâz ile Sen namâzı bırakma mi'râc et namâz ile (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- Ömrünün ser-mayesin verme yele Geçdi fırsat bir dahi girmez ele ... (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- "Bir kimse benim sünnetime bağlanıp güzelce muhafaza ederde, Allah o kimseye dört şey ikram eder. 1. Bütün Müslümanların kalbi ona sevgi besler, 2. Fasıklara heybetli görünür, 3. Rızkı çoğalır, 4. Kendisine güvenilen birisi olur. Buhari Şerif, Mefatih'ül-Cinan (Mecma'ul Adab)
- Ya Rab hidâyet eyle lutf u inayet eyle Çıkmaz yollarda kaldık bir sürü haylaz ile (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- O şâh-ı Nakş-bend'in bendesiyiz bâb-ı lutfunda Sırât-ı müstakîme muttasıl dergâhımız vardır (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- " Yâra lâyık bir armağânım yok " (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- İman, inanmak manasındadır. (Mecma'ul Adab)
- Âşık demesen de bana sen ey saçı Leylâ Bilmem ki kimin âşık-ı dîvânesi gönlüm (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- "Yâ Rab sevdiğimle berâber eyle Gönlümü cânımı her bir ânımı." (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- Maksad o yârdır yârın unutma Gayrı zünnârdır yârın unutma Zikr eylesen de şükr eylesen de Fikr eylesen de yârın unutma Fâsık desinler fâcir desinler Sen sâdık olup yârın unutma (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- Bu derd-i aşkımı aşk ile nâlân olmayan bilmez Derûnum hâlini derd ile giryân olmayan bilmez (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)
- Her kanda baksa gözlerim o yârın gayrısın Bilmem o yârı ben miyim ben mi o cânân olmuşum. (Divan-ı Hulusi-i Darendevi)